Hz. Mevlâna Sözleri

ceylannur

Yeni Üyemiz
Hz. Mevlâna Sözleri
Mevlana'nın söylediği ve günümüze kadar insanlığa ışık tutan sözlerinden bazıları:



· Sevgide güneş gibi ol dostluk ve kardeşlikte akarsu gibi ol hataları örtmede gece gibi

ol tevazuda toprak gibi ol öfkede ölü gibi ol her ne olursan ol ya olduğun gibi görün ya göründüğün gibi ol.

· Şu dünyada yüzlerce ahmak etek dolusu altın verir de şeytandan dert satın alır.

. Vazifesini tam yerine getirmemiş olanın vicdan yarasına ne mazaretin devası ne ilacın şifası deva getirmiş..

. Aşk altın değildir saklanmaz. Aşıkın bütün sırları meydandadır..

. Yeşillerden çiçeklerden meydana gelen bahçe geçici fakat akıllardan meydana gelen gül bahçesi hep yeşil ve güzeldir..

· Nice insanlar gördüm üzerinde elbisesi yok. Nice elbiseler gördüm içinde insan yok.

. Aşk davaya benzer cefa çekmek de şahide: Şahidin yoksa davayı kazanamazsın ki..

· Sen diri oldukça ölü yıkayıcı seni yıkar mı hiç?

· İsa'nın eşeğinden şeker esirgenmez ama eşek yaratılışı bakımından otu beğenir.

· Dert insanı yokluğa götüren rahvan attır.

· Ehil olmayanlara sabretmek ehil olanları parlatır.

· Leş bize göre rezildir ama domuza köpeğe şekerdirhelvadır.

· Kuzgun bağda kuzgunca bağırır. Ama bülbül kuzgun bağırıyor diye güzelim sesini keser mi hiç?

· Pisler pisliklerini yapar ama sular da temizlemeye çalışır.

· Dikenden gül bitiren kışı da bahar haline döndürür. Selviyi hür bir halde yücelten kederi de sevinç haline sokabilir.

· Nasıl olur da deniz köpeğin ağzından pislenir nasıl olur da güneş üflemekle söner?

· Akıl padişahı kafesi kırdı mı kuşların her biri bir yöne uçar

· Tövbe bineği şaşılacak bir binektir. Bir solukta aşağılık dünyadan göğe sıçrayıverir.

· O beden testisi ab-ı hayatla dopdolu bu beden testisi ise ölüm zehiri ile. İçindekine bakarsan padişahsın kabına bakarsan yolu yitirdin.

· Genişlik sabırdan doğar.

· Korkunç bir kurban bayramı olan kıyamet günü inananlara bayram günüdür öküzlere ölüm günü.

· Kim daha güzelse kıskançlığı daha fazla olur. Kıskançlık ateşten meydana gelir.

· Dünya tuzaktır. Yemi de istek. İstek tuzaklarından kaçının.

· Irmak suyunu tümden içmenin imkanı yok ama susuzluğu giderecek kadar içmemenin de imkanı yok.

· Gürzü kendine vur. Benliğini varlığımı kır gitsin. Çünkü bu ten gözü kulağa tıkanmış pamuğa benzer.

· Ey altın sırmalarla süslü elbiseler giymeye kemer takmaya alışmış kişi. Sonunda sana da dikişsiz elbiseyi giydirecekler.

· Eşeğe katır boncuğuyla inci birdir. Zaten o eşek inciyle denizin varlığından da şüphe eder.

· Birisi güzel bir söz söylüyorsa bu dinleyenin dinlemesinden anlamasından ileri gelir.

· Oruç tutmak güçtür çetindir ama Allah'ın kulu kendisinden uzaklaştırmasından bir derde uğratmasından daha iyidir.

· Ayın geceye sabretmesi onu apaydın eder. Gülün dikene sabretmesi güle güzel bir koku verir. Arslanın sabredip pislik içinde beklemesi onu deve yavrusu ile doyurur.

· Zahidin kıblesi lütuf kerem sahibi Allah'tır. Tamahkarın kıblesi ise altın torbası.

. Allah ile olduktan sonra ölüm de ömür de hoştur..

· Sarhoş cinayeti yapar da sonra "özrüm vardı kendimde değildim"der. Kendinde olmayışkendiliğinden gelmedi sanaonu sen çağırdın.

· İnsan gözdür görüştür gerisi ettir. İnsanın gözü neyi görüyorsa değeri o kadardır.

