Karagöz Sözlüğü

ceylannur

Yeni Üyemiz
– A –
Acem: Karagöz ve Ortaoyunu’nda görülen Azerbaycan’dan ya da İran’dan
gelen bir tiptir. Eliaçık, gönlü yüce, ancak atıp tutan bir kişidir. Çoğu kez halı
tüccarı, tömbekici, antikacı ya da ara sıra tefecidir. Eğlence düşkünü olduğu kadar
kendine dalkavukluk edenden hoşlanır. Şiire düşkündür.
Adaptasyon: Tiyatro için hazırlanmış bir yabancı oyunu, yöresel koşullar
gözönüne alınarak uygun biçimde kendi diline çevirmek, çıkartmalar ve eklemeler
yapmak.
Ağız: Dialekt. Yöresel konuşmaları vermek için kullanılan biçimdir. Çeşitli
yörelerin kendine özgü konuşma biçimleri bu sayede perdeye taşınır. Kastamonulu,
Kayserili, Laz, Kürt, Rumelili, Egeli, Acem, Arnavut, Ermeni, Yahudi, Rum,
Akarap: Karagöz oyunu tiplerinden biridir. Teni beyaz olan Arap demektir.
Mısır, Suriye, Irak gibi ülkelerin vatandaşları için kullanılır. Fellah diye de bilinir.
Oyunlarda kahve döğücülüğü, kestane fıstık, baklava satıcılığı, devecilik gibi uğraşları
vardır.
Altı karış: Karagöz oyununda Beberuhilere verilen isimlerden biridir. Uzun bir
soytarı külahı ve kimi kez de külahın ucunda feneri vardır. Beberuhi, Pişbop.
Anahtar vermek: Komiğe nükte yapması için laf açmak. Açmaz vermek.
Aptal: Türk kukla oyununda dalkavuk tipi.
Araba kuklası: Bir arabanın içinde, alttan oynatılan Türk kuklası.
Arabis: Kantoda doğu giysileriyle yapılan dans.
Aragoz: Mısır’da eskiden oynatılan kukla ve gölge oyunu türü. Aragoz Türk
Karagöz’ünden izler taşır. Bizim etkimizde gelişen Karagöz’ün Mısır’a tekrar gitmesi
sonucu ortaya çıkmıştır.
Yavuz Sultan Selim, Mısır seferi esnasında Tomanbay’ın asılışını canlandıran
bir gölge oyuncusunu çok beğenir ve beraberinde onu İstanbul’a getirir. 1517 yılında
meydana gelen bu olay sonucu gölge oyunu önce sarayda yaygınlaşır. Oradan zengin
konaklarına ve nihayet halka ulaşarak gerçek popülaritesini kazanır.
Ara muhavere: Muhavere karşılıklı konuşma anlamına gelir. Hacıvatla
Karagöz arasındaki muhavereyi uzatmak için ilâve edilen söyleşmedir. Oyun süresi
uzatılmak istendiğinde kullanılır.
Arap: Karagöz oyunu tipidir. Afrika’dan köle olarak getirilmiş Zenci
insanlardır. Önceleri sarayda çalışmış, sonraları özgürlüklerini elde ederek toplum
içine karışmışlardır. Genelde dilenci olduğu görülür.
Arap halayık: Karagöz oyunu tiplerinden biridir. Bunlar Zenci, Arap
bacılardır.
Arlekino: Aydınlanma Çağı’nda Commedia dell’Arte’nin uşak tipi. Hırsız ve
dilencidir. İyi yürekli ama yalancıdır. Tahta bir hançer taşır. Renk renk yamaları olan
giysisi vardır. Bu yamalar, daha sonraları, baklava biçimini almıştır.
Arzbar: Ortaoyununda muhavereye karşılık gelen konuşma.
Arnavut: Karagöz ve Ortaoyunu tipidir. Dürüst, mert ama bilgisiz ve kabadır.
Çabuk kızar, ataktır, onun için adam öldürmek çok kolaydır. Kabadayılığı vardır, ama
sıkıya gelince kaçar. İyi davranılınca uyumludur. İmparatorluk coğrafyasında kavgacı
ve silahşörlükleri ile tanınır. Kendine has bir şivesi, Arnavut ağzı vardır. Lâf anlatması
zordur, okuma yazmayı, sayı saymayı bilmez. Oyunlarda ciğercilik, bahçıvanlık,
bostancılık, bozacılık, koruculuk vb. işlerle uğraşır. Gözüktüğü oyunlar
da korucu olur.
Arosek: İran’da ilkel bir kukla türü.
Âşık: Çaldıkları saz eşliğinde şiirler, türküler söyleyen, destanlar anlatan
gezici halk ozanlarıdır. Karagöz’ün “Âşıklık” oyununda saz çalarak şiir okur.
Ateşbâz: Osmanlılarda, şenlikler için donanma fişeklerini hazırlayan, ya da
ateşle hüner gösteren oyuncu.
Ayak kuklası: On yedinci yüzyılda oynatılan bir kukla türü.
Aydınlı: Karagöz oyununda kabadayı ya da efe tipi. Kabadayılar grubuna
girer. Tek başına mahallenin düzenini sağlar. Perdedeki tiplere göre boyu uzun olan
Aydınlı, “Efe” olarak da anılır ve perdeye gelir. Bazı oyunlarda Tuzsuz Deli Bekir’in
yerini alır.
Ayna: Karagöz tasvirlerinin gösterildiği, mermerşahiden dikilmiş, ekran görevi
gören gergin beyaz bez. Arkasında şem’a yakıldığında tasvirleri gösterir. Eskiden 2 x
2.5 metre iken, sonradan 1.10 x 1.80 metre olarak küçülmüştür. Hayalîlerin “perde”
yerine kullandıkları isimdir. Ayna, Hayalîyi seyirciden ayıran, gözlerden saklayan bir
engeldir. Perde gazellerinde aynanın basit bir bez olmadığı özellikle işlenir.
“Perdeyi kaldır gözden
Hisse al sen bu sözden.
Perdeyi sanma bezden
Kemalattır perdemiz”
Aynalı: Karagöz, Külhanbey ve Matiz tipleri tarafından kullanılan bir
kelimedir. İyi ve güzel karşılığı kullanılır.
Aynasız: Aynalı tabirinin karşılığıdır. Kötü manasında kullanılır.
Aynaz: Anadolu’da köy oyunlarını yönetene verilen adlardan biri.
Ayvaz: Karagöz oyununda Ermeni tipi.
Ayvaz Serkis: Karagöz oyunundaki Ermeni tipi sonradan bir Ermeni adı olan
Karabet diye adlandırılmıştır.Vek ilharç-Kâhya olarak zengin konaklarında çalışır. Vanlı
bir Ermeni olan Serkis konağın alışverişini yapar. Sadakâti ve dürüstlüğüyle bilinir
 

