Sevket OKYAY Bedir ve Ebu Leheb

Okyay

ÖZEL ÜYE
kolinga78_bismillahirrahmanirrahim.gif


BEDİR ve Ebu Leheb


Savaşın sonrasında, küçük guruplar yapıp,
Mekke’ye dönmüş idi, Kureyş ordusu artık.
Mekke’ye ilk varanlar , arasında haşimi,
Ebu Süfyan da vardı, ve kardeşi Nevfel’i,
Bedir de askerlere, esir koyup gelmişti.
Bu sebeple kuzeni ve süt kardeşi olan,
Muhammed’e- dinine, içi hicivle dolu, (s.a.v)
Şiirler yazıyordu, ki öfkesi yatışsın,
Ve de söyledikleri, ötelere yetişsin.
Fakat Bedir deneyimi, onu gayet sarsmıştı,
Mekke’ye döndüğünde, düşüncesi artmıştı.
Ve ilk önce Kabe’yi, varıp ziyaret etti,
O sırada amcası, Ebu Leheb’i fark etti.
Zem zem denilen çadır, gölgesinde amcası,
Oturuyordu, hemen, yeğenini görünce,
Çağırdı el ederek,yanına davet etti,
Olan biteni sordu, ne oldu anlat dedi.
Ebu Süfyan ne desin, ne söyleyebilsin ki,
Olanlardan korkmuştu, ne anlatabilsin ki.
“Düşmanla karşılaştık, sonra da dönüp kaçtık,
Bizi kovaladılar, işte size ulaştık”.
“İstedikleri kadar, asker esir ettiler,
Bin kişilik Kureyşi, felç etmeye yettiler.
Lakin askerimizi, asla suçlamıyorum,
Çünkü gördüklerimiz, korkunçtu- vahim durum.
Biz sadece düşmanla, çarpışmadık ki orda,
Korku salan başkaca, kuvvetler daha vardı.
Gökle yer arasında, ayağ yere değmeyen,
Atların üzerinde, beyazlara bürünen,
Şedit adamlar gördük, pek- çok heyecanlandık,
O yüzden kurtuluşu, ancak kaçmakta bulduk.”
…………………………………….
Ümmü Fadıl çadırın, diğer köşesindeydi,
Ve yanında Abbas’ın, kölelerinden biri,
Ebu Rafi oturmuş, hem de ok yapıyordu,
Bir yandan da, olanı dikkatle dinliyorkdu
Ümmü Fadıl gibiydi, o da tam müslümandı,
Fakat gizliyorlardı, yoksa işi dumandı.
Fakat Ebu Rafi ki, Peygamber aşıkıydı,
Ne zaman ki Zişan’ın, zafer haberi duydu,
Kendini tutamadı, sevinçten nara attı
Çünkü iman coşmuştu, köleliği unuttu.
***

Şevket OKYAY


.................................................. .....


Devamı Sayfa- 2 deNot
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

Okyay

ÖZEL ÜYE
Sayfa:2


BEDİR ve Ebu Leheb

“Yerle gök arasında,Beyaz adamlar için,
“İşte onlar Melekler, gelmişti yardım için,”
Velakin Ebu Leheb, bu sözü duyar duymaz,
Uzayıp- kısalmıştı. Sanki beyninde beyaz.
Derhal ayağa kalktı, Ebu Rafi’ye varıp,
Yüzüne bir darbe ki, vurdu hem de gayette sert.
Bununla yetinmedi, hırsını alamayıp,
Yere yuvarlamıştı, vurdu hem ,durup- durup.
Köle karşı koymaya, çalıştı ama boşa,
Kendisi hem zayıftı, hem gaçsüzdü bu işe.
Bu hali gören dostu, Karşıdan Ümmü Fadıl,
Yerinden fırladı ki, sanırsın oydu mağdur,
Hemen eğildi yerden, çözdü üstünden bağı,
Çadıra destek olan, tahtadan bir kazığı.
Çıkardı aldı ele, olanca kuvvetiyle,
Öyle bir indirdi ki , suçlu Ebu Leheb’e,
Kafasının derisi,ayrıldı et göründü,
Herhalde bu darbeden, dünya başına döndü.
Kayın biraderinin, başını böyle yardı,
“Onu kimsesiz sanma” diye işte öyle uyardı.
Başındaki bu sıyrık, onulmaz yara oldu,
İltihaplandı-azdı, vücuduna yayıldı.
Birkaç hafta içinde, mikroplaştı- üredi,
Ölümüne mal oldu, hayatına son verdi.
………………………….
Bedr’in arslanlarından, sen razı ol ya Rabbi,
Çünkü Hak din uğrunda, ilk onlar savaş açtı.
Söz aldı her birinden, sen razı ol ya Rabbi,
Resulünün emrinde, ölümüne ant içti.

Kureyş’in bin kişilik, tam silahlı askeri,
Başında Ebu Cehil, dinini yok saymıştı.
Üç yüz on üç kişilik, o cesur yiğit eri,
Kolayca yenilecek, basit bir av sanmıştı.

Seni unutmuşlardı, gücünü- kudretini,
Yalnız bırakır’mıydın, sevgili Habib’ini.
Hem asla sönmeyecek, o şavkaran dinini,
Melekler ordusuyla, müdafa ettiğini.
………………………………..
Sallü ala Resulüna Muhammed
Allahümme salli ala Muhammed

Şevket OKYAY

…………………………………

Not: Yararlanılan eserler;

İngiliz asıllı yazar Martin Lings iken, Müslüman
Olduktan sonraraki ismi (Ebubekir Siracettin)’in
Pakistan devletince verilen “SİRET ÖDÜLÜ”ne
Layık görülen “Hz. Muhammed’in Hayatı” is imli
Kitabı Bedir Savaşı Bölümü..
 
Üst Alt