Çanakkale savaşlarında adı geçenler

MURATS44

Özel Üye
]BIRDWOOD, William Riddell (1865-1951)

kisi1.gif


]
İngiliz askeri ve feldmareşali olan Birdwood, 1865 yılında Hindistan'da doğdu, 1951 yılında Hampton Court'ta (Middlesex) öldü. Önce, Clifton College sonra, Sandhurst'teki Royal Military College'de (Kraliyet Harp Akademisi) okudu. Mesleğinde yavaş yavaş yükselerek, 1917'de general, 1925'te feldmareşal unvanlarını aldı.

Birdwood, Hindistan'da, Hazara (1891), Isazai (1892), Tirah (1897-98) seferlerine, Chagra Kotal, Dargai, Samphagha savaşlarına ve Bazar Valley'deki askeri harekatlara katıldı. Güney Afrika Savaşı (1899-1902) sırasında, Natal'daki atlı tugaya komutanlık etti, sonra başkomutan Lord Kitchener'in askeri katipliğini yaptı. 1908'de, Mohmand seferinde kurmay başkan görevinde bulundu ve aynı yıl "Distinguished Service Order" (Seçkin Hizmet Rütbesi) nişanını kazandı.

Birinci Dünya Harbi'nde, Akdeniz Seferi Kuvvetleri'nde görev aldı. Önce Avustralya ve Yeni Zelanda Ordusu (Anzak) komutanı olan Birdwood, sonra bütün ordunun başkomutanlığına atandı. 1915 ve 1916'da Gelibolu yarımadasının boşaltılmasında Çanakkale ordusuna, sonra Avustralya ve Yeni Zelanda askerlerine, arkasından da Fransa'da 5. Orduya komutanlık yaptı.

Anzak askerlerini iyi idare etmesiyle büyük bir şöhret kazandı. Bu kuvvetlerin kendisine besledikleri güven, batı cephesinde elde edilen zaferin başlıca sebebi olarak adlandırıldı ve Birdwood'a, "Soul Of Anzac" (Anzaklar'ın Ruhu) unvanını kazandırdı. Savaşın sonunda baronet olan Birdwood, 10.000 sterlinlik bir para mükafatı da aldı.

1920'de Hindistan kuzey ordusuna komutan olarak atandı, 1925-30 yıllarında da bütün Hindistan ordusunun başkomutanlığını yaptı. 1938'de Anzak ve Totnes Baronu unvanını aldı. 1921'de, Peterhouse fahri üyesi olan Birwood, 1931-38 yılları arasında bu kolejin yöneticiliğini yaptı. 1935'te, Clifton College'in müdürü, yine aynı yıl içinde Deal Castle'in başkanı oldu. Grand Cross ve Fransa Legion d'honneur nişanına ek olarak, Fransız Croix de Guerre ve birçok başka yabancı nişanlarla mükafatlandırıldı.

Kasım 1938'de, Atatürk'ün cenaze törenine İngiltere hükümetinin baş temsilcisi olarak katıldı. Ayağı incindiği için töreni Halkevi (şimdiki Türk Ocağı) binası balkonundan izleyen Birdwood, Atatürk'ün naşını, bir miktar toprak getirtip üzerine basarak, Türk toprağı üzerinden selamlamış ve böylece Çanakkale'de karşılaşmış olduğu bir kahramana son hürmetini ifade etmişti.
 

MURATS44

Özel Üye
Carden, Sir Sackville Hamilton

]CARDEN, SIR SACKVILLE HAMILTON (1857-1930)
.
isaret.gif
.
kisi2.gif


]
İngiliz amirali Carden, İrlandalı deniz albayı Andrew Carden'in oğlu olarak 1857 yılında doğdu. 1882 Mısır harbine katıldı. 1894'te Suakim harekatında ve Doğu Sudan'da görev yaptı. 1897'de Sir Harry Rason'ın maiyetinde Benin seferine katıldı ve 1908'de amirallik rütbesine yükseldi. 1914'te Malta deniz kumandanlığına atanan Carden, Sir Berkeley Milne ayrıldıktan sonra Akdeniz Filosu Başkumandanlığına getirildi.