· Birinin başına toprak saçsan başı yarılmaz. Suyu başına döksen başı kırılmaz. Toprakla suyla baş yarmak istiyorsan toprağı suya karıştırıp kerpiç yapman gerek.

· Yoldaki bir tepecik seni bunaltmışoysa önünde yüzlerce dağ var

· Kabuğu kırılan sedef üzüntü vermesin sana içinde inci vardır.

· Adalet nedir? Her şeyi yerine koymak. Zulüm nedir? Bir şeyi yerine koymamakbaşka yere koymak.

· Hiçbir kafire hor gözle bakmayın. Müslüman olarak ölmesi umulur çünkü.

· Şu deredeki sukaç kere değiştiyıldızların akisleri hep yerinde.

· Yol kesenler olmadıkça lanetlenmiş şeytan bulunmadıkçasabırlılar gerçek erleryoksulları doyuranlar nasıl beliriranlaşılır?

· Oyun görünüşte akla uymaz ama çocuk oyunla akıllanır.

· Anlayışedep şehirlilerdedir. Ziyafetgarip konaklamak da köylülerde.

· Resimler ister haberleri olsunister olmasınhepsi de ressamın elindediro elden çıkar.

· Alışsan güvercin sallanan kamıştan kaçar mı hiç?O kamıştan göklere uçan yere alışmamış olan güvercin ürkerkaçar.

· Mal sadakalar vermekle hiç eksilmez. Hayırlarda bulunmakmalı yitmekten korur.

· Çalınmış kumaşdevamlı kalmaz insanda. Hırsızı da darağacına götürür.

· Ağlayışınferyat edişin bir sesisureti vardır. Zararınsa sureti yoktur. Zararda insan elini dişler ama zararın eli yoktur.

· Her korkuda binlerce eminlik vardırgöz karasında onca aydınlık mevcut.

· Verdiğini geri alan kişi ***** gibi kusmuğunu yemiş olur.

· Şarap kadehtedir ama kadehten meydana gelmemiştir ki. Ağzınışarabı verene aç.

· Ekme günü gizlemek toprağa tohumu saçmak günüdür. Devşirme günüyse tohumun bittiği gündürkarşılığını bulma günüdür.

· Bilgi sınırı olmayan bir denizdir. Bilgi dileyense denizlere dalan bir dalgıçtır.

· Bulutlar ağlamasa yeşillikler nasıl güler?

· Bülbüllerin güzel sesleri beğenilir de bu yüzden kafes çeker onları. Ama kuzgunla baykuşu kim kor kafese?

· Meyve ekşi bile olsa olmadıkça ona ham derler

· Çayırlıktan çimenlikten esip gelen yel külhandan gelen yelden ayırt edilir.

· Dünya malı bedene tapanlara helaldir.

· Gerçek kokusuyla ahmağı kandıran yalan sözün kokusu miskle sarımsak kokusu gibi söz söyleyenin soluğundan anlaşılır.

· Her dil gönlün perdesidir. Perde kımıldadı mı sırlara ulaşılır.

· Ahlaksızların bağırışıyla yürekli yiğitlerin naraları tilkiyle arslanın sesi gibi meydandadır.

· Kötü nefis yırtıcı kuştur.

· Hırsın yemdir cehennemse tuzak.

· Doğan avdan av getirir fakat kendi kanadıyla uçar da avlanır. Padişah da bu yüzden onu keklikle çil kuşuyla besler.

· Dil tencerenin kapağına benzer. Kıpırdadı da kokusu duyuldu mu ne pişiyor anlarsın.

· Yemekle dolu karın şeytanın pazarıdır.

· Sözle anlatılan şey yalan bile olsa kokusu gerçek olduğunu da haber verir yalan olduğunu da.

· Canım bedenimde oldukça kulum köleyim seçilmiş Muhammet'in yolunun toprağıyım. Birisi sözlerimden bundan başka söz naklederse o kişiden de bezmişim ben o sözden de.

· Sevgiden tortulu bulanık sular arı-duru bir hale gelir. Sevgiden dertler şifa bulur. Sevgiden ölüler dirilir. Sevgiden padişahlar kul olur. Bu sevgi de bilgi neticesidir.

· Mumundur karanlık veren sana. Anlatırdım bunu ama gönlünün beli kırılıverir. Gönül şişesini kırarsan artık yaşamak fayda vermez.

