BULUT

Aktif Üyemiz
Yönetici
AREKA PALMİYESİ (DYPSIS LUTESCENS)

Areka palmiyesi (Dypsis lutescens)
Areka palmiyesi (Dypsis lutescens)
Evinizi sık sık havalandırdığınız için soluduğunuz havanın temiz olduğuna inanıyor olabilirsiniz. Ancak evlerimizdeki hava düşündüğümüz kadar kolay temizlenmiyor. Sorun sadece havadaki tozlar olsaydı, işimiz belki kolay olabilirdi. Ancak fark etmediğimiz ama evlerimizin bir köşesinde belirmiş küfler, eşyalardan ve duvarlardan yayılıp havaya karışan kimyasallar, evimizi temizlerken kullandığımız deterjanlarda bulunan amonyak, benzen gibi maddeler sayesinde soluduğumuz hava aslında epey kirli. Bunun sonucunda da solunum yolları problemleri ve alerjiler çağımızın en büyük sorunu haline gelmiş durumda.

Neyse ki bu sorunlardan kurtulmak için oldukça basit ve tamamen doğal bir çözüm müjdeliyor NASA. Yaptıkları bilimsel çalışmalar sonucu bazı bitkilerin havayı temizlediğini ortaya çıkarmışlar. Siz de evinizin belirli yerlerine yerleştirebileceğiniz bu bitkiler sayesinde havanızı her daim daha temiz hale getirebilirsiniz.

Uzay ajansı NASA 1980’lerin sonunda Amerikan Müteahhitler Birliği ile birlikte “Temiz Hava” isimli bir çalışmada bulundu. NASA, bazı bitkilerin, kimyasalları diğerlerinden daha iyi filtrelediğini buldu ve insanlar üzerindeki etkisini ölçtü.

NASA tarafından birkaç yıl önce yapılan bir araştırmaya göre İngiliz sarmaşığı, bambu, saz palmiyeler, fil kulağı gibi bazı bitkiler evdeki havayı arındırarak kimyasal atıkların verdiği zararı hafifletiyor. Buna göre NASA’nın önerdiği evin havasını temizleyen bitkiler...

Areka Palmiyesi​

Boyut olarak biraz büyük olan bu bitkiyi salona koymanız öneriliyor. Havayı birçok kimyasaldan temizliyor. Madagaskar kökenli Areka palmiyesi Arecaceae (Palmiyegiller) familyasından, dipten sürgünlerle çoğalma özellikli Dypsis cinsi palmiyelerdendir. Eski bilimsel adı Chrysalidocarpus lutescens idi. Yeni adı Dypsis lutescens. Fakat Areca lutescens diyenler de var.

Özellikleri​

Areka palmiyesi tropikal ve subtrapikal iklim bölgelerinde park-bahçe süs bitkisi olarak yetiştirilir. Boyu genellikle 6 metreyi pek geçmez. Kökten devamlı yeni fidanlar üretir. Uzayınca kavisli eğilimli olan yaprakların uzunluğu 2-3 metre arasında değişir. Yazları salkımlar halinde sarı çiçekler açar.


İç mekân uyumu: İç mekânlarda geniş yer ister. Ama en önemlisi havadar ortamdır. Çünkü hava akımları olmayan yerlerde sağlıklı kalması pek mümkün değil. Yapraklar büyüdükçe eğilip çevreye yayılacağı için salonlarda, ofislerde ona göre yer ayarlanmalıdır. Yani büyüdükçe daha geniş yer gerekir.

Oda havasına etkisi: Ksilen ve tolüen gazlarını emerek havayı temizler. 2m kadar büyümüş bir areka palmiye fidanı 24 saatte 1 litre su havaya salar. Yaprak sayısı veya fidan sayısı çok olursa ona göre iyi bir hava nemlendirici vazifesi görür.

Kışa dayanıklılığı: Dış ortamda açık havada areka palmiyesi kışın en fazla -7C derece soğuğa kuzeyli rüzgarlardan korunması şartıyla dayanır (ilkbahardan beri toprağına ve yerine alışması şartıyla).

Kullanım: Bildiğimiz çit değil de görüntüyü engelleyici çit olarak çok elverişlidir (iklimi uygun memleketlerde). Bahçelerde ince zarif gövdelerini dipten çoğaltarak gelişmesi ve gövdelerinde ve yaprak saplarında sarının çeşitli renklerini taşımasıyla son derece güzel bir süs ağacıdır. İçmekanlarda salon, ofis süs bitkisi olarak kullanılır.

Yetiştirme, bakımı​

Areka palmiyesi kentia kadar müşkülpesent değildir. Toprağına, suyuna, aşağıdaki bilgilere elinizden geldiğinizce dikkat ederek bakımını yaparsanız daha uyumludur.


Güneş ihtiyacı: Areka tam gölgeyi sevmez. Şiddetli kızgın güneşe uyum sağlar ama gelişimi yavaşlar. Yaz boyunca güneşi filtrelerseniz iyi olur. Kışın ise direkt güneş ne kadar fazla olursa o kadar iyi. Hangi palmiye olursa olsun direkt güneşe alışkın değillerse (ki yeni aldıklarınız alışık değildir) yavaş yavaş derece derece güneşe alıştırmalısınız. Yaz aylarında yeni alıp da güneşe koyarsanız yapraklar yanacaktır.

Toprak: Salonda, ofiste yetiştiriyorsanız 3 ölçü torf toprak + 1 ölçü poza taşı karışımı yapmalısınız. Eğer sürekli veya yılın çoğu zamanı dışarıda tutacaksanız aşağıdaki gibi toprak karışımı yapın.

Açık havada saksıda areka yetiştirmek için hafif asitli ve nötr toprak gerekiyor (pH derecesi 6.6 – 7.5 arası). Alkalinliliği fazla olursa yapraklarının ömrü kısalır. Hem doğal besleyiciliği olan hem çok iyi süzekliği olan toprak hazırlamalısınız. Şu formüle göre: 2 ölçü humuslu gerçek toprak + 1 ölçü torf toprak + 2 ölçü iri taneli dere kumu.

Sulama, besin verme: Toprağın ıslatıcılığı gidince sulayın. Nemini kaybetmesini beklemeyin (yoksa yaprakları pörsür ve sararmaya başlar). Musluk suyunu çok büyük kaplarda günlerce bekletip tortusunun çökmesini sağlayın. Sonra en üst kısım suyu alarak onunla sulayın ve çok sıcak günlerde onunla yapraklarına su püskürtün. Suladığınızda saksı alt tabağında fazlalık su bekletmeyin çünkü kökler çürümeye yatkındır.

Saksı değiştirdiğinizde yeni toprağında ilk yıl ayda bir defa, ikinci yıldan itibaren her üç sulamada bir genel amaçlı bitki besini verin. Özel palmiye besini bulabilirseniz o daha iyidir.

Saksı değiştirme: Acele etmeyin. Hemen satın aldığınız gibi toprak değiştirme hatasına düşmeyin. Yoksa arekanızı kaybedersiniz. Kökler saksıya sığmaz olup yumak oluşturduğunda, saksı hacminin biraz fazlası, en fazla iki misli hacimli saksıya aktarın.

Areka palmiye üretimi​

İlkbaharda kökten ayırmayla yeni arekalar elde edebilirsiniz. Kökten, rizomdan keserek ayırdığınız sürgünü diktikten sonra tam şeffaf naylona geçirin, bağlayın. Sıcak bir odada, çok aydınlık ama direkt güneş ışınları almayan bir yerde tutun. Kapalılık sayesinde içerisinin havasının yoğun nemli olması ile köklerde canlanma olur. Ayırdığınız sürgün yeterince köklü ise bir hafta kapalı tutmak yeter. Az köklü ise üç dört hafta kapalı tutmak gerekir ki yeterince köklenme olsun. Bu esnada, ilk bir haftadan sonra her gün bir saat kadar arttırarak açıp havalandırın. Naylonda kapalı iken direkt güneşten korumanız şarttır.

Problemleri​

En sık görülen problem kök çürümesidir. Sebep yanlış toprak, gereğinden büyük saksı, gereksiz sulamalar, esintisiz havasız ortamlar. Örümcek bitler dadanırsa kötü olur. Hiç görmeseniz bile ayda bir gibi banyoya götürüp duş altında tazyikli su ile yaprakları yıkayın. Bitlenme olmuşsa ilaçlamanız gerekir. Yaprak uç kuruması da areka palmiyelerinde yaygın görülen problemlerdendir. Sulamayı geciktirmek, direkt musluk suyuyla (klorlu, florlu suyla) sulamak, toprağına fazlaca perlit katmak, köklerin uzun zaman hiç mi hiç kurumayan sulu toprakta kalması gibi etkenler areka yapraklarının vakitsiz uç karumalarına sebep oluyor. Eski yapraklarda uç kurumaları normaldir. Doğaldır. Kuru uçlarını makasla keseceksiniz. Kuruma devam ettiği sürece kısaltmaya devam edin. Keseceğiniz yer tam kuru kısımdan olmalı. Yeşil yerinden kesmeyin.

Havası çok kuru yerlerde yazın aşırı sıcaklarda hava cereyanı yapraklara zarar verir.
 
Son düzenleme:

BULUT

Aktif Üyemiz
Yönetici
DAĞ PAMİYESİ (ŞAMADORA)

Dağ Palmiyesi (Şamadora)
Dağ Palmiyesi (Şamadora)
NASA, 1989’da, uzay istasyonlarındaki havanın nasıl temizlenebileceğini araştırırken salon bitkilerinin, özellikle az hava akımı olan kapalı alanlarda; formaldehit, benzen, amonyak gibi zararlı toksinleri havadan emebileceğini keşfetti.

