M.N > İsLami Fıkıh AnsikLopedisi (Alfabetik) >

ceylannur

Yeni Üyemiz
NAFAKA
İnfak edilen şey, azık, yiyecek, ev reisinin sağlamak zorunda olduğu yiyecek, giyecek, mesken ve benzeri şeyler "Nafaka" kökünden infâk; hayır yolunda mal sarfetmek demektir Nafakanın çoğulu "nafakât"tır Bir terim olarak yiyecek, giyecek ve meskenden kişiye yetecek miktarı ifade eder
Nafaka genel olarak ikiye ayrılır: 1 Kişinin kendisine gerekli olan nafaka Bu, başkasına vereceği nafakadan önde gelir Çünkü Hz Peygamber; "Önce kendi nefsine, sonra nafakası sana gerekli olan kimselere tasadduk et" buyurmuştur (Müslim, Zekât, 95, 97, 106; Ebû Dâvud, Zekât, 39, 40; Ahmed b Hanbel, II, 94)

2 Kişinin başkalarına vermesi gereken nafaka Bu çeşit nafakanın üç sebebi vardır Evlilik, hısımlık ve mülkiyet bağı
Islâm'da aile reisi olarak kadının ve çocukların geçimini sağlamak görevi erkeğe verilmiştir Ayrıca, anne, baba, kardeşler ve diğer hısımlar bakıma muhtaç duruma düşünce, "geçimi sağlama yükümlülüğü" onları da kapsamına alır Hattâ Islâm'da mâlik veya zilyed olunan hayvanların bile yedirilip içirilmesi görevi aile reisinindir (el-Kâsânî, Bedâyiu's-Sanâyi, IV, 40) Hayvanın açlık veya susuzluk nedeniyle ölümüne sebep olmak sorumluluğu gerektirir Nitekim Allah'ın Rasûlü bir kedinin ölümüne sebep olan bir kadın için şöyle buyurmuştur: "Açlıktan ölünceye kadar hapsettiği bir kedi için bir kadın azap olundu Ona kendisi yedirmediği gibi, toprak haşaratın yiyebilmesi için serbest de bırakmadı" (Buhârî, Enbiyâ, 54; Şirb, 9; Müslim, Selâm, 151, 152; Birr, 133, 134; Küsûf, 9; Nesâî, Küsûf, 14, 20; Ahmed b Hanbel, II, 159, 188, 286, 424)
Hayvana gücünün yetmeyeceği yükün taşıtılması haramdır Köleye de böyle yük yükletilemez Mâlik, hayvana infaktan kaçınırsa, çoğunluğa göre kazâen ve diyâneten buna zorlanır Hanefilere göre ise buna kaza yoluyla zorlanamaz (el-Kâsânî, âge, IV, 40; eş-Şîrâzî, el-Muhezzeb, II,168 vd; ez-Zühaylî, el-Fıkhul-Islâmî ve Edilletüh, Dimaşk 1405/1985, VII, 763, 764)
Insanlardan nafaka hakkı sahipleri sırasıyla şöyledir:
 

ceylannur

Yeni Üyemiz
NÂFİLE
Bağış, hibe, ganimet malı, zorunlu olmaksızın yapılan iş Farz veya vacib namazlar dışında kalan ve Resûlullah (sas)'ın kıldığına dair rivayet bulunan namazlar demektir Bunlar da sünnet olan nâfileler ve mendup olan nafileler olmak üzere ikiye ayrılır Sünnet olan nâfile, Allah elçisinin yapmağa devam ettiği ve ancak nâdir olarak yapmadığı kuvvetli işlerdir Kimi zaman bu işleri yapmamasının sebebi insanlara farz olmadığını göstermektir Mendup olan nâfile ise, Hz Peygamber'in bazan yapıp, bazan yapmadığı, kuvvetli olmayan sünnetlerdir Menduba müstehap da denir
Fıkıh usûlünde nâfile, sünnet, tatavvu, müstehap ve ihsan terimleri "mendup"la eş anlamda kullanılır Nâfile ibadetleri aşağıdaki şekilde tasnif etmek mümkündür:
Müekked olan sünnetler:
