MUHTAZAF Gurbet Mektupları - 33

Muhtazaf

Yardımcı Yönetici (Şair|Yazar)
Yönetici
Muhtazaf | M.Salih AYDIN
Gurbet Mektupları - 33<br />
MUHTAZAF
Gurbet Mektupları - 33
MUHTAZAF
Gurbet Mektupları 33

Sevgili kardeşlerim!
Memleketten Selamün Aleyküm.

Hayatın Gerçekleri!

Memleketimin insanına alışılmış gelenek olmuş, her on senede bir hazır ol diyen dış güdümlü ihtilâlci asker elbisesi içindeki zatlar.
Artık bundan sonra ihtilâl sizin haddinize değil.

Artık sus pus edilmiş o insanlar vefat ettiler.

Materyalist sömürücü ülkelerin çıkar kavgalarına bizim yurdumuzda yeri yok artık.
Çıkarlarınızı ve demoklesin kılıcını masum insanların üzerinden çekin artık.
Biz barış içinde bütün çeşitliliğimizle beraber huzur içinde yaşamak istiyoruz artık.
Hâlâ Ortadoğu da ki çıkarlarınız için memleketimi kan ve revan içinde bırakmak mı istiyorsunuz?
Demokrasi dediniz bizde demokrat olduk, sizin önerdiğiniz kanunları getirdik.
Lâkin sizin derdiniz demokrasi değil çıkarlarınız.

Kendi refah yaşamınız için bize yapılanlar kendi şehirlerinizde olduğunu kabul edin. Suçsuz insanların öldüğünü, yaralandığını evlerin yaşanmaz hale geldiğini düşünün. Hayır, hayır hayal bile etmek istemezsiniz.
Bende istemem hiçbir insanın zarar görmesini.
Çünkü benim inancımda bütün insanların huzur içinde yaşama hakkı vardır.
Öyleyse artık elinizi varsa vicdanınıza koyun ve tarafsız düşünün.
Bu dünya bütün insanlığa yeterde artar.
Nihayet hepimiz insanız.

Hepimiz Adem’in çocuklarıyız.
Bütün çeşitliliği ile dünya insanlığı, bilgilerimizi paylaşsak zengin kültürlü insanlık oluşturulur.
Dünya barış ve huzur içinde olur.
Yok, illa çıkarlar, sömürüler, ırkçılık, savaşlar, ırza geçmeler, öldürmeler ve geriye kalan mağdurlar diyorsanız, gelecek dünya çocuklarımıza bir şey bırakamayacağız demektir.
Modern dünya vahşeti, kanı, zulmü bir türlü bırakamadı.
Silahım var güç bende vururum ha yerine adaletli davranılması yeterlidir.
İnsan olmak en önemli olan gerisi teferruattır.
Bırakın barış ve huzur içinde inandığı gibi yaşasın insanlar.
Kimse kimsenin hakkına hukukuna müdahalede bulunmasın.
İnsanca yaşama kurallarına uysun yeter.

Bütün bu temennim insanlık için gerisi boş.
Vesselam.
Bir Zamanlar!
Bir zamanlar gönül dostları vardı.
İnsandı onlar, adam gibi adamdı.
Hatır vardı, saygı vardı, ar vardı. Gider derdin:

- Babam’ın selamı var. Babam şunu, şunu rica ediyor. Veya verebilir misiniz? Derdin.

Vay be ne adammış dedirtecek cinstendi hepsi.

Bunca dert, keder dostlarla paylaşılırdı.
Düğünler, dernekler, mevlitler, hatimler mahallede yapılırdı.
Herkes herkesi tanır, akrabalar gibi birbirlerinin eksiği gediği tamamlanırdı.
Birbirlerine samimi kalpten dualar yapılırdı.
Gönül dostları kardeşten ileri, hal ve hatır sorardı.
Ya şimdi öylemi? Kardeş kardeşin kanına canına malına ırzına kastetmiş canavarlar gibi.
Aynı safta namaz ve niyaz, namazdan niyazdan sonra, kin, dedikodu, çekememezlik, iftira.
Bu nasıl bir ahlâk, bu nasıl bir inanç.

