Hayata bakış açımız hangisi!
Merhaba dünya ve dünyalılar, dünya ve ahireti seçenler….
Senin içinde o kadar şerler işleniyor ki dünya, artık kirlendin.
Verilen mühlet bitince elbet hak batıla galip gelecek.
Yeter ki haklı olanlar topluca hakkını aramaya azim ve sabırla devam etsinler.
Yapılan bütün olumsuzluklara:
İnsanların kulakları tıkalı duymuyorlar.
Burunları kapalı koku almıyorlar.
Dilleri lal konuşmuyor tat almıyorlar. Beyinleri et parçası gibi düşünmüyorlar.
Bir silkinseler bütün büyüler üzerlerinden gidecek.
Hayaletler param parça olacak. İnsanların hayalleri hedefleri doymak bilmeyen emelleri ile fani dünyaya sahip olabilmek.
Mezarlıklara gitseler mezarları görseler mezarlıklarda yatanlarında hedefleri istekleri vardı.
Şimdi derin uykuda toprak yorganları olmuş, kış yaz demeden toprakla içli dışlı olmuş yatıyorlar.
Gerisi ise bir avuç toprak ve vereceğimiz hesaplarımız var.
*
Ahlak ve zaaflarımız…..
Toplumdaki ahlak hastalığının kaynağı topluma alışveriş hastalığını yayan virüsler ve moda denen illettir. O virüsleri kurutmak için kalplerimizi Kur'an-a açmak gerekir. Yoksa Müslümanmış gibi yaşayıp, hayatın tadını çıkardığımızı zannetmeye devam edeceğiz. Ve ediyoruz.... Kendimize gelemezsek devam edeceğiz.
*
Her zaman fikirler aynı….
Zaman: Milattan sonra 2100.
Yer: Dünya.
İnsanları etkilemiş hayvanlar gibi reklam ve algı operasyonları ile zararsız köleleştiren arka plandaki vampir bağırdı:
- Daha fazla kan istiyorum.
Emri alan vampirin köleleri imha makinalarını harekete geçirdi.
Ertesi gün haberlerde spiker konuştu:
- Teröristler bombalanarak imha edildi.
Yine dünyanın herhangi bir devleti kurgu ile işgal edilmişti....
Dünya ziyneti için masumlar katledilerek. Bu olayları onaylayan yürüyen iki ayaklı varlıklar.
Beyninden düşünemeyenler acaba nerenin aklı ile yaşarsınız.
*
Kalıplaşmış bir hayatımız var…..
Bütün Türk TV dizilerinde ahlaksızlıklar, nikâhsız yaşamlar, kin, garez, iftira, aile yaşamlarını basitleştirme, evlerde başıbozukluklar, dolandırma, çarpma, kandırma, yalan, hırsızlık, aklına geldiği kadar say. Evlerimizin içi lağım kanalı gibi. İyiliklerimiz, güzelliklerimiz nerede kaldı. Nerede o güzelim sıcacık evlerimiz, ninelerimiz, dedelerimiz, bizi kim sevindirecek diyen çocuklarımız. Evet, bir hiç için her şeyimizi elimizden aldılar. Artık tamamen batmadan silkinin diyorum... Bu dünyaya bitkiler gibi, hayvanlar gibi hiç boşuna gelmediniz. Bilesiniz istedim.
Selam ve dua ile.
M.S.A.
Merhaba dünya ve dünyalılar, dünya ve ahireti seçenler….
Senin içinde o kadar şerler işleniyor ki dünya, artık kirlendin.
Verilen mühlet bitince elbet hak batıla galip gelecek.
Yeter ki haklı olanlar topluca hakkını aramaya azim ve sabırla devam etsinler.
Yapılan bütün olumsuzluklara:
İnsanların kulakları tıkalı duymuyorlar.
Burunları kapalı koku almıyorlar.
Dilleri lal konuşmuyor tat almıyorlar. Beyinleri et parçası gibi düşünmüyorlar.
Bir silkinseler bütün büyüler üzerlerinden gidecek.
Hayaletler param parça olacak. İnsanların hayalleri hedefleri doymak bilmeyen emelleri ile fani dünyaya sahip olabilmek.
Mezarlıklara gitseler mezarları görseler mezarlıklarda yatanlarında hedefleri istekleri vardı.
Şimdi derin uykuda toprak yorganları olmuş, kış yaz demeden toprakla içli dışlı olmuş yatıyorlar.
Gerisi ise bir avuç toprak ve vereceğimiz hesaplarımız var.
*
Ahlak ve zaaflarımız…..
Toplumdaki ahlak hastalığının kaynağı topluma alışveriş hastalığını yayan virüsler ve moda denen illettir. O virüsleri kurutmak için kalplerimizi Kur'an-a açmak gerekir. Yoksa Müslümanmış gibi yaşayıp, hayatın tadını çıkardığımızı zannetmeye devam edeceğiz. Ve ediyoruz.... Kendimize gelemezsek devam edeceğiz.
*
Her zaman fikirler aynı….
Zaman: Milattan sonra 2100.
Yer: Dünya.
İnsanları etkilemiş hayvanlar gibi reklam ve algı operasyonları ile zararsız köleleştiren arka plandaki vampir bağırdı:
- Daha fazla kan istiyorum.
Emri alan vampirin köleleri imha makinalarını harekete geçirdi.
Ertesi gün haberlerde spiker konuştu:
- Teröristler bombalanarak imha edildi.
Yine dünyanın herhangi bir devleti kurgu ile işgal edilmişti....
Dünya ziyneti için masumlar katledilerek. Bu olayları onaylayan yürüyen iki ayaklı varlıklar.
Beyninden düşünemeyenler acaba nerenin aklı ile yaşarsınız.
*
Kalıplaşmış bir hayatımız var…..
Bütün Türk TV dizilerinde ahlaksızlıklar, nikâhsız yaşamlar, kin, garez, iftira, aile yaşamlarını basitleştirme, evlerde başıbozukluklar, dolandırma, çarpma, kandırma, yalan, hırsızlık, aklına geldiği kadar say. Evlerimizin içi lağım kanalı gibi. İyiliklerimiz, güzelliklerimiz nerede kaldı. Nerede o güzelim sıcacık evlerimiz, ninelerimiz, dedelerimiz, bizi kim sevindirecek diyen çocuklarımız. Evet, bir hiç için her şeyimizi elimizden aldılar. Artık tamamen batmadan silkinin diyorum... Bu dünyaya bitkiler gibi, hayvanlar gibi hiç boşuna gelmediniz. Bilesiniz istedim.
Selam ve dua ile.
M.S.A.
