Kadi Burhaneddin Ahmed devleti

ceylannur

Yeni Üyemiz

bes.jpg


KADI BURHANEDDIN AHMED DEVLETI (1381-1398)

1- SIYASI TARIH

Beyligin kurucusu Kadi Burhaneddin Ahmed'in ailesi aslen Oguzlarin Salur boyuna mensup olup, Hârizm'den Kastamonu'ya göç etmisdir. Daha sonra Selçuklu devleti hizmetine giren dedeleri ve babasi Kayseri kadiligi görevinde bulundular. Burhaneddin Ahmed, 1344'de Kayseri'de dogdu. Memleketinde basladigi tahsiline Sam ve Misir'da devam ettikten sonra yurda dönerek yirmibir yasinda iken Eretna Devleti'nin merkezi olan Kayseri'de kadilik görevine basladi (1365).

Bu sirada Eretna Devleti'nin giderek zayiflamasi karsisinda Kadi Burhaneddin siyasî nüfusunu kullanmak istedi. Kayinpederi olan Eretna Beyi Ali Bey'in idareyi ele geçirmesi üzerinde onun veziri oldu (1378). Kadi Burhaneddin Ahmed vezir olarak islerin idaresine kisa zamanda yön vermeye basladi. Iç siyasetle ilgili olarak adalet ve idare mekanizmasinda düzeni sagladigi gibi ekonomik durumun da düzeltilmesine çalisti. Askerî ve siyasî degisiklikler sirasinda bozulan düzeni yeniden kurdu.

Bu sirada Ali Bey, Amasya emiri Haci Sadgeldi'nin isyankâr hareketlere basladigini ögrenince yaninda Kadi Burhaneddin oldugu halde Amasya üzerine yürüdü. Kale kusatildiysa da bir çarpisma olmadan anlasma saglandi. Bu durum gösterdi ki, Eretna Beyi Ali Bey veziri Kadi Burhaneddin ile isbirligi yaparak tahtina göz diken emiri Haci Sadgeldi'ye karsi çikabilecek güçe ulasmisti. Ali Bey, Kadi Burhaneddin'in itibarinin artmasindan da hoslanmiyordu. Ancak bunu engellemeye gücü yetmedigi gibi ona ayrica "Melikü'l-ümerâ" ünvanini vererek idarî yetkilerine bir de askerî yetkiler ilave etti. Vezirligi sirasinda Nigde, Aksaray, Erzincan'in alinmasina tesebbüs edildi. Kadi Burhaneddin, Ali Bey'in ölümü üzerine (1380) hükümdar olan oglu Mehmed'in saltanat naibi oldu (1381). Bundan sonra ülkenin her tarafina elçiler ve mektuplar göndererek iktidari ele aldigini bildirdi. Ayrica pasalari, beyleri ve kumandanlari merkeze davet edip kendisine biat ettirdi. Ancak, Amasya emiri Haci Sadgeldi Pasa, bu davranisindan dolayi Kadi Burhaneddin'e düsman oldu. Burhaneddin Ahmed, küçük hükümdarin yerine geçmek istiyor fakat Haci Sadgeldi'den çekindigi için buna cesaret edemiyordu. Bir ara Sadgeldi'nin hastalandigini haber alan Kadi Burhaneddin musahibi ve mutemedi Ali Isa'yi Amasya'ya göndererek anlasmak istedi. Haci Sadgeldi bunu kabul etmedigi gibi iyilestikten sonra Sivas üzerine gidecegini bildirdi. Çok geçmeden kuvvetleriyle Sivas'a hareket eden Haci Sadgeldi'nin karsisina çikan Kadi Burhaneddin, bir takim vaadlerle düsmanlarini dagitmak istedi. Haci Sadgeldi müttefiklerinin kendisini terketmesi üzerine Kadi ile anlasmak istedi. Sivas'a gönderdigi elçi vasitasiyla Tokat'ta bir görüsme yapmayi teklif etti. Hatta bundan böyle Amasya ile yetinecegini, Sivas topraklarina taarruzda bulunmayacagini taahhüt etti. Fakat Amasya seferine hazirlanan Kadi Burhaneddin bunlari kabul etmeyerek savas hazirliklarini tamamladi. Iki ordu arasinda Tokat yakinlarinda Dervismendiye köyünde meydana gelen savas'ta Haci Sadgeldi öldürüldü ve Kadi Burhaneddin büyük bir zafer kazandi(1381). Böylece Kadi Burhaneddin fiilen ve hukuken hükümmdarligini ilan etti. Adina para bastirarak hutbe okuttu ve diger müslüman hükümdarlara elçiler göndererek cülusunu bildirdi. Sadgeldi'nin oglu Emir Ahmed Amasya'da hakimiyetini sürdürmeye devam etti. Eretna emirlerinden Seyavi Hüsam, Seyh Necip ve Eretna'nin kardesinin oglu Feridun Kadi Burhaneddin'e muhalif kaldilar.

