Aşk üzerine dedikodu | İskender PALA

ceylannur

Yeni Üyemiz
Aşk üzerine dedikodu <br />
İskender PALA
Aşk üzerine dedikodu
İskender PALA
Aşk üzerine dedikodu

Aşkın insanlar üzerinde etkin bir gücü, keskin bir egemenliği, yadsınamaz bir hâkimiyeti, çürümeyen bir nüfuzu, dayanılmaz bir baskısı vardır. En sıkı düğümlenmiş düğümlenmiş düğümleri çözen de, katılıkları eriten de, buna karşılık sağlamları sarsan ve yasak olanı serbest bırakan da odur.

Aşk yalnızca bir bakıştır; gerisi vesairedir...

O ilk bakıştan sonra âşık durmadan sevgiliyi seyretme, onu görme arzusu duyar. Çünkü göz ruha açılan büyük bir penceredir. Gönlün sırlarını keşfe çalışır ve en gizli düşünceleri bile açığa vurur. Aşıkın gözü sevgiliden başkası üzerinde eğleşip durmak istemez. Mıknatıs, çekim gücünü göz ile sevgili arasındaki ilişkiden almıştır. Dilbigisinde sıfatın isme uyduğu gibi, göz de sevgiliye uyar, onda eriyip sonsuzluğa karışır.

Eğer sevgiliden başkasına söylenmeyecek şeylere sahip olunmuşsa aşk kapıda demektir.

Bu durumda sevgilinin sözünü can kulağıyla dinlemek, ileri sürdüğü her şeyden dolayı hayret etmek, saçma sapan, hatta yalan şeyler bile konuşsa ona hak vermek, haksız olduğu zamanlarda bile onu doğrulamak, ne yaparsa, ne derse, peşini sürmek, hep aşkın halleridir. Hatta birbiriyle çelişkili haller bile aşk için söz konusudur.

Ayrılık acısının âşıka hoş gelmesi, zamanla ondan zevk alması gibi. Aşk ilerleyince sevgilinin derdini çekmek mutluluk olabilir. Tabiatta herhangi bir şey haddini aşınca zıddına dönüşür. At arabasının tekerlekleri çok hızlı dönmeye başlayınca sanki tersine dönüyor gibi görülür. O halde bütün üzüntülerin sonu mutluluk, bütün gülmelerin sonu gözyaşıdır. Sevincin de, hüznün de aşırısı insanı öldürür. Kahkalarla gülen kişinin gözünden sonunda yaş akar.

Yıldız sürülerinin çobanları da, olsa olsa yalnızlığı seçip inzivaya çekilen ve orada öylece ağlayıp duran âşıklardır. Onlar, gecelerin bitmez tükenmez uzunluğunda yıldızları sayıp yıldız yıldız gözyaşı dökerler. Âşıkların gözkapaklarıdır ki bulutlara bu konuda ders verir. Eğer Batlamyus yaşıyor olsaydı, yıldızların akışını gözlemlemek için âşıklardan kendisine bir gözlem ekibi kurardı. Eski bir doğu şiirinde 'Şeb-i yeldâyı müneccimle muvakkit ne bilir/ Mübtelâ-yı gama sor kim geceler kaç saat'* denilmiştir. Bu doğrudur.

Katre-i matem/ syf.238
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

BULUT

Aktif Üyemiz
Yönetici
konuya bakmadan mesaj yazdığın için sadece espriydi o cümle. Espri anlayışı sıfırsa yapacak bişey yok. Orda alay yok. ama şiir nerde hala göremedim. gören varsa bana da anlatsın. ;)
 

VuSLaT

Yönetim
Yönetici
İskender pala,katrei matem romanin dan
Alıntı bir yazı demetidir nur...
Yorumların için teşekkürler...😃
 
Üst Alt