İstanbul'un Asli Fatihi Çandarlı Halil Paşadır - Bülent Ecevit

Asil Şair

Aktif Üyemiz
]
images

images

]
İSTANBUL'UN ASLİ FATİHİ ÇANDARLI HALİL PAŞADIR

Bülent Ecevit yaptığı açıklamada şöyle dedi şimdi bazıları gene bana sataşacaklar ama varsın sataşsınlar
frmsinsi.gif
Ben tarihimizde saklanan bazı gerçekleri söylemeye mecburum
frmsinsi.gif
Türklerde "ulus bilinci"nin gerilemesinin 1453'lerden yani İstanbul'un fethinden başladığını söylemek yanlış olmaz
frmsinsi.gif
Artık çok-uluslu bir yapı içinde "devşirme sistemi" egemen olacak Türk öğesi bilinçli bir çaba ile geri plana itilecekti
frmsinsi.gif
Fatih Sultan Mehmet'in Çandarlı Halil Paşa'nın boynunu vurdurup yerine devşirme Zağanos Paşa'yı sadrazam yapması bir dönüm noktasıydı

Bu olaydan sonra iki yüzyılı aşkın bir süre doğuştan Türk olan hemen hiçbir kimse Osmanlı İmparatorluğu'nda sadrazam konumuna yükselemedi
frmsinsi.gif
Fatihin en asil Türkmen beyi Çandarlı Halil Paşanın boynunu vurdurma sebebi bize bu zamana kadar hep yanlış öğretildi (tarih kitaplarında gizlendi)
frmsinsi.gif
İşte gerçekleri; Fatihin babası 2
frmsinsi.gif
Murat çekiliyor yerine oğlu 2
frmsinsi.gif
Mehmet geliyor Çandarlı Halil Paşa haber gönderiyor babasına diyor bir tehlike var gel devletin başına burda devletin istikbalini düşünen Çandarlı halil paşadır ve babasını getiriyor devleti düzene sokuyor
frmsinsi.gif
İkince defa 2
frmsinsi.gif
Murat hastalanıp çekiliyor düşman devletler hemen ayaklanmak üzere harekete geçiyor
frmsinsi.gif
Çandarlı Halil Paşa yine 2
frmsinsi.gif
Murata haber gönderiyor ve diyor ki bu çocuk bizi yönlendiremez gel başa 2
frmsinsi.gif
Murat tekrar göreve geliyor ve Osmanlı devleti yine bu büyük tehlikeyi atlatıyor
frmsinsi.gif
Burda devletin istikbalini düşünen yine Çandarlı Halil Paşadır
frmsinsi.gif
Yani Çandarlı Halil Paşa 2 defa 2
frmsinsi.gif
Mehmeti azlediyor
frmsinsi.gif
2
frmsinsi.gif
murat ölünce Fatih geliyor başa kendisini iki defa azleden Çandarlı Halil Paşaya kin güdüyor
frmsinsi.gif
İstanbulun feth edilme planı yapılıyor bütün fetih savaş strateji planını çizen rahmetli Türkmen kökenli Çandarlı Halil paşadır ve fetih tamamlanıyor yani İstanbulun asli fatihi ÇANDARLI HALİL PAŞADIR
frmsinsi.gif
Fetih tamamlanıyor fetihten sonra Fatih Sultan Mehmet Çandarlı Halil Paşa'yı ve çocuklarını öldürttürüyor.

Sadece kıskançlık ve ismini gölgelemesin diye yaptırıyor
frmsinsi.gif
Öldürtme sebebide neymiş Çandarlı Halil Paşa bizansa balıkların karnında rüşvet veriyormuş
frmsinsi.gif
yani balıkları öldürmüş balıkların karnından Bizansa rüşvet vermiş
frmsinsi.gif
PEKİ SORMAZLARMI ADAMA? Çandarlı Halil Paşa böyle bir şey yaptıysa fetihten önce neden boynunu koparmadın
frmsinsi.gif
Çünkü Osmanlıda binbir türlü etrika var
frmsinsi.gif
İşte İstanbulun asli fatihi ÇANDARLI HALİL PAŞADIR
frmsinsi.gif
Milletimiz ha bile 21 yaşında İstanbulu fatih feth etti diye gerçek dışı tarihi konuşuyor
frmsinsi.gif
Oysa İstanbulun asli fatihi ÇANDARLI HALİL PAŞADIR.