ceylannur

Yeni Üyemiz
– B –
Baba Himmet: Karagöz oyununda omuzunda baltasıyla gezen Kastamonu’lu
bir tiptir. Çok iri yarı, kolayca aldatılabilen, saf bir kişidir. Yumuşak huylu ve iyi
yüreklidir. Ancak kızdığında gözü kimseyi görmez Diğer tasvirlere göre uzun ve
büyük yapılır. Karagöz onunla konuşmak için Himmet’in üzerine merdiven dayayıp
çıkar. Anadolu Manav ağzıyls konuşur. Manav yerleşik Türklere verilen isimdir. Bir
diğer adı Türk’tür.
Bakkalbazi: İran’da ilkel bir güldürü türü. Azebaycan’da bakkal oyunu.
Balama: Karagöz oyunlardaki Kabadayı tiplerin diğer yabancı ülke tiplerine
hitap için kullandığı sözdür. Ortaoyununda Rum tipi için kullanılan Çingeneceden
bozma bir sözdür.
Bar: Doğu Anadolu danslarına verilen ad.
Barba Yorgos: Karagöz oyununda yarı Ulahça, yarı Rumca konuşan bir
Rumeli çobanıdır. Denizin adını bile bilmeyen cahil biridir. Gemileri birer büyük kayık
sanır. Baba Himmet’e benzer. Yunan Karagözünde de kullanılan bir tiptir.
Baro: Karagöz, Külhanbey ve Matiz tipleri tarafından kullanılır. Argo bir
sözdür, bay yerine kullanılır.
Başlangıç: Karagöz oyununda başlangıç bölümü. Hacıvat’ın semai okuyarak
geldiği ve perde gazeline girdiği kesim. Hacıvat, bu bölümde düzyazı uyaklı yakarışa
geçer, sonr iki dize şiir okur. Karagöz aynanın seyirciye göre sağ üst köşesinden iner
ve tekerlemeye girer.
Bazende: Oyuncu.
Baz-ı hayal: İran’da gölge oyununa verilen ad.
Bebek: Anadolu’da ilkel bir kukla oyununa verilen ad.
Beberuhi: Karagöz oyununda kötü huylu cüce tipi. Vücudu gelişmiş, aklı
kıttır. Çabuk ve duraksamadan konuşur. Başkalarını, özellikle Karagöz’ü kızdırmaktan
hoşlanır. Yılışık, sulu, alaycı, herkesle dalga geçen densiz bir tiptir. Oradan oraya laf taşıyarak herkesi birbirine düşürür. Karagöz argosunda “Pişbop” denildiği gibi “Altı
karış Beberuhi” de denir.
Beltrame: İtalyan tulûat tiyatrosunda, her söyleneni yanlış anlayan tip.
Beyzabaz: Yumurtalarla gözbağcılığı ve elçabukluğu yapan oyuncu.
Bitiş: Karagöz ile Ortaoyunu’nda oyunun son bölümüdür. Bu kısa bölümde
seyirciye, oyunun bittiği bildirilerek, gelecek oyunun adı ve oynanacağı yer belirtilir.
Bolulu: Karagöz ile Ortaoyunu’nda sık görülen bir oyun tipidir. Yöresel Bolu
ağzı konuşmasına rağmen İstanbullu davranış biçimleri gösterir, genellikle aşçıdır.
Bunraku: Japon kukla geleneği içindeki en yetkin ve en zor kukla oyunu. Bu
oyundaki kuklaların boyu 1.20 metre olduğu için üç kişi tarafından oynatılır.
Burattini: İtalyan el kuklası.