Güney Meksika ve Guatemala'daki yağmur ormanlarına özgü küçük bir palmiye ağacı türüdür. Sağımhane avuç içi, dünyadaki en çok satılan houseplant avuç içi biridir. Xate olarak hasat edilen yaprakları olan birkaç türden biridir.

Hem dayanıklılığıyla hem de güzel görüntüsüyle evlerde en çok tercih edilen bitkiler arasında yer alan bitkilerden birisi de dağ palmiyesi.

Peki, dağ palmiyesi bakımı nasıl olur? Dağ palmiyesinin yaprak uçları neden kurur? Dağ palmiyesi sulaması nasıl olmalı?

Dağ Palmiyesi dayanıklı bitkilerden biridir​

Nasa tarafından havayı temizleme özelliği bulunan bitkilerden biri seçilen dağ palmiyesi zorlu şartlara dayanıklı bir bitkidir. Düşük ışık ve nem seviyesi düşük ortamda hemen direnç kaybetmesede bu bitkinin bakımı için önemli bir kaç noktaya dikkat etmekte gereklidir.

Dağ Palmiyesi direkt güneş ışığını sevmez​

Direk güneşe maruz kalmayı sevmeyen dağ palmiyesi filtrelenmiş gün ışığını yani perde arkası ışığına bolca almak ister. Ayrıca bulunduğu ortamda başka cisme temas etmekten hoşlanmaz.

Dağ palmiyesi bakımı nasıl yapılır?​

Dağ palmiyesi, çok kuru ortamları sevmez. Bu nedenle nem ihtiyacı düzgün sağlanmalıdır. Eğer bakımı için mutfağınız uygunsa mutfağın nem oranının yüksek olması gelişimi açısından olumlu sonuçlar almanızı sağlayacaktır.

Dağ palmiyesine eğer başka bir odanızda yer verecekseniz oda nemini koruyan cihazlardan da fayda görebilirsiniz. Ya da bulunduğu ortama su dolu bir kap koymanız bile yeterli nemi almasını sağlayacaktır.

Direk güneşe maruz kalmayı sevmeyen dağ palmiyesi filtrelenmiş gün ışığını yani perde arkası ışığına bolca almak ister. Ayrıca bulunduğu ortamda başka cisme temas etmekten hoşlanmaz.

Dağ palmiyesi yaprak uçları neden kurur?​

Eğer başka bir cisme temas ediyorsa yaprak uçlarında kurumalar meydana gelir. Ayrıca yaprak uçlarında kurumaya neden olan bir başka sebep ise kışın kalorifer, klima, soba gibi kaynaklara yakın olmasıdır. Aşırı soğuk ve aşırı sıcak ortamlarda yine kurumalara neden olur.

Dağ palmiyesi sulaması nasıl olmalı?​

Bitki düzensiz ve bolca sulanırsa yine yapraklarda kuruma gözlemlemeniz mümkündür. Ayrıca esinti/cereyana maruz kalmaktan hoşlanmaz. Yaprak sararması gibi sonuçlar bu sebepten dolayı gerçekleşebilir.

Sulaması toprak nemi kontrol edilerek, toprak eşit ıslanacak şekilde yapılmalıdır. Toprak ıslakken sulama yaparsanız köklerde çürümeye neden olabilirsiniz.

Dağ palmiyesi toprak seçimi nasıl olmalı?​

Son olarak her yıl toprak takviyesi yapılabilir. Toprak suyu bünyesinde tutmamalıdır. Suyu geçirgen bir özelliğe sahip olmalıdır. Saksı tabağında biriken su mutlaka aktarılmalıdır.
 
Son düzenleme:

BULUT

Aktif Üyemiz
Yönetici
SALON PALMİYESİ (RHAPIS)

Salon Palmiyesi (Rhapis)
Salon Palmiyesi (Rhapis)
Salon Palmiyesinin özellikleri: Rhapis palm, uzun saplar üzerinde geniş, koyu yeşil, yelpaze biçimli yapraklarla sahiptir. Farklı bir zarafete sahiptirler ve kitleler halinde ekildiklerinde ortama tropik bir dokunuş katarlar. Dış mekanda 91 cm ila 3.5 m arasında bir yayılma ile 2 ila 3,5 m yüksekliğe ulaşabilirler . Bir konteynerin sınırları içinde büyüdüklerinde çok daha küçük kalırlar.

- Salon palmiyesi (Rhapis palm) bitkinizi doğuya bakan bir pencerenin yanına, doğrudan güneş ışığından uzak bir yere yerleştirin. 16-27 C arasındaki iç mekan sıcaklıklarında gelişirler.
- İlkbahar ve yaz aylarında toprak kuruduğunda 1 inç derinliğe kadar sulamasını yapın. Sonbahar ve kış aylarında toprağın 2 inç derinliğe kadar kurumasına izin verin.
- Saksının tabanındaki drenaj deliklerinden su çıkana kadar toprağı ıslatın ve 20 ila 30 dakika sonra saksının altındaki tabağı boşaltın. Bitki, tabağı boşaltmak zor olacak kadar büyüyüp ağırlaştığında, toprağın nemi yeniden emmesini önlemek için onu bir çakıl tabakasının üstüne koyun.
- Tam veya kısmi gölgeye ihtiyaçları vardır.
- Çeşitli toprak türlerine iyi uyum sağlamalarına rağmen, en iyi performansı bol miktarda organik madde içeren zengin, iyi drene edilmiş bir toprakta gösterirler.
- Mümkün olan yerlerde toprağı hafif nemli tutmak için yeterince sık su verin. Bitkiler orta derecede kuraklığı tolere eder.
- Toksik olmayan bir bitkidir. Yine de küçük çocuklardan ve evcil hayvanlardan uzak tutulmalıdır. Tüketilmemesi gerekir.

Salon Palmiyesi saksısı ne zaman değiştirilir?​

Rhapis palm bitkisini her iki yılda bir saksısını değiştirin. Saksının boyutunu her seferinde bir derece daha büyütüp, arttırın. Afrika menekşesi toprağı karışımı Rhapis palm yetiştirmek için idealdir. Rhapis palm bitkisini aşırı gübrelememeye dikkat edin. Yalnızca yaz mevsiminde sıvı gübre kullanarak besleyin.

Salon Palmiyesi çiçek açar mı?​

Salon palmiyesi bakımı dış mekanda yapıldığında ilkbaharda güzel kokulu sarı çiçekler üretir.

Salon Palmiyesi nasıl çoğaltılır?​

İlkbahar aylarında çoğaltabilirsiniz. Salon palmiyesi diğer çeşitleri gibi (Areka palmiyesi, dağ palmiyesi gibi) kök ayırma yöntemiyle çoğaltılır. Ayrılan kökün hemen küçük bir saksıya aktarılıp kökün havayla uzun süre temas etmesini toprakla engellemek gerekir.

Salon Palmiyesi hastalıkları​

Bu bitkiler genellikle ciddi bir zararlı veya hastalık problemine sahip değildir . Ancak, birçok ev bitkisini etkileyebilecek örümcek akarlarına dikkat edin. Bir istilanın belirtileri arasında yapraklarda solma veya sararma, yapraklar üzerinde yapışkan bir madde veya ağ ve bitki boyunca küçük açık veya koyu noktalar bulunur. Bitkiye mümkün olan en kısa sürede uygun bir böcek ilacı uygulayın.
 

BULUT

Aktif Üyemiz
Yönetici
EJDERHA AĞACI (DRACAENA MARGINATA)

Ejderha Ağacı (Dracaena Marginata)
Ejderha Ağacı (Dracaena Marginata)
Daha çok ejderha ağacı olarak bilinen Dracaena marginata, yeşil kılıç benzeri, kırmızı kenarlı yaprakları olan çekici bir bitkidir.

Madagaskar’a özgü olan göz alıcı bitki olan Dracaena marginata (Madagaskar Dragon Ağacı) ev bahçıvanları için harika bir başlangıç bitkisi olarak bilinir. Bakımı kolaydır ve kuraklığa dayanıklıdır.

Dracaena Marginata, ejderha ağacı, ejderha bitkisi, Madagaskar ejder ağacı isimleriyle de bilinmektedir.

Anavatanı Madagaskar olan Dracaena bitkisi nem ve ısıya dayanıklı olan bir iç mekan bitkisidir. Dolaylı güneş ışığından yararlanırsa yapraklarının yeşilliğini korur.

İlkbahar ve yaz boyunca toprak nemini kaybedince sulama yapılmalıdır. Kış mevsiminde sulama sıklığı azaltılabilir ve toprağın kuruması beklenebilir.

Saksı ve toprak değişimi iki yılda bir, kök yapılanması yoğunlaşmışsa yapılabilir. Dracaena Marginata bulunduğu havayı temizleme özelliğine sahip bir bitkidir.

Dracaena marginata’nın yaprak rengiyle ayrılan birkaç çeşidi var.

1- Düz yeşil.
2- Yaprak kenarları koyu kızıl olup orta kısım yeşil.
3- Bordo, koyu mor, kızıl renklerin hakim olduğu, azca da koyu yeşil renklerin göze çarptığı koyu rekli.
4- Dracaena Marginata ‘Colorama’ kültivarının yaprakları yeşilden çok turuncumsu pembeli ve sarımsı çizgili olur.
5- ‘Tricolor’ kültivarı o kadar canlı renkli olmasa da açık yeşil, sarımsı yeşil ve açık kızıl renkli çizgili görünümlüdür.

