MUHTAZAF İbret alırsan hatalar tekerrür etmez! (Köşe Yazılarım)

Muhtazaf

Yardımcı Yönetici (Şair|Yazar)
Yönetici
İbret alırsan hatalar tekerrür etmez!

Müezzinlik ve hacarap!

Hayatın içinden tanık olduğum bu olayı anlatmadan geçemiyeceğim.
Hacarap cami de müezzinlik yapmayı çok sevdiğinden devamlı müezzinliği hacarap yapıyor. Fakat hacarabın müezzinlik yapmasına içerleyen biri var. Bir Cuma hacarap yine müezzinliği yapar. Artık hacarabı çekemeyen kemal ağa kızgın bir halde hacaraba bakmaktadır.
Kemal ağanın durumunu farkeden hacarap:
Kemal ağa birşeymi oldu.
Kemal ağa:
Adamın biri sinirlerimi bozuyor.
Hacarap:
Kemal ağa o kimse gidip hesabını soralım.
Kemal ağa:
Suyun kenarına gel orada soralım beraber.
Beraber suyun kenarına giderler. Cemaat cumadan yeni çıkıyor.
Suyun kenarında Kemal ağa hacaraba:
Ben sana demedimmi Kur’an ve kaide bilmiyorsun, yalan yanlış müezzinlik yapıyorsun.
Hacarap:
Kemal ağa ancak kulaktan duyma o kadar öğrendim. Hem niye takıyorsun bu kadar. Hani seni kızdıran adam, ondan hesap soracaktık.
Kemal ağa:
Senden başka kim olabilir.
Hacarap Kemal ağadan yumrukları yer ve:
Kemal ağa ayıp oluyor camiden çıkan çocuklar bize bakıyor.
Kemal ağa vurmaya devam eder bir taraftanda:
Kim yaptı bu tahtaları suyun kenarına şu hacarabı suya atacaktım.
Hacarap:
Kemal ağa artık benim sabrımı kaçırdın.
Hacarap Kemal ağaya iki kafa vurunca kemal ağanın ağzı burnuna karışır.
Camiden çıkan çocuklar şaşkın bir halde:
Ana dedeler dövüşüyorlar.
Cemaatten bir kaç kişi gelir kavga biter. İki hafta sonra hacarabın bahçesinde Kemal ağa ve hacarap beraber kucaklaşarak barışırlar. Hacarabın bahçe kulübesini tamir ediyorlar.
Hacarap:
Kemal usta gerçek bir marangozsun maşaAllah.
Kemal ağa:
Evet bu iş benim sanatım.
Hacarap:
Evet güzel iş çıkartıyorsun.
Kemal ağa:
Sağol hacarap.
Ve böylece iki arkadaş ve dost olurlar.
Hayatın insana ne çizdiğini insan önce farkedemez.

Ayakkabı kılıça karşı!
Almanyanın herhangi bir şehrinde bütün zorluklara rağmen bir camii açılır.
Ramazan girmeden son Cuma günü cemaate hoca ve başkan tembih ederler:
Aman cemaat teravih namazı geç bitiyor. Sakın gürültü yapmayın. Etrafımız hep Alman, kimseyi rahatsız etme hakkımız yok.
Bizim cemaat daha üçüncü teravihte gürültüyü ayyuka çıkarırlar. Caminin üstünde oturan bir alman gece yarısı bir elinde kılıç sallayıp duruyorken cemaate şöyle bağırıp duruyordu:
İhr kanaken sei ruhr morgen früh ich muss arbeiten. (Aşağılıklar susun yarın işe gideceğim.)
Cemaat:
Halt den klappe. (Ağzını kapat.)
Bizim cemaat dururmu hemen ayakkabı yağmuruna tutulan Alman zaferi kaçmakta buldu. Ama doğrumu elbette hayır. Alman daha sonra evden taşındı.
Selam ve dua ile. M.S.A.
 
Üst Alt