Brigella: Commedia dell’Arte türünün bir uşak tipi. Kötü yürekli, kolayca
adam öldüren biridir. Kötü görünüşlü bir yarım maskesi vardır.
Bukko: Atellan komedyasında soytarı tipi. Bu soytarının eşi, aptal bir tipi olan
Makkus’tur.
Burla: Commedia dell’Arte türünün komik ara oyunu.
Büyücü: Karagöz oyunu tiplerinden olup eski zamanlardan kalma büyü yapan
kişidir. Bu tip genelde kadındır
 

ceylannur

Yeni Üyemiz
– C–
Cadaloz: Türk kukla oyununda üvey ana tipi.
Cadı: Karagöz oyun kişisidir. Cazu adıyla da bilinir. Doğaüstü güçleri vardır.
İnsanı çeşitli kılıklara sokabilir. Uçma yetisine sahip olan Cazular, küple ya da bir
ejderin üzerinde ellerinde yılandan kamçılarıyla, uçarak özel efektlerle perdeye
gelirler.
Canbaz: Sözlük anlamında canı ile oynayan demektir. İp üzerinde
yürüyenlere ve yüksek dikili taşlara tırmananlara bu ad verilmiştir. İp canbazlarının
özel adı Rismanbazdır.
Canavar: Doğaüstü garip bir yaratıktır. Gölge oyunumuzda kötülüğün
simgesidir.
Canlı Karagöz: Halk dilinde Ortaoyununa verilen ad. Sık kullanılmaz. Bu
konuda daha ayrıntılı bir araştırma iç bölümlerde yer almıştır.
Cıdıroğlu: Anadolu’da köy oyunlarını yönetene verilen adlardan biri.
Cızlanmak: Karagöz, Külhanbey ve Matiz tipleri tarafından kullanılır. Argo bir
sözdür, bir yerden gitmek manasına gelir.
Cin: Karagöz oyununda doğadışı bir tasvir. Ortaçağ Avrupa tiyatrosundaki
şeytanın karşılığıdır. Göğsünde, karnında, kasıklarında ve dizkapaklarında canavar
başları vardır. Göze görünmediğine ya da istediği zaman göründüğüne inanılan hayal
tipi. Cumhuriyet öncesi Karagöz oyunlarında daha çok kullanılmıştır.
Commedia Dell’arte: İtalyan tulûat tiyatrosu. Belirli bir konu içerisinde, bir
senaryoya dayanılarak oynanan, içinde tulûata bol yer verilen, hareketli, müzikli bir
halk komedyasıdır. Oyundaki espri ve hareketler oyun oynandığı sırada oyuncular
tarafından uydurulur. Bu türün başarısı oyuncuların tulûat yeteneğine bağlıdır.
Ortaoyunu ile büyük benzerlikler gösterir.
Commedia erudita: İtalyan tulûat tiyatrosundan değişik olarak gelişen
karakter ve entrika komedyasıdır. Belirli bir metni vardır.
Cud: Karagöz oyunu tiplerinden Yahudiye verilen addır.
Curcuna: Ortaoyununun başlangıcında ya da bu oyundan bağımsız olarak
ortaya çıkan sivri külâhlı, gülünç giysili soytarıların dansları.
Curcunabaz: Curcuna içinde dans eden ve gösteriler yapan sivri külâhlı,
bazan yüzleri maskeli oyuncular.
Cüce: Karagöz’deki Beberuhi’nin benzeridir. Curcuna’da ve söyleşmelerde
ortaya çıkar. Daha çok Kavuklu’yu kızdırır
 