Dar şeritler halinde gelişen yapraklarının boyları genelde en az 30cm olur. Yerini severse ve iyi bakılırsa 90cm kadar uzarlar. Bakımında ve bulunduğu yerin şartlarında bir problem yoksa yapraklar 3 yıl gibi dayanır. Dolayısıyla Dracaena marginata kolay kolay yaprak dökmez. Yoğun yapraklı olması hoşunuza gitmiyorsa en eski yaprakları en alttan başlayarak tek tek aşağı ve sağa sola çekerek gövdeden sıyırın. Seralarda üretilenlerin yaprakları fırça gibi dimdik yukarı yönelik gelişmiştir. Ev – ofis ortamlarına geldikten sonra yeni yapraklar daha uzun ve kavisli gelişerek çok daha şık, daha zarif bir hal alır.

Doğal ortamında Dracaena margina 4 – 5 metre kadar uzayan bir ağaçtır. 6 metreyi bulması ya da geçmesi nadirdir. Dalları pek fazla kalınlaşmaz. Ancak yaşlandıkça ana gövde ve dallar o nispette kalınlaşır. Salon – ofis ortamlarında zar zor 3 metre uzar. Kolay kolay yan dal vermez. 1,5 metreyi geçtikten sonra bir veya iki yan dal yukarı kısımdan çıkarabilir. Daha kısa iken dallanması için gerekenleri aşağıda budama kısmında okuyun. Dal uzaması oldukça yavaştır. Devamlı bol bol yapraklar verdiği halde gövdenin yavaş uzamasının sebebi yaprak boğum aralarındaki mesafenin yok gibi çok kısa olmasıdır.

Kış soğuklarına fazla dayanıklı değildir (en fazla -3C derece). Bahçelerde yetiştirilmez. Ancak güney Ege ve Akdeniz kıyı kesimlerinde kuzeyli rüzgarları almayan cephelerde olabilir.

Kapalı mekanlardaki yeni eşyalardan çıkan zehirleyici formaldehit gazını emerek havayı temizler. Hava temizleyici süs bitkileri arasında Dracaena marginata en etkili türlerden biridir.

DRACAENA MARGİNATA BAKIMI​

- Geniş bir sıcaklık toleransına sahip olması nedeniyle evler ve ofisler için büyük saksı bitkileri olarak çok popülerdir. İyi drene olan toprağa ekilmeli ve büyüme mevsimi boyunca düzenli olarak sulanmalıdır.
- Çeşitli ışık koşullarında yaşayabilmeyi başarsalar da dolaylı parlak ışıkla en iyi şekilde gelişim gösterirler. Mekanınıza güzellik katmanın yanı sıra, ev havanızdaki zararlı kimyasalların uzaklaştırılmasında da faydalıdırlar.
- En iyi dolaylı parlak ışıkta büyüse de kısmi gölgede de hayatta kalabilir. Düşük ışık koşullarında tutulan bitkilerin daha yavaş büyüyeceğini ve daha az yoğun renkli daha küçük yapraklar oluşturacağını unutmayın!
- Ek olarak, Dracaena marginata’yı doğrudan güneş ışığı alan bir yere koymamaya dikkat edin. Işığa çok yakın olması nedeniyle yaprakları kolayca yanabilir.
- Saksı bitkisi olarak yetiştirirken gevşek, iyi drene edilmiş bir toprak karışımı kullanın. Turba yosunu ile değiştirilmiş tınlı toprak idealdir. Seçtiğiniz kabın büyüklüğü ve derinliği bitkinin kök sisteminin rahat etmesi açısından önemlidir.

DRACAENA MARGİNATA NASIL SULANIR?​

Dracaena marginata’yı sulamadan önce toprağın üst yarısının kurumasını bekleyin. Bitki yapraklarında kahverengi uçlar gözlemlerseniz çok fazla sulama yapmış olabilirsiniz. Ya da kullandığınız suyun çok fazla tuz veya florür içerdiğinin ve bu da renk değişikliğine neden olabileceğinin bir işaretidir. Bitkinin sarı yaprakları varsa bu genellikle daha fazla suya ihtiyacı olduğu anlamına gelir.

Dracaena Marginata çiçek açar mı?​

Yavaş büyüyen Dracaena marginata yıl boyunca ekilebilir. Yaşadığı iklimi çok severse ilkbaharda küçük beyaz çiçekler açar. Fakat iç mekan bakımında çiçek açması çok daha zordur.

Dracaena Marginata ne kadar büyür?​

Dracaena marginata, sıcak iklimlerde dış mekan bakımında yaklaşık 20 fit kadar büyüyebilmektedir. Ancak genellikle saksıda iç mekan bitkisi olarak yetiştirilir ve 6 fit veya daha az budanmış halde tutulur.

Dracaena Marginata toprağında gübre ihtiyacı​

Gübre ihtiyacı nispeten düşüktür ve gelişen bir bitkiye sahip olmanın temel bir bileşeni değildir. Büyümelerini artırmak için baharın başında dengeli kontrollü sıvı gübre kullanabilirsiniz. Kışın gübreleme yapmayın.

Dracaena Marginata zehirli mi?​

Dracaena marginata güzel olduğu kadar da zehirlidir. İnsanlar için zararlı olmasa da yapraklarını tüketmek kediler ve köpekler için son derece zehirlidir. Kediler özellikle toksik alkidler içeren yaprakları çiğnemekten hoşlanırlar. Evcil hayvanınızın kusma, ishal, mide tahrişi, aşırı salya, ağız içinde ve çevresinde tahriş, yüzün şişmesi, zayıflık belirtilerinden herhangi birini sergilediğini fark ederseniz, derhal bir acil durum veterineri ile iletişime geçin.

Dracaena Marginata nasıl çoğaltılır?​

Dracaena marginata’yı suda köklendirip çoğaltabilirsiniz. Gövdesinde yer alan düğüm (boğum) çizgilerinden düz uçlu sterilize edilmiş kesici ile kesip suda köklenmeye bırakabilirsiniz. Köklenme gerçekleştikten sonra bol hava delikli, uygun büyüklük ve derinliğe sahip saksıya aktarabilirsiniz.

Dracaena Marginata saksı değişimi ne zaman yapılır?​

Dracaena marginata çok yavaş büyüme gösterdiği için genellikle 2-3 yılda bir saksı değişimi yapılmaktadır. Bu arada saksı toprağını yıllık olarak yenileyebilirsiniz.

Dracaena Marginata'da unlu bit hastalığı​

Genelllikle unlu bit hastalığına yakalanmaktadır. Yine örümcek akarlarına yuva olmaya yatkındır. Genellikle çok sıcak ve nemsiz kaldığında hastalıklara yakalanması kolaylaşmaktadır.
 

BULUT

Aktif Üyemiz
Yönetici
KURDELE ÇİÇEĞİ (CHLOROPHYTUM)

Kurdele Çiçeği (Chlorophytum)
Kurdele Çiçeği (Chlorophytum)
NASA'nın araştırmalarına dahi konu olan Kurdele Çiçeği, muhtemelen herkesin evinin bir köşesinde bulunmaktadır. Peki, bu bitki türü hakkında yeterince bilgiye sahip miyiz?

Kurdele çiçeği, havadaki formaldehitleri %90 oranında temizlemektedir. Bunlar havadaki gaz yağı, oda spreyleri, sigara dumanı ve bazı kozmetik ürünü malzemelerinde bulunan zararlı kimyasallardır.

Kurdele çiçeği, örümcek bitki olarak da bilinen tropik bir bitkidir. Agavaceae ailesine ait olan bu bitkinin ana vatanı Afrika ve Asya'dır. Yaklaşık 220 adet türü bulunmaktadır. Ülkemizde de kolay yetişir. Neredeyse herkesin evinde bir Kurdele çiçeği vardır. Bulunduğu bölgenin şartlarına kolaylıkla adapte olabilmesi ve bakımının kolaylığı nedeni ile tercih edilir. Süs bitkisi olarak en bilinen türleri Chlorophytum comosum ve Chlorophytum capense’dir. Hem ev içerisinde hem de ılıman iklimlerin olduğu bölgelerde dışarıda yetişmektedir. Fakat ev içerisinde tercih edilir. Çünkü havayı temizleme özelliğine sahiptir.

Kurdele çiçeğinin bilimsel olarak Latince adı Chlorophytum’dir.

Kurdele Çiçeği Özellikleri Nelerdir?​

Chlorophytum comosum türünün yaprakları yeşil ve içe doğru beyaza açılır. Chlorophytum capanse türünün ise yaprakları yeşilden krem rengine doğru gider. Genelde evlerde bu türler mevcuttur. Yaprak türleri genellikle mızrakları andırır. Yapraklarından fideler üretir ve bu fidelerle yeni bitkiler çoğaltılabilir. Sezonu geldiğinde yaprakları beyaz ve narin çiçeklerle bezenir. Başka bitkilerle aynı saksı içerisine dikilebilir. Fakat kendi saksısında olması her zaman daha verimlidir.

Kurdele çiçeği Succulent bitkilerdendir. Köklerinde besin ve su depolamaktadır. Aylarca su almasa dahi hayatta kalmayı başararak ortama uyum sağlar. Tabi ki bitkiyi susuz bırakmak olmaz. Çok sayıda yumrusu olmasına rağmen yumrulu bitkiler türünden sayılmaz. Çünkü bu yumrular su ve besin içindir. Köklerinin bir parçasıdır. En önemli özelliği ise havadaki kimyasalları temizlemesidir.

Kurdele Çiçeği Nasıl Ekilir?​

Ekim işlemleri her mevsimde oda sıcaklığında yapılabilir. Bitkinin sürgünlerinden ya da kollarından biri nazikçe koparılarak bir süre suda bekletildikten sonra filizlenir. Filizlenme ve kök salma işlemi tamamlandığında ilk başta küçük daha sonra orta büyüklükte bir saksıya ekilmelidir. Toprak seçimi asla perlitten yana yapılmamalıdır. Bu tip toprak bitkiyi sıkıştırır ve su toplamasını engeller. Kullanılması gereken toprak, humuslu ve lifli topraktır. Bitki büyüdükçe saksı değişimi mutlaka yapılmalıdır.

