Astım teşhiside kullanılan yöntemler

ceylannur

Yeni Üyemiz
Astım teşhiside kullanılan yöntemler
Muayene: Akciğerlerinizin stetoskopla dinlenmesini ve burnunuzun muayenesini kapsar. Eğer astımla ilgili semptomlar varsa, doktorunuz göğsünüzü muayene ederken, solunumla ilgili anormal sesler duyacaktır. An-caki hırıltılı nefes alıp veren herkes astım değildir.
Nefes Testleri: Ne kadar iyi nefes alıp verdiğinizi ve akciğerlerinizin ne kadar verimli çalıştığını tespit edebilmek için çok önemli testler vardır. Bu testler, nefes alıp verirken, içeri giren ve çıkan hava miktarı ile eğer varsa solunum yollarındaki daralmayı tespit eder. Nefes testlerinin uygulaması çok kolaydır ve size kesinlikle bir rahatsızlık vermez. Ancak, astım hastasıysanız, derin derin nefes alıp vermek sizi yoracaktır. Yaygın olarak uygulanan iki tane nefes testi vardır:
Spîrometri çok basit bir makinedir akciğerlerinizın kapasitesini (vital capasity) ve zorlanan ekspiratuar hacmini (forced expiratory volume) ölçer. Akciğer kapasitesi, akciğerlerinizin tutabildiği toplam hava miktarıdır. Ekspiratuar hacmi ise akciğerlerinizden bir saniyede atılan hava miktarıdır. Bu alet akciğerlerinizin havayı ne kadar süre ne miktarda tutabildiğini ölçer.
Spırometri kullanılarak yapılan işlem, derin bir nefes almak ve içen çektiğiniz havayı çok hızlı bir şekilde bırakmaktan ibarettir. Derin bir nefes almadan önce ciğerlerinizdeki havayı tamamiyle boşaltmanız gerekmektedir. Eğer test sonucu nefes alıp vermenizde bir anormallik görülürse, ilaç aldıktan sonra daralmış solumun yolları rahatlamış olur. Eğer nefes durumunuz astım ilacını aldıktan sonra daha iyi olursa astım hastasısınız demektir. Astım ilacı aldıktan sonra akciğerlerinize çektiğiniz ve bıraktığınız hava miktarında %15′ten daha fazla bir artış oluyorsa astım teşhisi koyulur.
Şunu unutmamak gerekir ki astım ilacı aldıktan sonra nefes alıp vermenizde bir iyileşme olmuyorsa bu astım hastası olmadığınız anlamına gelmez. Eğer astımınız hafifse iki astım krizi arasındaki spirometri ölçümleri normal çıkar. Eğer şiddetli astımınız varsa hava yollarınızı açmak için birkaç hafta boyunca sürekli ilaç kullanmanız gerekir.
Pik Akım Metre (Peak Flovvmetre, Zirve akım ölçer): Bu da akciğerlerdeki havanın boşalma hızını ölçen basit bir araçtır. Bu test, Spirometri gibi sofistike bir işlem olmamasına rağmen daha basit, ucuz ve makinesi portatif olduğu için uygulanmaktadır. Derin bir nefes alıp süratle pik akım metrenin ağızlığına verdiğimiz hava bir gösterge vasıtasıyla ölçülmektedir. Doktorunuz göstergeyi okuyarak astımınızın şiddetini ölçer. Doktor, sürekli olarak solunum yollarınızı izleyebilmek amacıyla bu aleti evinizde de bulundurmanızı tavsiye edebilir. Pik akım metrenin sonuçları farklı durumlara göre değişebilmektedir. Herhangi bir astım krizi sırasında kullanılması, astımınızın şiddetini öçmeye yarayacak ve bu sayede astım krizini atlatabilmek için tıbbi yardıma ihtiyacınız olup olmadığına karar verebileceksiniz.

X-ışınları: Doktorunuz sinüzitiniz olduğundan şüphelenirse sinüslerinizin X-ışınlarıy-la taranmasını isteyecektir. Eğer burnunuzun iç kısımlarında polip denilen oluşumlara rastlanırsa bunu astımla ilişkilendirecektir. Sinüslere verilen x-ışınları büyük çocuklara önerilir çünkü küçük çocukların sinüsleri henüz gelişmemiştir.
Göğsün X-ışınlarıyla taranması astım teşhisinde kullanılmamaktadır. Ancak nefes darlığınıza neden olabilecek başka solunum yolları problemlerini kontrol etmek için doktorunuz göğsünüzün X-ışınlarıyla taranmasını isteyebilir.
Deri Alerji Testleri: Alerji ve astım çoğunlukla birlikte görülür. Çocuklardaki alerjiler astımın gelişmesine katkıda bulunur. Pek çok astımlı yetişkinde alerji problemi de vardır. Deri alerji testleri alerjileri tespit edip, tetikleyici-leri belirlemek ve astım krizlerini mümkün olduğunca azaltmak için yapılır.
Üç tip alerji testi vardır:

Prick (Delik) Test: Alerji yapan maddeden küçük bir parça deriye yerleştirilir ve bu parçanın olduğu deriyi delen bir alet kullanılır.

Scratch (Çizik, sıyrık) Test: Derinin yüzeyi iğne ile delinir ve delinen yere alerji yapan madde yerleştirilir.