· Rüşvet alan para pul padişahı değiliz. Paramparça olmuş gönül hırkalarını diker yamarız biz.

· Aşıkların gönüllerinin yanışıyla gözyaşları olmasaydı dünyada su da olmazdı ateş de.

· İki parmağının ucunu gözüne koy. Bir şey görebiliyor musun dünyadan? Sen göremiyorsun diye bu alem yok değildir. Görememek ayıbı göstermemek kusuru uğursuz nefsin parmağına ait işte.

· İnsan gözden ibarettir aslında geri kalan cesettir. Göz ise ancak dostu görene denir.

· A kardeş keskin kılıcın üzerine atılmadasın tövbe ve kulluk kalkanını almadan gitme.

· Bir gömlek derdine düşeceksin ama belki o gömlek kefen olacaktır sana.

· Dün geçti gitti. Dün gibi dünün sözü de geçti. Bugün yepyeni bir söz söylemek gerek.

· Saman çöpü gibi her yelden titrersin. Dağ bile olsan bir saman çöpüne değmezsin.

· O dağa bir kuş kondu sonra da uçup gitti. Bak da gör o dağda ne bir fazlalık var ne bir eksilme.

· Altın ne oluyor can ne oluyor inci mercan da nedir bir sevgiye harcanmadıktan bir sevgiliye feda edilmedikten sonra

· Gördün ya beni gamdan başka kimse hatırlamıyor gama binlerce defa aferin.

· Nefsin üzüm ve hurma gibi tatlı şeylerin sarhoşu oldukça ruhunun üzüm salkımını görebilir misin ki?

· Ağzını kapa ve altın dolu avucunu aç. Ceset cimriliğini bırak da cömertliği seç.

· İnanmışsan tatlı bir hale gelmişsen ölüm de inanmıştır tatlılaşmıştır. Kafirsen acılaşmışsan ölüm de kafirleşir acılaşır sana.

· Doğruluk Musa'nın asası gibidir. Eğrilik ise sihirbazların sihrine benzer. Doğruluk ortaya çıkınca bütün eğrilikleri yutar.

· Bir kötülük yaptıktan sonra pişmanlık hissetmek Allah'ın inayet ve muhabbetine mazhar olmanın delilidir.

· Sıkıntı ve huzursuzluk mutlaka bir günahın cezası huzur ise bir ibadetin karşılığıdır.

· Üzerinde pek çok meyveler bulunan bir dalı meyvalar aşağı doğru çeker. Meyvasız bir dalın ucu ise servi ağacı gibi havada olur.

· Topluluk bizim yanımıza geliyor. Susacak olsak incinirler. Bir şey söyleyecek olsak onlara göre söylemek lazım geldiğinden o zaman da biz inciniriz

· Ümit güvenlik yolunun başıdır.

· Kuş seslerini öğrenen kimse kuş olmadığı gibi aynı zamanda kuşların düşmanı ve avcısıdır.

· Dert insana yol gösterir.

· İman namazdan daha iyidir. Çünkü namaz beş vakitte iman ise her zaman farzdır.

· İki canlı kuşu birbirine bağlasan dört kanatlı oldukları halde uçamazlar çünkü ikilik mevcuttur.

· Sokak köpeğine ister altın ister yünden tasma tak yine sokak köpeği olmaktan kurtulamaz.

· Cübbe ve sarık ile alimlik olmaz. Alimlik insanın zatında bulunan bir hünerdir.

· Değil mi ki gönül mutfağında yemekler tabak tabak peki ne diye aşağılık kişilerin mutfağına kase tutacakmışım?

· Hangi tohum yere ekildi de bitmedi ne diye insan tohumunda böyle bir şüpheye düşüyorsun?

· Testi taştan korkar ama o taş çeşme oldu mu testiler her an ona gelmeye can atar.

· Sus artık yeter! Sır perdelerini pek o kadar yırtma. Çünkü bize kırıkları sarıp onarmak

sırları örtmek yaraşır.

· Altın aramıyorum altın olmaya yeteneği olan bakır nerede?

· Varlık peteğini ören arıdır. Arıyı vücuda getiren mum ve petek değildir. Arı biziz. Şekil sadece bizim imal ettiğimiz mumdur

· Dünya köpüktür. Tanrı sıfatlarıysa denize benzer. Fakat şu cihan köpüğü denizin arılığına duruluğuna perdedir.