Kurdele Çiçeği Bakımı Nasıldır?​

Kurdele çiçeği hem estetik duruşu hem de kolay bakımı sayesinde pek çok kişinin evinde baktığı bir bitkidir. Bulunduğu ortama kolayca adapte olmayı başaran bu bitki, susuzluğa uzun süre dayanabilir. Fakat susuz bırakmamak gerekmektedir. Yaz aylarında haftada 2 defa, kış aylarında ise haftada 1 defa sulanmalıdır. Suyun her bölüme ulaştığından emin olmak gerekir. Tabanda su birikintisi olmamasına özen gösterilmelidir. Aksi halde çok sulanmadan dolayı çürüme gösterir ve kahverengine doğru döner.

Yaz aylarında bazı aralıklarla yaprakları yıkanabilir. Bu püskürtülmesinden oldukça hoşlanır. Kurdele çiçeğine herhangi bir zarar verecek parazit ya da hastalık henüz görülmemiştir. Fakat asitli topraklardan hiç hoşlanmaz ve çürüme gösterir. Serin aylarda olabildiğince az suyla temas etmelidir.

Aydınlık alanları sever ama güneş ışığını direkt olarak almak istemez. Özellikle tül perde ardına yerleştirilerek güneş ışığı alması sağlanabilir. Konumlandığı noktada rüzgar, hava akımı ya da esinti olsun istemez. Ayrıca çok sıcağa da maruz kalmamalıdır. Oda sıcaklığı onun için en ideal sıcaklıktır. Senede en az bir kez mineral ve vitamin desteği verilmelidir. Eylül ayından sonra besin verilmesi bırakılmalıdır.

Kurdele Çiçeği Nasıl Çoğalır?​

Kurdele çiçeklerinin çoğalması da oldukça basittir. Dip sürgülerden ya da kol kısımlarından yumruları ayırarak bir müddet suda bekletilebilir. Filizlenmeye başladığında ise saksıya ekilmelidir.

Kurdele Çiçeği Anlamı​

Kurdele çiçeği anlamını yapraklarından almaktadır. Geniş ve ipekli bir şerit olan kurdele adı tam olarak bu bitkiye yakışmaktadır. Ayrıca bazı ülkelerde örümcek bitki olarak da adlandırılır. Misafirliğe gidildiğinde ya da özel günlerde hoş bir hediye olacaktır. Girdiği evin havasını temizleyen Kurdele çiçeği yalnızca bir süs bitkisi olarak köşede durmaz.

Kurdele Çiçeği Faydaları​

Kurdele çiçeği NASA'nın araştırmalarına konu olmuş bir çiçektir. Havadaki formaldehitlerin temizlenmesini sağlar. Bunlar zararlı kimyasallardır. Formaldehitler, insan hayatının kalitesini düşürür. Alerji, sinüzit ve horlama gibi rahatsızlıkların kaynağıdır. NASA'nın yapmış olduğu araştırmalar neticesinde Kurdele çiçeğinin havayı temizlediği doğrulanmıştır. En önemlisi ise;

- 24 saat içerisindeki ortamdaki tüm karbon monoksiti emerek yok eder,
- Özellikle sigara içilen evlerde bulunması gereken bir bitkidir. Sigara dumanını ve yarattığı kötü kokuyu anında temizler.
 

BULUT

Aktif Üyemiz
Yönetici
SALON SARMAŞIĞI (POTHOS)

Salon Sarmaşığı (Pothos)
Salon Sarmaşığı (Pothos)
Salon sarmaşığı bitkisinin anavatanı Büyük Okyanus’taki Fransız Polinezyası denen adalar topluluğunda, Haiti yakınındaki Mo’orea adasıdır. Araceae familyasına aittir. Bilimsel adı Epipremnum aureum’dur. Sürekli tırmanmak isteyen sürünücü özellikli uzun ömürlü bir bitkidir.

Salon sarmaşığı yaprakları yeşil üstüne beyaz, krem rengi, sarı renklerle ebruli, kırçıllı gibi desenlidir. Renk ve şekiller kültivarlarına göre değişir. Sarmaşık denilse de sarılıcı değildir. Her yaprakla beraber bir iki kök çıkarır. Bunlar toprağa değmedikçe fazla uzamaz. Bitki bunları el ayak gibi kullanarak ağaçlara tırmanır. 20 metre kadar uzayabilir. Güçlü ışık ve biraz güneş olan yerlerde daha gür gelişim gösterip yan dallar geliştirir.

Şiddetli güneş, sıcak ve sürekli yoğun nemli hava hareketleri karşısında salon sarmaşığının yaprakları devleşir ve parçalı olur (yapraklar yarım metreye yakın genişlikte olabiliyor). Fakat iç mekanlarda genelde çok küçük yapraklıdır.

Kışın en fazla -1C derece soğuğa dayanır ama kuzeyli yönlerden direkt rüzgar yememesi gerekiyor. Aksi takdirde toprak üstü kısımları ciddi zarar görür.

Salon sarmaşığı kendi kendisine devamlı yeni yapraklar üretip durur. Metrelerce uzar gider. Evin bir köşesinde unutulmaya uygun, uzun süre susuz kalmaya dayanıklı, ışık açısından hiç müşkülpesentlik çıkarmayan bir bitkidir. Eskiden (70’li ve 80’li yıllara kadar) salon sarmaşığı halk arasında çok popüler idi. Evlerde duvarları boydan boya tavan kenarlarını sardırmak moda gibi bir şeydi.

Salon sarmaşoğı bakımı ve ışık ihtiyacı​

Işık / güneş ihtiyacı: Yapraklarının iriliği ışığın gücüne bağlıdır. Yeri ne kadar kuvvetli aydınlık olursa yapraklar o denli gösterişli olur. Sabah veya akşam güneşini direkt alması salon sarmaşığının daha iri yapraklar çıkarmasını sağlar. Öğle saatlerinin güneşini almasında kışın hiçbir sakınca yok ama yaz boyunca öğle vakti güneşi filtrelenmelidir.

Toprak ve saksı: Salon sarmaşığı toprak konusunda oldukça hassastır. Gübresiz, sade, salon bitkilerine özel bir torf toprak gerekiyor. Ayrıca bu toprağa ponza taşı karıştırmalısınız. Oranları: 3 ölçü torf toprak + 1 ölçü ponza taşı. Birbirleriyle harmanlayın. Saksı çok büyük olmasın ama köklerin rahatça sığacağı kadar olsun. 3 yılda bir toprağını değiştirin.

Sulama: Salon sarmaşığı sürekli ıslak kalan toprağı sevmez. Sulamaları belirli gün aralıklarıyla değil, toprak biraz kurudukça yapmalısınız. Su miktarı ise mutlaka saksı alt deliklerden bir miktar su çıkacak kadar olmalıdır. Saksı altındaki tabakta biriken suyu toprak geri emmemelidir. Büyük zararı olur.

Bitki besini: ÇiçekCoşturan, Vilmorin vb markalardan sıvı bitki besini. Genel kullanım çeşidinden. Tavsiye dozajın yarısını uygulayın. Yaz kış sürekli ayda bir defa vermeye devam edin.

Temizlik: Salon sarmaşığı yapraklarını ne kadar temiz tutarsanız gelişimi de o kadar güzel ve hızlı olacaktır. Islak bezle en geç 15 günde bir defa güzelce tek tek yaprakların altını, üstünü, yaprak saplarını ve dallarını silin.

Budama: Sürekli uzayan bir bitkidir. Onun için saksısına karşılıklı iki değnek batırın ve dalları dolayın. Uzama fazla olunca hiç çekinmeden istediğiniz kadar dallarını keserek budayın. Düzenli budamalarla kısa tutacaksanız (eğer isterseniz) bu durumda değneklere bağlamk, dolamak yerine yüksek bir yerden sarkıcı şekilde yetiştirebilirsiniz.

Salon sarmaşığı az ışıkta bile yaşayabilen bir bitkidir. Bol ışık alarak yaprak gelişiminde gözle görünür değişiklikler meydana gelir. Fakat iç mekanda yeterli ışığa ulaşamadığından dolayı daha minik yapraklı gelişir. Görüntüsü nedeniyle evleri adeta bir orman havasına sokmaktadır. Bakımı, çoğaltılması çok kolaydır. Fakat bakımında yapılması gereken kuralları tam anlamıyla uygulamazsanız sorun yaşayabilirsiniz.

Salon sarmaşığı Çoğaltılması​

Dallarını kesip suda köklendirin. En iyi yolu budur. Suda bekleteceğiniz dallar ne uzunlukta olmalıdır? Ortalama 10cm uzunluk uygundur. Uzun bir dalı bu uygunlukta birkaç parçaya bölün. Dal boyunca her yaprak sapının dibine çok yakın yerlerde köklenme özelliği var. Yaprak kurumuş olsa bile dalın o kısmı yine köklenici özelliktedir. Suda bekletirken o kısım mutlaka su altında kalmalıdır. Çünkü sadece oralardan kök salar. Ama eğer boş kısım su altına denk gelirse asla köklenme olmaz.

Suda köklenmiş olan salon sarmaşığı dallarını bir saksıya üç veya dört tane yan yana dikmelisiniz. Ki gösterişli olsun. Tek tek dikerseniz tek dal öylece uzar ve cılız görünür.

