Cevap veremedim içim burkuldu, gönül an be an sordu!

MustafaCİLASUN

Özel Üye
146723.jpg










Billahi

Hep dertli gönül seni sordu

Yıllardır hüzün soludu, yoruldu bizar oldu



Bir çare adına

Mütemadiyen Hakka yakardı

Hiçbir zaman yılmadı, umut sofrasına kandı



Sevmekten

Söz ediyorum anlık hazdan değil

Aşkın pervazlarına tutunuyorum korku değil



Ha ne olur

Bir haline eğil, gözlerinde meyil

Kalbin vuzuhundan hakikatin deryasına seyir



Mevsimler

Gelip geçiyor, laleler renkleniyor

Ruhum hicranın kadrinde seni hasretle bekliyor



Gelen geliyor

Selam vermeden çekip gidiyor

Bir tutam olsun kulağıma yıllardır haber gelmiyor



Nesiller büyüyor

Ekinler hasat ediliyor lakin sen

Mezarın sessiz sizliğinde, kalbimin köşesinde eriyor



Ömür tükeniyor

Yaşamak umut olmaktan çıkıyor

Aşkın toprağı sahibini bekliyor, seni özlemle anıyor



Çaresiz kalıyor

Halsizlik çöküyor, çırpınış bitiyor

Dil kuruyor, kalp tekliyor, diz çekmiyor, el terliyor



Sana gelmeyi

Bir ömrü çileyle örerek nefesleniyor

Halinde rengârenk büyüttüğü çiçeklerle aşk diliyor



Halinde filizlenmeyi

Nefesinde erimeyi, aşkına erişmeyi

Zamana hasrederek güfteleştiriyor, nakşetsin diyor



Hasretin aşkını

Naaşların serencamında demliyor

Ey Hak diyor, yegânesin idrak ediliyor ruhum geliyor







Mustafa CİLASUN
 
Üst Alt