Dünya müziği tedavide kullanıyor / Dini Forum

VuSLaT

Yönetim
Yönetici
Müziğin yüzyıllardır çeşitli rahatsızlıkların tedavisinde kullanıldığı bilinir.

ALİ PEKTAŞ - ZAMANGünümüzde dünyada birçok ülkede müzik klinik bir tedavi yöntemi olarak kullanılıyor.Ancak ülkemizde bu, magazinel bir konu olarak ele alınıyor. Bu konuda önemli araştırmalar yapan Dr. Adnan Çoban, müzikle tedavinin bilimsel bir yöntem olduğunu ancak bu yöntemi Türkiye'de uygulayacak bir müzik terapistimiz bile olmadığını söylüyor.Müzikle tedavi bilinen en eski tedavi yöntemlerinden biri. Binlerce yıllık bir geçmişi var. Bu türtedavinin ilk esaslı teorik altyapısının da Türk bilginleri tarafından oluşturulduğu biliniyor. Müziğin insan beynine etkisiyle ilgili önemli çalışmaları 9. yüzyıldan sonra Türk bilginlerinin yaptığı görülüyor. 9. yüzyılda El-Kindi'nin, bu konuda çok önemli çalışmaları var.10. yüzyılda Farabi ve İbni Sina'nın da bu konuda önemli çalışmalar yaptığı kayıtlarda mevcut. Yöntemin en tekâmül etmiş örnekleri ise Selçuklu ve Osmanlı'da görülüyor. Darüşşifalar müzikle tedavinin geliştirildiği ve uygulandığı mekânlar. Sivas Divriği, Kayseri Gevher Nesibe, Amasya, Edirne II. Beyazit şifahaneleri bunlardan birkaçı.Günümüzde ise Türkiye'de müzikle tedavi konusu alternatif tıp olarak görülüyor. Müzikle tedavi, tıbbî yöntem olmasına karşın, hekimler hariç, neredeyse herkes bu alanda söz sahibi. Oysaki yurtdışında müzik, şizofreni, alzheimer, depresyon, panik bozukluğu gibi rahatsızlıkların tedavisinde kullanılıyor. Ayrıca zihinsel engelli ve otistik çocuklarda da müzikoterapi yapılıyor. Amerika'da, Avrupa'da ve dünyanın birçok ülkesinde müzik terapi okulları bulunuyor. Ülkemizde ise ne böyle bir okul var ne de tam dört dörtlük bir müzikoterapist.Psikiyatri uzmanı Dr. Andan Çoban, ülkemizde müzikle tedavi konusunda bilimsel olarak çalışma yapan nadir isimlerden. Çoban, 2005 yılında 'müzikterapi' konusunda çalışmak üzere, Türk Tedavi Musikisi Uygulama ve Araştırma Grubu TÜTEM' i kurdu. Araştırmalarını Müzikoterapi adlı kitapta yayımladı. Geçtiğimiz günlerde de Turkish Music Therapy (TFM Müzik) adlı bir albüm çalışmasına imza attı. Çoban, günlük hayatımızda maruz kaldığımız gürültünün insan üzerinde oluşturduğu olumsuz etkiyi ortadan kaldırmayı amaçlıyor.Dr. Çoban, müzikle tedavinin, Türk hekimliğinin en önemli sembollerinden biri olduğunu söylüyor. Ancak ehil olmayan bazı insanların, Farabi'nin veya İbni Sina'nın bilgilerini magazinel bir mantıkla, bilimsel metodolojiye uygun olmaksızın kullandığını ve bu yolla rant elde etmeye çalıştıklarını vurguluyor. Çoban şunları söylüyor: "Müzikle tedavi ülkemizde tütsülerle, otlarla, su sesleriyle otantik şeyler dinletilerek insanları tedavi eden bir yöntem gibi algılanıyordu. Oysaki bu yöntem, yurtdışında uzmanlar tarafından kullanılıyor. Otistik çocuklarda, zekâ geriliğinde alzimer, şizofren, depresyon, ağrı tedavisinde çok yaygın bir yöntem. Hatta bitkisel hayata girmiş olanlarda, komadaki hastalarda cerrahi ortamlarda da kullanılıyor."Bir müzik terapistimiz bile yokDünyanın birçok ülkesinde müzik terapi okullarının bulunduğunu dile getiren Çoban, öğrencilerin bu okullarda 3 yıl süren bir eğitim aldıklarını, 2 yıl da hastanelerde süpervizör eşliğinde çalıştıklarını, ondan sonra müzikoterapist olduklarını ifade ediyor. "10. yüzyıldan itibaren adeta bu işin temellerini atan bir medeniyetin devamında bir tane okulumuz yok. Bir tane adam gibi müzik terapistimiz yok." diyen Çoban en büyük hayalinin ve hedefinin böyle bir okul ya da enstitü açabilmek olduğunu belirtiyor. Bu amaçla Çapa Tıp Fakültesi'nde Cumhuriyet tarihinde ilk defa 'tedavide müziğin yeri' diye bir ders programı başlattıklarını anlatıyor. Bazı hekimlerin bu yöntemi hafife aldıklarından, çoğu hekim de bu yöntem hakkında fikir sahibi olmadığından yakınıyor.Dr. adnan Çoban, müzikle tedavinin gelişigüzel uygulanacak bir konu olmadığını ve bu konuda ehil olmayan kişiler tarafından yapılan çalışmaların yarardan çok zarar verebileceğine dikkat çekiyor: "Çünkü bu tip insanların uğraştığı kişiler sağlıklı insanlar değil. Ben müzikle terapi yapıyorum diye pat diye bir şizofren hastası ile çalışamazsınız. Bu hastalığı ve hastayı çok iyi tanımanız lazım. Bunları bilmiyorsanız zarar verme riskiniz var. Devletin bu konuda bir şeyler yapması gerek."

Devami...
 
Üst Alt