Ama önce şunu yapın: Suda köklenen dalları önce tek tek mini viyol saksılara köklendirme toprağı ile dikin. Amaç suya uyumlu kökleri toprak uyumlusu hale getirmek. Çünkü direkt sevdiği toprağa dikerseniz genelde çürüyorlar. Bu yüzden önce 6 hafta mini viyollerde köklendirme toprağında tutun. Ara sıra sulayın. Sonra viyollerden toprağını köklerini hiç ayırmadan kalıp gibi çıkarın ve üçü, dördü bir arada olacak şekilde uygun saksılara 3 ölçü torf toprak + 1 ölçü ponza taşı karışımına dikin.

Salon sarmaşığı bakımı saksıda yapılacaksa çok dikkat edilmeli​

Salon sarmaşığı bakımı eğer saksıda sağlanacaksa tutunucu özelliği nedeniyle destek çubukları kullanmanız bitkinin formu açısından daha iyi olacaktır. Yine sürünücü ve tutunma isteği nedeniyle toprağa ne kadar temas ederse o kadar sağlıklı gelişim gösterecektir.

Pothos için saksı materyali çok da önemli değil. Fakat kesinlikle altında delik olan bir saksı seçin. Eğer kilden yapılmış bir saksı seçerseniz, toprak daha çabuk kuruyacağı için, bitkiyi daha sık sulamanız gerekir. Plastik bir saksı hava geçirmediği için toprağı daha nemli tutacaktır. Fakat tercih tamamen size kalmış.

Saksının boyunu seçerken, bitkinizin kök sistemine bakın. Kök sisteminin boyundan en fazla 5 santim daha büyük bir saksı seçin. Fazla büyük bir saksı seçerseniz toprak fazla nemli kalır ve bitkinizin kökleri nemden çürüyebilir.

Senede bir saksının altını kontrol edin. Eğer saksınızın altındaki deliklerden kökler fışkırmaya başlamışsa, bitkinizi biraz daha büyük bir saksıya alma vakti gelmiştir. Onun dışında saksı değiştirmenize pek de gerek yok.

Salon sarmaşığı sulama​

Kışları havanın eksiye düşmesiyle bitki koruma altına alınmalıdır. Bakımı en zahmetsiz bitkilerden biridir. Sulanmamaya dayanıklı, az ışık ile yaşayabilen bu süreçte bile sürekli yaprak üreten bir bitkidir.

Salon sarmaşığı sürekli sulanmak istemez. Toprağının nemli olması bir süre sonra bitkiye zarar verebilir. Toprağın kuruduğundan emin olduktan sonra sulamalarını gerçekleştirebilirsiniz.

Pothos bitkisi, fazla ıslak kalmayı hiç ama hiç sevmiyor. Fazla sularsanız önce yaprakları sararıp dökülmeye başlayabilir. Eğer uzun süre fazla sulamaya devam ederseniz, zaman içinde kökleri çürüyebilir ve bitkinizi kaybedebilirsiniz. Toprağın kuru kalması, fazla ıslak kalmasından çok daha iyi.

Her bitkide olduğu gibi sulama sıklığı, saksının materyali (örn: plastik, toprak, seramik), evdeki havanın sıcaklığı veya kuruluğu, ya da güneş miktarı gibi birçok farklı etkene göre değişiklik gösterebilir. Bu yüzden sulamadan önce mutlaka toprağın kuruluğunu kontrol edin. Parmağınızı toprağın içine, 1-2 santimetre kadar derine sokun. Toprak eğer kuruysa, sulama vakti gelmiştir. Toprak nemliyse sulamayın. Toprağın nemli olduğunu, parmağınıza yapışmasından da anlayabilirsiniz.

Ortalama 1 veya 2 haftada bir sulayabilirsiniz, fakat her sulamadan önce yukarıda belirttiğim şekilde toprağı kontrol etmeyi ihmal etmeyin.

Salon sarmaşığı yaprakları neden sararır?​

Pothos sarmaşığı yaprakları neden sararır? Fazla sulama nedeniyle yapraklarda sararma meydana gelebilir. Eğer bu halde sulamaya devam ederseniz bitki kökleriniz çürüyebilir ve bitkiyi kaybedebilirsiniz.

Salon sarmaşığı yaprak yüzeyinde eğer farklı renk tonları oluşursa bu bitkinizin biraz daha ışığa ihtiyacı olduğunu gösterir. Daha yeşil renkte olması için daha fazla ışık alması gerekir. Bu korkulacak bir durum değildir. Yaz döneminde öğle sıcaklarına uzun süre maruz bırakılmamalıdır.

Salon sarmaşığı toprağı nasıl olmalı?​

Toprak olarak humuslu, organik, geçirgen özellikli toprakları sever. Çok fazla besin ihtiyacı olan bir bitki değildir.

Saksıda bakım sağlayacaksanız mutlaka drenajı iyi, bol hava delikli bir saksı kullanmanızı öneririz. Toprak saksılar suyu hızlı emeceği için bitkiyi daha sık sulamak gerekebilir. Bitkimiz suyu çok sevmediği için zarar görebilir. Bu nedenle plastik bir saksı işinize daha çok yarayacaktır.

Salon sarmaşığı Saksı değişim zamanı​

Bitkinin saksıya sığmadığını saksı altından çıkan köklerinden anlayabilirsiniz. Bu durumda saksınızı bir derece büyük ve geniş saksıya aktarabilirsiniz.

Salon sarmaşığı zehirli midir?​

Salon sarmaşığı eğer tüketilirse zehirli bir bitkidir. Fakat bulunduğu ortamda bazı faydaları söz konusudur. Bulunduğu ortamın havasını temizleme özelliği vardır. Yine sağlık açısından göz tansiyonu ve katarakt vakalarını engellediği söylenmektedir.

Salon sarmaşığı (Pothos bitkisi) sık görülen sorunlar​

Sararan yapraklar: Bitki fazla sulanmış olabilir. Sararan yaprakları koparıp, bir daha sulamadan önce toprağın kurumasını bekleyin.
Solan yapraklar: Bitkinin suya ihtiyacı olabilir. Toprağı kontrol edin, kuruysa sulayın.
Kuruyan yapraklar: Her bitkide yaprak kaybı az miktarda olabilir. Kuruyan yaprakları koparıp atabilirsiniz.
Yumuşayan veya kararan dallar: Kökleri fazla sulamadan çürümeye başlamış olabilir. Kuruyana dek sulamayı kesin.

Pothos bitkisi evcil hayvanlar için zararlı mı?​

Pothos bitkisinin yaprakları evcil hayvanlar için ölümcül olma riski düşük olsa da, toksik. Eğer yüksek miktarda yenilirse, hayvanlarınız ağızda iritasyon ve yanma hissi, tükürük artışı, kusma veya yutkunmada zorluk gibi semptomlar gösterebilir. Mümkünse hayvanlarınızın ulaşamayacağı bir yere koyun ve yapraklarını yemediklerinden emin olun.
 

BULUT

Aktif Üyemiz
Yönetici
FİL KULAĞI / MELEK KANADI (ALOCASIA POLLY)

Fil Kulağı - Melek Kanadı (Alocasia polly)
Fil Kulağı - Melek Kanadı (Alocasia polly)
Alocasia Polly yani Türkçe’de bilinen adıyla ‘Fil kulağı’ ya da ‘Melek kanadı’ bitkisinin bakımı hakkında merak edilen soruların yanıtını derledik. Fil kulağı bitkisi bakımı için dikkat edilmesi gereken noktalar nelerdir? Saksı ya da toprak seçerken nelere dikkat edilmeli? Fil kulağı bitkisi nasıl ortamda yetişir?

Fil kulağı bitkisi (Alocasia polly), Araceae familyasının Colocasieae grubuna ait yumrulu ve rizomlu bitkilerdir. Anavatanı Güney ve Orta Amerika’nın tropikal yağmur ormanlarında ortaya çıkmıştır.

Son yıllarda dekoratif olarak iç mekanda sıkça yer verilmeye başlanmıştır. Genellikle kıyı kesim şehirlerimizde evlerin bahçelerinde sıkça rastlayabileceğiniz bir bitkidir. İri yaprakları filin kulaklarına benzediği için bu isim ile anılmaktadır.

Türkiye’de Mersin’de fil kulağının bir türü olan Colocasia esculenta’nın kökleri tatlı patates olarak tüketilmektedir. Hatta Kıbrıs patatesi olarak da bilinir. Tadının güzel olduğu söylenmektedir. Yöresel olarak gölevez adıyla bilinir.

FİL KULAĞI ÇİÇEĞİ BAKIMI​

Alocasia polly yani fil kulağı çiçeği bakımı ile ilgili bazı püf noktalar mevcuttur. Ne kadar iyi bir ortam hazırlarsanız bitkiniz o derece sağlıklı gelişim gösterecektir.

- Aydınlıktan faydalanmayı seven bir bitkidir. Fakat iç mekanda filtrelenmiş gün ışığı yani perde arkası ışığı almayı daha çok sever. Fakat bu ışığa çok uzak olmayacak şekilde konumlandırmanız gerekiyor.
- Bulunduğu iç mekanın düzenli havalndırılması da çok önemlidir. Bitkileri genel olarak iç mekan bakımlarında havasız bir ortamda yetiştirmek sağlıkları açısından sorunların doğmasına neden olur.
- Dış mekan bakımında da öğle güneşinin yakıcı etkisi altında kalmadığı fakat sabah ya da akşam güneşinin yakıcı olmayan etkisine maruz kalabileceği bir noktada konumlandırıp bakım sağlayabilirsiniz.
- Fil kulağı eğer bakım koşullarını çok severse inanılmaz büyüklükte yapraklarıyla gelişim göstermeye devam eder. Dev bitkiler içinde en gösterişli olanlarından biridir.
- Fil kulağı bitkisi nemli bölgelerde inanılmaz sağlıklı gelişir. Bu nedenle bulunduğu ortam eğer kuru bir havaya sahipse mutlaka ama mutlaka yaprak yüzeyi ve gövdesi su püskürtücü yardımıyla nemlendirilmelidir. Hatta mümkünse duşakabine sokup duş başlığı ile yağmur etkisinde komple yıkama ve sulama işlemi gerçekleştirmek bitki yapraklarının kurumasını da önleyecektir. Özellikle kışın haftada bir gün bu şekilde sulamayı çok sevecektir.
- Kışın çok fazla don olaylarının gözlenmediği bölgelerde yaz kış dış mekanda bakım sağlamak için uygun bir bitkidir.
- Fil kulağı bitkisi tek taraflı ışık alıyorsa mutlaka ışık almayan bölümleri düzenli olarak ışığa doğru çevrilmelidir. Böylelikle bitkide dik formda gelişim gösterecektir.

