İsm-i a’zam duâsı

Nur Hanım

Aktif Üyemiz
İsm-i a'zâm duâsı, kesin belli değildir. Peygamber efendimiz, ism-i a'zâm duâsı hakkında bazı işaretler bildirmiştir.

Hz. Âişe vâlidemiz anlatır: Resûlullah, duânın kabul olmasına sebep olan ism-i a'zâmı bilip bilmediğimi sordu. Bilmediğimi söyleyince, “Yâ Âişe onu öğretmek, onunla dünya için birşey istemek uygun olmaz” buyurdu. Kalkıp abdest aldım ve iki rek'at namaz kılıp, “Allahümme innî ed'ûkellah ve ed'ûkerrahmân ve ed'ûkelberrerrahîm ve ed'ûke biesmaikelhusnâ külleha mâ alimetü minhâ ve mâ lem a'lem entagfirelî ve terhamenî” (67/1) duâsını okudum. Gülümsiyerek “İsm-i a'zâm, okuduğun duânın içindedir” buyurdu.

Peygamber efendimiz, “Allahümme innî es-elüke bienne lekelhamde lâ ilâhe illâ ente yâ hannân, yâ mennân, yâ bedîassemâvâti vel erdı, yâ zel-celâli vel-ikrâm” (67/1) okuyan kişiye buyurdu ki:

“İsm-i a'zâmla dilekte bulundun, bununla duâ edilince, o duâ kabûl olur ve bu duâ ile bir dilekte bulununca, dileği yerine gelir.”

Başka bir zaman da, İsm-i a'zâm, "Ve ilâhüküm ilâhün vahid, lâ ilâhe illâ hüverrahmânürrahîm" âyeti ile "Allahü lâ ilâhe illâ hüvel hayyül kayyûm" âyeti içindedir” (67/1) buyurdu.

Hazret-i Ali’nin bildirdiği ism-i a’zam duâsı var. “Bu duâya sımsıkı sarılın. Çünkü o Arş-ı a'zamın hazinelerinden bir hazinedir.” buyurduğu duâ şöyle:

"Allahümme innî es'elüke yâ âlimel hafiyye, ve yâ men-is-semâu bikudretihi mebniyye, ve yâ men-il-erdu biizzetihi mudhıyye, ve yâ men-iş-şemsü vel-kameru binûri celâlihi müşrika ve mudıyye ve yâ mukbilen alâ külli nefsin mü'minetin zekiyye ve yâ müsekkine ra'b-el-hâifîne ve ehl-et-takıyye, yâ men havaicul-halki indehü makdıyye, yâ men necâ Yûsüfe min rıkk-il-ubûdiyye, yâ men leyse lehü bevvâbün yûnâdî velâ sâhibun yağşa ve lâ vezîrun yu'tî ve lâ gayruhu rabbün yud'a ve lâ yezdadu alâ kesretil-havaici illâ keremen ve cûden ve sallallahu alâ Muhammedin ve âlihi ve a'tini süâli inneke alâ külli şey'in kadîr." (67/1)

Duâya, e'ûzü besmele, Allahü teâlâya hamdü senâ ve Resûlüne salâtü selâm ile başlamalıdır! Peygamber efendimiz, duâya başlarken, “Sübhâne Rabbiyel aliyyil a'lel vehhâb” derdi. Allahü teâlâ, salevât-ı şerîfeyi kabûl eder. Duânın başı ve sonu kabûl olunca ortasının kabûl olmaması düşünülmez.

Peygamber efendimiz, “Allahü teâlâya günah işlemiyen dil ile duâ edin” buyurdu. Böyle bir dilin nasıl bulunacağı suâl edilince, “Birbirinize duâ edin! Çünkü ne sen onun, ne de o senin dilinle günah işlemiştir” buyurdu. Yine buyurdu ki:” Duânın kabûl olması için iki şey lâzımdır. Duâyı ihlâs ile yapmalıdır. Yediği ve giydiği helâldan olmalıdır. “
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

MURATS44

Özel Üye
'' Peygamber efendimizin döneminde bir tüccar varmış.Bu tüccar daima tek başına mekkeden medineye devesine eşyalarını yükleyip gider hiç bir zaman kervana katılmaz daima kendi başına gidermiş.Yine günlerden bir gün tek başına işini yapmak için yola koyulur ve çölün ortasında biraz duraklar soluklanmak için.

tüccar soluklanırken arkasında birinin geldiğini hisseder ve döndüğü gibi atın üstünde siyahlara bürünmüş bir adam görür ve adama şöyle der

- bütün mallarımı al yalnızca canımı bağışla?

adam;

- malların zaten benim ben senin canını alacağım!

tüccar;

- o zaman bana müsade et bari son defa namaz kılayım!

adam;
- pek ala kıl bakalım nasılsa bu son kılışın olacak der ve bekler

tüccar kamaet alır ve namaza durur namazı kılar güzelce ve namazda dua bölümünde en son olarak ismi azam duasını okur

'' YA VEDUDU YA VEDUDU YA ZEL ARŞİL MECİDİ YA MUDDİU YA MUİYDU YA FEALUN LİMA YURİT. ES ELUKE Bİ NURİ VECHİKELLEZİ MELEE ERKANE ARŞİKE VE ES ELUKE Bİ KUDRATİKELLETİ VE KADDERTE BİHA ALA HALKİKE VE Bİ RAHMETİKELLETİ VESİAT KULLE ŞEYİN KADİR LA İLAHE İLLA ENTE YA MUĞİYSU EĞİSNİ YA MUĞİYSU EĞİSNİ YA MUĞİYSU EĞİSNİ.''

Bu duayı tam 3 kere tekrarlar ve kalkar fakat garip bişey olur tam karşıda aynı simsiyah bir atın üstünde simsiyah bir adam belirir ve hırsız tüccarı bırakıp ona yönelir hırsız atı çok süratli sürer siyah atın üstüne diğer adam tek bir hareketle hırsızı yere düşürür.daha sonra tüccarın yanına getirir

ve tüccara şöyle der;

- öldür onu?

tüccar;

- ben hayatımda hiç kimseyi öldürmedim bunuda öldürmek istemem!

ve siyah atın üstünde ki adam kendisi hırsızı öldürür.

tüccar sorar;

- sen kimsin ben 3 katta ki meleklerden biriyim

tüccar;
nasıl geldin buraya der

melek;
sen ilkinde duayı okudun biz dedik allah içindir.
sen ikinci defa okuduğunda bizde dedik aşşağıda galiba bişeyler oluyor
sen üçüncü defa okduğunda gökteki kapılar öylesine bir çalındıki biz dedik aşşağıda çok mühim bişiler oluyor ve bende hemen Allaha dua ettim yalvardım seni kurtarmak için ve Allahta duamı kabul etti ben de geldim seni kurtardım ve tüccar hemen şükür secdesine kapandı ve meleğe de çok teşekkür etti
Tüccar gelişen olayı daha sonrasında ise peygamber efendimize nakletti ve peygamber efendimizde şöyle buyurdu;

'' Hiç şüphe yokturki Allah-ü teala sana ismi azam duasını telkin etti.
Kimki duasından önce ism-i azam duasını okursa ve daha sonra duasını yaparsa Allah muhakkak onun duasını kabul edecektir çünkü Allah'ın isimlerinin içinde en yüce si ismi azam duasıdır.'' buyurdu.
 
Üst Alt