Çanakkale seferinin başında, 18 Mart deniz harekatının planlarını yaptı ve başarısızlıkla sonuçlanan bu harekata kumanda etti. Hastalığı sebebiyle bu mevkiden ayrılan Carden görevini Sir John de Robeck'e devretti. 1916'da şövalyelik ("Sir" unvanı) ile taltif edildi ve 1917'de büyükamiralliğe terfi ettirildi.
 

MURATS44

Özel Üye
Cemal Paşa

]CEMAL PAŞA (1872 - 1922)
.
isaret.gif
.
kisi3.gif

]
Tam adı Ahmet Cemal olan, Paşa 6 Mayıs 1872'de Midilli'de doğdu. 1890'da Kuleli Askeri İdadisini, 1893'de Harbiye Okulunu bitirdi. 1895'de Kurmay yüzbaşı olarak orduya katıldı. Önce, Genelkurmay I. Şubesinde görev aldı. 1896'da 2. Orduya bağlı Kırklareli İstihkam İnşaat Şubesine atandı. Ertesi yıl Kolağası (ön yüzbaşı) oldu. 1898'de Selanik'teki 3 üncü Orduya, Redif Fırkası (Tümeni) Kurmay başkanı olarak atandı. İttihat ve Terakki Cemiyetine girdi. Cemiyetin askeri kanadının örgütlenmesi görevini üstlendi. 1905'te Binbaşı oldu. Ertesi yıl Rumeli Demiryolları Müfettişliğine getirildi. Bu görevi sırasında, İttihat ve Terakkinin Rumeli'de örgütlenmesinde etkin rol oynadı. Cemiyetin "bölük" adı verilen yerel birimlerini oluşturdu. 1907'de 3. Ordu Kurmay Heyetine atandı. Burada Binbaşı Fethi ( Okyar ) ve Kolağası Mustafa Kemal ile birlikte çalıştı.

Babıali Baskını (23 Ocak 1913) olarak bilinen, hükümet darbesinin ardından İttihatçılar başa geçince, İstanbul Muhafızlığına getirildi. Fransız yanlısı olarak bilinen Cemal Paşa, I. Dünya Savaşına girerken, Fransız desteğini kazanmak amacıyla Fransa'ya gitti. Ama siyasal ittifak sağlayamadı ve bunun üzerine, Alman yanlısı Enver ve Talat Paşalarla birlikte, 2 Ağustos 1914'de yapılan Osmanlı-Alman İttifakını destekledi. Osmanlı Devletinin I. Dünya Savaşına girmesi üzerine Bahriye Nazırlığının yanı sıra, II. Ordu Komutanı olarak görevlendirildi. Cemal Paşa 1908-1918 döneminde İttihat ve Terakkinin önde gelen yöneticilerindendi. Özellikle "Üç Paşalar İktidarı" olarak ta bilinen, 1913-1918 arasında Osmanlı Devleti'nin iç ve dış siyasetinin belirlenmesinde etkin rol oynadı.

1917 yılı Aralık ayında İngiliz Generali Allenby'nin ilerlemesi karşısında, Osmanlı ordusunun peş peşe yenilgiye uğraması üzerine, Dördüncü ordu komutanlığı görevinden ayrılarak İstanbul'a geldi. Cemal Paşa, İttihat ve Terakki Fırkasının 1917 yılındaki son olağan kongresinde, merkez-i umumi azalığına getirildi. Talat Paşa kabinesinin istifasından sonra 1-2 Kasım 1918 tarihinde İttihat ve Terakki'nin yedi lideriyle birlikte ülke dışına kaçan Cemal Paşa, önce Berlin, daha sonra da Münih ve İsviçre'ye giderek İttihatçıların yurt dışı faaliyetlerinin düzenlenmesinde önemli roller oynadı. Osmanlı'da yaşayan Arap unsurlarının isyanına sebep olmakla suçlanan Cemal Paşa Divan-ı Harb-i Örfi tarafından gıyaben idama mahkum edildi. Daha sonra Rusya'ya giden Cemal Paşa, Afgan ordusunun modernleştirilmesi için Afganistan'a gitti. Bolşeviklerin siyaset değişikliği ve Hacı Sami Beyin aleyhindeki propagandası sonucu Tiflis'e gitti. Burada yaverleriyle birlikte 21 Temmuz 1922 günü öldürüldü. Naaşı Erzurum'a getirilerek bu şehirde defnedildi.