Rasulullahın bize tebliğ ettiği din asla bu olamaz.
Hakikatin gizlenmesi ile nurun üstü örtülebileceğini zannedenler kendilerini aldatmıştır.
Kur’an-ı Kerimi gündemimizde tutalım.
Taşlanmış (lanetlenmiş) Şeytanın şerrinden sana sığınırım.

Rahman ve rahim olan ALLAH’ın adıyla.

Kur’an-ı Kerim insanoğlunun yol rehberidir.
Kur’an-ı Kerim hayatta ve Ahirete geçiş kaynağıdır.
Kur’an-ı Kerim Rabbimin bize hitabıdır.
Kur’an-ı Kerim dünya ve uhrevi reçetemizdir.
Kur’an-ı Kerim güzel insanların iyiye doğruya güzele yürüme rotasıdır.
Kur’an-ı Kerim insanoğlunun doğru yaşama kılavuzudur.

Hani gidersin bir elektrikli veya herhangi bir ev aleti alırsın.
Paketini açarsın, içinden bir kullanma kılavuzu çıkar.
Eğer kullanma kılavuzuna uygun kullanmazsan alet bozulur.
Yaratılmış kul bile icat ettiği alete kullanma kılavuzu koymuş.

Yüce yaratıcı, kudret sahibi, bütün âlemlerin Rabbi olan Allah c.c. yarattığı kulları korumak istemez mi?

Onun için şeytanın vesvesesine ve şeytanlaşmış insanların vesvesesine kapılmasınlar diye bir elçi ve rehber göndermiştir.
Dünya ve Ahiret saadetine ulaşın diye.
Kur’an-ı Kerimi okudukça görürüz ki hitap yaşayan Müslümanlaradır.

Akıl etmez misiniz?

Nereye bu gidiş?

Belki düşünüp öğüt alırlar!
Hiç düşünmez misiniz?

Düşünsenize!

Gibi birçok ayette ikaz vardır.
Çünkü insan çabuk unutan bir varlıktır.
Öyle ise Kur’an-ı Kerimi duvarlardan indirelim.
Kur’an-ı Kerimin yeri duvarlar değil kalplerimize nakşetmek gerektir.
Ölümlü dünya ölümsüz Ahiret arasında seçim yapmak senin elinde vesselam.

Selam ve dua ile
M.S.A.

 
Moderatör tarafında düzenlendi:

MURATS44

Özel Üye
Cevap: Gurbet Mektupları 33

Çok güzel ifade etmişsiniz. Ama kendi çıkarları için Koskoca Türkiyenin , 80 milyon insnaın önemi yok onlar için. Herşey kendi çıkarları için. Yıllarca yöneticilerimizi kontrol altında tuttular. Ülkenin bütün kaynaklarını yüzyıllık anlaşmalarla sömürdüler. Hala da sömürmek istiyorlar ve önceki planları artık tutmayınca , o planları uygulayıp kendilerine çalışacak inşanları yönetime getirmek istediler.

Bunuda dini değerleri kullanarak yaptılar. Kendileri inanmadıkları halde inanan insanları kendileri için kullandılar. Ve , o insanlar artık yok. Öyle kuzu kuzu herşeye boyun eğen halk yok. Hem sapasağlam bir yönetim hemde bilinçli bir halk var artık. Ki, bu gücün karşısında duramayacaklarını bildikleri halde ne yapsak ,ne kazansak kârdır hesabıyla durmuyorlar. Durmayacaklar.

Ama biz de ........ :)

YUüreğinize sağlık üstad. Bu hayati bir mesele. ve dile getirdiğiniz için Allah ac razı olsun inşaallah. Bu tür yazılarınızı devamını bekliyoruz. Teşekkürler.
 
Üst Alt