FİL KULAĞI ÇİÇEĞİ NASIL ÇOĞALTILIR?​

Fil kulağı bitkisini çoğaltmak için kök ayırma yöntemini kullanabilirsiniz. Kökler rizomlu olduğu için çok kolay filizlendirebilmekte mümkündür.

Yapraktan çoğalır mı? Dipten bir yan filizden uzamış bir yaprak varsa ve dipte filizin kendi rizom oluşumu varsa gübresiz, kumlu bir toprakta köklenebilir. Ancak direkt yaprağı keserek köklendirmek mümkün değildir.

FİL KULAĞI BİTKİSİ BUDAMA​


Fil kulağı bitkisinin (Alocasia polly) dallarının üzerindeki çiçekler solduktan sonra bitkinin yeni yaprak ve çiçek açması için steril bir kesici ile bitki budanmalıdır. Kesilen bölgelerin hava akımı ile temasından çürümesini engellemek için mum, hamur, bal mumu ile kapatılması sağlıklı olacaktır.

SAKSI SEÇİMİNE DİKKAT​

Fil kulağı bitkisi (Alocasia Polly) bakımını yapacağınız saksı mutlaka birden fazla hava deliğine sahip olmalıdır.

Melek kanadı adıyla da bilinen Alocasiapolly, yumru kök yapısına sahip bir bitkidir. Bu nedenle hava deliksiz bir saksıda ne yazık ki kökleri çürür ve gelişim gösteremez. Yumru köklü bir bitki olması nedeniyle eğer doğru ortam koşullarında bakılırsa sürekli çoğalacak yani filizlenecektir.

FİL KULAĞI SOĞANLARI NASIL YENİDEN FİLİZLENİR?​

Peki fil kulağı soğanların yeniden filizlenmesi için ne yapmak gerekir?

Fil kulağı bitkisini havadar bir ortamda, hava delikli bir saksıda, hava sıcaklığının yüksek olduğu dönemlerde, güneşe direk maruz kalmayacağı ama güneşin sıcaklığından bolca faydalanabileceği, hafif esintide alabileceği şekilde balkonunuzda konumlandırın. Düzenli olarak toprak kurudukça sulamasını yapın. Ve heyecanla yeni filizlerin çıkmasını bekleyin.

FİL KULAĞI (MELEK KANADI) SULAMA​

Fil kulağı bitkisi bakımı için önemli noktalardan biri sulamadır. Kışın uyku döneminde mutlaka dinlendirilmiş su verilmelidir ve haftada maksimum iki kere sulamanız yeterlidir. Fakat yapraklarına su püskürtmeye devam etmelisiniz. Yoksa kuruma gibi bir problemle karşılaşabilirsiniz.

Yaz döneminde ise toprağını çok uzun süre kurutmadan nemli tutmanız çok önemlidir. Yine yapraklarına bol bol su püskürtmeyi ihmal etmeyin.

Sulamasını toprak nemini kontrol ederek yapmalısınız. Buna göre kendinize bir sulama periyodu hazırlamanız mümkün.

TOPRAK SEÇİMİ NASIL OLMALI?​

Fil kulağı toprak seçimi nasıl olmalı? Toprak olarak suyu bünyesinde tutmayan, geçirgen, taneli dokuda toprak tercih edebilirsiniz.

Toprak olarak suyu bünyesinde tutmayan, organik maddelerce zengin, humuslu, taneli dokudaki toprakları çok sever. Nemi seven bir bitki olduğu için nemli toprakta yaşamayı çok sever. Toprak perlitle desteklenip drenajı iyileştirilebilir.

Herhangi bir olumsuz durum yaşamadığınız sürece Fil kulağı bitkisi için (Alocasia polly) 2 yılda bir toprak değişimi ve saksı değişimi yapılabilir. Havanın ısınmaya başladığı nisan ayı ortalarında bu değişimleri tamamlayabilirsiniz.

FİL KULAĞI BİTKİSİ HASTALIKLARI​

Fil kulağı çiçeği bakımında bazı olumsuzluklarla karşılaşabilirsiniz. Fazla sulamadan kaynaklanan yaprak sararma sorunu ile karşılaşabilirsiniz. Eğer saksınız yeterli hava deliğine sahip değilse mutlaka hava delikli saksıya bitkinizi aktarın. Yoksa drenaj sağlanamadığı için bitki kökleriniz çürüme riski altında kalıyor olacaktır. Bunu da yapraklarını sarartarak belli eder.

Yine yakınında hasta başka bitki bulunması bitki sağlığını riske atacaktır.

Uygun toprakta bakım sağlamıyorsanız ve bitki yanlış toprak nedeniyle yeterli minerali bünyesine temin edemiyorsa yine olumsuzluklar yaşanır.

Bitkiye uygun olmayan besin kullandığınızda da yine bitkide sorunlar ortaya çıkar.

Yapraklarda herhangi bir hastalık oluşmasını istemiyorsanız ve bitlenme sorununun önüne geçmek için düzenli olarak bitki yapraklarını nemli bir bezle silebilirsiniz.

FİL KULAĞI YAPRAKLARI NEDEN KURUR?​

Fil kulağı bitkimin yapraklarında kurumalar neden oluşur? Ne yapabilirim?


- Bitki aydınlıktan uzak, kuru ve havasız bir ortmada bakılıyorsa
- Güneşe dik açıyla maruz kalıyorsa
- Dinlendirilmemiş su ile sulanıyorsa
- Uygun olmayan toprakta bakım sağlanıyorsa ne yazık ki yaprak yüzeyinde kurumalar meydana gelir.

Kurumalar ne yazık ki zamanla yaprak yüzeyini kaplar ve yaprak tamamen sararır. Tamamen sararan yaprak solduğunda mutlaka makas yardımıyla kesilmelidir. Fil kulağı bitkisinde yaprak kuruması bitkinizin öldüğü anlamına gelmez. Bitkimiz yumru köklü olduğu için doğru toprak ve ortam ile yeniden filizlenecektir.

NASA tarafından birkaç yıl önce yapılan bir araştırmaya göre İngiliz sarmaşığı, bambu, saz palmiyeler, fil kulağı gibi bazı bitkiler evdeki havayı arındırarak kimyasal atıkların verdiği zararı hafifletiyor.
 

BULUT

Aktif Üyemiz
Yönetici
ALOE VERA (TIBBİ SARISABIR)

Aloe Vera ( Tıbbi SArısabır)
Aloe Vera ( Tıbbi SArısabır)
Anavatanı Afrika olan aloe vera, “ölümsüzlük bitkisi” ve “ilaç bitkisi” isimleriyle de tanınıyor. M.Ö 1500 yıllarında Eski Mısır’da yanık tedavisinin yanı sıra, enfeksiyon ve parazit tedavisinde de kullanılan bitkinin, ünlü Mısır Kraliçesi Kleopatra’nın güzellik sırlarından biri olduğu, cildini taze tutmak için aloe vera ile masaj yaptırdığı biliniyor. Ayrıca, Afrikalı avcıların terlemeyi ve vücut kokusunu gidermek için aloe verayı ciltlerine sürdüğü belirtiliyor.

Aloe vera çiçeği hemen hemen herkesin bakmak istediği bitkiler arasında yerini alıyor. Bakımı için doğru ortamı sağlamak çok önemli.

Bitkinin yüzde 96’sı sudan oluşan yapraklarında ayrıca temel yağlar, amino asitler, mineraller, vitaminler, enzimler, glikoproteinler (glicoproteins), rezin ve antrasen veya antrakinon türevleri yer alıyor. Sindirim sistemi, epitel doku, solunum yolları ve bağışıklık sistemi üzerinde düzenli kullanım ile mucizeler yaratan bitkinin yapısında aspirinin ana maddesi olan salisilik asid de bulunuyor.

Yapılan araştırmalar aloe veranın cildi nemlendirdiğini, güneş yanığı ve cilt kızarıklıklarına iyi geldiğini, cildin esnekliğini ve tazeliğini korumaya, akne ve ekzemayı kontrol altına almaya da yardımcı olduğunu gösteriyor. Aloe vera ayrıca, böcek veya sinek ısırıklarından veya alerjiden kaynaklanan kaşıntıya da iyi geliyor.

Peki Aloe Vera bakımı nasıl yapılmalı? Aloe Vera nasıl çoğaltılır? İşte faydaları saymakla bitmeyen bitkinin özellikleri ve bakımı ile ilgili tüm detaylar…

Aloe Vera bakımı​

Aloe vera güneşe uzun süre maruz kaldığında yapraklarının rengi kahverengileşir. Bu bitkinizin öleceği anlamına gelmez. Sadece çok uzun süre ve dik açıyla güneşe maruz kaldığı için bitki strese girer.