İttihat ve Terakkinin spor ve kültür etkinliklerini yürüten Türk Gücü Cemiyeti ve Müdafaa-i Milliye Cemiyetinin kurucuları ve yöneticileri arasında yer alan Cemal Paşa'nın, Plevne Müdafaası (1898), Alte Denkmaeler aus Syrien, Palastina und West Arabien (1918; Suriye, Filistin ve Batı Arabistan'daki Eski Anıtlar) ve Cemal Paşa Hatırası 1913-1922 (ö 1923 / Hatıralar, vb 1959,1977) adlı eserleri yayımlanmıştır
 

MURATS44

Özel Üye
Churchill, Winston

CHURCHILL, WINSTON (1874-1965)
.
isaret.gif
churchill.jpg
.

İngiliz devlet adamı ve yazarı Wisnton Churchill, Oxfordshire’da, 30 Kasım 1874’te, Lord Randolph Churchill’in oğlu olarak dünyaya geldi. 1895'te Kraliyet Harb Okulunu bitirdi ve orduya girdi. Boerler savaşında esir düştü ve kaçarak milli kahraman haline geldi. On ay sonra, Muhafazakar partiden milletvekili seçildi.
1904’te Liberal Partiye girdi. 1911’de Bahriye Nazırı oldu. Başarılı siyasi kariyeri 1916 Gelibolu yenilgisinden sonra düşüşe geçti. Sadece donanmayla Çanakkale Boğazının geçilebileceği, ardın da rahatça İstanbul’a ulaşılabileceği konusundaki ısrarcı tavrı, Türklerin umulandan çok daha başarılı bir savunma yapması; müttefik ordusunun tarihi yenilgisine yol açtı. Bu başarısızlığın mimarı olarak nitelendirilen Churchill, İngiliz halkı karşında çok zor bir durumda kaldı ve muhaliflerinin de zorlamasıyla görevinden ayrıldı. Ancak 1917’de Cephane Bakanlığına ve Harbiye Bakanlığına getirildi. 1924'te tekrar Muhafazakar Partiye girdi. Maliye Bakanı oldu (1924-1929).
1939'da bir kez daha Bahriye Nazırlığına ve 1940'ta N. Chamberlain'ın yerine Başbakanlığa getirildi. İkinci Dünya Savaşında izlediği savaş politikası ve Roosevelt ile kurduğu iyi ilişkiler onu İngiliz tarihinin en önemli devlet adamları arasına soktu. Gene bu dönemde Müttefik Devletlerin Balkanlar'a kaydırmağa çalıştığı strateji konusunda Ruslarla çalıştı. Ancak S.S.C.B.'nin burada hakim duruma geçmesinden de çekiniyordu. Bu yüzden savaşın başından itibaren stratejik önemi büyük olan Türkiye'yi savaşa sokmağa çalıştı. Kahire ve Adana'da Türk yöneticileriyle bu konuda yaptığı görüşmelerde, Türkiye'nin istediği askeri yardımı vermeğe de yanaşmadı. Savaş sonrası Avrupa ülkelerinin birleşmesini sağlayan Kuzey Atlantik Paktı, Avrupa Konseyi gibi kurumların oluşması için büyük çaba gösterdi. 1951 seçimlerinde tekrar iktidara geldi. 1955'te görevlerini A.Eden'e bırakarak siyasetten çekildi.
Son yıllarını daha çok yazarak ve resim yaparak geçirdi. 1953 yılında Nobel Edebiyat Ödülünü kazandı. 1963’te Amerikan Devleti, kendisine onursal vatandaşlık verdi. 1965 yılında, 90 yaşında öldü ve Blenheim Palace’a gömüldü.
Başlıca Eserleri
Life of Lord Randolph Churchill (Lord Randolph Churchill'in hayatı, 1906); The World Crisis (Dünyanın geçirdiği Buhran, 4 cilt 1923-1929), Marlbrough (4 cilt, 1933-1938);
War Memories (Savaş Anıları, 6 cilt, 1948-1954)
 

