Halim derledi, dilim kal eyledi!

MustafaCİLASUN

Özel Üye
81590.jpg














Öncelikle...
bir merhabayla
başlıyorum satırlarımı yazmaya…

Çok nadiren denediğim
bu tür çalışmalar,
ancak zihnimi zorladığı vakitler...
bir iki kelam etmeyi,
sizinle paylaşmayı,
lüzum ettirdiğinden olsa gerekir...


Bilmenizi dilerim ki,
her yazan gibi,
şiir, deneme,
hikâye çalışmalarını fırsat bulduğumuz
sürece takip etmekteyiz.


Birçok arkadaşımız
bu emeğin peşinde,
yoğun bir çaba sarf etmekteler.

Bilseniz ne kadar memnun kalıyorum,
bu uğurda gösterdikleri özenden mütevellit.

Oysaki hayatın
bu acımasız açmazlarında
fedakârlık göstererek
bizlerle duygularını paylaşıyorlar.


Sizde öylesiniz.
En azından öyle zannediyorum…

Fırsat buldukça
okumaya dikkat ettiğim birçok şiiriniz de
vurgularınız çok dikkatimi çekmişti.


Yazılarınız hakeza…

Sanki yılların tecrübesini
gönül hücrenize hapsederek bugünleri beklemişiniz!

Bir bendin başında
melalinizle baş başa,
ağacın dalları arasın da,
kuşların şakıyan nağmelerinde
siz başka âlemleri yaşıyorsunuz.


Parmaklarınızın
kavradığı bir çöp parçasıyla,
toprak zeminin
tuval zenginliğini kullanarak
anladığınız, kavradığınız hayatın
sayfalarında kalan izlerin güftesini yazarak
resmediyorsunuz.


En bariz birşekilde
dikkatimi çeken yanınız
manayı fevkalade öncelemeniz olmuştur.

Ufki yelpazeniz
alışılmışın dışında ve farklı zenginlikte.
Kullandığınız temalar, son derece ilginç…


Gece gibi,
kan yaşları gibi, yalnızlık gibi,
okyanus ve balık gibi sıralayabiliriz.
Bazen hesap sormanız dahi çok farklı…

Öyle ki bütün hesaplarınızı
ukbanın derinliğinde bulunan
mizan ölçeğine biriktiriyorsunuz.


Hayata bakışınız da
sevgi üst perdeler de
yalnız aşırı hüzün ışığı göstermiyor.

Işıksız bir ortam,
tefekkür için bir zenginliktir.

Ama gözler görmeli,
bir heyecan olmalı,
hayatı rahmetin enginliğinde yaşamalı.


İşte siz yazılarınız da
hissiyatın her nüansını f
arklı bir şekilde tasarlıyorsunuz.
Bu durum elbette bir zenginliktir.
Bir seçiciliktir.


Fakat bir okuyucunuz olarak
sürekli hüzün mısralarını okumam şahsen beni üzüyor.
Zannederim genç bir hanım arkadaşsınız.

İnancınızın
kuvvetli olduğuna inanıyorum,
satırlarınızdan bu hissi alıyorum.


O vakit bir geleceğin hesabıyla
Hayatınızı tanzim ediyorsanız,
bir kadere inanıyorsanız niye üzüntü o zaman.


Hani her cefa aşk içindi…
Hakkın Cemali içindi…
Efendimiz içindi…


Korkarım ki siz yıllarca
bir oyun dahi oynamamışsınızdır.
İp atlamamışsınızdır,
met değnek oynamamışsınızdır,
öyle mi yoksa?

Bakın efendimiz
neler yapmamış ki,
muhabbet için, sevgi için değil mi?


Sizin yüreğiniz henüz çok taze,
bakınız hayat sizlere neleri vaat ediyor.

Ama çok kaygılara kapılamadan,
acabayı çok sık kullanamadan olmaz mı?
Sizin gibi yazan bir arkadaşla
aynı sitede bulunmaktan keyif almaktayım.


Bu bakımdan mutluyum,
gelecek adına umutluyum.
Sizi en kalbi duygularımla kutluyorum.
Başarılarınızın devamını diliyorum...




Mustafa CİLASUN
 
Üst Alt