59- Resûlullahın zevceleri ve gazveleri

VuSLaT

Yönetim
Yönetici
ZEVCÂT VE GAZEVÂT-İ PEYGAMBERÎ
Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” kırk yaşında iken Cebrâîl ismindeki melek gelerek, Peygamber olduğunu kendisine bildirdi. Bu da, Peygamber olduğunu, üç sene sonra, Mekke şehrinde i’lân eyledi. Bu seneye (Bi’set) senesi denir. Yirmiyedi kerre cihâd yapdı. Dokuzunda er olarak hücûm etdi. Onsekizinde başkumandan oldu. Dört erkek, dört kız evlâdı, onbir zevcesi, oniki amcası, altı halası vardı. Yirmibeş yaşında Hadîcetül-kübrâyı nikâh eyledi. Elli yaşında iken, Hadîcetül-kübrânın vefâtından bir sene sonra, Allahü teâlânın emri ile, Ebû Bekrin “radıyallahü anh” kızı Âişeyi nikâh etdi. 63 yaşında iken, Medînede, onun, mescide bitişik olan odasında vefât etdi. Bu odaya defn edildi. Ebû Bekr ile Ömer “radıyallahü anhümâ” de bu odadadır. Mescid genişletilirken, oda mescidin içine alındı. Mekkedeki Kureyş kâfirlerinin reîsi olan Ebû Süfyân bin Harbin kızı Ümm-i Habîbeyi, yedinci senede nikâh etdi. Ebû Süfyân, Mu’âviyenin “radıyallahü anh” babasıdır. Mekkenin fethinde îmân etdi. Üçüncü senede Ömerin “radıyallahü anh” kızı Hafsayı nikâh etdi. Hicretin beşinci senesinde Benî Mustalak kabîlesinden esîrler arasındaki ve reîslerinin kızı Cüveyriyeyi satın alıp, âzâd ederek, nikâh etdi. Ümm-i Seleme, Sevde, Zeyneb bint-i Huzeyme, Meymûne ve Safiyyeyi “radıyallahü teâlâ anhünne” dînî sebebler ile nikâh etdi. Halasının kızı Zeyneb ile nikâhını Allahü teâlâ yapdı.
Cebrâîl aleyhisselâm yirmidörtbin kerre gelmişdir. Elliiki yaşında mi’râca çıkarıldı. Elliüç yaşında, Mekkeden Medîneye hicret eyledi. Sevr dağındaki mağarada Ebû Bekrle üç gece kalıp, pazartesi gecesi yola çıkdılar. Bir hafta yolculukla, Eylülün yirminci pazartesi günü Medînenin Kubâ köyüne geldiler. Cum’a günü Medîneye girdiler.
Hicretin ikinci senesinde, Ramezân ayında Cum’a günü Bedr gazâsı oldu. İslâm ordusu üçyüzonüç nefer olup, bunlardan sekizi başka yerlerde vazîfeli idi. Kureyşliler bin kişi idi. Onüç sahâbî şehîd oldu. Ebû Cehl ve yetmiş kâfir öldürüldü.
Hicretin üçüncü senesinde, şevvâl ayında Uhud gazâsı oldu. İslâm askeri yediyüz kişi, kâfir ordusu üçbin kişi idi. Eshâb-ı kirâmdan yetmiş kişi şehîd oldu. Uhud gazâsından dört ay sonra, Necd halkına, islâma da’vet için yetmiş genç gönderildi. (Bi’ri Me’ûne) denilen yerde hücûm edip, iki sahâbî hâriç hepsini şehîd etdiler.


Hicretin beşinci senesinde Hendek gazâsı oldu. Kâfirler onbin kişi, müslimânlar üçbin kişi idi. Medîneyi muhâsara etdiler. Müslimânlar Medîne çevresine hendek kazmış idi. Yedinci senedeki Hayber gazâsından bir sene evvel Hudeybiyede (Bî’at-ürrıdvân) yapıldı. (Mûte gazâsı) Rûm kayseri Herakliyüs ile yapılan cihâddır. Müslimânlar üçbin kişi idi. Rûm ordusu yüz bin kişi idi. Ca’fer Tayyâr “radıyallahü anh” bu muhârebede şehîd oldu. Hâlid bin Velîd muhârebeyi kazandı. Sekizinci senede Mekke feth edildi. Huneyn, meşhûr büyük gazâdır. Zafer ile netîcelendi. Hayber, yehûdîlerin meşhûr kal’asıdır. Resûlullah, hazret-i Alîyi göndererek feth olundu. Resûlullaha, burada zehrli yemek ikrâm etdiler, yimedi. Bir gazâdan dönüşde hazret-i Âişeye çirkin iftirâ yapıldı. Resûlullah çok üzüldü. Âyet-i kerîme gelerek, iftirânın yalan olduğu anlaşıldı. Tâif zaferi de meşhûrdur.

Se’âdet istersen eğer, ey civân,
sarıl islâmiyyete, yavrum her zemân.

Farz ve vâcib, sünnetü mendûbunu,
emr-i bilma’rûfunu, mecmû’unu.

Dâimâ icrâ edip, terk eyleme,
bu küçükdür, bu büyükdür söyleme.

Hem mekrûh ve harâmdan kaçınmak gerek,
hele kul hakkına çok dikkat gerek.

Ehl-i sünnet olandan öğren hemân,
âmil ol ilminle, fevtetme zemân.


 
Üst Alt