İrlanda’daki Büyük Kıtlık Bir Nüfus Kontrolü Müydü?

MURATS44

Özel Üye
http://www.gercekler.net/wp-content/uploads/2014/05/liffey2.png

Her ne kadar bugün Avrupa’daki ekonomik krizin yol açtığı yaraları sarıyor olsa da, İrlanda kıtanın gıpta ile bakılan müreffeh ülkelerinden biri. Ancak ülke tıpkı Türkiye gibi yakın geçmişe kadar sıkıntılar ve yoksullukla anılıyordu. Bu yoksulluk tarihinin içinde bir olay var ki hem Türkiye, hem de İrlanda için unutulmaz nitelikte. 1845 yılında Amerika’dan gelen mikroskobik bir mantar İrlanda’daki patateslere bulaştığında hiç kimse bunun kıtanın iki ucundaki iki ülkeyi birbirine yakınlaştıracağını ummuyordu. Phytophthora infestans isimli mantar 1845 yılında başlayan ve 1852 yılına kadar devam eden kitlesel bir kıtlığın yaşanmasına neden olmuştu. İrlandaca’da Gorta Mór yani Büyük Açlık olarak anılan kıtlık nedeniyle bir milyona yakın İrlandalı hayatını kaybetmiş, 2 milyon İrlandalı ise yurdundan göç etmek zorunda kalmıştı.[1] Kara Gün Dostu Türkiye Kıtlığın etkisini en şiddetli biçimde gösterdiği 1847 yılında Osmanlı Padişahı Abdülmecid zor durumdaki İrlanda’ya yardımda bulunmaya karar verdi. Padişahın İrlanda halkı için 5.000£ yardımda bulunmak istediği İngiliz hükûmetine bildirilmiş, ancak bu talep reddedilmiştir. Bunun ardından Osmanlı yönetiminin, İrlanda’ya 1.000£ nakdi yardım ve 4.000£ değerinde gıda taşıyan gemiler gönderilmesine dair yaptığı yeni teklif kabul edilmiştir. Yola çıkan gemiler, İrlanda’nın Drogheda Limanı’na demirlemiş ve taşıdıkları yardımlar burada karaya çıkarılmıştır.[2] İrlanda Cumhurbaşkanı McAleese 2010 yılındaki Türkiye ziyaretinde bu olayı hatırlatmış ve İrlanda halkı bu eşine az rastlanır bonkörlük girişimini asla unutmadı” diyerek şükranlarını dile getirmiştir.[3] Kıtlığa Neden Göz Yumuldu? “Binlerce kilometre ötedeki Türkler yardım için bu kadar çabalamışsa İrlanda’nın yanı başındaki İngiltere kim bilir neler yapmıştır?” diye düşünebilirsiniz. Ne var ki kıtlık yıllarında İrlanda’nın komşularından benzer bir yaklaşımı gördüğünü söylemek pek mümkün değil. Peki, İngiltere, neden İrlanda’da kitlesel ölümlere yol açan bu kıtlığa adeta göz yummuştur? Bu sorunun cevabına geçmeden önce devrin koşullarını ve İngiltere’nin kıtlık karşısındaki tutumunu daha yakından incelemekte fayda var. İrlanda Birleşik Krallık’ın öz toprakları olmasına rağmen burada yaşayanlara sömürge vatandaşı muamelesi yapılıyordu. İrlanda halkı, zengin İngiliz toprak sahiplerinin ırgatı olarak çalışıyor, yoksul bir biçimde yaşam mücadelesi veriyorlardı. Kıtlık olayı başladığında bu acımasız düzen devam ediyordu. İrlanda, nüfusunun % 81,5’unu kıtlık nedeniyle kaybederken Birleşik Krallık hükümetinin İrlanda’daki temsilcisi Lord Clarendon, Başbakan’a yolladığı mesajda şöyle diyordu: “Ne yaparsak yapalım, eleştiriye muhatap olacağız. Bu insanların yaşaması için müdahale etsek iktisatçılar bizi eleştirecek, onları ölmeye bıraksak, bu kez hayırseverler.” İçişleri Bakanı George Gray’in buna yanıtı oldukça merhametsizceydi:
“İnsanları ölmeye bıraktığı için hükümet ağır biçimde suçlanabilir ama kamu kaynaklarını bu amaçla kullanırsak, çok daha ağır biçimde suçlanacağız”.[SUP][SUP][4][/SUP][/SUP]