· Sözün içini elde etmek için harf kabuğunu yar. Saçlar da sevgilinin yüzünü gözünü örter.

· Burnuna sarımsak tıkamışsın gül kokusu arıyorsun.

· Biz tulumla küple testilerle tatmin olmayız. Bizi çekip ırmağınıza götürün.

· Dünyaya demir atmış Karun'u yer çekti yuttu. Ulular ulusu İsa'yı gökyüzü çekti yüceltti.

· Ekmek beden hapishanesinin mimarıdır.

· Gübre olup bostanın gönlüne giren pislik yok olur gider de pislikten kurtulur kavunun karpuzun lezzetini arttırır.

· Avlanmak istedik mi uçup gittiğimiz yer Kafdağı'dır. Akbaba gibi leş avlamayız biz.

· Bir köpeğin önüne bir çuval şeker koysan bile onun gönlü yine leş peşindedir. Şekerden ne anlar o?

· Allah ile birleşmek demek senin varlığının O'nunla birleşmesi demek değildir. Senin yok olmandır.

· Küfürle iman yumurtanın akıyla sarısına benzer. Onları ayıran bir berzah var birbirine karışmazlar.

· Köpekler gibi kızmayı bırak arslanların gazabına bak. Arslanların gazabını görünce de var bir yaşına girmiş koyun gibi yavaş ol.

· Din evinde haset faresi bir delik açar ama kedinin bir miyavlaması ile ürker kaçar.

· Kadınlar aklı olanlara gönül sahiplerine pek üstün olurlar. Cahillere gelince onlar kadına üstündür. Çünkü tabiatlarında hayvanlık vardır. Sevgi ve acımak insanlık vasıflarıdır. Hiddet ve şehvet ise hayvanlık vasıfları.

· Mümin bir kopuza benzer. Madem ki inanan kişi feryat edip ağlamada kopuzdur kopuz kendisine mızrap vuran olmadıkça feryat etmez.

· Madem ki akıl babandır beden de anan oğulsan babanın yüzüne bak.

· Yeryüzü ile dağda aşk olsaydı gönüllerinde bir ot bile bitmezdi.

· Kuş kafeste kaldıkça başkasının buyruğu altındadır. Kafes kırıldı da kuş uçtu mu nerede ona geçecek buyruklar?

· Bal çanağının ağzı kapalı. Sen ise üstünü yanını yalayıp duruyorsun. Çanağı yere çal

· İnsana bütün korku içinden gelir fakat insanın aklı daima dışarıdadır.

· Dil anlamlara bir oluktur adeta fakat nereden sığacak oluğa deniz?

· O kadar çok koşmayın o kadar yorulmayın şu yerin altında çırak ne olmuşsa usta da o olmuştur.

· Bir lağımın pis kokusunu koklamak ruhu kokuşmuş zenginlerle sohbetten yüz misli iyidir.

· Sen yeni bir çocuk doğurmadıkça kan tatlı süt haline gelmez.

· Hırsızlara kötülere alçaklara acımak zayıfları kırıp geçirmektir.

· Aşk davaya benzer. Cefa çekmek de şahide. Şahidin yoksa davayı kazanamazsın ki.

· Tohum yerde gizlenir de o gizlenmesi bağın bahçenin yeşermesine sebep olur.

· Yazı yazılırken eli görmeyen kişi yazı kalemin oynamasıyla yazılıyor sanır.

· Gül solup gül bahçesi harap olduktan sonra gülün kokusunu nereden duyabiliriz? Gülsuyundan!

· Firavun yüzbinlerce çocuk öldürttü aradığıysa evinin içindeydi.

· Geminin içindeki su gemiyi batırır. Geminin altındaki suysa gemiye arka olur.

· Aynanın berraklığını yüzüne karşı söylersen ayna hemen buğulanır seni göstermez olur.

· Eşek suyun kadrini bilseydi ayak yerine baş koyardı ırmağa.

· Aklın deveciye benzer sense devesin. Aklın seni ram eder ister istemez dilediği yere çeker götürür.

· Eğer parça buçukta bütünle beraberdir ondan ayrılmaz diyorsan diken ye diken de gülle beraberdir.

· Gümüşün dışı aktır berraktır ama onun yüzünden el de kararır elbise de.

· Ateşin kıvılcımlarıyla al al bir yüzü vardır. Ama yaptığı kötü işe bak karanlığı seyret.