Bitkiyi soliter saksı içinde banyoda kullanabilirsiniz. Toprağının nemli olması gelişimi için yeterlidir. Saksının her noktasına eşit şekilde suyu ulaştırmalısınız. Aloe vera, sıcak havalara dayanıklı bir bitkidir ve yüksek sıcaktan etkilenmez. Gelişimi hızlı değildir. Boyu fazla uzamaz. Yanına dekoratif doğal taşlar ekleyerek farklı bir görünüme kavuşturabilirsiniz.

Aloe Vera bitkisini canlandırma​

Aloe Vera çiçeği rengini değiştirerek “beni gölgeye alın” demek ister. Özellikle yaz mevsimindeki güneş yakıcı etkiye sahip olduğu için yarı gölge bir konumda bakabilirsiniz.

Aloe Vera güneş almalı​

Ayrıca yapraklarının dik ve dolgun olması için güneşten de faydalanması gerekir. Gün içinde sabahtan öğlene kadar ya da öğleden akşam güneşine kadar yarı güneş alabilir.

Aloe veranın gövdeye doğru büyümesini istiyorsanız bitki boyunun yarısını bir dairenin yarı çapı olarak kabul ederek bu çapta bir saksı tercih edebilirsiniz.

Nemli, aydınlık ve havadar ortamları çok sever. Evin içinde bakıyorsanız mutlaka evin en nemli ve en çok havalandırılan bölümü mutfağı tercih edebilirsiniz.

Aloe Vera bitkisinin sulanması​

Aloevera hakkında bilinen en yanlış bilgilerden biri suyu sevmediğidir. Halbuki yapraklarının dolgunluğu ve gelişiminde suya ihtiyaç duyan bir bitkidir.

Özellikle yaz aylarında sık sulanmalıdır. Kışın daha seyrek sulama yapılabilir.

Sulama için izlenecek en iyi yol toprak nem kontrolü yapmaktır. Aloe veranın sulanmasında dikkat edilmesi gereken şey suyun yapraklara değmeden köke ve toprağa doğru yapılmasıdır.

Aloevera yapraklarına su değmesini sevmez. Yapraklarına değen su hava ile temasından dolayı hızlıca kuruduğunda mantar hastalıklarına sebep olabilir.

Aloe Vera bitkisinin çoğaltılması​

Aloevera çoğaltmak için yavrularını kökten ayırıp yeni bir saksıya aktarabilirsiniz.

Bunun için dikkat edilmesi gereken noktalar yavruların boyunun en az 10-15 cm ulaşması ve ilkbaharın sonlarına doğru bu işlemin gerçekleştirilmesidir.

Aloe Vera bitkisinin bakımı​

Sarısabır olarak da bilinen Aloe vera, zambakgiller ailesindendir.

Yeşilimsi gri, sıkı, etli yaprakları vardır. Yapraklarının kenarları tırtıklı ve dikenlidir. Bu görünümüyle kaktüse benzer.

Yaprakların içindeki özünün büyük faydaları vardır.

Aloe vera sıcak ve kuru iklimden hoşlanır. Dona dayanıklı değildir, onu korumak gerekir.

Geçirgen toprakları sever. Fazla suya ihtiyaç duymaz. Kurudukça sulamak yeterli olur.

Yapraklarını kullanmak için bitkinin 2-3 yıllık olması gerekir. Yaprak kesilip içindeki yapışkan hücrelerin özsuyu aktıktan sonra jel çıkar.

Aloe Vera bitkisinin faydaları​


- Cildi yumuşatıcı ve iyileştirici özellikleri vardır.
- Yanıkların tedavisinde kullanılır.
- Bağışıklık sistemini harekete geçirir. Laksatif etkisi de vardır.
 

BULUT

Aktif Üyemiz
Yönetici
MASSANGENA (YUKKA) ÇİÇEĞİ

Massangena (Yukka) Bitkisi
Massangena (Yukka) Bitkisi
Massengena yani bilinen diğer ismiyle Yuka çiçeği iç mekan dekorasyonunda sıkça yer verilen bitkilerden biridir. Bol ışık almayı seven yukka bitkisi dayanıklı bünyesi ve çok sık sulanmaması sebebiyle bakımı kolay bitki türlerinden biridir.

Asparagacee (Kuşkonmazgiller) familyasından Yucca (yuka) cinsinin 49 türü ve 24 alt türü var. Gösterişli türlerinin kültivarları da ayrıca türetilmiş. Bütün türlerinin anavatanı kuzey Amerika kıtası ve Orta Amerika’dır. Birkaç türü de güney Amerika kıtasında bulunur.

Burada konu sadece Yucca filamentosa türü ile ilgilidir. Çünkü süs bitkisi olarak bütün dünyaya yayılmış olan ve kısaca Yucca denen bitki bu türdür. Dolayısıyla aşağıdaki bilgiler Yucca cinsinin tüm türlerine genel değildir.

Doğada esas yaşam alanları ABD’nin güneydoğusundan güneyinde Teksas civarlarına kadardır. Türkiye’de de park ve bahçelerde süs bitkisi olarak kullanımıyla beraber tohumlarının çevreye dağılmasıyla bazı yerlerde doğal bitki örtüsüne karışmıştır (Wikipedia).

Bütün yıl yapraklı olduğunu söylemeye gerek yok. Yaz aylarında dimdik yukarı uzattığı yarım metre kadar çiçek sapı üzerinden iri iri pekçok beyaz çiçekler açar. O zaman son derece gösterişli olur.

Dikkat: Dracaena frangrans türünün birçok çeşidi yanlışlıkla Yucca olarak alınır satılır. Oysa Yucca biraz çöl bitkisi muamelesi istiyor ve Dracaena türleriyle aynı bakım yapıldığında kolayca çürüyebiliyor.

Kullanım, iklim uyumu ve dayanıklılığı​

Şiddetli sıcak, kurak, yarı çöl iklimli yerlere tam uyumludur. Susuzluğa müthiş dayanıklıdır. Tuzlu topraklara, deniz kenarı bahçelerine uygun bitkilerdendir. Kış soğuklarına -25C dereceye kadar tam dayanıklıdır. Duruma göre ya da az bir korumayla -35C derece don olaylarına bile dayanır.

Kış soğuklarına iyi dayanmaları Yucca’ları Türkiye’nin birçok yerinde parklarda bahçelerde yetiştirilen en önemli peyzaj bitkilerinden etmiştir. Ayrıca iç mekan uyumluluğu ve ciddi ihmallere dayanıklılığından dolayı da en yaygın ofis bitkilerinden olmuştur.

Yukka çiçek açar mı?​

Yuka bitkisi çok güzel beyaz salkım şeklinde çiçek açar. Yuka yazın sonlarına doğru çiçek açabilir.

Yukka çiçeği çeşitleri​

Asparagacee (Kuşkonmazgiller) familyasından Yucca (yuka) cinsinin 49 türü ve 24 alt türü var. Gösterişli türlerinin kültivarları da ayrıca türetilmiş. Bütün türlerinin anavatanı kuzey Amerika kıtası ve Orta Amerika’dır. Birkaç türü de güney Amerika kıtasında bulunur.

Güneşe alışık mı değil mi şöyle anlarsınız: Yucca yaprakları çok sert ve kalınca olur. Eğer değilse güneşten oldukça mahrum kalmış demektir. Ya da o bitki Yucca değil, bir Dracaena türüdür. Bazı dracaena türleri ile Yucca türleri birbirlerine çok benzerler.

Yuka çiçeği sulaması​

Yuka suyu fazla sevmez. Toprağı kurumadan asla sulamayın. Susuzluğa dayanır ama nemli toprakta hastalanabilir.

Sulaması kışın daha seyrek, yazın sıcaklık nedeniyle daha sık yapılmaktadır. Yaşadığınız yerin iklimine göre sulama periyodu oluşturabilirsiniz. Yazın toprak hızla kuruyorsa toprak nemini kontrol ederek sulamasını takip edebilirsiniz.

Yuka çiçeği güneş ihtiyacı​

Hava almayı çok seven bir bitkidir. Ayrıca yaprak formunun dikliğini korumak için ışığa ihtiyacıda fazladır. Filtrelenmiş gün ışığını bolca alabilir. Güneşe dik açıyla maruz bırakılmamalıdır.

Çok soğuk veya çok sıcak ortamları sevmez. Günlük hava ihtiyacı düzenli olarak karşılanmalıdır.

Yukka çiçeğinin yaprakları kuruyorsa​

Yuka bitkisi başka cisme temas etmekten hoşlanmaz. Cereyan, esinti, klima ya da kalorifere uzun süre maruz kalırsa yapraklarında kuruma ve yara izleri oluşur.

Yukka çiçeği budama ve çoğaltma​

Yuka gövdesinde birkaç dal varsa gövdeye yakın bir yerden steril edilmiş düz uçlu kesici yardımıyla kesilir. Belli bir süre bekletilerek suda köklendirilmeye bırakılır. Suyu 10-15 günde bir değiştirilmelidir. Suyunu değiştirmezseniz sudaki oksijen miktarı azaldığı için bitki kök üretemez ve çürümeye başlar.

Kök uzunluğu en az 15 cm ulaştığında yeni saksıya aktarabilirsiniz.

Yukka bitkisinin yaprakları neden sararır?​

Toprak olarak suyu bünyesinde tutmayan, geçirgen bir toprak tercih edebilirsiniz. Yuka yeşil yapraklılar için satın alınan bitki besinlerini sevmez. Yapraklarında sararmaya neden olur.

Yuka dallarını köklendirmek​

Ya köklendirme toprağı hazırlayın ya da torf veya doğal arazi toprağı farketmez, herhangi toprağı kendi ölçüsündeki dere kumu ile harmanlayın.

Dalın en az 8cm kısmı toprak altında kalacak şekilde saksıya dikin. İlkin sulamayın. Sonra toprak her kupkuru hale geldiğinde bol bol su dökerek sulayın.