Bülent Ecevit'e göre; "Türk kökenlileri yönetimden olabildiğine uzak tutma politikası sınırsız iktidar isteğinden doğuyordu
frmsinsi.gif
Çokuluslu Osmanlı imparatorluğunu oluşturan pek çok unsur içinde sadece doğuştan Müslüman Türkler iktidarı denetleyip sınırlayabilecek durumdaydılar
frmsinsi.gif
O yüzdendir ki Fatih Sultan Mehmet bu yetkiye sahip olan ulusu devlet yönetiminin tamamen dışına itmek istemiş ve bunu başarmıştır]"

Bülent Ecevit'in Karaoğlan Kitabından Alıntı





 
Moderatör tarafında düzenlendi:

VuSLaT

Yönetim
Yönetici
İstanbulun asli fatihi ÇANDARLI HALİL PAŞADIR
frmsinsi.gif
Fetih tamamlanıyor fetihten sonra Fatih Sultan Mehmet Çandarlı Halil Paşa'yı ve çocuklarını öldürttürüyor.


Kim inanır buna fatih sultan mehmet böyle birşey yapmamıştır saçma....
 

MURATS44

Özel Üye
hücumdan önce, ordusuyla namaza duran , ftihten sonra şükür namazı kılan Allah (ac)'ın sevdiği kulunu , meclise başörtüsüyle girem bir MİLLETVEKİLİ'ne "- Çıkarın bu kadını burdan.." diyen, Allah'ın emrini yerine getirdiği için, milletin seçtiği bir vekile , halkın seçme hakkını hiçe sayarak bağıran bir insan , böyle değerli bir padişahı savunması elbette düşünülemez.

Bu yazının kaynağı ve alındığı yer neresidir? Ecevitin kendi düşünceleri.....

Bu yazıda , ecevitte tarihi çarpıtmak isteyenlerden. Fetih sırasında ordamıymışta, bunun tarih kitaplarında yanlış anlatıldığını savunuyor. Öyle olsaydı bugüne kadar saklı kalması mümkün olmazdı. Yani hiç kimse bilmiyor ama ecevit biliyor, öyle mi?

Peki bu nasıl?

‘İstanbul mutlaka fethedilecektir. Onu fethedenkomutanne güzel komutan, onu fetheden ordu ne güzel ordudur.’
Hz.Muhammed (sav)


Hadisin geçtiği kaynaklar: Buhari, Müslim, Ebu Davud, Nesei, Tirmizi, İbni Mace. Bu hadisin senedindeki ravilerin tamamı güvenilir olup bu hadisin senedi kesintisizdir. Dolayısıyla bu hadisin sahih olduğu anlaşılıyor.

Peygamber efendimiz (sav) : "......... Onu fetheden komutan ne güzel komutan......"

buyurmuştur. Onu fetheden sadrazam... dememiştir. Çünkü sadrazam komutan değildir. Savaşa bile gitmez.

Lafın kısası , Rahmetli Ecevit tarihi saptırmak amacıyla bu kadar boş işlerle uğraşmaktan devleti yönetmeye zaman bulamadığı için , Türkiyeyi krizden krize soktuğu için ne siyasi nede tarihi bir ehliyeti vardır. BOŞ, YALAN ve aynı zaman da DÜZMECE bir yazıdır. Saçmalığın ötesinde bir yazıdır. Kaale almaya bile değmez. Gerçek hükmü yoktur, ve hiçbir tarihçi tarafından da kabul görmemiştir.


Tarihinde adaletle hükmetmesinden dolayı, adaletin dünyadaki en büyük temcilci medeniyeti Osmanlı İmparatorluğunun Şanlı Padişahlarının hepside bizlere haklı gururumuz olacak bir geçmiş bırakmışlardır.

Burda, Fetiften sonra , Fatihin olayı araltırması ve bizans elçilerine:
"- Kaybedeceğinizi biliyordunuz , neden teslim olmadınız?"

sorusuna bizans elçisinin verdiği cevap:
"- Bize sabretmemiz söylendi...."

Fatihin usanıp, fetihten vzgeçeceği izlenimi veren ve bizansı direnmeye yönelten sadrazam çandarlı halil paşa,,,,,

Ecevit doğrusunu biliyormuş :)

Daha çok yazılır ama Peygamber efendimizin hadis-i şerifi zaten olayı bitirmiştir. Ecevitin sözleri bu hadis-i şerifle çürümüştür.