Beş vakit namaza ve cuma namazına bağlı olarak kılınan namazların bir bölümü müekked sünnettir Bir hadiste bu nitelikteki sünnetler şöyle belirlenmiştir: "Her kim bir gün ve gecede, farz namazlar dışında on iki rekat namaz kılarsa, Allah Teâlâ ona cennette bir ev bina edecektir Bunlar şu namazlardır: Sabah namazından önce iki rekat, öğleden önce dört rekat, öğleden sonra iki rekat, akşamdan sonra iki rekat ve yatsıdan sonra iki rekat" (Tirmizi; Salât, 189; Nesâî, Kıyâmül-Leyl, 66; Ibn Mâce, Ikâme, 100)
Namazlara bağlı olan müekked sünnetleri şu şekilde sıralayabiliriz:

1 Sabah namazının farzından önce kılınan iki rekatlık sünnet: Bu namaz en kuvvetli bir sünnettir Hz Peygamber şöyle buyurmuştur: "Sizi atlar kovalasa da sabah namazının iki rekat sünnetini terketmeyin" (Ahmed b Hanbel, II, 405) "Sabah namazının iki rekatısünneti dünyadan ve dünyada bulunan herşeyden daha hayırlıdır" (Müslim, MiŞâfirîn, 96, 97; Tirmizî, Salât, 190) Hz Âişe şöyle demiştir: "Hz Peygamber, sabah namazının iki rekatıgibi başka hiç bir nâfile namaza devam etmemiştir" (Buhâri, Teheccüd, 27; Müslim, MiŞâfirîn, 94; Ebû Dâvûd, Tatavvu', 2; Ahmed b Hanbel, VI, 43, 54, 170)
Başka bir sünnet kaza edilmezken, yukarıdaki hadisler sebebiyle, sabah namazını kılamayan kişi aynı gün zevalden önce onu kaza ederken sünnetini de birlikte kılar Diğer yandan ikinci rekatta bile imama yetişebileceğini anlayan kimse önce sünneti kılar, daha sonra imama uyar
2 Öğle veya cuma namazından önce kılınan dört rekat namaz Hz Âişe şöyle demiştir: "Resûlullah (sas) öğleden önce dört, sabah namazından önce de iki rekat namaz kılmayı terketmezdi" (Nesâî, Kıyâmü'l-Leyl, 56)
3 Öğle namazından sonraki iki rekât namaz Bu iki rekat, müekked sünnet olup, bunun dörde tamamlanması ise menduptur Cuma namazından sonra tek selâmla kılınan dört rekat nâfile namaz da müekked sünnetlerdendir Hadiste şöyle buyurulur:
"Hz Peygamber cuma namazından önce dört, cuma namazından sonra dört rekat namaz kılar, rekatlar arasını selâm ile ayırmazdı" (Zeylaî, Nasbur-Râve, II, 206)
4 Akşam namazından sonra iki rekât Bu da Allah elçisinin devam ettiği sünnetlerdendir
5 Yatsı namazından sonra iki rekat Bunun delili; Gün ve gecede on iki rekat nâfile namaza devam eden için Allah Teâlâ'nın cennette bir köşk bina edeceğini bildiren hadistir (Tirmizî, Salât, 189; Nesâî, Kıyâmül-Leyl, 66; Ibn Mâce, Ikâme, 100)
6 Terâvih namazı: Bu namaz erkek ve kadın için müekked sünnettir Çünkü terâvih namazına hem Hz Peygamber, hem de ondan sonra raşid halîfeler ve ashab-ı kirâm devam etmişlerdir Terâvih namazını cemaatle kılmak sünnettir Çünkü Resûlullah (sas), Ramazanın üçüncü, beşinci, yedinci ve yirminci gecelerinde bu namazı mescitte cemaatle kılmıştır Sonra müminlere farz olur endişesiyle mescide çıkıp kıldırmamıştır (Zeylaî, age, II, 152; eş-Şevkânî, Neylül-Evtâr, III, 50 vd; ez-Zühayli, el-Fıkhul-Islâmî ve Edilletüh, Dimaşk 1405/1985, II, 43)
Terâvih namazı Ramazan ayına mahsus olup, yatsı namazından sonra ve vitirden önce kılınır Bu namazın gece yarısından veya gecenin üçte birinden sonraya bırakılması müstehaptır Terâvih namazı tek başına kılınabilir, fakat cemaatle kılınması daha faziletlıdır
