İnsanlığa duyarsızsak, hesabını veremeyeceğimiz çok şeyler var!

Muhtazaf

Yardımcı Yönetici (Şair|Yazar)
Yönetici
İnsanlığa duyarsızsak, hesabını veremeyeceğimiz çok şeyler var!

Şu dünyada pısırıklaştırılmış insanlar yüzünden ve bu fırsatı bulmuş zalimler yüzünden dünya yüzünde milyarlarca mazlumlar zulümlerden inliyorlar.
Duyarlı insanlar sesini duyurmaya çalışsada bu azınlık olduğu için, herkes 3 maymunu oynuyor veya basit kınamalarla geçiştiriyorlar. Bu aynı şuna benziyor, sigara içen hoca efendiler mekruh derken, içmeyen hoca efendilerin haram dediği gibi. Hakikati gizlemek suçtur. Çünkü zalimi basit kınama yapanların hakikati gizlemeleri ile ilgilidir.
Aşağıdaki hikayeyi bir örnek olarak okuyun.



İşittim ki, bir fakir, padişah huzurunda doğru bir söz söylemiş, bu söz o büyük padişaha dokunmuş, incinmiş. Azametini, kudretini göstermek için, fakiri zindana attırmış Fakir, hapishanede iken, dostlarından biri o fakire gizlice:
“A kardeş , demiş sen de o sözü söylememeliydin.”

Buna karşılık fakir:

“Cenabı hakkın emrini tebliğ etmek ibadettir. zindandan korkmam, çünkü zindan bir saatlik bir iştir!” cevabını vermiş.
Fakir dostun bu konuşmalarını padişahın adamlarından birisi duymuş ve hemen padişaha yetiştirmiş.

Padişah gülmüş:

“Zavallı yanlış düşünüyor; zindan bir saatlik iştir diyor. Bilmiyor ki o hapishanede ölecektir.” demiş
Bu sözde padişahın kölelerinden biri tarafından fakirin kulağına fııldanmış. Fakir o köleye şöyle demiş:
“Tarafımdan padişaha söyle. De ki, ben hiç müteessir değilim. Bence zaten dünyanın kendisi bir saatliktir, ziyade değildir. Beni elimden tutup hapisten çıkaracak olsan sevinmem. Başımı kesecek olsan ona da gam yemem. Senin hazinen varsa, buyruğun her yerde yürüyorsa; bende aile derdi, mahrumiyet ve ıstırap içinde, korku, mihnet içinde bunalmış kalmışsam, ölüm kapısından içeri girdiğimiz zaman bir hafta içinde müsavi oluruz. Şu beş günlük dünya devletine gönül verme. Halkın gönlünün dumanıyla kendini yıkma. Senden evvel, senden daha fazla kazananlar bulunmadı mı? Onlar, zulmederek cihanı yıkmadılar mı? Öyle yaşa ki, öldüğün vakit seni tahsil etsinler, iyilikle ansınlar, mezarına lânet savurmasınlar.

Kötü adet koymamaya çalış; çünkü kötü adetler için herkes ‘bu adeti çıkarana lanet olsun’ der. Bu doğruları söyleyecek insanlar olmalıki, insanlar gerçekleri unutup düşünmeyi unutmasınlar ve zalime karşı kendilerini savunsunlar.
Peki zalime karşı ne yapmalıyız?
Bir mümin olarak mazlumun, ihtiyac sahibinin, yardıma muhtac insanların dini, meşrebi, ırkı sorulmaz. Daima elinden gelen en şiddetsiz ne ise onu yapmaya gayret etmektir. En azı ise zalime buğzetmektir.