 

Celik

Yeni Üyemiz
Bu olaydan sonra iki yüzyılı aşkın bir süre doğuştan Türk olan hemen hiçbir kimse Osmanlı İmparatorluğu'nda sadrazam konumuna yükselemedi.

Sadrazamlarin genelde devşirmeler arasindan seçilmesinin en önemli nedeni akrabalarinin olmamasidir.Türk olan bir Sadrazam düşünün,göreve gelmesiyle birlikte ilk yapacagi şey yakin akrabalarini önemli görevlere atamak olur.
Bu durumda,hata yapan sadrazamin idam edilmesi halinde,önemli görevlere getirilen yakin akrabalari tarafindan isyan başlatilir ki,bu isyanlarin bastirilmasi çok güç olur.Bir başka deyişle; Imparatorlugu yöneten tek bir aile vardir ve o Osmanoglu ailesidir.Ayrica devşirmelerin hemen hiçbiri kendini başka bir milletten kişi gibi hissetmezler zira çok küçük yaşlardan itibaren egitime alinir ve Imparatorluktan başka siginacak ülkeleri yoktur.

Ecevit'in iddialarina ise söyleyecegim tek şey var; ZIRVA.
 

MURATS44

Özel Üye
Asil Şair; :)
Bülent Ecevit Hakkkın rahmetine kavuştu.
Şu bir gerçek ki, Türk ve Osmanlı tarihi üzerinde çok büyük bir değiştirme operasyonu var. Bu da onlardan biri, konuyu eklemişsin ama , Fatih gibi bir Padişahın yanında , idam edilen bir başkasının savunulması konusunda düşünmen gerekirdi.

Adam gerçekten zırvalamış. Sen tarihine bağlı, özellikle dikkat eden birisin. Bu konuya inandım demeyesin :D
 

Muhtazaf

Yardımcı Yönetici (Şair|Yazar)
Yönetici
II. Murad, yani Fâtih Sultan Mehmet’in babası, 1444 Varna zaferi öncesinde, tıpkı Alparslan’ın yaptığı gibi, Mâlik-ül Mülk olan Yüce Allah’a duâ ederek şöyle demişti: “İlâhî! Habibin (sav) hürmeti için, Sen akla ve Sen mansûr-u muzaffer eyle” (9). Ruhunu Allah’a teslim edeceği zaman ise etrafındakilere: “Mezarım üstüne, büyük hükümdarlar için yapılan muhteşem türbelerden birini yaptırmayınız. Vücudumu doğrudan doğruya toprağa gömünüz ki, Cenâb-ı Hakk’ın rahmetine işaret eden yağmur, üstüme yağsın” (10).

Dost-düşman herkesin büyüklüğünü kabul edip gıpta ettiği, en büyüklerden biri de, hiç kuşkusuz Fâtih Sultan Mehmet’dir. Fâtih’i Fâtih yapan, belki İstanbul’un fethidir. Evet, O, Peygamber Efendimizin hadisiyle beşaret verdiği “Onu fetheden kumandan ne güzel ve onun askerleri de ne güzel askerdir” şerefine ulaşmak için vargücüyle çalışıyordu. Türk düşmanı olmakla ünlü Bizans tarihçisi Duças, Fatih’in o zamanki halet-i rûhiyesini şöyle belirtir: “Padişahın geçe ve gündüz huzuru kaçmıştı. Yatağına girerken ve kalkarken, sarayında ve dışarıda dolaşırken hep İstanbul’un fethi ile meşguldü istirahat ve uyku bilmezdi. Böylece O, büyük insanlara mahsus yüce bir mefkurenin ateşi ile yanıyordu” (11). Zaten fazilet odur ki, düşman dahi tasdik etsin ve ediyordu. Yine Fâtih de kendinden öncekilerin yaptığı gibi duâ ederek şöyle niyazda bulunmuştu: “Allah’ım sana layık olmaya çalışıyorum.” Büyük Osmanlı tarihçisi Dursun Bey ise, Fâtih’e “bütün mevcudatın duâ ettiğini” söyler (12).

Bilindiği gibi Fatih hem Peygamber Efendimizin (sav) müjdesine nail olmuş, hem de dünya tarihinde yeni bir çığırın açılmasını sağlamıştı.