ceylannur

Yeni Üyemiz
– Ç –
Çadır hayal: Eskiden ipli kuklaya verilen ad.
Çalpara: Eski oyuncuların ellerinde birbirlerine vurarak dansa ritm tuttukları,
sert olduğundan abanoz ağacından yapılan sopalar.
Çay: Karagöz, Külhanbey ve Matiz tipleri tarafından bayan anlamında
kullanılan argo bir sözdür.
Çegâne: Oyuncuların kullandığı zilli bir tartım çalgısı.
Çegânebaz: Çegâne adı verilen zilli maşaları çalan kimse.
Çelebi: Karagöz ve Oratoyunu’nda genç erkeği oynayan, İstanbul ağzıyla
konuşan bir tiptir. Eskiden okumuş, tahsil görmüş eğitimli kişiler için kullanılan Çelebi
tâbiri, bey ve efendi kelimelerinin yerini tutardı. Eğlenceyi sever, sürekli âşıktır. Kibar
ve mirasyedidir. Güzel konuşmayı ve gezmeyi sever. Kadınlara düşkünlüğü ile bilinir.
Kıyafeti yıllar içinde zennelerle birlikte en çok değişiklik gösteren tiptir. Modayı
yakından takip eder. Toplumsal değişimleri Çelebi kıyafetleri üzerinde görmek
mümkündür. Sarıklı, kaftanlı çelebilerden fesli redingotlu, İstanbulinli çelebilere bir
değişim gözlenir.
Çemberbaz: Çemberlerin arasından atlayıp geçen oyuncu.
Çene yarışı: Kavuklu ile Pişekâr arasında yarışmalı söyleşme.
Çengi: Çeng adı verilen çalgıyla danseden oyuncudan gelme bir isimdir. Daha
sonra sadece işin raks yönü kalmıştır. Karagöz oyunu sonunda çengi oynamak
neredeyse yerleşmiş bir gelenektir. Çengiler oyun sonunda perdeye gelip raks
ederler.
Çerkez halayık: Karagöz oyununda dedikoducu kadın tiplerinden biridir.
Çıngal: Tulûat tiyatrosunda pezevenk rolü.
Çırak: Hayalînin yetiştirmek amacıyla yanında bulundurduğu yardımcısıdır.
Perdenin taşınması, kurulması ve oynanacak oyunun tasvirlerinin dizilmesinden
sorumludur. Perde arkasında çeşitli işleri yaparken ustanın sanatını öğrenmeye ve
ileride Karagöz oynamaya hazırlanır.
Çifte Karagöz: Bir ustalık gösterisi olarak muhaverenin iki Karagöz’le
karşılıklı oynanması, Karagözlerin birbirleriyle yarışmaya girmesidir. Ortaoyununda
da çifte Kavuklu olduğu görülür.
Çingene: Karagöz ve Ortaoyunu’nda kötü kılıklı, esmer çingene kadın tipi.
Genelde falcılık yapar, çiçek satar, kimi zamanda çalgıcılık yapar.
Çocuk Karagözü:
Çocuk oyunu: Çocuklar için düşünülmüş, eğlendirici ve eğitici nitelikteki oyun
türü.
Çocuk topluluğu: XVI. Yüzyılda saraylarda temsiller veren, kadın ve erkek
rollerini çocukların oynadığı tiyatro topluluğu. Genel olarak çocuklardan kurulan
tiyatro ya da dans, şarkı topluluğu.
Çömçe gelin: Anadolu’da ilkel kukla oyununa verilen ad. Bu oyunda
kullanılan bezden, çaputtan, samandan, sopadan yapılan bebek
 