MURATS44

Özel Üye
Çobanlı, Cevat

]ÇOBANLI, CEVAT (1870 - 1938)
.
isaret.gif
.
kisi6.gif

]
Çanakkale müdafaasındaki yararlığı ile meşhur bir asker olan Orgeneral Cevat İstanbul'da doğdu. Babası Maiyeti Seniye Erkanı-ı Harbiye Reisi Müşir Şakir Paşa'dır.

Galatasaray Lisesinde okuduktan sonra Harbiye'den Kur-may Yüzbaşı rütbesiyle mezun oldu. Saray maiyetinde ve muhtelif memuriyetlerle Avrupa'da görev yaptı. Hassa Ordusu'nda Fırka Komutanı ve Ferik (Korgeneral) oldu. 1908 inkılabından sonra çabuk ilerleyenlerin rütbeleri tasfiye edildiği zaman, o da Kaymakamlığa (Yarbaylığa) indirildi. Erkan-ı Harbiye Mektebi Müdürü, Balkan Harbinde Şark Ordusu Erkan-ı Harbiye Reisi, Birinci Dünya Harbinde Çanakkale Müstahkem Mevki Komutanlığı yaptı. 5-18 Mart zaferinin kazanılmasında büyük etkisi oldu. Bundan dolayı kendisine 18 Mart Kahramanı unvanı verildi.

Daha sonra Galiçya ve Filistin cephelerinde görev yaptı. 7 inci Ordu Komutanı oldu. Mütarekede Malta'ya gönderildi, oradan dönüşte Adana ve Di-yarbakır mıntıkasında Komutanlık yaptı. Sonra Yüksek Askeri Şura Azalığına tayin edildi. Bu görevi sırasına İstanbul'da öldü ve Erenköy'e gömüldü.
 

MURATS44

Özel Üye
De Robeck,Amiral Sir John

]DE ROBECK, AMİRAL SIR JOHN (1862-1928)


].
isaret.gif
.


kisi7.gif


John de Robeck Ocak 1915'te Akdeniz Seferi Kuvvetler Komutanı Carden'in yardımcısı olarak atandı. O zamana kadar çeşitli görevlerde bulunmuş tecrübesiz bir subaydı, ancak Şubat 1915'te Çanakkale dışındaki tabyaların bombalanmasında başarıya ulaştı.

Amiral Carden'in sağlığının bozulması sebebiyle 17 Mart 1915 günü onun yerine geçti. Ertesi gün 18 Mart Müttefik saldırısına kumanda etti ve büyük bir yenilgiye uğradı.

Daha sonra yapılan kara harekatlarına deniz desteği sağladı ve ilk çıkarmalara kumada etti. 1916'da Müttefik yenilgisinden sonra De Robeck, İngiltere'de 3. Savaş Filosu komutanı olarak görevine devam etti. 1928 yılında öldü.
 

MURATS44

Özel Üye
Enver Paşa

]ENVER PAŞA (1880-1922)
.
isaret.gif
enverpasa.jpg
.