Kadi Burhaneddin, onsekiz sene süren saltanati sirasinda Eretna'nin akrabalari ve Tokat emiri seyh Necip, Amasya emiri Ahmed, Karamanoglu Alaaddin, Erzincan hakimi Mutahharten ile ugrasmakla geçti. Amasya emiri Sadgeldi ile mücadele ederken Memlûk Devleti Divrigi kasabasini zaptetti.

a) Kadi Burhaneddin'in Memlûklülerle Münasebetleri

Kadi Burhaneddin ile Misir Memlûklu sultanligi arasindaki iliskiler sultan Berkuk'un tahta geçmesiyle baslamistir. Bu sirada Memlûk Sultanligi'nin sinirlari Malatya ve Divrigi'ye kadar uzaniyordu. Malatya'daki Memlûk naibüssaltanati Mintas'in (Abdullah et-Türkî) Sultan Berkuk'a isyan edip, Kadi Burhaneddin'den yardim istemesi ve Sultan'in Malatya'yi almaya tesebbüsü üzerine iki devlet arasindaki iliskiler bozuldu.

Malatya naibi Mintas'in ikinci defa elçi göndererek Malatya'yi teslim etmek istedigini bildirmesi Kadi Burhaneddin'i Erzincan'a yapmayi düsündügü seferden vazgeçirdi. Uzun görüsmelerden sonra Malatya'yi teslim almaya giden Kadi Burhaneddin, Mintas'in bir kumandaninin karsi çikarak muhalefet etmesi üzerine Mintas'i yanina alarak Sivas'a döndü. Kadi Burhaneddin'in Malatya'yi alma tesebbüsleri kendi topraklarina tecavüz olarak niteleyen Berkuk, Halep naibi Yolboga'yi emrindeki kuvvetlerle Sivas üzerine gönderdi. Kadi'nin rakipleri olan Amasya emiri Ahmed Bey, Erzincan emiri Mutahharten, Kayseri emiri Cüneyt'in tesvik ve tahrikleriyle harekete geçen Yolboga 1388 yilinda Sivas önlerine geldi. Memlûk kuvvetlerinin kirk gün süren kusatmasi sirasinda Burhaneddin Ahmed büyük bir gayretle mukavemet ederek sehri müdafaa etti. Nihayet Memlûk kumandani Yolboga kusatmayi kaldirarak çekilmeye mecbur oldu.

b) Kadi Burhaneddin'in Osmanlilar'la Münasebetleri

Kadi Burhaneddin'in Osmanli Devleti ile münasebetleri I. Murat devrinde baslamis, Yildirim Bayezid devrinde de devam etmistir.