· Yoksul cömertliğin aynasıdır.

· Peygamberler insanları Allah'a ulaştırmak için gelmişlerdir. İnsanların hepsi bir bedense kulla Allah birleşmişse kimi kime ulaştıracaklar?

· Bir mumdan yakılan mumu gören gerçekten de asıl mumu görmüştür. Düşünenlerin

düşündürdükleri...

· Sabır genişliğin anahtarıdır.

· Gündüz gibi ışıyıp durmayı istiyorsan geceye benzeyen varlığını yaka dur.

· Ana karnındaki çocuğa doğmak dünyadan göçmektir

· Somuna benzer bir şey düzsen emdin mi şeker gelir ondan ekmek tadı değil.

· Terazide arpa altınla yoldaş olur ama bu arpanın da altın gibi değerli olmasından değildir.

· Koruktaki su ekşidir ama koruk üzüm olunca tatlılaşır güzelleşir. Derken küpte yine acır haram olur fakat sirke olunca ne güzel katıktır.

· Ay yıldızlardan utanır ama yine de cömertliği yüzünden yıldızların arasında bulunur.

· İnanan inananın aynasıdır.

· Sen şekillerde kalırsan puta tapıyorsun demektir. Her şeyin şeklini bırak manasına bak

· Rengi kara bile olsa bir kişi seninle aynı maksadı güdüyorsa ona ak de senin rengindedir.

· Hacca gideceksen bir hac yoldaşı ara. İster Hint'li olsun ister Türk ister Arap. Şekline rengine bakma maksadı ne ona bak.

· Yokluk varlığın aynasıdır.

· Arslanın boynunda zincir bile olsa bütün zincir yapanlara beydir arslan.

· Zıddı meydana çıkaran onun zıddı olan şeydir. Bal sirkeyle belirir.

· Kasırga pek çok ağaçlar yıkar fakat yeşermiş bir ota ihsanlarda bulunur.

· Dostların ziyaretine eli boş gelmek değirmene buğdaysız gitmektir.

· Herkes güneşi görebilseydi güneşin ışıklarına delalet eden yıldızlara ne ihtiyaç vardı?

· Hiç köpeğin havlaması ayın kulağına değer mi?

· Huzurunda bulunmayanlara bile böyle elbiseler böyle yiyecekler verirse kim bilir konuğun önüne ne nimetler koyar.

· Hıristiyanların bilgisizliğine bak ki asılmış Tanrı'dan medet umuyorlar.

· Resim ressama beni kusurlu yaptın diye söz mü söyleyebilir?

· İnsanoğlu dilinin altında gizlidir. Dil can kapısının perdesidir. Yel perdeyi kaldırdı mı ne var belirir bize.

· Sen de sağ eline bir sopa aldın ama senin elin nerede Musa'nın eli nerede

· Akıllı birisinden gelen cefa bilgisizlerin vefasından iyidir.

· Kara odun ateşe eş oldu mu karalığı gider tümden ışık kesilir.

· Bağış kine merhemdir.

· Tahta içinde yaşayan kurt o tahtanın fidan olduğu vakit ki halini bilir mi hiç?

· Madem ki hırsızsın bari o güzelim inciyi çal madem ki gebe kalıyorsun bari yüce bir çocuğa gebe kal.

· Korukla üzüm birbirine zıttır ama koruk olgunlaştı mı güzel bir dost olur.

· Tanrı yüzünü çirkin yaratmışsa kendine gel de hem çirkin yüzlü hem çirkin huylu olma bari.

· Aynada bir şekil görürsün hani senin şeklindir o aynanın değil.

· Satrançta piyon yola çıkar da sonunda yüce vezir olur.

· Kibir kokusu hırs kokusu tamah kokusu söz söylerken soğan gibi kokar.

· Sonsuzun iki yanı da yoktur ortası nasıl olabilir?

· Dosttan yakınlardan gelen bir cefa düşmanın üçyüzbin cefasına bedeldir.

. Bal yiyen arısından gocunmaz..

· Güneşin ışığı pisliğe vursa bile pislenmez ışıktır o.

· Başın ırmağın suyuna daldı mı suyun rengini nasıl görebilirsin?

· Davud'un elinde mum oluyor senin elindeyse mum demire dönüyor.

· Sabır insanı maksadına en tez ulaştıran kılavuzdur.

· Yılan yumurtası da serçe yumurtasına benzer ama aralarında ne kadar fark var.