Fâtih Sultan Mehmet ve adaleti hakkında şöyle bir vak’a anlatılır; İstanbul’un fethinden sonra mahkumları serbest bırakan Fâtih’in huzuruna, zindandan çıkmak istemeyen iki papaz getirilir. Bunlar Konstantin’in âdil ve hakperest olmasını istediklerinden zindana atılmış, sonra da böyle adaletsiz dünyanın içi, dışından daha rahat diye yemin etmişlerdi. Fatih Sultan Mehmet, onlara şöyle bir tekit yapar: “O holde siz, İslâm adaletinin tatbik edildiği memleketimi geziniz. Müslüman halkın dâvalarını dinleyiniz. Bizde de sizdeki gibi adaletsizlik ve zulüm görürseniz hemen bana bildiriniz ve önceki kararınıza uyunuz.”

Kendileri için gayet cazip olan bu teklifi kabul eden iki papaz, padişahtan aldıkları hususi bir tezkere ile Müslümanların idaresinde olan her kasabaya gezmeye başlarlar. Bursa’da bir Müslümanın, Yahudi bir kişiden at satın alması, İznik’te ise iki Müslüman arasındaki tarla satış dâvalarına şahit olduktan sonra başka yere gitmeye ihtiyaç duymadan Fâtih’in huzuruna gelirler ve derler ki:

Bursa’da bir Müslüman kadısı gördük. Kimse mecbur etmediği halde, kendi cebinden çıkarıp bir atın parasını ödedi, İznik’te ise iki Müslümanın, birbirinin hakkını almaktan korktukları için ortaya çıkan hâdiseye şahit olduk. Bütün bunlar kadılarınızda, onlara dâva hallettiren Müslümanlardaki din kuvvetini, Allah korkusunu gösteren ve Müslümanlardan başkalarında da asla görülmeyen büyük ibretli hâdiselerdir. Bundan sonra biz karar verdik zindana çekilmeyeceğiz. Çünkü sizde böyle İslâm adaleti tatbik edildikçe, dininizden olmayan Hıristiyan papazların dahi zulme uğramayacağına inanmış bulunuyoruz(13).

Fâtih hakkında son olarak, Tacizâde Cafer Çelebi ve Aşıkpaşazâde’de geçen Fâtih’in şu sözünü nakledelim: “Gayemiz kale fethetmek değildir. Bütün zahmet din yolundadır. Zira bizim elimizde İslâm kılıcı vardır, Eğer bu zahmete katlanmazsak, bize gazi demek yalan olur” (14).
Dipnotlar
9. Mustafa Müftüoğlu, Yalan Söyleyen Tarih Utansın, Çile yay. İst. 1988. cilt,9.s. 107-201 .ag.e..cilt,2.s. 14,
I1. Ducas, Bizans Tarihi, İst. 1956, s. 152–154.
12. Dursun Bey Tarih-i Ebü’l Feth, İst. 1330,s. 34-48,
13. Ahmet Şahin, Tarih Şeref Levhaları, Cihan yay. İst. 1987, s. 239-241.
14.Tacizâde Cafer Çelebi, Mahru-sa-i İst. Fetihnamesi İst. 1331.s.7-10. Aşıkpaşazâde,Tevârih-i Ali
 

Asil Şair

Aktif Üyemiz
Asil Şair; :)
Bülent Ecevit Hakkkın rahmetine kavuştu.
Şu bir gerçek ki, Türk ve Osmanlı tarihi üzerinde çok büyük bir değiştirme operasyonu var. Bu da onlardan biri, konuyu eklemişsin ama , Fatih gibi bir Padişahın yanında , idam edilen bir başkasının savunulması konusunda düşünmen gerekirdi.

Adam gerçekten zırvalamış. Sen tarihine bağlı, özellikle dikkat eden birisin. Bu konuya inandım demeyesin :D

Sevgili Murat bey ben taraflı tarafsız bütün yazıları okurum. Ondan sonra iyice araştırdıktan sonra o inandığım gerçekler içimde kalır. Zaten bizim tarihimiz o kadar dağınık ki hangisine inanacağımızı şaşırdık vallahi. Saygılarımla
 

MURATS44

Özel Üye
Sevgili Murat bey ben taraflı tarafsız bütün yazıları okurum. Ondan sonra iyice araştırdıktan sonra o inandığım gerçekler içimde kalır. Zaten bizim tarihimiz o kadar dağınık ki hangisine inanacağımızı şaşırdık vallahi. Saygılarımla

bizim tarihimiz kesinlikle dağınık değildir. Dünya da hiçbir milletin tarihi bizimki kadar düzgün, adil ve mükemmel değildir. Bu tarihimizi değiştirmeye çalışanlara inanmamak lazım. Ecevit yazdı diye benim kafam karışmadı. Veya bir başkasının yazmasının hiç önemi yok.