İntradermal Test: Çok az miktarda alerji yapan madde derinin hemen altına enjekte edilir.
Den alerji testleri kollara ve sırta uygulanır. Üç testten sadece prick test kolun alt kısımlarına uygulanır ve daha az alerji yapan maddenin tanımlanabilmesini sağlar. Deri testleri her zaman doğru sonuçlar vermez. Bazen alerjiniz varsa bile deriniz teste reaksiyon göstermez ya da alerjiniz yoksa teste reaksiyon gösterebilir.
Her alerji yapıcı madde için farklı deri testleri yapılır. Bu yüzden alerjik olduğunuz tüm maddeleri tespit edebilmek amacıyla pek çok test yaptırmanız gerekebilir. Alerji yapıcı madde (alerjen) derinize uygulandıktan 20 dakika sonra, doktorunuz vücudunuzun gösterdiği tepkiyi değerlendirir. Derinizin alerjene tepkisi, ortası daha solgun olan kızarıklıkların şişmesi ve kaşınmasıdır. Bu kızarıklığın boyutu alerjinin şiddetine göre değişmektedir.
Bazı doktorlar, alerji testleri sırasında tuz solüsyonu ve histamin kullanırlar. Tuz solüsyonu herhangi bir tepkiye neden olmazken, histamin alerjileri tetikleyen bir maddedir. Eğer test yapılan bölgeye histamin uygulanırsa, kaşınma, yanma, kızarıklık, şişme veya su toplanması görülür. Tuz solüsyonu ve histamin, doktora alerjinin şiddetini değerlendirmesinde yardımcı olur.

Kan Testleri: Astım teşhisi koymak için pek çok kan testi önerilebilir.

Eozinofil Sayımı: Eozinofil bir çeşit beyaz kan hücresidir. Normalde, her yüz beyaz kan hücresinde 4 tane eozinofil bulunur. Astımlı kişilerde bu sayı daha fazladır.

İgE Antikor Seviyesi: Kandaki yüksek IgE antikor seviyesi alerjik bir durumun astımı te-tikleyebileceğinin göstergesidir. Her yaşta farklı IgE seviyesi vardır. Bebeklerde IgE seviyesi çok düşüktür. 30 yaşına kadar yavaş yavaş artar. 40 yaşından sonra düşmeye başlar. IgE antikor testinin bazı dezavantajları vardır. Semptomlarınızın alerjenden kaynaklanıp kaynaklanmadığını gösteremez.

Arteryal Kan Gazları: Bu test astım için yapılan bir test değildir fakat bir astım krizi sırasında acil olarak yapılır. Atardamarlardaki kanın oksijen ve karbondioksit miktarı ölçülür. Astım, akciğerlerdeki gazların normal değişimini engeller bu yüzden kandaki gazların miktarında anormal dengesizliklere neden olur. Atardamarlardaki kan gazlarının ölçülmesi acil tedavi gerektiren şiddetli bir astımı tespit etmeye yarayabilir.

Pulse Oksimetri: Bu test atardamarlardaki oksijen miktarını ölçer. Çok basit bir işlemdir ve iğneyle delmeye gerek yoktur. Parmak ucuna ucunda monitör olan bir klip bağlanır bu monitörden kandaki oksijen miktarı ölçülür. Bu test arteryel kan gazı testi kadar doğru sonuçlar vermese de oksijen takviyesi ihtiyacını belirleyebilmek için basit bir testtir. Ayrica bu test uygulanan herhangi bir tedaviyi sekteye uğratmadan sürekli kan miktarının ölçülmesini sağlar.

Astım Zorlama Testleri: Eğer iki astım olayı arasında herhangi birsemptomatik benzerlik görülmediyse, test sonuçları doktorunuza doğru teşhis koymakta çok fazla yardımcı olamayacaktır. Bu durumda astım olup olmadığınıza kesin karar verebilmek için astım zorlama testleri yapılır. Fakat bu testler sadece yetişkinlere uygulanır.
iki tip zorlama testi vardır: A. nefes zorlaması B. egzersiz zorlaması. Nefes zorlama testinde, havayollarında reaksiyona neden olabilecek küçük maddeler teneffüs edilir. Daha sonra spirometri uygulanır. Eğer vücut herhangi bir reaksiyon vermezse alerji yapan madde miktarı artırılarak test tekrarlanır. Bu işlem akciğer fonksiyonları %20 azalana kadar tekrarlanır.
Egzersiz testi ise yürüyüş bandı ya da bisiklette efor sarfetmeden önce, efor anında ve efor sonrasında spirometri testinin yapılmasıdır. Eğer, peak flow (pik akım) %20 oranında düşerse, astım tanısı konur.
Şunu kesinlikle unutmamak gerekir ki astım zorlama testleri çok ağırdır ve bu testler sırasında acil astım tedavisi almak zorunda kalabilirsiniz. Bazen reaksiyonlar daha sonra ortaya çıkabilir. Bu yüzden astım testleri hastanede ve uzman bir hekim tarafından yapılır. Bu testler için daha sonra ortaya çıkabilecek reaksiyonlara karşı bir gün süreyle hastanede kalmanız gerekebilir
 
Üst Alt