Hanefilere göre, terâvih namazının rekat sayısı yirmi olup bu sayı Hz Ömer'in uygulamasına dayanır Çünkü Hz Ömer halîfeliğinin sonuna doğru bu namazı Mescid-i Nebevî'de Devlet başkanı olarak yirmi rekat kıldırmıştır Bu miktara sahabeden karşı çıkan olmamıştır Hz Peygamber şöyle buyurmuştur: "Benden sonra, benim sünnetimden ve raşid halîfelerimin yolundan ayrılmayın" (Ebû Dâvûd, Sünnet, 5; Tirmizî, Ilim, 16; Ibn Mâce, Mukaddime, 6; Dârimî, Mukaddime, 16) Ebû Hanîfe'ye, Hz Ömer'in yaptığı uygulama sorulunca şöyle demiştir:
"Teravih kuvvetli bir sünnettir Hz Ömer onu kendiliğinden çıkarmış değildir O, bu konuda yeni bir şey de icad etmedi O, bunu ancak kendi bildiği bir delile dayanarak yapmıştır Resulullah (sas)'den bir ahid olarak yapmıştır" (ez-Zühaylî, age, II, 44)
Bazı hadis bilginleri ise Allah el-çisinin Ramazanda terâvihi sekiz rekat olarak kıldığını tesbit etmişlerdir Bunun delili, Buhârî'nin ve başkalarının Hz Âişe'den naklettikleri şu hadistir:
"Hz Peygamber ne Ramazanda ve ne de Ramazan dışında on bir rekattan fazla nâfile namaz kılmamıştır" (Buhârî, Teheccüd, 16; Terâvih, 1; Müslim, MiŞâfirîn, 125; Tirmizî, Mevâkît, 208) Yine Ibn Hibbân, Sahîh'inde Câbir (ra)'den şu hadisi rivayet etmiştir: "Hz Peygamber kendilerine sekizrekat namaz kıldırdıktan sonra vitir namazını kıldırmıştır" (eş-Şevkânî, age, III, 53) Bu duruma göre, terâvih namazının sekizrekatının müekked sünnet olduğunda şüphe yoktur Ibnül-Hümâm gibi bazı bilginler ise sekizrekattan fazlasının müstehap olduğunu söylemişlerdir Bu durum yatsı namazının farzından sonra dört rekat nâfile namaz kılmaya benzer ki, bunun da ilk rekatımüekked sünnet, iki rekatıda müstehap olur (Ibnül-Hümâm, Fethul-Kadîr, Mısır 1316/1898, I, 333, 334)
Gayrı Müekked Sünnetler:
Hz Peygamber'in kesintisiz devam etmediği ve bazan terkettiği sünnetler olup bunlara mendup da denir Bu namazlar şunlardır:
1 Ikindi namazından önce tek selamla kılınan dört rekat namaz Resulullah (sas) bu namaz hakkında şöyle buyurmuştur: "Ikindi namazından önce dört rekat namaz kılan kimseye Allah rahmet etsin" (Tirmizî, Salât, 301)
2 Yatsı: namazından önce kılınan dört rekat namaz Hz Âişe (ranha)'den şöyle dediği nakledilmiştir:
"Hz Peygamber, yatsıdan önce dört rekat namaz kılardı" (Zeylaî, age, II, 145 vd; eş-Şevkânî, age, III, 18)
3 Evvâbîn namazı: Evvâbîn, evvâb kelimesinin çoğulu olup, Allah Teâlâ'ya çokça yönelen kişi anlamına gelir Iki ilâ altı rekata kadar kılınabilir Bir, iki veya üç selâmla kılmak mümkündür Hz Peygamber, akşam namazından sonra altı rekat namaz kılınan evvâbînden sayılacağını bildirmiş ve arkasından şu ayeti okumuştur: "Eğer siz iyi olursanız, şunu iyi bilin ki Allah kötülükten yüz çevirerek tevbeye yönelenleri (evvâbîn) son derece bağışlayıcıdır" (el-Isrâ,17/25; Ibn Kesîr, Tefsîr; Istanbul 1985, V, 64, 65; eş-Şürünbülâlî, Merâkıl-Felâh, Istanbul 1984, s 74)
