Allah (c.c.) ın rahmeti

VuSLaT

Yönetim
Yönetici
Allah (c.c.) ın rahmeti
Allah (c.c.) ın rahmeti
Naklolunur ki;
Hayri Nessah (k.s.) Hazretlerının müridleri, bir kiliseye uğrayıp sonra şeyhın huzuruna geldiler.
Hayrı Nessah (k.s.) sordu:
”-Nerede idiniz ?
Müridleri;
“-Bir kiliseye uğradık
Hayri Nassah (k.s.);
“-Bana ne hediye getirdiniz ?
Müridleri;
“-Kiliseden ne hediye getirilir ? dediler.
Bunun üzerine Hayri Nessah (k.s.) buyurdu ki :
“-Benimle gelin, ne hediye getirıleceğini size göstereyim.”
Beraber gittiler, kiliseye vardılar Kafirler hazreti İsa Aleyhis selam’in tasviri resmini duvara çizmişlerdi. Şeyh hazretleri yüzünü o resme dönüp
-(“Sen mi söyledin bu insanlara ki, Allah’u Teala (c.c.) den ayrı olarak, beni ve annemi Mabud tutunuz.”) Mealindeki ayeti kerimeyı okudu .
Bunun üzerine O resim yere döküldü ve duvarın her zerresi
-(“Leilaha ilallahu vahdehu leşerike leh.”) diyerek feryada başladı. Orada bulunan kafirlerin hepsi bu hadiseyı görünce Müsluman oldular..
Nakledilir ki;
Fasık ve facir bir kimse bir gün hasta oldu. Öleceğinin yaklaştığını anladı. Amel defterinde bir iyilik görmeyip hep günahlarla dolu olduğunu müşahede etti…
Can-u gönülden bir (ah) etti ve dedi ki;
“-Ey dünyanın ve Ahiretın sahibi afv et şu fakır kulunu ki; NE DÜNYASI VARDIR NE DE AHİRETİ.“
Bu şekilde can verdi. Akşam oldu Basra sakineleri rüyalerinde gördüler ki;
-“Filan yerde bir veli vefat etti. Kim onun cenaze namazını kılarsa bütün günahları afv olup, cümle ibadetleri kabul olur.”
Sabah oldu halk toplandı. Namazını kılıp defn ettiler. Akşam oldu Basra evliyasınden bir zat rüyasında o kimsenin Cennetin orta yerinde oturduğunu gördü
Dedi ki;
“-Sen dünyada çok perişan bir halde idin. Bu makama ne ile geldin ? “
O zat cevab verdi:
“-Baktım ki ömrüm azaldı. Öleceğim yaklaştı amelime baktım hiç hayırlı amelim yok. Sahibimizin (c.c.) RAHMET hazinesine baktım. Uçsuz bucaksız buldum.”
-”Vakte ki: benı kabre koydular.”
Keremi bol olan Allah (c.c.) buyurdu ki:
“-Ey günahkar kul. abidlerin ibadeti bana faydası olmaz. Asilerin isyanı, bana zarar vermez. Benim rahmet hazinelerim günahkarlar içindir üzülme senı afv ettim.”
-”Ey Rabbımız;”
-”Bugun bizde asi ve müflislerdeniz Rahmetinden bizi mahrum eyleme. Amin.”
Nakledilir ki;
Bir gün bir fakir eski elbise ile bir padişahın meclisine girdi. Padişah bu dervişin gelmesini beyenmedi.
Padişah yakınlarından birisi dedi ki;
“-Ey derviş Padişahın huzuruna böyle eski elbise ile gelmenin ayıb olduğunu bilmez misin ?”
Fakir:
“-Padişah huzuruna eski elbise ile girmek ayıp değildir. Fakat Padişahın huzurundan eski elbise ile çıkmak ayıptır.”dedi.
Padişah bu sözden hoşlanıp çok ihsan yaptı. Kiymetli elbiseler vererek gönderdi..
-“İlahi!”
-”Biz fakırleri de huzurundan çıplak gönderme kiyamet gününde, Enbiya ve evliyalar taclar giydikleri vakit bizleride HABİBİ’nin (a.s.) Hürmetine mahrum eyleme. Amin.”
Mearicün Nübüvve (altıparmak)
Allah-u Teala (c.c.) Hazretleri bizleri ve sizleri Yarın kiyamet gününde herkesin nefsi nefsi dedikleri bir zamanda Habibi (a.s.v.) nin şefaatına nail eylesin. AMİN…
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Üst Alt