inna lillahi ve inna ileyhi raciun...

nefsimutmainne

Aktif Üyemiz
M. Sami RAMAZANOĞLU (k.s.)

Alahu teala insanı milyarlarca mahlukat içinde en güzel kıvamda ve sayğıdeğer şekillde yaratmıştır.

''Hakikaten biz insanı ahsen-i takvim üzere yarattık'' buyuruluyor. (Tin suresi: 4)

''Biz Adem oğullarını mükerem kıldık'' (İsra suresi : 70)
Bu mükeremiyet insan takva neticesinde ihsan olunmuştur.
''Sizin Allah'a indinde en mükerreminiz, en müttaki olanınızdır'' (Hucurat suresi : 13) ayetiyle belirtilmiştir.
İttika : Allaha şüphesiz inanmak emirlerini tutmak, yasakladıklarını yapmamak, iyi sakınmak tam korunmak, gözetimine girmektir.

Varlık alemiyle ilgili kanunlara uygun hareket etmek, emir altına
giren eşya ve kanunlardan meşru olarak istifade etmek, haramdan
kaçınmak, helale rağbet eylemek; aksi halde, azaba yakalnacağını bilmek
ve dehşetli hallerin zuhurundan korkmaktır.

Etkaya : Abartıyla en çok ittika edendir. İnsanın bütün
mevcudiyetiyle hakka yönelmesi, Her an ''Allah'' ile olma şuruna
ermektir.

''İşte bu insan en sayğıdeğerdir. Yoksa toprak, hayvani ve karanlık
bir cesedenden ibaret olan konuşan hayvan tabir edilen mevcuda,
mükerrem adının verilmesi caiz değildir. Mükerrem insan adına yakışır
olacak Ademoğulları, ancak nefsi öğrenmek ve ahlakını düzeltmek ile
içini ve dışını süslenirerek şeriatın kalın perdesine hizmet eden, çok
nazlı ve gizli yolda olan ümmettir'' (Muhammed Esad Erbili K.S mektubat
birinci mektuptan). Böyle bir varlık, insani, ruhani, nurani vasıflara
sahip ilahi hitaba mazhar bir varlıktır. Ayetteki ilahi murad budur.

Böyece en güzel kıvamda ve mükerrem sıfatta yaradılan insanın
nefsini tezkiye (terbiye), kalbinini tasfiye (saflaştırması) etmesi
lazımdır. (Mahmud Sami Ramazanoğlu K.S)

Yukarıdaki ayet ve yorumlardan anlaşıldığı üzere insanın
mükerremiyeti (ikramedilmişliği) anlıyarak. Bu dünyaya geliş ve
yaratılış amacını idrak ederek, mükerremiyetini en üst seviyeye
çıkarması Allah'ın kulundan istediği hedeftir.

Ayette belirtildiği gibi ''Biz insanı en güzel biçimde yarattık'' ve
devamında ''Biz onu aşağıların aşağısına indirdik'' buyurulmaktadır.
İnsan mükerrem yaratılmakla beraber imtihan için yeryüzüne
indirilmiştir. İnsanın kim olduğunu, yaratılış amacını hatırlaması
lazımdır. Bunu da bir insan-ı kamilin terbiyesine girerek manevi
yükseliş sayesinde gerçekleştirebilir. Kendini bilmez bir şekilde bu
dünyada yaşıyorsa ne kendinden ne Rabbinden haberi olmadan bu dünyadan
gider. Eyvah! Ben ne yaptım der ama iş işten geçmiştir. Bu hasletlerin
kazanım yeri dünyadır. Ve buraya dönüşte yoktur.
Takva, ittika, etkaya sıralama böyle gidiyor. Kişinin takvaya
ulaşabilmesi için önce iman etmesi gerekiyor. Yani emin olması
Resülulah'ın (S.A.S) sıfatı Mühammed-ül Emin ve Mümin Alah'ın esması.
İnsanın önce bu isme, sıfata mazhar düşmesi ve hayatında zuhur etmesi
gerekiyor.İşte bu iman eşliğinde; kim olduğumuzun nereden geldiğimizi
ve nereye gideceğimizi sorgulayacağız. Bu konuda kesinlikle
bilinçlenmek zorundayız. Bu sorular cevap bulurken özümüzde ki güçlerin
de farkına varmalıyız. bu dünyada yaşarken, dünyasal değerlerden
şuursal olarak soyutlanmamız gerek.

Ayeti Kerime de :
''De ki : Amelleri en çok boşa gidenleri bildirelim mi? Onların dünya
hayatında çalışmaları boşa gitmiştir. Oysa onlar güzel iş yaptıklarını
sanıyorlardı'' buyuruluyor. (18/103-104)

Biz Allah içiniz ve dönüşte Allah'a dır.

Biz Allah içiniz ve dönüşte Allah'a dır. Resülulah S
allah.jpg
u Aleyhi ve Sellam ''Ölmeden önce ölünüz'' buyuruyor. Bunu bu canlı bedenimizle yaşarken gerçekleştiremiyeciğimize göre anlatılmak istenen nedir? Nefsimizin heva ve hevesinden vazgeçerek. Nefsani kirlerimizden gerekmektedir. Nefsaniyetimizden benkiğimizden soyunulması gerekmektedir. Bundan sonra da şuursal ve idraksal olarak benliğimizi bir kenara bırakmamız isteniyor.Kendimiz de olan gaybi idrak ederek alem de olan gaybi bilgiye yani Alah ile birliktelik bilgisine ulaşmamız gerekiyor. Nakşibendiyede temal esaslardan olan Halvet-der encümen; dışın halk ile iç aleminle Hak'la olması yaşayışı. Resulullah (S.A.S) Ashabına kabirleri ziyaret ediniz buyuruyor. Sahabe mezar ziyaretlerini arttırdığında size o kabirleri yaşayan kabirleri (Allah dostlarını) ziyaret edin dedim (ölmeden önce ölmek sırrına nail olanlar).
Tam korunmuşluğa ve buradan abartılı bir şekil de sakınmaya ve böylelikle her an Allah'la birlikte olma idrakine ulaşılıyor. Allah dostu buyuruyor; Sanma zahid sav-ı salat ile biter işin asl olan irfan imiş. Sen ve o tevhid de mümkin değil. Mutasavvuflar ''Sen çık aradan kalsın yaradan '' diyorlar. Ama bunu Esad efendi'nin de (K.S) buyurduğu gibi; şeriatın kalın örtüsünüde muhafaza ederek yapmak gerekiyor. Yoksa insanın Hallac-ı mansur gibi boyun vermeyi göze alması gerekir. Allah zahir ve Batın'dır. Bunu her ikisini birbirine örtü yaparek gösteriyor. Cenab-ı Alah dileseydi, her şeyi aşikar yapardı. Çok nazlı ve gizli yolda olmamız gerekiyor. Allah Settar'dır. Bizim de Setredici olmamız gerkiyor. Açıkça görüldüğü gibi en mükerrem insan Hz. Muhammed S
allah.jpg
Aleyhi ve Sellem'dir. Allah kendilerine ve şefaatlarına nail etsin. Amin ya Muin!..
 

VuSLaT

Yönetim
Yönetici
Mükerrem insan adına yakışır
olacak Ademoğulları, ancak nefsi öğrenmek ve ahlakını düzeltmek ile
içini ve dışını süslenirerek şeriatın kalın perdesine hizmet eden, çok
nazlı ve gizli yolda olan ümmettir':gül:gül
 
Üst Alt