Bunlar farz namazlara tabi olan nafile namazlardır
Bağımsız Nâfile (Mendup) Namazlar:
Beş vakitteki farz namazların sünnetlerinden başka bir takım nâfile namazlar daha vardır ki bunlar, müstehap, mendup veya tatavvu' adı verilen nâfilelerdir:
1 Kuşluk namazı
En az iki rekat olup, sağlam görüşe göre, dört veya sekize kadar kılınabilir Mendup bir namazdır Vakti, güneşin bir mızrak boyu yükselmesi ile başlayıp, zeval vaktine yirmi dakika veya yarım saat kalıncaya kadar devam eder Hz Âişe'den şöyle dediği nakledilmiştir: "Resulullah (sas) kuşluk namazını ikiser ikiser, dört rekat olarak kılar, birinci selâmdan sonra dünya sözleri konuşmazdı" (es-San'ânî, Sübülü's-Selâm, Kahire 1950, II, 16) Müslim'in rivayeti ise şöyledir: "Hz Peygamber kuşluk namazını dört rekat olarak ve Allah'ın dilediği kadar ilâvede bulunarak kılardı"
2 Teheccüd namazı
Yatsı namazından sonra daha uyumadan veya kısa bir uykudan sonra kalkıp kılınacak nâfile namaza "gece namazı (salatül-leyl)" denir Bir süre uyuduktan sonra, gecenin yarısından imsak vaktine kadar kalkılıp kılınırsa "teheccüd" adını alır Teheccüd namazı iki rekattan sekizrekata kadardır Her iki rekatta bir selam verilmesi daha faziletlidır
Teheccüd namazı Hz Peygamber'e farzdır Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurulur: "Ey Muhammed! Gecenin bir bölümünde uyanıp, sırf sana mahsus fazla bir ibadet olmak üzere, Kur'an'la gece namazı kıl Rabbinin seni Makam-ı Mahmuda erdireceğini umabilirsin" (el-Isrâ,17/79) Bu namaz diğer müslümanlara sünnet veya müstehap derecesindedir
Teheccüd namazına diğer müminleri de teşvik eden ayet (bk el-Müzzemmil, 73/20; es-Secde, 32/16; el-Furkân, 25/63, 64; ez-Zâriyât, 51/17, 18; Âli Imrân, 3/16, 17) ve hadisler vardır Abdullah b Ömer (ra)'nın kendisini rüyada cehennemde görmesi ve bir meleğin yaklaşarak "korkma" demesini Resulullah (sas)'a anlatması üzerine, Allah elçisi şöyle buyurmuştur:" Abdullah ne iyi adamdır Fakat kalkıp gece namazı kılmayı âdet edinseydi ne iyi olurdu " Abdullah b Ömer, bundan sonra gece uykusunu azaltmıştır Buradan teheccüd namazına devam eden her ferdin iyi olarak anılmaya lâyık olduğu anlaşılır (ez-Zebîdî, Sahîh-ı Buhârî Muhtaşarı Tecrid-i Sarıh Tercemesi, Ankara 1982, IV, 29, 30, H No: 576) Başka bir hadiste şöyle buyurulur:
"Gece namazına devam edin Çünkü gece namazı kılmak sizden önceki salih kulların âdetidir Rabbinize karşı bir taattır, kötülükleri örtücü ve günah işlemekten alıkoyucudur" (Tirmizî, Deavât, 101)
3 Abdest namazı
Abdestten veya gusül abdestinden sonra vakit elverişli ise, yaşlık kuruyacak kadar bir süre geçmeden iki rekat namaz kılınması menduptur Hadiste şöyle buyurulmuştur:" Her kim abdest alır, abdesti güzel yapar, sonra kalkıp iki rekat namaz kılarsa ve bu iki rekata kalbiyle yönelirse, o kimseye cennet vacib olur" (Buhârî, Vüdû, 24; Müslim, Tahâre, 5, 6,17; Ebû Dâvûd, Tahare, 65)