Kadi Burhaneddin, hükümdarligini ilan ettigi 1381'den itibaren Osmanlilar'la kurdugu iliskilerde kendi iç ihtilaflari oldugu için dostane hareket etti. Bu durum I. Murad'in Sirplara karsi Balkanlarda giristigi savas sirasinda da devam etti. Osmanli padisahinin Kosova savasinda sehid olmasi üzerine tahta geçen Yildirim Bayezid'e karsi Anadolu'da Karamanogullari'nin etrafinda olusan ittifaka Kadi Burhaneddin de katildi. Yildirim Bayezid'in Bati Anadolu'da hakimiyeti tekrar sagladiktan sonra Karamanogullari ülkesine yürümesi üzerine Candaroglu II. Süleyman Pasa ile anlasan Kadi Burhaneddin karsi harekete giristi ise de basarili olamadi. Yildirim Bayezid, Karamanoglu Alaaddin Beyle bir anlasma yapti. Bunun üzerine Kadi Burhaneddin Kayseri'ye, II. Süleyman Kastamonu'ya çekilmek zorunda kaldilar. Daha sonra Sivas'a dönen Kadi, Amasya emiri Ahmed Bey'in sehri Osmanlilar'a teslim etmek istedigini ögrendi. Yesilirmak bölgesine Osmanlilar'in girmesine karsi çikan Kadi Burhaneddin, harekete geçerek bazi tedbirler aldi. Candarogullari üzerine sefere çikan Yildirim Bayezid'e de elçi göndererek bundan vazgeçmesini aksi takdirde kendisinin de harp açmaga mecbur kalacagini bildirdi ve askerini toplayarak Amasya'ya hareket etti. Bu durum karsisinda ve ayni zamanda Rumeli'de olaylarin çikmasiyla Osmanli ordulari bölgeden uzaklasti. 1392 yilinda Yildirim Bayezid'in yeniden Kastamonu'ya yürümesi ve Candaroglu Süleyman Pasa'yi yenerek öldürmesi karsisinda Kadi Burhaneddin ile Osmanli Ordusu karsi karsiya geldi. Iki ordu arasinda Çorumlu sahrasinda yapilan savasta Osmanli askeri bozguna ugrayarak geri çekildi. Iskilip, Ankara, Kalecik ve Sivrihisar bölgeleri kirk gün süreyle yagma edildi. Bu basari Kadi Burhaneddin'in Anadolu'daki itibarini daha da artirdi.

Daha sonraki dönemde Kadi Burhaneddin ile Karamanoglu Alaaddin Bey'in arasi açildi. Buna karsilik Yildirim Bayezid rakipleri arasindaki bu ayriliktan istifade ederek Anadolu'daki hakimiyet sahasini genisletmeye çalisti.

c) Kadi Burhaneddin'in Timur'la Münasebetleri

Timur'un büyük bir ordu ile Anadolu'ya yürümesi ve Irak-i Arab'i idaresi altina aldiktan sonra Memlûklu Sultanligi sinirlarina kadar gelmesi üzerine Kadi Burhaneddin Anadolu'nun yeni bir tatar istilasina maruz kalacagini anladi.

1394'te Timur, Dicle'yi geçip Anadolu'ya girdigi zaman karsisinda Misir Sultani Berkuk ile Orta Anadolu'da Kadi Burhaneddin'i buldu. Timur Anadolu'ya girmeden diger beylere mektup göndererek kendisine itaat etmelerini istedigi gibi Kadi Burhaneddin'e de yolladigi mektupta kendisine tabi olup adina para bastirmasini istemisti. Kadi Burhaneddin hariç Karamanoglu, Dulkadiroglu ve Erzincan Emiri Timur'un tekliflerini kabul etmisler ve yardim vaadinde bulunmuslardi. Kadi Burhaneddin ümerasini toplayarak Timur'a karsi hazirliga basladi. Sivas'i tahkim ederek Osmanli ve Memlûklu sultanlarina ittifak yapmayi isteyen mektuplar gönderdi.

Hazirliklarini tamamlayan Kadi Burhaneddin önce Karamanoglu üzerine gidip onu maglup etti. Sonra Erzincan Emiri Mutahharten'e ait bazi yerleri aldi. Timur ise Diyarbekir, Ercis ve Mecengird kalelerini zaptetti ise de Anadolu'ya girmeden Gürcistan'a dogru seferlerine devam etti. Böylece Anadolu'daki heyecan bir müddet için yatismis oldu.