ceylannur

Yeni Üyemiz
– D –
Dalang: Java gölge oyunu ustası.
Dayrezen: Eskiden Karagöz oyunlarında def çalan kişiye verilen addır. Müzik
bilgisi ve sesi iyi olan Dayrezenler oyunun müziklerini yaparken şarkılara da eşlik
ederler. Ancak günümüzde bu görevi yardaklar yapmaktadır.
Dedi ki: Karagöz oyunu tiplerindendir. Her kelimenin başında “dediki” der.
Değişken kukla: Oyun sırasında birden değişik bir görünüm alabilen kukla
türü.
Değnekli kukla: Organları, alttan değneklerle hareket ettirilen kukla.
Delikanlı başı: Anadolu’da oyunları yönetene verilen adlardan biri.
5
Delil: Anadolu’da oyunları yönetene verilen adlardan biri.
Demeli: Karagöz oyunu tiplerindendir. Her kelimenin sonunda “demeli” der.
Denyo: Deli anlamına gelen özel terim. Daha çok Ortaoyununda karşımıza
çıkar. Karagözdeki Beberuhi gibidir.
Deste: Şiîlerde, “Muharrem” ayı töreninde geçit alayı.
Deri:
Dev kukla: İki insan boyunda (Kimi kez daha da büyük) yapılıp hareket
ettirilebilen donanma, şenlik kuklasıdır. Osmanlı İmparatorluğu çağındaki şenliklerde
gösterilirdi. Bu, içine adam ya da adamlar girerek hareket ettirilen büyük boy bir
kuklaydı. Eski kaynaklar buna “suret-i div-i mehîb” demektedir. Donanma şenlikleri
minyatürlerinde görülür.
Dikizlemek: Karagöz, Külhanbey ve Matiz tipleri tarafından kullanılır. Argo bir
sözdür, gözetlemek manasına gelir.
Diksiyon: Tiyatroda duru, seçik, saydam vurgulama ve ses çıkışlarına tam
uyarak konuşma, güzel konuşma sanatı. Karagöz oynayan oyuncudan İstanbul
Türkçesi kullanması beklenir. Konuşmada oyuncunun kendi aksanının olması kusur
olarak görülür. Anadolu’da Karagöz oynandığında ise İstanbul Türkçesi alay konusu
olur.
Dilenci Arap: Karagöz oyununda bir Ak Arap tipidir. Karagöz’den sadaka
alabilmek için Türkçe bir duaya başlar, Karagöz amin der. Karagöz ancak duanın
sonunda bunun beddua olduğunu anlar.
Dilsiz oyunu: Sözsüz bir köylü oyunu türüdür. Anadolu’daki köylü
oyunlarında buna “samıt” ya da “lâl” denir.
Dişi konuşmak: Komiğe ya da Kavuklu’ya nükte yapması için açmaz vermek.
Donanma: Osmanlı İmparatorluğu zamanında büyük, zengin eğlence. Bu
çeşit eğlenceler sultanların düğünlerinde, yaş günlerinde, tahta geçmelerinde ve
şehzadelerin sünnet düğünlerinde yapılırdı.
Dükkân: Ortaoyunu’nda iş yerini belirtmek için kullanılan açılabilir küçük
paravan. Dükkân bir hasır iskemle ile de belirtilebilirdi
 

ceylannur

Yeni Üyemiz
– E –
Efe: Karagöz oyunu tiplerinden biridir. Batı Anadoludaki zeybeklere, köy
yiğitlerine denir. Zeybek oynaması en büyük özelliğidir.
Efekt: Ses ya da ışık yönünden sahnede etki sağlayan aygıt ya da aygıtların
tümü.
Efsane gûyan: İslâm ülkelerinde kısa fıkralar anlatan.
Elebaşı: Anadolu’da oyunları yönetene verilen adlardan biri.
El kuklası: Eski türk kuklasında, ayakları olmayan içine el sokularak oynatılan
kukla. Avrupa’da Almanya ve Avusturya’da yaygındır. Tiyatroya büyük etkisi
olmuştur.
Ermeni: Karagöz oyunu tiplerindendir.
Ezberci: Karagöz oyunu tiplerindendir. Anlamadan bazı cümleleri ezberlemiş
olup ezbere konuşur
 