4 Tahiyyetül-Mescid namazı Tahiyye, selâm vermek demektir Tahiyyetül-Mescid de; mescide selâm vermek anlamına gelir Mescide ilk giren kimsenin, Mescidin Rabbine selâm vermek ve O'nu yüceltmek amacıyla iki rekat namaz kılması menduptur Bir günde, ta'lim, teallüm vb sebeplerle bir kaç kere mescide girmek zorunda olan kimselerin bu namazı ilk girişte bir kere kılması yeterlidir
Hadiste şöyle buyurulur: "Sizden her kim mescide girerse iki rekat namaz kılmadan oturmasın" (Buhârî, Salât, 60, Teheccüd, 35; Müslim, MiŞâfirîn, 69, 70; Tirmizî, Salât, 118)
Bir mescide girip meşguliyetinden veya vaktin darlığından ya da kerahetinden ötürü tahiyyetül-mescid yapamayacak kimse şu duayı okumayı yeterli ve müstehap görülmüştür:
Sübhânellah vel-Hamdûlillah ve la ilahe illallahü vellahu ekber"
Anlamı: "Allahı her türlü noksan sıfatlardan tenzih ederim Hamd Allah'a mahsustur Allah'tan başka hiç bir ilah yoktur Allah herşeyden yücedir" Diğer yandan, bir mescidde her hangi bir namazı kılmak veya orada bir farzı kılmak için imama uymak niyetiyle girmek de tahiyyetül-mescid yerine geçer
5 Istihare namazı
Istihâre; bir şeyin hayırlı olanını istemek demektir Istihâre namazı, nasıl hareket edileceği bilinemeyen mübah işlerde manevi bir işarete nail olmak için kılınan iki rekatlık bir namazdır Cabir b Abdullah (ra) şöyle demiştir: "Hz Peygamber bütün işlerde bize Kur'an'dan bir sûre öğretir gibi istihâreyi öğretir ve şöyle buyururdu: "Sizden biri bir iş yapmak istediği vakit, farz dışında iki rekat namaz kılsın ve istihâre duasını okusun" (bk Buhârî, Teheccüd, 25; Deavât, 49; Tevhîd,10; Tirmizî, Vitr, 18; Ibn Mâce, Ikâme, I, 18; Ahmed b Hanbel, III, 344)
Istihâre duasından sonra kıbleye yönelerek yatılır, (Dua için bk "istihare" maddesi; Hamdi Döndüren, Delilleriyle Islâm Ilmihali, Istanbul 1991, 350, 351)
6 Tesbih namazı
Dört rekatlı bir namaz olup her rekatta Fâtiha ve bir sûre okunur Bir veya iki selâmla tamamlanır Bu namazda üç yüz kere şu tesbih duası okunur: "Sübhanallahi vel-hamdü Lillâhi ve lâ ilâhe illallâhü vellahü ekber ve !â havle velâ kuvvete illâ billâhil-aliyyıl-azîm "
Anlamı: "Allahı her türlü noksan sıfatlardan tenzih ederim Hamd Allah'a mahsustur Allah'dan başka hiç bir ilâh yoktur Allah herşeyden yücedir Büyük ve yüce olan Allah'dan başka hiç bir güç ve kudret sahibi yoktur "
Hz Peygamber amcası Abbas (ra)'a kendisini Allah'a yaklaştıracak bir ameli bildirmek için tesbih namazını talim buyurmuş ve eğer bu namazı kılarsa, günahları kum yığınları kadar çok olsa bile Allah'ın bunları mağfiret edeceğini bildirmiştir Bu namazı her gün, bu olmazsa cuma günü, bu olmazsa ayda veya yılda bir kere, başka rivayette, ömründe bir defa kılmasını tavsiye etmiştir (Tirmizî, Vitr,19; Ibn Mâce, Ikame,190; Ebû Dâvûd, Tatavvu', 14 ve "Namaz" maddesi)
7 Hâcet namazı
Dünyevî ve uhrevî isteği olan kimse abdest alır, yatsı namazından sonra iki veya dört rekat, başka bir görüşe göre on iki rekat namaz kılar, sonra Allah Teâlâ'ya senâda ve Hz Peygambere salatü selâmda bulunur, bundan sonra hâcet duasını okuyup, isteğinin gerçekleşmesini Yüce Allah'dan ister