d) Kadi Burhaneddin'in Komsu Beyliklerle Münasebetleri

Kadi Burhaneddin Ahmed'in komsu olan beylikleri, Karamanogullari, Erzincan Emirligi, Amasya Emirligi ve kuzeydeki Türkmen emirlikleri idi. Önceleri bunlar üzerinde nüfuz kuran Kadi Burhaneddin zamanla bu beyliklerin muhalefetine hatta düsmanligina maruz kaldi. Mesela, Memlûk ordusunun Yolboga kumandasinda Sivas'i kusattigi sirada Amasya Emiri Ahmed, Erzincan emiri Mutahharten, Kayseri emiri Cüneyd devlete karsi müsterek taarruza geçmislerdi. Yine Türkmen beylerinden Haci Emiroglu Süleyman Bey de bu ittifakta yerini almisti. Ancak bu beylikler, Memlûklarla isbirliginden umduklarini elde edememislerdi. Bu beyliklerden bir kismi Osmanli padisahi Yildirim Bayezid'in Yesilirmak-Kelkit Bölgesinde görünmesi üzerine ona meyletmisler, hatta Bayezid'i metbû taniyarak Kadi Burhaneddin'e karsi düsmanliklarini devam ettirmislerdi. Ancak Osmanlilar'in bu bölgeden çekilmesinden sonra tekrar Orta ve Kuzey Anadolu'da hakimiyetini kurmak için harekete geçen Kadi kismen de olsa bölgede nüfuzunu kurmaya muvaffak olmustur.

e) Kadi Burhaneddin'in Akkoyunlular'la Iliskileri

Kadi Burhaneddin'in Sivas'ta hükümdarligini illan etmesinden bir müddet sonra Akkoyunlu reisi Kutlu bey oglu Ahmed Bey beraberindeki Türkmenlerle Sivas'a dogru hareket etti. Bu hareketi önlemekle görevlendirilen Kadi Burhaneddin'in kumandani yapilan savasta maglup olarak hayatini kaybetti. Bu ilk düsmanca iliskiler 1388'den sonra düzeldi ve Kutlubey oglu Kadi'dan aman dileyerek küçük kardesi Kara Yülük Osman'i ona rehin olarak verdi. Osman Bey sonradan hükümdarin sadik beyleri arasina girdi ve Kadi Burhaneddin hizmetinde önemli rol oynadi.

Erzincan emiri Mutahharten ile Karakoyunlu Türkmenlerinin birleserek Akkoyunlular'a saldirmasi ve onlari maglup etmesi üzerine Akkoyunlu beyi, beraberindeki Türkmenlerle Sivas hükümdari Kadi Burhaneddin'e sigindi. Ancak ilticasi sirasinda dahi çesitli vesilelerle isyana tesebbüs eden Ahmed Bey, Amasya emiri ile anlasma yaparak Kadi'ya karsi savas hazirligi yaptiysa da bunun anlasilmasi üzerine tekrar baglilik sunmak zorunda kaldi. Bu olay üzerine Kadi Burhaneddin bütün Akkoyunlular'a yurtlarina dönme izni verdi ve her türlü esyalarini iade etti. Kara Yülük Osman Bey de agabeysi ile birlikte gitti. Akkoyunlu Ahmed Bey 1395 ve 1396 yillarinda Erzincan üzerine yapilan seferde Kadi Burhaneddin'in yaninda yerini aldi. Daha sonra ise hükümdarin maiyetinde hareket etmekten vazgeçen Ahmed Bey'e karsilik Kara Yülük Osman Bey beraberindekilerle Kadi'ya iltihak etti. Ancak sonunda Burhaneddin ile Osman Bey'in arasi açildi. Her iki beyin Sivas disinda tutustuklari savasta Akkoyunlu beyi önce sikistirildi ise de ani bir baskinla kurtulmayi basardi. Böylece Burhaneddin'e karsi koyan Akkoyunlu emiri galip gelerek Kadi Burhaneddin'i esir etmeyi basardi ve onu öldürttü(1398). Kadi Burhaneddin'in ölümü Hint seferinde bulunan Timur tarafindan memnunlukla karsilandi. Çünkü O'nun için artik Anadolu'nun kapilari açilmis oluyordu.

f) Kadi Burhaneddin Devleti'nin Osmanli Idaresine Girmesi

Kadi Burhaneddin'in ölümünden sonra yerine oglu Alaaddin Ali Çelebi geçti ve devlet erkâni Sivas'i Akkoyunlu hükümdarina karsi savunmaya basladilar.

