Hatmi Hace Sohbeti (3)

ceylannur

Yeni Üyemiz
NUR SURESİ 51-52.AYETLER

اَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ بسم الله الرحمن الرحيم

إِنَّمَا كَانَ قَوْلَ الْمُؤْمِنِينَ إِذَا دُعُوا إِلَى اللَّهِ وَرَسُولِهِ لِيَحْكُمَ بَيْنَهُمْ أَن يَقُولُوا سَمِعْنَا وَأَطَعْنَا وَأُوْلَئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ

وَمَن يُطِعِ اللَّهَ وَرَسُولَهُ وَيَخْشَ اللَّهَ وَيَتَّقْهِ فَأُوْلَئِكَ هُمُ الْفَائِزُونَ


(إِنَّمَا كَانَ قَوْلَ الْمُؤْمِنِينَ Ancak mü'minlerin sözü şu olur başka olmaz (ne vakitte) (إِذَا دُعُوا إِلَى اللَّهِ ) Allah'a çağrıldıkları vakit ( وَرَسُولِهِ )Rasulünün hükmüne çağrıldıkları vakit ( لِيَحْكُمَ بَيْنَهُمْ)aralarında hüküm vermesi için ( أَن يَقُولُوا سَمِعْنَا وَأَطَعْنَا ) işittik ve itaat ettik demeleridir.
.


( وَمَن )Her kim ( يُطِعِ اللَّهَ وَرَسُولَهُ )Allah'a ve peygamberine itaat eder ( وَيَخْشَ اللَّهَ وَيَتَّقْهِ )ve Allah'tan korkar ve sakınırsa ( فَأُوْلَئِكَ هُمُ الْفَائِزُونَ ) işte asıl mutluluğa erenler bunlardır.


TOPLU MANA:
51-"Aralarında hüküm vermesi için Allah'a ve rasülüne davet edildiklerinde,mü'minlerin sözü ancak,"işittik ve itaat ettik" demeleridir.İşte asıl bunlar kurtuluşa erenlerdir."

52-"Her kim Allah'a ve rasülüne itaat eder,Allah'a saygı duyar ve O'ndan sakınırsa işte asıl mutluluğa erenler bunlardır."


إِنَّمَا كَانَ قَوْلَ الْمُؤْمِنِينَ) Ancak mü'minlerin sözü şu olur başka olmaz (ne vakitte) (إِذَا دُعُوا إِلَى اللَّهِ ) Allah'a çağrıldıkları vakit ( وَرَسُولِهِ) Rasulünün hükmüne çağrıldıkları vakit ( لِيَحْكُمَ بَيْنَهُمْ ) aralarında hüküm vermesi için ( أَن يَقُولُوا سَمِعْنَا وَأَطَعْنَا ) işittik ve itaat ettik demeleridir.

Böyle olur başka olmaz,başka türlü caiz değildir.Efendim ben biraz daha durayım da, ben dede olayım da,işim vardır bilmem ne vardır...Bunlar laf değil.


( وَأُوْلَئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ ) İşte onlar felaha kavuşanlardır.

Yani söz budur,bundan başka olmaz (سَمِعْنَا وَأَطَعْنَا) tamam.Duyar duymaz hemen kabul ettim diyeceksin.Düşüneyim,taşınayım,hanıma sorayım,çocuğum büyüsün,bilmem ne olayım bunlar hep imanın zayıflığından gelen sözlerdir.

Sen Allah'ı biliyormusun? Yeme bakayım birgün yemek. Sabah yiyorsun bir kazan, akşam da yiyorsun bir kazan,oruç tutuyorsun açlıtan öldüm diyorsun.Sabahtan yeme, akşamdan yeme bakalım,bakalım nasıl olur.Peki bu yemekleri yediriyor sana, Allah içiriyor seni, nefes aldırıyor sana. Bir nefesin tutulsa bütün dünya senin olsa bir nefese verirsin dünyayı.Bu kadar pahalı bu nimetleri elinde döndürüyor.Hala bir daha düşüneyim,bilmem ne edeyim der mi insan? Sonra Cenab-ı Hakk kendi karı için mi bize emir veriyor. Bizim kazancımız için emrediyor. (لَا اِلَه اِلَّا الله مُحَمَّد رَسُولُ اللهِ) bunlar ne acayip kullar ya Rabbi!


( وَمَن )Her kim ( يُطِعِ اللَّهَ وَرَسُولَهُ) Allah'a ve peygamberine itaat eder ( وَيَخْشَ اللَّهَ وَيَتَّقْهِ) ve Allah'tan korkar ve sakınırsa ( فَأُوْلَئِكَ هُمُ الْفَائِزُونَ ) işte asıl mutluluğa erenler bunlardır.


Düşüneyim taşınayım daha hazır değilim,hazırlanmadım bilmem ne yapmadım. Bir de baktın ki,taşlar yağıyor başa değil mi? Hiç kulluğa yakışır mı bunlar doğru söyleyin?
Bu Allah'a böyle kulluk olur mu? Ya Rabbi sen bilirsin. Biz beceremiyoruz,sen becerttir bize ya Rabbi!

Allah'ın veya Rasulü'nün emrine derhal, namazda isen bile koşacaksın.Farz değil,vacip değil, sünnet değil,müstehab bile olsa koşacaksın.Müstehab sevilmiş demek.Kim seviyor onu? ALLAH! O'nun sevdiği ufak olur mu? Küçük birşeydir denir mi? Hiç bırakılır mı O'nun sevdiği şey? Allah bunu seviyor. Sen müstehab diye bunu yapmasan nasıl olur?

Mevla'nın emrini derhal yerine getirmek lazım. Bunu kendi menfaati için istemiyor,senin menfaatın için istiyor. Kendi menfaatı için olsaydı "mümkün değil de" yine aynı. O bizden sevgilidir.Öyle değil mi? ALLAH benden sevgilidir,bana canımdan sevgilidir. Vesselam....

Yayına Hazırlayan:Muhammed ESSUFİ

Not:Mahmud EREN Hocamızın "Hatmi Hace sohbetleri" isimli kitabından iktibas edilmiştir

 
Üst Alt