· Bilginin iki kanadı vardır şüphenin tek.

· İkiyüz batman bala bir okka sirke döksen balın içinde erir gider. Balı tattın mı sirkenin tadını bulamazsın fakat tartarsan bir okka fazla gelir. Demek ki sirke hem yok olmuştur hem vardır.

· Bir kuyudan her gün toprak çeker her gün orayı kazar eşersen sonunda arı duru suya ulaşırsın.

· Denizden bile yerine su koymadan devamlı su alsan bu işin denizleri çöle çevirir.

· Sen yerdeki yeşillik gibisin ayağın bağlı. Bir yel esti mi tam inanca ulaşmadan başını sallarsın.

· Oltandaki et lokması balık avlamak içindir. Öyle lokma ne bağıştır ne cömertlik.

· Sözün eğri olsa da anlamı doğru bulunsa sözdeki o eğrilik Tanrı'ya makbuldür.

· İçen akıllıysa aklının parlaklığı daha da artar fakat kötü huyluysa daha beter olur. Ama halkın çoğu kötü olduğundan beğenilmez huylara sahip bulunduğundan içki herkese haram edilmiştir.

· Eşeğin ardını öpmekte bir tat tuz yoktur. Faydasız yere sakalını bıyığını kokutur.

· Pirlik saçın sakalın ağarması ile elde edilmez. İblisten daha ihtiyar kim var?

· Tavus kuşu gibi sadece kanadını görme ayağını da gör.

· Pirenin ısırışından meydana gelen yanış seni yılan soktu mu yok olur gider.

· Öküz ansızın Bağdat'a gelir şehri bir baştan öte gezip dolaşır. Bütün o zevki hoşluğu tadı tuzu görmez de göre göre karpuz kabuğunu görür.

· Hani bir hayvan vardır porsuktur adı. Dayak yedikçe semirir büyür köteği yedikçe daha iyileşir sopa vuruldukça semirir insan da gerçekte porsuktur çünkü o da dert mihnet sopasıyla büyür semizleşir.

· Uçan kuş yeryüzünde kalsa tasalanır derde düşse ağlayıp inlemeye koyulur. Fakat ev kuşu kümes hayvanı yeryüzünde sevinçle yürür yem toplar neşeyle koşar durur.

· Ölülerle savaşıp gazilik elde edilmez.

· Hoş güzel ömür yakınlık aleminde can beslemektir. Kuzgunun ömrü ise fışkı yemeye yarar.

· Kin sapıklığın da aslıdır kafirliğin de.

· Kuru duayı bırak ağaç isteyen tohum eker.

· İnciyi sedefin içinde ara hüneri de sanat ehlinden iste.

· İnsan bir ağaca benzer kökü ahdinde durmaktır.

· Susmakla canın özü yüzlerce gelişmeye ulaşır. Ama söz dile geldi mi öz harcanır.

· Hiç ay yeryüzünde ev sahibi olur mu?

· Hırs çirkinlikleri bile güzel gösterir.

· Padişahın adamlarından biri zindanın burcunu yıksa zindancının gönlü bu yüzden kırılır mı hiç?

· Hiçbir şeyden haberi olmayan cansızlardan gelişip boy atan bitkiye bitkiden yaşayış derde uğrayış varlığına sonra güzelim akıl fikir ayırt ediş varlığına geldin.

· Yol afetleri içinde şehvetten beteri yoktur.

· Demirciliği bilmiyorsan demirci ocağından geçerken sakalın da yanar saçın da.

· Taş taşlıktan çıkıp yok olmadıkça mücevher olup yüzüğe takılır mı hiç?

· Padişah töhmet altına alınanı Karun'a çevirir. Artık suçsuzu ne hale kor onu sen düşün.

· Eğri ayağın gölgesi de eğridir.

· Tam inanç aynası kesilen kişi kendini görse bile Tanrı'yı görmüş olur.

· Bilgiye ulaştı mı ayak kanat olur.

· Göz olgunlaştı mı temeli özü görür. Ama kişi şaşı oldu mu parça buçuğu görür ancak.

· Sınama deneme yolunda bilgi tam inançtan aşağıdır zindansa yukarı.