1880’de İstanbul’da sıradan bir memurun oğlu olarak dünyaya gelen İsmail Enver için, yaşadığı dönemden bugüne kadar pek çok yorum yapılmış, her yönüyle inceden inceye işlenmiştir. “Enver Paşa” adlı eseriyle bu konuda inceleme yapan Şevket Süreyya Aydemir, Enver Paşa’yı 1908-1914 arası döneme bakarak “1908’in Hürriyet Kahramanı Binbaşı Enver Bey, işte bu kısa devrede Enver Paşa, daha doğrusu imparatorluğun tek söz sahibi olan, genç, inançlı, muhteris, daha doğrusu hem kaderci hem de kaderini yaratan adam olarak sahnededir.” tanımlar.
1908’de Genç Türkler İhtilali ile yıldızı parlayan Enver’in hızlı yükselişi 1913’te Yarbayken yine aynı senenin sonlarında Albaylığa, 19 gün sonra 1 Ocak 1914’te Paşalığa yükselmesi ile başlar. Kabineye Harbiye Nazırı olarak girer; Genelkurmay Başkanlığı’ndan bir süre sonra da Başkumandan Vekilliği yetkilerini de elinde toplar. Naciye Sultanla evlenip, saraya, Padişaha damat oluşu da bu safhaya rastlar. Enver Paşa kendini zirveye ulaştıran basamakları yine kendi elleriyle döşemişti.
Enver Paşa’nın vatanseverliği ve bu topraklara olan bağlılığı gerçektir. Bunun yanısıra hayal gücünün genişliği ve gerçeklerle bu hayallerin zaman zaman birbirine karıştığı da inkar edilemez. Hayallerini süsleyen İran, Hindistan, Turan ve Kafkasya’ya hakim olmak düşünceleri o günün şartlarında gerçek temeller oturmaz. Örneğin Cemal Paşa anılarında “Hakikati söylemek gerekirse, bu birinci Kanal Seferi yaptığımız zaman hiç kimse bu Kanalın nasıl geçileceğini bilmiyordu...” der.
Halbuki Enver Paşa bu görevi, IV. Ordu Kumandanlığı’nı, Cemal Paşa’ya teklif ettiğinde, Suriye’deki asayiş sağlama ve Kanal Seferini her ikisi de inanarak imzalamışlardı. Bu sefer gerçekleştiğinde ise Kanal Türk cesaretiyle dolmuştu.
Kanal’dan önce Sarıkamış’ta yaşananlar ise tam bir felaketti. 90.000 askerden10.000’in sağ kalabildiği, özellikle de donmaktan ve açlıktan kurtulabildiği bu sefer, sonuçları açısından korkunçtu. Hayatında Alay kumandanlığı dahi yapmamış olan Enver Paşa tecrübeden ziyade gençliğinin getirdiği coşkuyla kumanda edecekti ordusunu. Amaç 1878 Berlin Antlaşması’nda kaybedilen toprakları geri almaktı ve başarılı olacağına inanıyordu.
Enver Paşa Ordu Kumandanı Hasan İzzet Paşa’nın hava şartları, soğuk, karın şiddeti gibi uyarılarına kulak asmaz ve taarruz emri verir. III. Ordunun ölüm emridir bu.
Enver Paşa Sarıkamış’ta “Hükümete” başlıklı bir vasiyet bırakır.
Hükümete
“Planım, Ruslara, hemen iki misli faik iki Kolordu ile arkalarına düşerek ricata mecbur etmek ve bu suretle XI. Kolordu ve Süvari Fırkasıyla takibolunan düşmanı karşılayıp, tamamıyla mahvetmekti. IX. Ve X. Kolordu ve Süvari Fırkasını bekliyorum. Gelir de yetişirse, düşmanı bozacağım. Fakat gelmeden düşman zayıflamış kıtaatımıza taarruz eder ve taarruzda muvaffak olursa o vakit Ordu mahvolmuş demektir.