ceylannur

Yeni Üyemiz
– F –
Facia: Eski Türk tiyatrosunda melodrama ve tragedyaya verilen ad.
Fasıl: Karagöz oyun bölümlerinin ikincisi ve en uzun olanıdır. Oyuna ad olan
olay örgüsü burada geçer. Karagöz ve Hacıvat dışındaki tiplerin perdeye geldikleri
bölümdür.
Fasl-ı mudhik: Arap ülkelerinde ilkel bir güldürü türü.
Foşgeya: Karagöz oyunu tiplerinden biri olan Ayvaz, Doğu illerinden geldiği
için Vanlı Ermeni şivesi ile konuşur ve her cümleye bir “foşgeya” ekler.
6
Frenk: Çoğu kez Rum’dur. Osmanlı İmparatorluğu dönemindeki Avrupalı gibi
giyinir. “ç” ve “ş” leri doğru söyleyemez. Kimi doktor, kimi iş adamı, kimi kez de
terzidir.
Fritelino: Commedia dell’Arte türünde uşak tiplerinden biri.
Furi: Tulûat tiyatrosunda alkış demektir
 

ceylannur

Yeni Üyemiz
– G –
Gaca: Türk kukla tiyatrosunda kadın.
Gaco: Karagöz, Külhanbey ve Matiz tipleri tarafından kullanılır. Argo bir
sözdür, Karagöz’de kadın manasına gelir.
Gazelhan: İslâm ülkelerinde şiir okuyucu; özellikle bestelenmiş şiirler
okuyan.
Gazi Boşnak: Karagöz oyununda zorba bir yeniçeri ya da levent tipi.
Genç kız: Kukla oyununda genç âşık tipi.
Geveze: Karagöz oyunu tiplerindendir. Bu tip ağzına geleni söylediği gibi, pot
kırar, çam devirir. Çok konuşur, münasebetsiz bir tiptir.
Giriz: Ortaoyununda oyun karşılığı kullanılan bir sözdür.
Gişe işletmek: Temsil yoluyla kazanç sağlamak.
Gölge oyunu: Patiska bir perde arkasında yakılan ışık dolayısıyla bu perdeye
vuran deriden resimlerin (tasvirlerin) gölgelerinden faydalanılarak oynatılan oyun.
Göstermelik: Eskiden gösterme diye adlandırılmıştır. Karagöz oyunu
başlamadan önce perdeye konulan ve oynanacak oyunu belirten tasvirdir. Hangi
oyun oynanacaksa perdeye ona uygun bir göstermelik konur. Hamam oyununda
Hamam, Çeşme oyununda Çeşme, Kayık oyununda Kayık vb. gibi. Ancak bazen vazo,
limon ağacı, deniz kızları, çalgıcılar gibi oynanacak oyundan ilgisiz tasvirler de
konulabilir.
Graçiyano: Commedia dell’Arte türünün yaşlı erkek tiplerinden biridir. İl
Dottore tipleri arasındadır. Bolonyalı, şarlatan bir hukuk doktorudur. Çok konuşur.
Konuşmasıyla karşısındakini kandırır, ama çok geçmeden hileciliği ortaya çıkar. Sık
sık aldatır ve atılır. Bazan “doktor” lakabını kullanarak tıp doktorluğu da yapar.
Kırmızı yanaklı, şişman, koca burunlu bir adamdır. Kara pelerinli, geniş kenarlı
şapkası ve kara yarım maskesi vardır.
Gürzbaz: Eski meydan ya da sahnede oynanan eğlencelik (körmük) ve spor
oyunlarında ağırlıklar kaldırarak hüner gösteren oyuncu
 