· Can doğan kuşuna benzer beden ona bir tuzak
 

ceylannur

Yeni Üyemiz
Mevlanadan Bir özlü söz

Bir adamın birçok hüner, fen, bilgi sahibi olduğuna bakma! Verdiği sözde duruyor mu? Vefâsı var mı? Ası ona bak! Hakla ettiği sözleşmeyi yerine getiriyorsa, insanlara verdiği sözde duruyorsa vefâlıysa onu istediğin kadar öv! Onun iyi vasıflarını bir bir say! O,senin övgünden,saydığın meziyetlerden daha üstün bir kişidir.
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

ceylannur

Yeni Üyemiz
Güzelim, ben aşığım, sen de sevgilisin.
Benim her sözümden incinmemen gerekir.
Benden aldığın gönlümü ya geri verirsin veya aşıklığımdan ötürü, ne yaparsam katlanırsın."

Hz.MEVLANA

"Aşk, bir uçurumdan düşmek gibi bir şey, işte bu yüzden sevgili'ye " yar " denir..."

Hz. MEVLANA

Hiçbir mal sizin değil, neyi bölüşemiyorsunuz ?..Hiçbir can sizin değil niye dövüşüyorsunuz ?..

Hz.MEVLANA

Sevenle sevileni ayrı varlıklar sanırdımmeğer onlar bir imişler bense biri iki görmüşüm...

Hz.MEVLANA

Dertli insan içi duman dolu bir odaya benzer.Onu dinlemek;o odaya bir pencere açmak gibidir.

Hz.MEVLANA

Hz. Mevlana’nın aşkı tarifi

Ateşin olduğu yerden nasıl dumanlar çıkarsa bir gönüle aşk şimşeği düşünceartık o gönülde bir başka gönül kesilir. Katır çobanı incinin kıymetini bilmediği gibi sıradan adamlar da âşıkların halini bilemez. Âşık kimse bir an dünyaya dalıp huzur bulursa aşk ondan yüz çevirir. Maşuk da araya binlerce perde çeker. Aşk hançerinin ciğerde açtığı yara ilaç kabul etmez. Onun şifası sevgilinin yüzüdür. Şimdi aşk padişahı Hazret-i Mevlânâ konuşsun. O söylerse güzel söyler:

“- Aşk, yüzüme binlerce nükteler yazdı; aşıksanız gönlümün halini görün de okuyun.
Ne kadehtir her an aşıklara sunulup duran kadeh; erseniz siz de bu çeşit kadehi alın, çekin!
Balıkların suyu da denizdir, ekmeği de; balıksanız ne diye ekmeğin dudağına aşıksınız?
Mihnetlerle, eziyetlerle dopdolu bir kırba var, adı benden. Atın taş, kırın o kırbayı da tamamiyle kurtulun gitsin.”
.....
“Sevgilinin gam güneşiyle zerre-zerre olduk; senin içindeyse böyle bir heves belirmedi bile; uyuyakal.

Onun razılığını aramak için su gibi koşup duruyoruz; o nerdeymiş, derdin bile değil, uyu sen.”

“Gökyüzünde aydın ay, yıldızların arasında nasıl belirir, görünürse aşık da yüzlerce kişi arasında öyle belirir, öyle görünür.
Akıl, bütün yolları-yordamları bilir de aşkın yolunu-yordamını bilmez, şaşırır kalır.
Aşk ab-ı hayatından tadan kişi, Hızır’ın gönlüne sahiptir; arı-duru sular, güzelim kaynaklar hiç olur, hiçe sayılır onca.”

Evet: Aşk kuşu her başa konmaz,âşıkların derdini de her tabib bilmez.
Ey dünya fidanında meyveler yetiştiren kimse; bir de gönül fidanında meyveler yetiştirmeyi dene... Sabah-akşam, gündüz-gece dünya ile boğuşup duruyorsun da eline gamdan başka ne geçiyor? Gam köyüne çadır kuranlar yine bin türlü dertle bu dünyadan kopup gideceklerdir.
Şimdi dikkat kesil, kulağındaki dünya pamuğunu çıkarıp at, dostun dosta ettiğine iyice bak...
Belh Sultanı İbrahim bin Edhem, tacâ tahta tekmeyi vurup Allah ( C.C) yoluna revan olmuştur. Bu yol çok çetin ve zahmetli bir yoldu.

Zehirle pişmiş aştan yemedikçe menzile varmak da mümkün değildi...
Nice belâlara, dertlere,felâketlere uğraya uğraya yoluna devam ediyordu...
Kıvrım kıvrım uzayan yollar onu nereye götürüyordu? Gidiyordu ya canı da dudağına gelmişti sanki. Dehşetli bir yağmur yağıyor, rüzgâr onu kuru yapraklar gibi savuruyordu. Soğuk ve tipi nefesini donduracak haldeydi.