Ayette:

“Kötülüğü iyiliğin en güzeli ile karşılık vererek defedin. Böylece bakarsınız ki aranızda düşmanlık bulunan kimse candan bir dost oluverir.” (Fussılet, 41/34)

Peygamberimiz (asm) bir hadislerinde şöyle buyurur:

“Bir kötülük gördüğünüz zaman elle düzeltin. Buna gücü yetmezse dilinizle düzeltmeye çalışsın. Buna da gücü yetmezse kalben buğzedin. Bu ise imanın en zayıf derecesidir.”
(Müslim, İman 78; Ebu Davut, Salat, 232)

15 Temmuz da olduğu gibi Kötülük önlenmiş, devletimizi içinden saran kötülükler bertaraf edilmiştir. Ama bunu daima iyi niyetlerle ve insanları kaybetmeme niyeti ile yapmak asıl mesele. Yukardaki ayette olduğu gibi. Biz rahmet peygamberi olan hazreti Muhammed, Ahmed’i Mahmud, Mustafa’nın (s.a.v) ümmetiyiz. Onun için bütün aşırılıklardan kaçarak, ümmet bilincini yakalamız gereklidir. Biz insanlığa rahmet getireceksek, o taşın altında hepimizin eli olmalıdır. Taviz vermeden barışcıl, olumlu, karşılıklı saygı ile bu dünya bütün insanlığa yeter de artar.

İnsan hakları işte budur:
Herkesin can, mal ve namusu tecavüzden korunmuştur.
Kimsenin kimseye zarar vermeye hakkı ve yetkisi yoktur
Kadınlar erkeklerin hayat arkadaşıdır. Erkekler onlara iyi muamele edeceklerdir. Onlarında tıpkı erkekler gibi mal ve mülke tasarruf hakkı vardır.
İnsanlar, ırk ve renk farkı gözetmeksizin birbirine eşittirler.
Servetin bir elde birikmesi için bütün varisler hisselerine isabet eden meşru haklarını vereceksinizdir
Veda Hutbesi toparlarsak İnsan Hakları şöyle:
1- Zina gibi aile yaşantısını zarara uğrayacak her şey yasaktır.
2- Bütün Müslümanlar kardeştir.
3- Kadın haklarının korunması.
4- Arap ve diğer milletlerin ve ırkların eşitliği.
5- Dil ve dinlerin ayırt edilmemesinin gerekliliği.
6- İnsanların birbirini bildirmesinin, mallarını çalmasını yasak olduğu vurgulanmıştır.
7- Yine mal ve can güvenliğini güvence altına almayı amaçlamıştır.
8- Aile ve toplum hayatının önemli ve el üstünde tutulması gerektiğinden bahsedilmiştir.
9- Herkesin yaptıklarından kendisi sorumlu olduğu vurgusu yapılmıştır.
10- Bütün borçlar iade edilecek ve borç olarak alınan dışında bir fazlalık ( faiz ) ödenmeyecektir.
11- Kuran- ı Kerim' in, insanlara emanet olarak bırakıldığı ve sımsıkı sarılınması tavsiye edilmiştir.
12- Cahiliye zamanında Arap devletleri ile ihtilaf durumu yaşanan gün, ay ve yıl hesaplamasına açıklık getirilmiş, çıkar için bazı ayların helal bazı aylarında haram sayılması ve onların yerlerinin değiştirilmesi yasaklanmış, bir yıl on iki ay olduğu kabul edilmiştir.
13- Emanetlerin sahiplerine mutlaka iadesi vurgulanmıştır.

Bütün bunlar unutulduğu ve Müslümanlar efendimizin tepliğ ettiği hakikatleri duvara süs olarak astığından beri, mazlumun, garibin, fukaranın himayeci kalmamıştır. Himaye adı ile gelenler ise onların her türlü durumlarından istifa ederek, sömürü ile daha perişan bir duruma düşürmüştür. İnsanların yaşama hakları aynıdır ve kimsenin dini meşrebi ve ırkı sorulmaz. Kimseye özel bir statu verilmemiştir.
Ayette:
Ve alemlerin Rabbi olan Allah'a hamd olsun.
Saffat Suresi, 182. ayet:
Bize verilen yükü bilerek hareket etmemiz ve nefret ettirmeden, sevdirerek hakikatleri anlarak, şuur içinde olalım inşaAllah.
Allah’a emanet olun.
Selam ve dua ile.
M.S.A.
 
Üst Alt