Ihlâs muhabet teslimiyet ve edep hakkinda

nefsimutmainne

Aktif Üyemiz
Bilesin ki saydığımız şartlara sahip olan bir Şeyh’le karşılaştığın zaman ona bağlanmak lazım. Ancak ona karşı ihlâs muhabbet ve teslimiyetin olduğu an işte o zaman menfaat bulursun.
Teslimiyet Şudur; Mürşidin elinde cenazeyi yıkayan kişinin elindeki o cenaze gibi olmak. Her şeyde maksadı; mürşidin emirlerini yerine getirmek olmalı. Yaptığı her şeyde fayda ve
zararını düşünmeden yapmalı. Şeyh’in hekim olduğunu bilmeli ve her birini bir şekilde ulaştırdığını kim ne hal üzereyse o hal onun için daha iyi olduğunu bilmeli. Şeyh’in arkadaşlarıyla muamele
etmesine kızmamalı ve neden bana da bu şekilde davranmıyor dememelidir.
İHLÂS ŞUDUR: Mürşidin fenafillah olduğuna inanmak Şeyh’in bütün hal ve hareketleri Allah için olduğuna inanmak, Şeyh’in yaptığı her şey hikmetsiz olmadığına inanmak,bütün Şeyhlerin
içinden hidayeti kendi Şeyhinin eliyle olduğuna inanmak ve bilmek, Mürşidi insanlara hangi gözle bakarsa oda o gözle bakması gerekir. Düşünce ve fikri olmaksızın hep şeyhin arkasında
olması gerekir ki Mürşidin sevdiği kişiyi sevmek görünüşte Fasık bile olsa!.. Sevmediğini ise sevmemek, görünüşte o kişi Salih bile olsa’!
Muhabbet: Muhabbet ise şudur : kişi şunu bilmeli nefis, mal, evlat (çocuklar) ve akrabalar hepsi insanı helaka götürür. Sadece Şeyhi onu hidayete erdirir diye itikat etmeli onun yanında Şeyhten
daha tatlı ve daha sevimli hiç kimse olmamalı ve onsuz hiç sabretmemeli ve durmamalı’!
EDEB HAKKINDA
Şeyhinin rızasını kazanmayan ve ona karşı edebi olmayan gece gündüz ibadet bile etse Allah’a ulaşması mümkün olmadığını bilmeli, ama Şeyhe karşı edepli olur ve rızasını kazanırsa yaptığı
ibadet az bile olsa Allah’a ulaşır. Bunun için bazı adapları dile getirecez belki Yüce Allah (cc) bu adaplarla amel etmeyi bazılarını muvaffak kılar.
Her mürid Şeyhinin hakkında sadık olmalı, ona karşı sonsuz ihtiramı (saygısı) olmalı, onun meclisinde konuşmamalı,yememeli, hatta sigara içmemeli, gözünü kapatmalı, kalbini
Şeyhin kalbine karşı açıp nispet istemeli, huzurunda kendini sağa sola çevirmemeli ve Şeyh emretmediği müddetçe yanında güzel yerde oturmamalı.
Mürid’in kalbi uyanık olmalı, Şeyh sinirlendiğinde yanından kalkmalı Şeyh namazda değilse yanında namaz kılmamalı Şeyh’in ve Şeyh’in sevdiği kişinin emrine amede olmalı velev ki Şeyh’in
sevdiği kişinin ameli seninkinden daha az bile olsa. Halini sadece Şeyh’ine anlatmalı. Emrini çabucak yerine getirmeli, ondan hiçbir şey saklamamalı. Canı ile malıyla hizmetini yapmalı, sevmediği
bir şeyi hiçbir zaman yapmamalı, şeyhin halimliğine aldanmamalı,ĥilafet makam mevki düşünmemeli, gaye sadece Mürşid’in emrini yerine getirmesi olmalı. Mürşid’te bir şey görüldüğünde veya
keşif sahibi olduğunda bunları bir şey saymamalı. Şeyh bir soru sorduğunda bekleyip cevap vermemeli. Sesini onun sesinin üstüne yükseltmemeli, Şeyh’e ait olana muamele etmemeli. (Örneğin:
Şeyhin çocuklarına karışmaması gerekir.) Ne diliyle ve ne de kalbiyle Şeyh’e hiç itiraz etmemeli, ondan şeriâta aykırı bir şey gördüğünde iyi bir yorumla yorumlamalı, hiç kimseyi ondan büyük
görmemeli, Şeyh’ten verilen zahiri amelleri bırakmamalı, sırlarını ifşa etmemeli, Şeyhe selam vermemeli, O’na Şeyh’e selam söyle denildiğinde kabul etmemeli, Şeyh’in yanında abdest almamalı,
Şeyh’in bulunduğu yere doğru tükürmemeli ve burnunu silmemeli,Şeyh’e doğru ayağını uzatmamalı, sırtını ona vermemeli, Şeyh’in ona verdiği hizmeti kendisi yapmalı, başkasına yap dememeli,
güzel yemek ve güzel yer aramamalı, nerede uykusu gelirse orada yatmalı ve yorgan döşek aramamalı ne gelirse onu yemeli ve yediği et ve pirinçten ona daha güzel gelmeli, hizmetini
aramalı, evini korumalı, sohbet, rabıta, hatme, tesbih esnasında ve Kuran okurken tövbe istememeli, sıcaklıkta ve ayakta onu durdurmamalı ondan muska vs. istememeli, ancak falan kişi
hastadır diye belki ona iyileşmesi için duâ eder. Şeyh’den çok korkmalı, ona tabi olanları sevmeli, Şeyhine kötülük ve eksiklik gelmesini istememeli, mürid amelinden ve sülükünden istifade
etmezse suçu kendinde bulmalı. Daima Şeyh’inden bahsetmeli velev ki halinden, malından ve yolunda olan akrabasından bile olsa!. Eğer salik ise eve gitmeden birkaç gün önce izin almalı,
kalabildiği müddetçe eve gitmemeli, izin alacaksa veya gizli olmayan bir şey söyleyecekse, daha kalkmadan önce söylemeli ki Şeyh ayakta yorulmaması için, yeni olanların dışında yatsı
namazından sonra tövbe etmemeli, çünkü o vakit sohbet zamanıdır. Şeyh birisini bir kenara çektiğinde yanlarına gitmemeli ta ki Şeyh onunla konuşmayı bitirinceye kadar. Sabah namazından
sonra yolda durdurmamalı, teveccüh’e gitmek için çıktığında konuşturmamalı, işi olduğunda veya eve gitmek istediğinde Şeyh’i görmek istiyorum deyip birisi göndermemeli, sadece beklemeli,
eğer işi aceleyse birisini göndermeli ‘falan kişinin acil işi var izin almak istiyor ve dua talep ediyor’. Su üzerinde onun üstünden abdest almamalı, önüne geçmemeli, özürü olmadan kesinlikle
münkirleriyle muamele etmemeli, onun ve müritlerinin aleyhinde olanlardan kızmalı, onları sormamalı, çünkü zararları çoktur. Ona verilen bütün nimetlerin Şeyh’in duasının bereketiyle olduğunu
bilmeli, Şeyh’in yanında olsun veya olmasın edep ve virtlerinde (derslerinde) aynı olması gerekir. Şeyh tarafından kendisine verilen bir şeyi satmamalı ve başkasına vermemeli. Son olarak
ailesine karşı son derece edepli ve hürmetkâr olmalıdır.
 
Üst Alt