ceylannur

Yeni Üyemiz
H –
Habbe: Karagöz, Külhanbey ve Matiz tipleri tarafından kullanılır. Argo bir
sözdür, yemek yemek manasına gelir.
Habe: Karagöz ustalarının “ekmek”e verdikleri ad.
Hacıvat: Gölge oyununda Karagöz tipinden sonra gelen ikinci önemli tiptir.
Hacıvat yarı aydın, Osmanlıca konuşmaya özenen, saman altından su yürüten,
kurnaz, çıkarını düşünen bir Osmanlı tipi olarak betimlenmiştir.
Hagaragort: Eski Türk tiyatrosunda tragedyaya ve melodrama verilen ad.
Ermenice tiran, hain, düşman rolünün adı.
Hakivati: Arap ülkelerinde hikâye anlatıcısı.
Halay: Anadolu’da köy danslarına verilen genel adlardandır.
Halk Karagözü: Halka oynatılan Karagöz oyunu. Ramazan aylarında
kahvelerde, bahçelerde oynatılan Karagöz.
Hamal: Eskiden Hayalînin oyun takımlarının bulunduğu zembili taşıyan kişidir.
Hameçik: Hamacük ya da Hamecik de denir. İlkel bir kuklaya verilen ad.
Han kolu: Orta oyuncularından iki ünlü kolun birincisi. Bu topluluğun başında
o zamanlar ün yapmış olan Kavuklu Agâh Efendi vardı.
7
Harputlu: Karagöz oyunu tiplerindendir. Çoğunlukla mahalle bekçisidir.
Sözlerine birtakım Kürtçe sözcükler karıştırır. Bön ama kibirlidir.
Hatem: Gölge oyununda çalınan zile Karagöz ustalarının verdiği ad.
Hatem kerizi: Oyunun sonunda çengi oynatmaya Karagöz ustalarının verdiği
ad.
Hay: Karagözcülerin “Ermeni”ye verdikleri ad.
Hayal ağacı: Karagöz perdesinin arkasında, üst kol köşesinde “Y” harfi
biçiminde gereç. Buna kimi tasvirler sıkıştırılır. Peş tahtaya takılır, tasvirler bu çatal
ağaca dizilir.
Hayalbaz: Hayal oyunu ustası. Şebbaz.
Hayalî: Gölge oyunu ustalarına verilen ünvan. Karagöz oyununda tasvirleri
oynayan ve onları konuşturan sanatkârdır. Buna tarihsel süreçte Şehbaz, Hayalbaz,
Suretbaz da denilmiştir. Bir Hayalî tasvirlerini kendi yapar ya da başkasına yaptırır.
Taklit yeteneğinin, ses ve nefes kullanımının iyi olması,
Hayal oyunu: Perde arkasında çeşitli tasvirlerin resimlerin gölgeleri
gösterilerek oynatılan oyun.
Hayal perdesi: Karagöz oyunlarında kullanılan perde. Buna “Lub-i Hayal”,
“Hayal-i Zıl” ya da “Şeyh Küşteri Meydanı” da denir.
Hayal sandığı: 400 Karagöz oyunu tasviri tamamlanırsa buna “Hayal
Sandığı” denir.
Hayma sai gerdon: İran’da gölge oyununa verilen ad.
Hayme şebbazi: İran’da çadırda oynatılan kukla.
Heleşek çekmek: Anadolu’da dans etmek anlamına gelen bir deyim.
Hımhım: Karagöz oyunu tiplerindendir, genizden konuşur. Kusurlu kişiler
sınıfına girer. Artık oyunlarda pek kullanılmayan bir tiptir.
Hırbo: Karagözcü argosunda taşra tiplerinin tümüne bu da verilir.
Hokkabaz: Gözbağcılık ve elçabukluığu gösteren oyuncu.
Hoppa: Karagöz oyununda Çelebi tipinin bir başka adı.
Horitmek: Halay çekmek anlamına.
Horon: Karadeniz bölgesine özgü Kemençe ve tulum eşliğinde topluca
oynanan bir dansın adı.
Humbaz: İran’da küp içine girerek oynatılan kukla.
Huzur Karagözü: Padişahların önünde oynatılan Karagöz oyunu. Huzur’a en
usta Karagözcüler çıkarılırdı.
Hüsmen Ağa: Karagöz oyununda Rumelili arabacı ya da güreşçi tipi
 

ceylannur

Yeni Üyemiz
– I –
Işık tahtası: Perdenin arkasında ışık konulan raf. Peş tahtası.
Işkırlak: Karagöz’ün Bektaşi sarığını andıran şapkasına verilen isimdir.
– İ –
İbiş: Eski tulûat oyunlarında çoğu kez uşak rolünü oynayan komik.
İhtiyar: Türk kuklasında İbiş’in karşısında oynayan ön kişi. İbiş İhtiyar’ın
uşağıdır.
İpli kukla: Organları iple hareket ettirilen kukla. Türkiye’ye bunu ilk sokan
Thomas Holden adlı bir İngilizdir.
İskemle kuklası: Eskiden daha çok çingenelerin oynattığı ilkel bir kukla türü.
İşaret: Anadolu’da sessiz ve sözsüz oyunlara verilen ad
 
Üst Alt