Kadim Dolunaydan Şiirler[Ömürden İzler]

Nur Hanım

Aktif Üyemiz
Elem fırçasıyla sürülür yüzümüze, ömürden izler
En mecruh vakitlerde içimize düştü gümrah denizler
Sallanır tükenen umutlar, yaşamın en korsan dalında
Şimdi ruhumuz da bulanır oldu şu ömür sandalında
Kış sardı fasl-ı baharı; gül, çiçek, lale… ne varsa vurdu
Hayat, leylen, hayallerimizi düşlerimizden savurdu
Savunmasız kaldık nefsin taarruzunda, kalkan atarak
Devrildi gölgelerimiz üzerimize, ruhu kanatarak
Bir heva yokuşuna ram olduk ki, düştü mihraba yılan
Günah çukurunda açtı gözlerini, gaflette bayılan
Yarınlar kucakladı sineye çekilen sürgün ah’ları
Görmeye kördük, kirpiklerimize asılan günahları
Hayâ düşer kaftanlardan, ruhun feryadını üryan kılar
Arştan sökülüp, çakılır kulaklara arâftan yankılar
İhanet sıkılır siper-i aşk’a; katbekat siper deler
Yalnızlık şehrinde, yanmadan ışıklar, çekilir perdeler
Ayrılık vurdu sözü, dizildi her hazan safa sılası
Heyhat! Masivalarla örüldü akıl ve kalp fasılası
Hasret içimizde… ezelden sırtımıza koydu dağını
Çatladı yüreğimiz, dayadı bulutlara dudağını
İndirdi ölüm başını yastığımıza, “merhaba” diye
Her hicranda, bağrımıza üfürdü kumlarını badiye
Şu görünen dağ, duran ağaç, yürüyen ırmak… Hepsi nedir?
Cümle varlığın görünenden ötesini gören sinedir..

Kadim Dolunay
Lûgat:
Elem: Acı, üzüntü, ıstırap.
Mecruh: Yarası olan, yaralanmış.
Gümrah: Gür, yüksek, kuvvetli.
Leylen: Gece vakti.
Heva: Arzu, istek.
Ram: Boyun eğen, kendini başkasının buyruğuna bırakan.
Mihrab: Câmi, mescid ve namazgâhlarda kıble yönünde bulunan ve imamın namaz kıldırırken durduğu çoğunlukla girintili bölüm. 2: Ümit bağlanan yer.
Üryan: Çıplak
Araf: Cennet ile Cehennem arasında bir yer.
Heyhat: Yazık, ne yazık.
Masiva: Dünya malı.
Badiye: Çöl.
 

Nur Hanım

Aktif Üyemiz


Aşk’a, geceyi daldırmak…

Dolunay, geceyi süslüyor ak saçlarıyla
Yalnızlığın damarından kalbe giriyor Aşk
Nazar eder yıldızlar lafbaz bakışlarıyla
Karanlıklara, nurdan ihram giydiriyor Aşk
Alem-i mâna, ayetlerden okuyor aşkı
Aşk sarhoşu yürekler tavaf ediyor arşı
Rüzgâr mirahını üflüyor dağlara karşı
Cibril’i semalardan yere indiriyor Aşk
Bu gece aşk menziline seğirtir düşünce
Kavrulur sineler, ruh, bedende üşüyünce
Titreyen dudaklardan yere bir ‘ah’ düşünce
Her Ah’ın hitamında “Allah” dedirtiyor Aşk
Dua ve hüzündür bayrağı, aşk kalesinin
Meleklerdir kaptanı, sevinç silsilesinin
Geceye biçilen süveyda elbisesinin
Her bir cebini yıldızlarla dolduruyor Aşk
Bu gece, Melekler tutar kalbi sürçenleri
Toprak, seccadelere bırakır gülşenleri
Bir hüzün vakti, içine, kuyu düşenleri
Alıp, Yusufî saraylara götürüyor Aşk
Her şey susar, kâinat şarkısını söylerken
Aşk bezmi coşar, yedi cihan sema’ ederken
Aşık, maşukuyla el açıp, “Ya Rahim” derken
Sidret-ül münteha’da şehâdet getiriyor Aşk