Şimdiye kadar asker ve zabitler hiç kusursuz harbettiler. Her manevrayı yaptılar. Eğer Allah da yardım ederse, muvaffakiyet katidir. Eğer muvaffak olmazsam, son neferimle beraber öleceğim. Bu halde vasiyetim: Ben vazifemi yaptığımı sanıyorum ve öyle ölüyorum. Yaşasın dinim, vatanım, Padişahım.
Eğer geride kalanlarıma yardım etmek isterseniz, refikam Sultan Efendi hazretlerinin muhassısatı kafi değildir. Kendisinin müreffehen yaşaması için hiç olmazsa, Başkumandanlık muhassısatımın kendi muhassısatına zammı ve ebeveynimin temini refahı ile, rahmeti ilahiyeye mazhariyetim için birkaç hayır yapılmasını rica eder ve tealisine çalışmaktan başka bir maksat beslemediğim din ve milletimin tealisine dua eder, tanıyanlara selam ederim. Yaşasın Müslümanlık ve Osmanlılık ve Osmanlıların Padişahı Sultan Mehmet Han!”
Enver
“Servet namına bir şeyim yoktur. Mamafih ne varsa, Refikam Sultan Efendi hazretlerine bırakıyorum.”
Enver
Sarıkamış felaketinden sonra orduya katılıp görev almak için Sofya’dan gelen M. Kemal ile Enver arasında şu konuşma geçer :
“Biraz sonra Enver Paşa ile karşı karşıya bulunuyorduk. Enver Paşa, zayıf düşmüş, rengi solmuş bir haldeydi. Söze ben başladım :
  • Biraz yoruldunuz.
  • Yok, o kadar değil.
  • Ne oldu?
  • Çarpıştık. O kadar...
  • Şimdi vaziyet nedir?
  • Çok iyidir!..
Enver’i daha fazla üzmek istemedim. Kendi işime sözü getirdim :
  • Teşekkür ederim. Numarası 19 olan bir tümene beni kumandan tayin buyurmuşsunuz. Bu tümen nerdedir. Hangi kolordu ve ordunun emrinde bulunuyor?
  • Ha, bunun için belki Genelkurmayla görüşürseniz daha kati malumat alabilirsiniz.
  • Pekiyi, o halde siz daha fazla rahatsız etmeyeyim. Genelkurmayla görüşürüm...”
Enver Paşa için söylenebileceklerin başında onun duygusal ve aceleci kişiliği bulunur. Ama şu gerçeği de belirtmek gerekir: Enver Paşa yetkili olduğu andan itibaren kimilerini de küstürerek bir çok subayı emekliye ayırmış ve orduya genç ve dinamik bir ruh getirmiştir. Gerek siyasi hesaplaşmalar nedeniyle, gerekse yeniden teşkilatlanma çalışmaları amacıyla yapılan bu işlemde yaklaşık 2000 asker ordudan ayrılmıştı. Balkan harbinden yenik çıkmış olan Ordu, tüm yetersizliklere karşın başarı ve inançla mücadele etmiştir. Osmanlı Ordusu bütün bu şartlara rağmen tam 4 yıl 10 ayrı cephede aynı güçle savaşı sürdürmüştür. Zaten bunun içindir ki yorumcular Enver Paşa’yı Büyük Kumandan olarak değil, güçlü bir Ordu teşkilatçısı olarak değerlendirirler.
1.Dünya Savaşı ardından, Almanya’nın yenilgisi ve Osmanlı’yı Sevr Antlaşması’na sürükleyen çöküşün ardından Kasım 1918’de Enver Paşa ülkeyi terk ediyordu. 1911 yılının 4 Ağustosu’na kadar yurt dışında çalışmalarını sürdürdü. Ve son gün Orta Asya’nın Pamir eteklerinde Çegan tepesinde vurularak öldürüldüğünde 42 yaşında yenik ve yalnız bir adamdı.
 