Merhamete Yer Vermeyen Bir İktisadi Anlayış Böylesine acımasız izahların arkasında o yıllarda Avrupa’da hâkim olan iktisadi anlayış vardı: Vahşi Kapitalizm. İngiliz iktisatçı Thomas Robert Malthus’un geliştirdiği nüfus Kuramı’na göre; insan nüfusu yiyecek kaynaklarına göre çok daha hızlı artmaktadır, aradaki fark ölümlerle kapanarak denge sağlanacaktır. Malthus, kuramı ile insanların ölümünü doğanın gereği olarak sıradanlaştırıp bunun da ötesinde doğanın bir gereği gibi sunuyordu. 19. yüzyılda İrlanda’da kıtlık yaşanırken Malthus’un fikirleri Başta Birleşik Krallık’taki politikacılar olmak üzere oldukça geniş bir kitle tarafından benimsenmişti. Özellikle, Avrupalı üst sınıfın entelektüelleri Malthus’un fikirlerini destekliyordu. Nitekim 19. yüzyılın ilk yarısında Avrupa’da yönetici sınıfın üyeleri, yeni keşfedilen ‘nüfus artışı problemi’ni tartışmak ve fakirlerin ölüm oranlarını artırmak için, Malthus’un fikirlerini uygulamanın yöntemlerini planlamak üzere biraraya geldiler. Vardıkları sonuç özetle şöyleydi:
“Fakirlere temizliği tavsiye etmek yerine tam tersi alışkanlıklara teşvik etmeliyiz. Şehirlerimizdeki sokakları daha dar yapmalıyız, daha fazla insanı evlere doldurmalıyız ve vebayı getirmeye çalışmalıyız. Ülkemizde köylerimizi durgun sulara yakın yapmalıyız, bataklıklarda yaşamayı teşvik etmeliyiz vs…” [5]
İngiltere’de 19. yüzyılda İngiliz hükümetleri, zenginlerin (güçlülerin), fakirleri (zayıfları) ezmelerine imkân tanıyan politikalar izlemişlerdi. Bu politikaların gerekçesi Malthus’un kuramına dayanıyordu. Malthus’a göre toplumsal sefaletin en büyük nedeni alt sınıflardı ve bu yüzden alt sınıflara bir nüfus planlaması uygulanmalıydı. Malthus, fakir halk kesimlerine yapılan tüm yardım programlarına karşı çıkmıştır. İşte milyonlarca fakir İrlanda’lının ölümüne seyirci kalınmasının nedeni bu görüştür. Malthus dengenin sağlanması için doğayı acımasız bir mücadelenin olduğunu öngörmüştür. Oysa bugün aynı kaynakları kullanmalarına karşın birbirleriyle yardımlaşan birçok canlı türü bilinmektedir. Ayrıca Malthus’u takipçilerinin kaynak yetersizliği nedeniyle 20. Yüzyılda tüm dünyayı etkileyeceği iddia edilen “sefalet ve kriz” asla gerçekleşmemiştir. Buna karşın günümüz Avrupa’sında Malthusçu yaklaşımı destekleyen birçok insan hala mevcut. Avrupa’da veya dünyanın başka bir yerinde İrlanda’dakine benzer bir kıtlığın yaşanmaması için tedbirler alınması şart. Bunun için alınacak teknik, ekonomik tedbirlerin ötesinde ahlaki bir yaklaşım meseleye daha kökten bir çözüm getirecektir. Şu anda, siz bu yazıyı okurken de, milyonlarca insan ya eziyet görüyor, ya da soğuk ve açlıktan ölmemek için dayanmaya çalışıyor. Vicdan sahibi insanlar tüm bu sıkıntı ve zorluklar kendilerine dokunmuşçasına duyarlı davranmalı, yardım isteyen insanlara maddi manevi her yönde yardımcı olabilmenin yollarını aramalıdırlar. Tüm Avrupa’da bu anlayış hâkim olduğu takdirde Avrupa Birliği projesi gerçekten bir barış ve refah projesi haline gelecektir.
Kaynak:

1-O’Neill, Joseph R. (2009) (İngilizce). The Irish Potato Famine. Edina, Minn.: ABDO Pub. Co.. ss. 1. ISBN 978-1-60453-514-3.
2-Akay, Latifa (29 Ocak 2012). “Ottoman aid to the Irish to hit the big screen” http://www.todayszaman.com/newsDetail_getNewsById.action?newsId=269871
3-http://www.tccb.gov.tr/haberler/170/48894/irlandadan-cumhurbaskani-duzeyinde-ilk-ziyaret.html
4-İnsel, Ahmet (29.01.2006 ) “Serbest ticaretin makbul iktisatçıları“ Serbest ticaretin makbul iktisatçıları - Radikal 2 Haberleri - Radikal
5-http://www.trufax.org/avoid/nazi.html; Theodore D. Hall, Ph. D. “The Scientific Background of the Nazi ‘Race Purification’ Program”, Leading Edge International Research Group.
 
Üst Alt