Gülün Solduğu Yerdedir Hüzün

MURATS44

Özel Üye
Gülün solduğu yerdedir hüzün Kışın kendini iyiden iyiye hissettirmeye başladığı günlerden biriydi. Dağların yamaçları çoktan beyaz atkılarını omuzlarına atmışlardı bile. Her tarafta sessiz bir beyazlık hüküm sürmekteydi.

Dağların yüksekçe bir yerinden, bir kaya kovuğundan incecik bir duman süzülüyordu gökyüzüne doğru. Gözler biraz yaklaşınca çalılıkların arasında diz çökmüş bir genç ateşi karıştırıyordu.

Öyle bir duruşu vardı ki sanki kurşun yemiş ceylanlar gibiydi. Boynu bir yana eğik, ateş denizine dalmış damla damla eriyordu sanki. Hava birden soğumaya başladı. Genç adam paltosuna sarılarak kısık yanan ateşe doğru bir adım daha yaklaştı. Kıvılcımlar genç adamın yüzündeki kaygı denizini ortaya çıkarıyordu.

Birazdan incecik bir kar yağmaya başlayacak ve yine o bildik türküsünü söyleyecekti hayat belirtisi okunmayan dağlara.ve düşünce girdabı ve hüzünlü bir akşam birden hafifçe doğruldu genç adam. Etrafına bakarak -: “ Kış ne kadar sert geçerse geçsin bahara ulaşmaya mahkûmdur.” Diye mırıldandı.

Kar bulutları dağın yamaçlarına doğru toplanmaya başlamıştı. Göğün ak kanatlı melekleri birazdan yüreklerinden beyaz güller serpmeye başlayacaktı genç adamın omuzlarına. İncecik yağan kar bütün yamaçları kendi rengine boyayacaktı birazdan.Bütün bu düşüncelerle boğuşurken birden aklına kardelen çiçekleri geldi ve kendini bir kardelen çiçeğinin yerine koymaya çalıştı.

Olanca zorluğa, bütün olumsuzlulara ve göz alabildiğine uzana bembeyaz bir örtüye rağmen hayata direnen kardelenleri düşündü. Neden düşünceler ruhunda bu kadar büyük fırtınaların kopmasına sebep oluyordu.Neden hüzün?

Neden yalnızlık kapanmaz yaralar açıyordu çırpınan yüreğinde?Bu hal uzun süre devam etti.Gözleri uzaklarda bir yerlere takıldı. Uzun bir süre hayal denizinde kaldı.ve birden,Gülün rengi soldu. Zümrüt yeşili gözleri yağmura teslim oldu. gözyaşları kar tanelerine takılmış ateşin üstüne savruluyor sanki.Paramparça olan yüreğini ateşlere savurmak geldi içinden.Oturduğu yerden yavaşça doğruldu genç adam.ağır adımlarla yamaçtan aşağı doğru inmeye başladı,kar tanelerinden kanat yapıp uçmayı geçirdi içinden. Yağan kara aldırmadan ıslak dudağından mısralar savuruyordu rüzgara karşı…

Yağan kara ve rüzgara aldırmadan yaşayanlara ne mutlu..

“ Kış ne kadar sert geçerse geçsin bahara ulaşmaya mahkûmdur.
 
Üst Alt