Önce yakinlarindaki Mogollar'dan yardim isteyen ve onlarin maglup olmasi üzerine uzun süre mukavemet edemeyeceklerini anlayan Sivaslilar ayrica yaklasmakta olan Timur tehlikesine karsi Osmanli padisahi Yildirim Bayezid'den yardim istediler.

Bayezid'in büyük oglu Süleyman Çelebi kumandasindaki Osmanli ordusu Akkoyunlu hükümdari Kara Yülük Osman Bey'i maglup ederek Sivas'i teslim aldi. Böylece Tokat, Niksar, Sivas ve Kayseri Osmanli hakimiyetine girmis oldu(1398).

2- Ilim ve Kültür Hayati

Onyedi yil gibi kisa süren hükümdarligi sirasinda daima asker kiyafetinde ve sefere hazir halde bulunan Kadi Burhaneddin Ahmed, XIV. yüzyilin ikinci yarisinda ilimde, siyasette ve devlet idaresinde nadir yetisen bir devlet adami idi. Ebu'l-Abbas künyesini tasiyan Kadi Burhaneddin, âlim kisiligi yaninda Arapça, Farsça ve Türkçe divani bulunan sair bir hükümdardi. Türkçe siirleri Azeri lehçesindedir. Kadi Burhaneddin'in dinî konularda da eserler kaleme aldigi görülmektedir. Ibadetlerle ilgili üç kisimdan olusan Iksîrü's-saâdât fî esrâri'l-ibâdât adli eseri 798 (1395) senesinde telif edilmistir. Hanefi fikhinda önemli bir yeri olan Kadi Burhaneddin, Sadeddin Taftazani'nin Usûl-i Fikha dair Telvih adli eserini tenkit ederek buna karsilik 799/1397'de Tercîhu't-tavzîh'ini yazmistir.

Kadi Burhaneddin'in cografya, matematik ve astronomi gibi ilimlere özel bir ilgisi vardi.

Ünlü âlim Aziz Erdesir Esterâbâdî'nin Burhaneddin'in hayatini ve dönemin tarihini anlatan Bezm u Rezm adli Farsça eseri XIV. asrin ikinci yarisinda Orta Anadolu tarihine isik tutan önemli bir kaynak eserdir.

Kadi Burhaneddin'in oglu Alaaddin Ali Çelebi adina Ibn-i Bevvab tarafindan kaleme alinan Tuhfe-i Alâiye isimli eser Arapça'yi Farsça izah etmek maksadiyla hazirlanmisti.

3- Imar faaliyetleri

Kadi Burhaneddin, bölgedeki imar isleri ile de yakindan ilgilenmisti. Turhal'da bir imamet, Zile'de bir medrese ve askerî maksatlarla Turhal, Erzincan, Niksar, Kirsehir gibi hudut bölgelerinde kaleler insa ettirdi. Kayseri'deki hemserizadesi Seyh Müeyyed'in çesmesinin insasi (792/1390) ile Turhal'in Tazye köyündeki zaviyenin tamiri (790/1388) bu dönemde gerçeklestirildi.

4- Sosyal ve Ekonomik Durum

Kadi Burhaneddin adina çesitli darphanelerde basilan paralar bulunmaktadir. Bunlardan Sivas'ta ve Maden'de basilmis olan tarihsiz sikkeler zamanimiza intikal etmistir.

Devleti, ticaret yollari üzerinde bulunan Kadi Burhaneddin, tüccarin rahat içinde gidip gelmelerini temin etmek maksadiyla büyük gayret sarfetmistir. Hatta bir kisim tüccarin mallarina el koyan Dulkadirli beyliginden bazi kimselerin tedibini ve mallarin iadesini temin etmeye çalismistir.

Kaynak: Osmanli tarihi
 
Üst Alt