Nihayet bin türlü zahmetle bir kasabaya ulaştı. Gariplik boynunu bükmüştü. Gidecek,sığınacak bir yeri yoktu ki...

Hz. Mevlana...

Akıl ümitsizlik yolunu tutar mı hiç?
Aşk gerek ki o yana başını ayak etsin de koşup gitsin,
Hiçbir şeye aldırmayan Aşktır, akıl değil...
Akıl, fayda elde edeceği şeyi arar
Aşk yılmaz, yanar-yakılır, erir, utanma-sıkılma nedir, bilinmez...
Değirmen taşının altındaki buğday gibi
O da belalara düşer de gık bile demez
Öyle pek yüzlüdür ki ardına dönmez bile....
Gönlündeki fayda arama isteğini öldürmüştür O ...
Varını-yoğunu ortaya döker,oynar,yutulur, kar aramaz.....
Allah'tan aldığı gibi hepsini gene Allah'a verir.
Aşk mezhebinde her şey AŞK'a kurbandır.

Hz.MEVLANA

Derdinden gönlüm hasta yaralı ağlayıp inlemedeyim perişan bir haldeyim güçsüzüm dermansızım.
Senin derdinden gözlerimden kanlı yaşlar akıyor.
Senin için duyduğum kederden can vermek üzereyim.
Fakat senin derdinden ayrılacağım diye daha çok dertleniyorum.

Hz.Mevlana

Geçmişe üzülmek gelecekten tedirgin olmak; Allah’la arandaki perdedir. O perdeyi ateşe ver ki; ardından Allah görünsün!

Hz. Mevlana...

Gözlerin basiretle nurlansın dilersen GAM TOZUNU "sürme çek" de ağla!”

Hz. MEVLANA...

Dün geçti gitti.Dün gibi dünün sözü de geçti.Bugün yepyeni bir söz söylemek gerek

Hz.Mevlana
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

ceylannur

Yeni Üyemiz
Başına gelen eziyetler artıyor değil mi?Buğdayı başak olsun diye toprağa attılar.Değirmende un olsun diye ezdiler.Ekmek oldu.Dişleri ile ezdiler. Ezil ki can olasın.Can veresin.

Hz.MEVLANA

Gül o güzel kokuyu diken ile hoş geçindiği için kazandı...

Hz. Mevlana

Dünya pazarının sermayesi altındır. Öte âlemin sermayesi ise; aşk ve daim nemli iki göz.
Gönlüm bağdır, gözüm bulut. Bulut ağladı mı bağ yeşerir. Mum gibi yaş dök ki gönül evin aydınlansın..

HZ . MEVLANA
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

ceylannur

Yeni Üyemiz
Aşk topuklarından etine kadar işlemiş bir nasırdır.
Ya canın acıya acıya adım atacaksın ya da canını acıta acıta söküp atacaksın.
Her iki yolda da tek bir gerçek olacak.
Canın çok ama çok acıyacak.”

Hz. Mevlana
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

ceylannur

Yeni Üyemiz
Ayağın kırıldı diye üzülme.
Allah sana belki kanat verecek.

Kuyu dibinde kaldın diye kırılma
belki oradan bile bir kapı açılır.

Yusuf kuyudan sultan oldu.."

Mevlana Celaleddini Rûmi
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

ceylannur

Yeni Üyemiz
Ne olurdu, seninle tatlılaşsaydım; yaşayış zaten acı.
Ne olurdu, sen razı olsaydın benden de, herkes kızsaydı bana.
Ne olurdu, seninle aram düzgün olsaydı da bütün alemlerle aram açılsaydı, dünya yıkılıp yansaydı.
Sen beni sevdikten sonra malın mülkün değeri mi olur? Zaten toprak üstünde ne varsa hepsi de toprak olacaktır.
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

ceylannur

Yeni Üyemiz
Aşıklarla başa çıkacak gücün yoksa eğer... Aşka öyleyse ne diye hayret ediyorsun etme...
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

ceylannur

Yeni Üyemiz
Yoksulluğu anladık da sevmek neden kıt kanaat? Yoksa yürekler mi yoksul kimler biçmiş Aşk' a fiyat?
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Üst Alt