Kadim Dolunay




İlkin, gözlerinden çaldım rüyalarıma giydirdiğim düşleri.
Sonra, yüzünün ayva tüylerine astım gördüğüm sergüzeştleri.
Ben, aklının kıyılarında donarken
Sen, yüreğimde yeni umutlar yakıyordun.
Ben, göz pınarlarında şiirlere dalarken
Sen yine rüyalı, sen yine uzak bakıyordun.
İçimde boğuluşum, gözlerinin derinliğindendir…
Uykusuzluğum, gözlerinin sabahında uyanışımdandır…
Kirpiklerinden sarkan ıslak bir yıldızın,
Gözlerinde şiirleşmesi kadar güzeldir senli baharlar.
Anlamı değişir, bakışlarınla yıkanan her şeyin…
Değdiğin bir kuru dal, gül açar saçlarının gülistanlığında.
Ben, fakir bir yalnızlık bırakıyordum yollarına,
Sen, kaşlarının arasından yıldızlar geçiriyordun.
Şiirleşmiş bir duyguydun yüreğimde…
Her okuduğumda bir kez daha sevdiğim.
Dünden bugüne bir yalnızlık,
Bugünden yarına bir anlamsızlık düşüyor ömrümden.
Gözlerine, geceleri sürmelediğinden beri
Karanlığı örtüyorum kaderime;
Ayakları dışarıda kalıyor yazgımın.
İçimde tohumlanan hasretler yeşerir,
Güneş gibi doğarken bakışların üzerime.
Bir lambanın yorgun aydınlığına dayıyorum yüzümü,
Işıklar sürgüsünü çekiyor yüreğime.
Caddeler güneşin sıcaklığını çoktan yitirmiş…
Saatler, bir mızrak ucuyla çiziyor zamanı titreyen ellerime.
Sen, susuyordun…
Ben, susarken bile seni konuşuyordum…
Ve ben, caddelerin soğuk suretinde sana koşuyordum..
Kadim Dolunay – Fasl-ı Aşk’tan…



Sevdiğim



Bir ayrılık yankısı var nefesinde…
Kelimeler buz tutarak düşüyor dudaklarından.
Ellerin, ellerimi öksüzlüğe bırakıyor,
Gözlerin rotasını değiştiriyor, uzaklaşıyor gözlerimden.
Ey bakışlarına aşktan öte mana verdiğim..!
Bıraksan da ellerimi hicranınla,
Yüreğimden tutuyorsun sevdiğim!
Bir deprem sarsıntısı var sözlerinde…
Kelimeler çatırdayarak dökülüyor dilinden.
Ayakların ayrılığa dolanmış, hep geriye atıyor…
Adım adım çiğniyor, eziyorsun canımı derinden.
Ey gözlerine yedi kat püsküllü alem serdiğim..!
Konuşsan da ayrılığı intizarınla,
Yüreğimde susuyorsun sevdiğim!
Bir nehir uykusuzluğu var gözlerinde…
Kelimeler ıslanarak sızıyor nefesinden.
Sen rüyaları uyandırırken göz kapaklarımda,
Cümleler boğularak uzanıyor yürek kıyısına birden.
Ey kaşlarına uçurum meltemiyle değdiğim..!
Vursan da anıları bizarınla,
Yüreğime gömüyorsun sevdiğim!
Bir yangın telaşı var adımlarında…
Kelimeler tutuşarak firar ediyor sesinden.
Ay ışığına dayarken bu sisli bakışlarımı,
Kim bilir hangi şehrin sokak lambalarında üşüyecek gölgen.
Ey adına, şahikalarda açan gonca dediğim..!
Kaçırsan da aydınlığı ruhsarınla,
Yüreğimi söküyorsun sevdiğim!
Kadim Dolunay – Fasl-ı Aşk’tan…



Gözlerin Şiirden


 

Deniz Feneri

Yeni Üyemiz
Sen, susuyordun…
Ben, susarken bile seni konuşuyordum…
Ve ben, caddelerin soğuk suretinde sana koşuyordum..

kadimin şiirleri hep alıp götürür insanı ayrı bir alemdir.yıllar önce kendi forumunda tanıştığım ve sevdiğim bir kardeşimdir.Rabbim yolunu bahtını açık eylesin inşaallah
 

Deniz Feneri

Yeni Üyemiz
‘Bismillah’ diyerek ağını at, gör bak neler olacak!
Tevekkül edilerek açılan tüm heybeler dolacak!


Kadim Dolunay


Ey Dost… Sevmek yetmez,
“Vâv” gibi yanmak lazım…
Bizdeki bu uyku bitmez
Aşkla uyanmak lazım…



Kadim Dolunay


Ben şiirimi bulmuşum,
Dörtlükler, kafiyeler sizin olsun…
Gözlerinde kaybolmuşum
Denizler ve dalgalar sizin olsun.
Kadim Dolunay / Bir sen…


Öyle insanlar var ki, varlığına şükredersin.
Yokluğu hüzün verir, suskunluğu dert…
Onu sana veren Allah’a secde edersin.
Sen doğdun, huzur doğdu ömrüme Sevgili…

Kadim Dolunay / Bir sen…


 
Son düzenleme:
Üst Alt