MURATS44

Özel Üye
Esat Paşa

]ESAT PAŞA (1862 - 1952)
.
isaret.gif
.
kisi9.gif


]
1862 yılında Yanya'da doğdu. Harbiye'yi 1890 yılında kurmay yüzbaşı olarak bitirdi. Almanya'ya gönderildi ve orada dört yıl staj yaptı. Dönünce Goltz Paşa'nın yardımcılığına getirildi. Osmanlı - Yunan Savaşı'nda (1879) Yanya Kolordusu kurmay heyetinde görev aldı. Harbiye'de ders verdi. III. Kolordu komutan yardımcısı olarak gönderildiği Selanik'te İttihat ve Terakki'nin etkinliklerini önlemediği düşüncesiyle İstanbul'a çağrıldı. Yıldız'da yargılandıysa da II. Meşrutiyet'in ilanıyla affedildi. 1911 yılında Gelibolu fırkası komutanlığına atandı. Balkan Savaşı'na katıldı ve Yanya Kalesi'ndeki savunmasıyla ün yaptı. Çanakkale Savaşı'nda Kuzey Grubu komutanıydı. I.Dünya Savaşı'ndan sonra Askeri okullar ve II. Ordu müfettişliklerinde bulundu. Salih Paşa kabinesinde kısa süre Bahriye Nazırı olarak görev yaptı. Anılarının bir bölümü "Esat Paşa'nın Çanakkale Anıları" adıyla 1975 yılında yayımlandı. 1952 yılında İstanbul'da öldü.
 

MURATS44

Özel Üye
Franz Ferdinand

]FRANZ FERDINAND, ERZHERZOG VON ÖSTERREICH-ESTE
.
isaret.gif
.
]Avusturya Arşidükü

ferdinand1.gif


Fransis Ferdinand, İmparator Fransis Joseph'in erkek kardeşi olan Arşidük Charles Lous'in en büyük oğlu olarak dünyaya geldi. 1889 yılında veliaht Arşidük Rudolf ölünce, Franz Ferdinand imparatorluğun varisi oldu.

Franz Ferdinand, Almanya yanlısı dış politikalar yerine, Avusturya'nın Rusya ile ilişkilerini canlandırması gerektiği, fikrini savundu. İçişlerinde ise, tahtın özellikle, Macaristan'da baş gösteren isyanlara karşı kuvvetlendirilmesi gerektiğine inanıyordu. İmparator Franz Joseph üzerinde etkisini giderek artıyor ve ona azınlıklara karşı kendi hükümdarlığını koruması konusunda baskı yapıyordu. 1906 yılından itibaren imparator üzerindeki etkisini daha da arttırdı ve 1913 yılında Ordu Başmüfettişliğine atandı.

Temmuz 1914'te eşi ile birlikte resmi bir ziyaret için gittiği Saraybosna'da bir Sırp milliyetçisi tarafından öldürüldü. Franz Ferdinand'ın suikastından bir ay sonra Avusturya Sırbistan'a savaş ilan etti ve Birinci Dünya Savaşı başlamış oldu.
 

MURATS44

Özel Üye
Grey, Edward

]GREY, Viscount Edward
.
isaret.gif
.
k10.gif


]
Sir George Grey'in torunu olan Edward Grey 1862 yılında Northumberland'da doğdu. Siyasete Liberal Parti üyesi olarak 1885'te atıldı. 1905-1916 yılları arasında dışişleri bakanlığında bulundu. İngiltere ile Fransa arasındaki Entente Cordiale'in ve Rusya'nın da katılmasıyla meydana gelen Üçlü Antlaşmanın (İttifak-ı Müselles) kurucusu olduğu halde Almanya'nın askeri gücünden çekinerek bu antlaşmayı işlemez hale getirdi. Bununla beraber, İngiltere'yi Fransa ve Rusya'nın yanında savaşa girmekten alıkoyamadı (4 Ağustos 1914). Lloyd George ile siyasi muhalefette olduğu için, 1916'da görevinden ayrıldı. 1933 yılında Fallodon'da öldü.
 
Üst Alt