Abdullah b Ebî Evfâ (ra)'dan nakledildiğine göre, Rasûlüllah (sas) şöyle buyurmuştur: Her kimin Allah'dan bir dileği olursa veya insanlardan bir isteği olursa, önce abdest alıp iki rekat namaz kılsın, sonra Allaha hamd ve senada bulunsun ve Hz Peygambere salatü selâm getirsin Sonra şu duayı okusun: "Lâ ilâhe illallahul-halîmül-kerîm Sübhânellahi Rabbil-arşil-azîm el-Hamdü lillâhi Rabbil-âlemin, nes'elüke mûcibâti rahmetike ve azâime mağfiretike vel-ganîmete min külli birrin ve's-selâmete min külli ismin Lâ teda'lî zenben illâ gafertehû ve lâ hemmen illâ mezahtehû ve lâ hâcete hiye leke rızan illâ kadaytehâ yâ erhamerrâhimîn "
Anlamı: "Halîm ve kerîm olan Allah'dan başka ilâh yoktur Yüce arşın Rabbi olan Allah'ı tesbih ederim Hamd âlemlerin Rabbi olan Allah'a mahsustur Allah'ım! Rahmetini gerektiren şeyleri, kesin affını, her iyıliği elde etmeyi, her günahtan uzak olmayı senden dilerim Affetmediğin hiç bir günah, feraha çıkarmadığın hiç bir tasa, senin rızana uygun olan hiç bir ihtiyacı da karşılamadan bırakma Ey merhametlilerin en merhametlisi olan Allahım" (Tirmizî, Vitr,17; Ibn Mâce, 189; Hamdi Döndüren, age, s 352, 353)
8 Yolculuk namazı
Bir müslümanın yola çıkacağı veya yoldan döndüğü zaman iki rekat namaz kılması menduptur Hz Peygamber yolculuktan gündüz kuşluk vakti döner, Mescid-i Nebevî'ye giderek iki rekat namaz kılar, orada bir süre otururdu" (bk Buhârî, Salât, 59; Cihâd, 198)
9 İstiska (Yağmur İsteme) namazı
Şiddetli kuraklık hüküm süren zamanlarda yağmur duası yapılır Çünkü Kur'an'da Nûh, Mûsâ ve Hûd peygamberlerin kavimlerine su verilmesi için yaptıkları dualardan söz edilir (bk Nûh, 71/10-12;el Bakara, 2/60)
 

ceylannur

Yeni Üyemiz
Enes b Malık (ra)ten rivayete göre, Allah Rasûlü cuma hutbesi irad ederken, şiddetli kuraklığın hüküm sürdüğünü, ürünün ve hayvanların telef olduğunu söyleyen bir adamın isteği üzerine; Allahım bize su ver, Allah'ım bize su ver" diye dua etmiştir Bunun üzerine gökte hiç bulut yokken, birden bulutlar belirmiş ve yağmur yağmaya başlamıştır Bir hafta süren yağmurlar âfet halini almaya başlayınca, ertesi hafta aynı adamın yağmurun kesilmesini istemesi üzerine Allah'ın Resulü şöyle dua etmiştir: Allah'ım! Yağmuru üzerimize değil, çevremize, dağlara, tepelere, vadilere ve ağaçlı yerlere ver" Bu dua ile yağmur kesilmiştir (Buhârî, Istiskâ, 6; Müslim, Istiskâ, 8)
Ebû Hanîfe'ye göre istiska; dua ve istiğfardan ibarettir Bu yüzden bu dua özel bir namaz kılmadan ve hutbe okumadan yerine getirilebilir Ebû Yûsuf ve Imam Muhammed'e göre ise, yağmur duası namazının, ihtiyaç varsa, hazarda veya seferde kılınması menduptur Yağmur gecikirse bu dua günler boyu tekrarlanır Çünkü Allah Teâlâ duada ısrarlı olanları sever (bk el-Kasânî, el-Bedâyi', I, 282; Ibnül-Hümâm, Fethul-Kadîr, I, 437; Ibn Abidîn, Reddül-Muhtar, I, 790 vd; Hamdi Döndüren, Delilleriyle Islâm Ilmihali, Istanbul 1991, s 353 vd)