Peygamber efendimiz (sav)in müjdelediği bir komutandan sonra kim ne derse desin. Bizim bunlara inanıp ta, kendi geçmişimiz karşısında böyle şaşkın kalırsak vay halimize. ÜStelik , konudaki yazıyı bugüne kadar sadece bir kişi dile getirmiş. O da, ben başlatayım devamı gelsin, herkes birşeyler ekler...düşüncesinden başka birşey değil.

Güvendiğim ve benim önceki araştırmalarımla birebir aynı olan bir tarihçi, Yavuz Bahadıroğlu'nun "resimlerle osmanlı" kitabında ise buna benzer bir tek satır bile yok. Benim geçmişimi , sonradan birileri değiştirmeye çalışıyorsa , ben orda hainlik ararım. Ki, öyledir. Neden böyle bir yazıya gerek duyuldu? Neden istanbulun fethi gibi , Fatih sultan mehmet gibi , övülmüş bir padişah, çağ kapatıp çağ açan bir padişah konusu dile getirilmiş. Başka konu yokmuydu ?

Bunlar sahte ve osmanlının ağırlığını kaldıramayan insanlar. Ben bunlara hiç güvenmedim, güvenmem de.... Dikkat etmek lazım. Saygılarımla :)
 

Asil Şair

Aktif Üyemiz
Sevgili Murat kardeş 1999 da Abdullah Öcalan yakalanıp Türkiye'ye getirdiğinde biz o rüzgarla Eceviti Başbakan yaptık.
Öyle değil mi?

Peki sonra ne oldu?

Ecevit Başbakan olduktan sonra söylediği söz aynen şöyle; "Vallahi Apoyu bize niye verdiler ben de bilmiyorum."

Buyurun işte bizim Başbaknımızın söylediği.
Ben bütün bunları gördükten sonra Kıbrısı Ecevit'in fethettiğine inanmıyorum. Amerika Yunanistan'daki Cuntanın yıkılması için o harekata göz kırptı o kadar. Saygılarımla
 

MURATS44

Özel Üye
Dönemin başbakanı sayın ecevit, gerçek bir lider özelliğine sahip olmayan ama çok çok uzun yıllar bu ülkede başbakanlık yapmış biri. Bu ülkeye faydasından çok zararı oldu. Kıbrıs konusunda tek iyi tarafı , müdahaleye izin vermesi. Yoksa herşey daha farklı olacaktı. Yalnız geleceği gören ve uzun vadede ülke çıkarlarını düşünecek kapasitede değildi. Kısacası başbakan olma özelliği yoktu ve yıllarca acısını çektik , çekmeye de devam ediyoruz.

- Apoyu bize neden verdiler, anlamış değilim....

Bir başbakan bunu söylüyorsa gerçekten vahim bir durum var demektir. Apoyu verdiler , tek şartla. idam etmemek, öldürmemek şartıyla.

İlerrde türkiyenin konuştuğu güncel sorun olacağını biliyorlardı. Onlarca yıl öncesinden bunun planlarını yapmışlardı. Apoyu alsınlar , kendi içlerinde oyalansınlar. Kürt - Türk bu konuyla oyalanırken kendi içlerindeki anlaşmazlık büyüsünde biz bölgedeki planlarımıza devam edelim..

aynen böyle olmadımı. Şu an neyle oyalanıyor millet. Pkk yerinde ne var? Pkk dan artık istediği gibi faydalanamıyor , ..

Bu bölgede istikrar istenmiyor.

O zaman yapılması gereken tek şey, apo kabul edilmeyecektir. Nasıl onların istihbarat birimler başka ülkelerde adam yakalayıp imha ediyor, bizde yapabilirdik. Ya kabul edilmeyecekti , kendi işimizi kendimiz yapacaktık, yada alındıktan sonra gereken yapılacaktı.

Apo onlarca yıl öncesinden Türk kürt çatışması çıkarmak için icat edilen bir projeydi. ve projeleri gerçek oldu.
 
Üst Alt