Hatırla Yaradanını

VuSLaT

Yönetim
Yönetici
Ey nefsim;
Bir an olsun unutma Yaradanını...


Sadece başına bir felaket geldiğinde değil, bir musibet ya da hastalığa maruz kaldığında değil, daima hatırla O’nu. Zira O’ndan uzak olunmaz, O bize her şeyden, herkesten yakın. Bizi O’ndan başka her an gözeten, ihtiyaçlarımızı karşılayan var mı? Bize karşı sonsuz bir merhamet, kerem sahibi var mı? O bizi herkesten çok seviyor, bir an bile bizi yalnız bırakmıyor. öyle ise sen de her an hatırla Yaradanını…


Bil ki, seni senden daha iyi tanıyan, daha iyi anlayan biri var. En gizli sırlarını bilen, halini gören biri var. Seni kendisine muhatap kabul eden, huzuruna davet eden yüceler yücesi biri var. Senin bütün dualarına cevap veren sonsuz kudret sahibi biri var. öyle ise sadece başın derde girdiğinde değil, her zaman hatırla Yaradanını. Gecelerde başını seccadene koyduğunda, içini O’na dök sessizce… Bırak damlasın gözyaşların, söndürsün kendi elinle yaktığın ateşleri… Nerede ve hangi şartta olursan ol, unutma Yaradanını.


Başını kaldırıp gökyüzüne baktığında, bir yağmur damlasında, güneşin doğuşunda, gecenin karanlığında, kâinatın her sayfasında, her satırında hatırla O’nu hatırla. Her şeyde O’nun taklit edilmez imzasını, O’nun mührünü gör ve hatırla Yaradanını.


şu çalkantılı dünyada kendini balığın karnındaki Yunus gibi hissettiğin zamanlar değil, her zaman hatırla Yaradanını. çünkü her an öyle dehşetli bir haldesin unutma. O varsa her şey var, O yoksa hiçbir şey yok. O’nunla her şey anlamlı, aydınlık, güzel. O’nsuz her şey karanlık, manasız, hiçliğe gider. Onu hiç unutma ki, saraylara dönsün zindanların. O’nu hiç unutma ki, nur’a gark olsun karanlıkların. O’nu hiç unutma ki şifa bulsun yaraların.


Anadan, babadan, yardan ayrı kalınır da, O’ndan ayrı kalınmaz. O bizi hiç bırakmaz. öyle ise Sen de O’nun adını düşürme dilinden. Sevgisini eksik etme kalbinden. O senin her türlü ihtiyacına kâfi değil midir? O’ndan gayrisi fani değil midir? öyle ise her an hatırla Yaradanını…


Bak her şey ve herkes yavaş yavaş terk ediyor seni. En yakınlarının dostluğu bile kabir kapısına kadar sürüyor. O’ndan başka var mı sana baki bir dost? Seni kâinatın en şereflisi kabul eden, cennete namzet şerefli bir misafiri olarak ağırlayan, sana böyle paha biçilmez bir kıymet veren, sayısız ikramlarıyla sana kendini tanıtmaya ve sevdirmeye çalışan o Zât’ı sen de unutma. Tefekkür pencerelerinden O’nun esmasının nakışlarını seyret. O’nu hatırlamak için başına bir musibet gelmesini bekleyecek kadar nankör ve kör olma. Nereye baksan O’nu gör, O’nu düşün, O’nu hatırla.


Ve hatırla Yaradanını… Hatırlanmaya en çok layık olan O değil midir? Söyle ey nefsim! ALLAH sana kâfi değil midir?


“Yalnız biri iste; başkaları istenmeye değmiyor.


Biri çağır; başkaları imdada gelmiyor.


Biri talep et; başkaları lâyık değiller.


Biri gör; başkalar her vakit görünmüyorlar, zeval perdesinde saklanıyorlar.


Biri bil; marifetine yardım etmeyen başka bilmekler faydasızdır.


Biri söyle; Ona ait olmayan sözler, mâlâyânî sayılabilir.”
 
Üst Alt