10 Küsûf namazı Güneş tutulmasına "küsûf", ay tutulmasına "husûf" denir Güneş tutulduğu zaman, bir beldede cuma namazını kıldıran imam, ezansız ve kametsiz olarak en az iki rekat namaz kıldırır Ebû Hanife'ye göre bu namaz gizli, Ebû Yusuf ve Imam Muhammed'e göre açıktan kıraatla kılınır
Hz Peygamber güneş tutulduğu zaman iki rekat namaz kıldırmış ve arkasından şöyle buyurmuştur: "Bu olaylar Allah'ın büyüklüğünü gösteren delillerdir Allah Teâlâ bunlarla kullarını korkutmak istiyor Bunları gördüğünüz zaman, en son kıldığınız farz namaz gibi namaz kılın " (Buhârî, Küsûf, 1,17; Ebû Dâvûd, Istiskâ, 4, 9, Sünnet, 9; Nesâî, Küsûf, 5, 12, 14, 16, 24)
11 Husüf namazı Ay tutulduğu zaman müslümanların evlerinde teker teker bir halde ve küsûf namazı gibi gizli veya açıktan iki ya da dört rekat namaz kılmaları menduptur Ebû Hanîfe'ye göre, bu namazın camide cemaatle kılınması sünnette yoktur Imam Şâfiî ve Ahmed b Hanbel ile bazı hadis bilginlerine göre, cemaatle kılınır
Ay tutulması gece olabileceği için cemaatin camide toplanıp toplu namaz kılmasında güçlük vardır (el-Kâsânî, age, I, 282; eş-Şürünbülâlî, Merâkı'f-Felâh, 92)
Nâfile veya mendup sayılan amellerin amacını eş-Şatıbî şöyle açıklar:
1 Hz Peygamber'den sünnet olarak gelen her mendup, farz ve vacib ibadetlerin ikmali ve korunması için yardımcıdır Çünkü nâfile ibadetler insanı farzları edaya hazırlar Nâfile ibadetleri ihmal eden farzları da ihmale maruz kalır Bazı mendupların kendi cinsinden farklı ibadet vardır Beş vakit namazın sünnetleri, nâfile oruç, nâfile hac ve sadakalar gibi Bazılarının da benzeri ibadet bulunmaz Namaz için güzel elbise giyinmek, iftarı acele yapmak, sahuru geciktirmek gibi Bunların da farz ibadeti desteklediği görülür Sözgelimi, iftarı acele yapmak, sahuru geciktirmek orucu kolaylaştırır ve şahsın bu ibadeti sürekli olarak yapmasını sağlar Allah katında, az da olsa, ibadetin sürekli olanı makbuldür
2 Mendup tek tek değil, bütünüyle yapılması gereken bir sünnettir Nitekim sünnet-i müekkedeleri Hz Peygamber ara sıra terketmiştir Bu yüzden insan bazı darlık zamanlarında terkedebilir Kaza edilmemeleri de bunu gösterir Ancak toptan terkedemez Meselâ; ezanı sürekli olarak terketmek caiz değildir Bir ülkenin insanları ezanı sürekli olarak bırakmışlarsa, onlara bunu zorla okutmak gerekir Yine bir kimse tamamen cemaati terkedemez Çünkü Hz Peygamber; "Bir kimse üç günden fazla cemaati terk ederse kalbi mühürlenir" (Ibn Mâce, Mesâcid, 17) buyurmuştur Evlenme de böyledir Bazı hallerde fertler evlenmeyebilir, ancak toplum olarak bunu bırakamazlar, aksi takdirde toplum yok olur (eş-Şâtıbî, el-Muvâfakât, Ticariye baskısı, Kahire, ty, I, 132, 133, 151; M Ebû Zehra, Usûlül-Fıkh, ty, 40 vd)
 

ceylannur

Yeni Üyemiz
NÂFİLE NAMAZDA BİRDEN ÇOK MAKSAT Kuşluk namazı vaktinde abdest alan birisi, iki rekât "Abdest şükür namazı'na, aynı anda kuşluk namazı olarak niyyet etse, ikisini birden kılmış olur mu?