Zamanı, mekanı​

Yılın her zamanı uygundur. Yeter ki sürekli esinti alsın. Eğer kış aylarında yapacaksanız kışın fazla soğuk olmayan yerlerde devamlı dışarıda tutmanız daha iyi olur. Güneşli bir yerde tutun. Kış olmasına rağmen hem köklenip hem yeni yapraklar vermeye başladığını göreceksiniz. Yani Yucca çoğaltmak burada anlattığım gibi doğru toprakta olunca ve toprak kurumadan sulamadıkça sorunsuz, kolay ve basit bir iştir.

Köklenmeyi beklerken dalın yumuşaması​

İçi boşalmış gibi yumuşar. Çürüdüğünü sanırsınız. Ama hayır. Köklenmeye başlar başlamaz hızla sertleşir ve dolgunlaşır. Sakın hata edip de yumuşadı diye sık sık sulamaya kalkışmayın. Her şey yolunda gidecekken çürür.

Tohumla yuka üretimi​

Bu da basittir. Güneşli ve havadar bir yerde, çabucak kuruyucu özellikli toprakta güneşin ısıtmasıyla bir iki haftada tohumlar çimlenir. Tohumların önce zımpara kağıdı ile zımparalayın. En fazla 1cm derine gömün. Toprak üst yüzeyi hafiften kuruma gösterdikçe sulayın.

Problemleri​

Doğru şartlarda hiçbir problem olmaz. Kapalı mekânlarda yanlış toprak, gereksiz sulamalar, ışıksız esintisiz köşelerde tutmak çürütür. Yucca türleri oldukça dayanıklıdır. Buna rağmen ev, ofis vb iç mekânlarda çürümesinden çok şikâyet var. Sebepler belli. Yukarıdaki bakım bilgilerinin dışına çıkmayın. Klorlu su ile sulamak, havasız ve kurumayan özellikli topraklar, toprağa perlit, vermikülit karıştırmak, toprak kurumadan sulamak gibi hatalardan kaçının.
 

BULUT

Aktif Üyemiz
Yönetici
AŞK MERDİVENİ (NEPHROLEPİS)

Aşk Merdiveni (Nephrolepis)
Aşk Merdiveni (Nephrolepis)
Aşk merdiveni, nephrolepis ya da eğrelti otu isimleriyle de bilinir. Boston fern, Latince adıyla “nephrolepis exaltata” adıyla da ifade edilir. Pek çok türü vardır. Çevresine 2 metreye kadar yayılabilir.

Nephrolepis yılın her dönemi yeşildir. Asitli topraklardan hoşlanır. Yazın bolca sulamak ve yapraklarına su püskürtmek gerekir.

Eğrelti otunun kış günlerinde su isteği azalır. Yarı gölge ortamlarda sağlıklı gelişim gösterir. Üzerine aşırı güneş ışığı gelirse, yaprakları kuruyabilir.

Eğreltiotu olarak da bilinir çünkü eğreltiotugiller ailesinin bir üyesidir. Pek çok türü vardır. En popüler olanı ise Dryopteris (Nephrolepis) exaldata türüdür. Açık yeşil, kenarları oya gibi süslü, ince yapraklardan oluşur. Çevresine 2 metreye kadar yayılabilir. Yılın her dönemi yeşildir.

Asitli topraklardan hoşlanır. Nemli ortamları sever. Yazın bolca sulamak ve yapraklarına su püskürtmek gerekir. Kış günlerinde su isteği azalır. Yarı gölge ortamlarda sağlıklı gelişim gösterir. Üzerine aşırı güneş ışığı gelirse, yaprakları kuruyabilir.

Yazın en fazla 30°C, kışın ise en düşük 10°C sıcaklık onun için idealdir. Gelişme döneminde ona 15 günde bir sıvı gübre verin. Daha sonra gübrelemeyi ayda bire düşürün.

Kolay gelişen ve fazla seçici olmayan, çiçeksiz ve bol yapraklı bu bitki, oldukça zariftir. Soğuğu çok sevmediği gibi sıcağın da aşırısından hoşlanmaz. Ortamdaki diğer bitkilerle temas etmeyi de sevmez. Askıda bir saksıda yetiştirebilirsiniz.

Aşk merdiveninin kökeni Orta Amerikadır. Nephrolepis ya da eğrelti otu isimleriyle de bilinebilir. Her daim yeşil kalan yapraklarıyla özellikle ülkemizdeen çok tercih edilen iç mekan bitkileri arasında yer alır. 300 milyon yıldır dünya üzerinde var olduğu bilinir bu özelliğiyle günümüzde var olan en eski bitki türleri arasındadır.

Pek çok türü bulunmaktadır ve çevresine 2 metreye kadar yayılabilir.

Aşk merdivenin, kış günlerinde su isteği oldukça azalır, Yarı gölge ortamlarda gayet sağlıklı olarak büyüyebilir.

Yazın daha fazla sulanmalıdır, direkt gün ışığına uzun saatler maruz kalırsa, yaprakları kuruyacaktır.

Saksı Çiçekleri Hakkında Genel Bakım Önerileri

Tabi ki her çiçek aynı değildir fakat saksı çiçeklerinin genel ortak ihtiyaçları bulunduğunu söyleyebiliriz. Saksı çiçeklerinin ortak ihtiyaçlarını şu şekilde sıralayabiliriz.

- Saklı bitkilerinin toprakları kesinlikle nemli tutulmalıdır.
- Yazın 16-27 derece, kışın 11-12 derece aralığında bulunmalıdır.
- Genç bitkiler genellikle ısıya daha fazla ihtiyaç duyarlar, Yaşlı bitkiler ise, genç bitkilere kıyasla, daha serin bir ortamda muhafaza edilebilirdir.
- Saksı bitkilerinin sağlıklı büyümesi için doğru sulama yapmalısınız ve her saksı değişiminde toprak değişimi de yapmalısınız.

Aşk Merdiveni çiçeği bakımı, çoğaltılması ve sulanması ile ilgili tüm detayları anlatıyoruz. Eğrelti otu ya da nephrolepis isimleriyle de bilinen aşk merdiveni saksı değişiminden budamasına “Neden kurur?” sorusunun yanıtından “Anlamı nedir?”e kadar pek çok sorunun yanıtına yazımızdan ulaşabilirsiniz.

İşte iç mekan, salon bitkilerinden biri olan aşk merdiveni bitkisi yetiştirilmesi, sulanması, toprak – saksı değişimi, çoğaltılması, budanması hakkında bilgiler…

Aşk Merdiveni çiçeği bakımı​

- Toprak: Asitli toprakları tercih eder.
- Işık: Pek çok bitki gibi yarı gölge alanlarda sağlıklı gelişim gösterir. Direkt güneş ışığı aşk merdiveni için zararlıdır.
- Isı: Yazın en çok 30 derecede, kışın ise en düşük 10 dereceye kadar dayanabilir.
- Su: Nemli ortamlardan hoşlanır. Aşk merdiveni bakımı için yazın bolca sulayın, kışın ise sulamayı azaltın.

- Çok sıcak ya da çok soğuk ortamlarda bırakmamalısınız.
- Doğrudan güneş ışığına maruz bırakmamalısınız.
- Saksısı ıslanacak kadar çok su vermemelisiniz.
- Çok susuz bırakmamalısınız.
- Hava akımlarından korumalısınız.
- Başka cisimlerle temas ettirmemelisiniz.
- Sulamalar günün aynı saatlerinde yapılmalıdır.

Aşk merdiveni (Nephrolepis) nemli ortamı sever. Gelişim döneminde bolca sulayın. Kış aylarında daha daha az su verin. Nisan-ağustos aylarında 15 günde bir gübrelemeyi ihmal etmeyin. Bitkiyi çoğaltmak için bitkinin köklerinden ayırma yöntemi idealdir.

Aşk Merdiveni çiçeği hikâyesi​

Evde bir türlü büyüyüp gelişmeyen, yaprakları kuruyup dökülen, solan aşk merdiveni çiçeğine ne yapılırsa yapılsın çare bulunamamış. Bir gün başka, yeni boy atmış, canlı mı canlı bir aşk merdiveni çiçeği getirilmiş ve solan çiçeğin yanına koyulmuş.

Yeni aşk merdiveni büyüyüp serpildikçe, açıldıkça eski aşk merdiveni çiçeği de aşka gelmiş ve yeniden canlanmaya başlamış. Bunun ardından çiçeğin adı “Aşk merdiveni çiçeği” olarak kalmış.

Aşk Merdiveni çiçeği nasıl çoğaltılır?​

Aşk merdivenin çoğaltılması köklerden ayırma yöntemiyle yapılabilir. Çiçeğinizin kökünden çıkarak uzayan ince kısımlar yeni bitkilerdir. Bu yeni bitkileri ayırarak yeni saksılara dikebilir ve yeni aşk merdivenleri elde edebilirsiniz.

Aşk Merdiveni çiçeği kuruyunca​

Aşk merdiveni doğrudan ışık almaktan hoşlanmaz. Doğrudan ışık alan aşk merdiveni çiçeği kuruyabilir. Ancak rahat büyüyebilmesi için aydınlık ortamlara ihtiyaç duyar.

Aşk merdiveni az ışık aldığı zaman da kuruyabilir. Çiçeği haftada bir ışık aldığı yöne doğru çevirebilirsiniz.

Aşk Merdiveni çiçeği nasıl sulanır?​

Aşk merdiveninin toprağı kuru kalmayacak şekilde sulanmalıdır. Ancak sularken dikkat edilmelidir. Çünkü sulamanın fazla olması ve saksıda su birikmesi, yapraklarının sararmasına neden olur.
 
Üst Alt