Fıkıh kitaplarındaki ifadelere göre, niyyet edilmiş olması halinde; bir nâfile namaz, birden çok nâfile namaz yerine geçebilir: Nûru'l îzâh serhinde; mescidi selâmlama namazı (tahiyyatü'l-mescid) oturmadan kılacağı bir farz namazla, hattâ Zeylanî ve Kasânînin dediğine göre herhangi bir namazla yerine getirilmiş olur (58 Tahtavı 320; Molla Hüsrev, Dürer I/116 (Surunbil0lî hâsiyesi);Nemenkânî I/146) Tahtâvî Miskât şerhinden naklen; abdestin arkasından bir farz kılmış olsa, bununla "abdest sükrü namazı" da yerine getirilmiş olur, der (59 Tahtavî 321; M Zihni Efendi 404) Nafilenin yerine geçecek namazın farz olması da şart değildir (60 Abdülhalım (Durer hâsiyesi) I/79; Konu hakkında daha geniş bilgi için bk Âbidin N/18-19) Buna göre işrak vakti abdest alan birisi, abdestin arkasından kılacağı iki rekât namaza, aynı anda hem abdest şükrü için, hem işrak namazı için, hem de meselâ hacet namazı için niyet etse, hepsi yerine gelmiş olur Imam es-Sindî hac için ihrama girildiğinde sünnet olan iki rekat namazın, o ana rastlayan bir farzla da karşılanmış olacağını söylerken Aliyyu'I-Kârî bu konuda tereddüdünü bildirir Ona göre: Ihram namazı, istihare ve benzerî namazlar gibi müstakil bir sünnettir, binaenaleyh, bir başka namaz zimminda ödenmiş olmaz "Tahiyyetü'1-mescid' ve "Abdest şükür" namazı ise başlı başına bir namaz olmadıklarından her hangi bir namaz onların yerine geçmiş olabilir
Hasiye sahibi el-Mekkî ise; bu tereddüde yer olmadığını, "el-Bahru'r-râik" gibi mezhebini önemli kaynakların çoğunda, durumun Sindî'nin dediği gibi olduğunu, bir farzın dahi o sünnetten müstagnî kılınacağını söyler (60a)
Ibn Nüceym de niyyet bahsini işlerken, iki nafileye birden niyet edilirse, ikisinin birden ödenmiş olacağını söyler (60b )
 

ceylannur

Yeni Üyemiz
NAFİLE ORUÇ TUTARKEN ADET GÖREN VE ORUCU BOZULAN KADIN, BUNUN KAZASINI TUTMALI MIDIR? Bozulan her türlü nafile orucun kazası gerekir Bu bozulmanın, oruçlunun kendi fiili, ya da başka bir sebeple olması eşittir Buna göre nafile oruç tutmayâ başlayan bir kadın, adet görecek olsa, en sağlam görüşe göre, sonradan bu orucu kaza etmesi gerekir Çünkü başlanılan bir ibadeti iptal etmemek de bir ibadettir (şafilere göre ise bu durumdaki kadın muhayyerdir, bozulan orucunu dilerse kaza eder, dilerse etmez)
 
Üst Alt