Kuranı Kerimde Şehit İle İlgili Ayetler

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

demir24

Aktif Üyemiz
Kuranı Kerimde Şehit İle İlgili Ayetler

Şehitlik; yüce dinimizin belirlediği ve kutsal kitabımızda övgüyle bahsettiği bir kavramdır. Kur’an’ı Kerimde Bakara Suresi 154. ayetinde ifade edildiği şekliyle “Allah yolunda öldürülenlere “ölüler” demeyin. aslında onlar diridirler. Ancak siz bunu bilemezsiniz” denilmek suretiyle şehitliğin, Allah katında büyük bir değere ve yüce bir mevkiye sahip olduğunu belirtilmiştir.

Şahadet (Şehitlik), dini bir kavramdır. İslam dininin bilerek ve isteyerek Allah için, din vatan ve kutsal değerleri için ölümü göze almanın bedeli olarak insana bahşettiği yüce bir makamdır. Şehit, kelimesi, aynı zamanda Allahın sıfatlarındandır. Kur’an-ı Kerim’de Şehit (Şüheda), Şahit, Şahitlik ve Şahadet, gibi kavramlar bir çok yerde geçmektedir.

AYET-İ KERiME
"Allah yolunda öldürülenlere "ölüdür" demeyin. Aslında onlar diridirler fakat siz bunu bilemezsiniz." (2/154)


AYET-İ KERiME
“Allah adaleti ayakta tutarak, kendisinden başka ilah olmadığına şahitlik etmiştir. Melekler ve ilim sahipleri de öyle. Ondan başka ilah yoktur. O güçlüdür, hikmet sahibidir.”(3/18)


AYET-İ KERiME
"Allah yolunda öldürülür veya ölürseniz, Allah'ın bağışlaması ve rahmeti onların topladıklarından daha iyidir." (3/157)


AYET-İ KERiME
“Allah yolunda öldürülenleri sakın ölüler sanma. Bilakis onlar diridirler,Rableri katında Allah’ın, lütfünden kendilerine verdiği nimetlerin sevincini yaşayarak rızıklandırılmaktadırlar. Arkalarından kendilerine ulaşamayan (henüz şehit olmamış) kimselere de hiçbir korku olmayacağına ve onların üzülmeyeceklerine sevinirler. (3/169,170)


AYET-İ KERiME
“Kim Allah’a ve Peygambere itaat ederse, işte onlar, Allah’ın kendilerine nimet verdiği peygamberlerle, sıddıklarla, şehitlerle ve iyi kimselerle birliktedirler. Bunlar ne güzel arkadaştır.” (4/69)


AYET-İ KERiME
"Öyleyse, dünya hayatına karşılık ahireti satın alanlar, Allah yolunda savaşsınlar. Kim Allah yolunda savaşırsa ister ölsün ister galip gelsin. Biz ona büyük bir ödül vereceğiz."(4/74)


Ayetlerden de anlaşıldığı üzere, Yüce dinimiz şehide öylesine değer vermiştir ki, ruhunu Allaha, bedenini toprağa sunduğu anda; Allah şehidin kanını canını tezkiye eder temizler. üzerinde bulunan eşyaların bile, o yolda kişinin tüm varlığı ile değerli hale gelmesine sebep olur. Bu görüntü dünyada ve ahirette Allah için ölümün göze alınabilirliğinin şahidi, delili ve ispatı sayılır. Bu delillerin aynen korunması sebebiyledir ki, şehitler kanlı elbiseleri ile defnedilirler. Dirilme gününde de aynı hal ile Allahın huzuruna çıkacakları ifade edilmektedir. Bu anlamda Yüce Kitabımızda: "Gerçekten ölüleri biz diriltiriz. Onların yaptıkları işleri delilleriyle birlikte biz yazarız. Her şeyi apaçık bir kitapta sayıp yazmışızdır.” (36/12) buyrulmaktadır.

ALLAH KATINDA ŞEHİTLİK


Şehit; Allah yolunda, din,vatan ve namus gibi kutsal değerleri uğrunda ölen; ruhunu Allah’a bedenini toprağa sunan, bir gül bahçesine girercesine şu kara toprağa giren eli öpülesi bir kahramandır.

İnanç kültürümüzde özel bir yeri ve yüce bir değeri olan şehitlik, yüce dinimizin önemsediği ve teşvik ettiği bir rütbedir. İnsan çalışarak pek çok rütbe ve unvan elde edebilir. Bu rütbelerin başında hiç şüphe yok ki, şehitlik ve gazilik gelir. Çünkü bu rütbeler hayat karşılığında elde edilir ve inançla kazanılır. Hem Hakkın, hem de halkın nezdinde şahadet mertebesine yükselmek, büyük bir mazhariyettir. Kur’an-ı Kerim’de Allah şehitler hakkında şöyle buyurur;

AYET-İ KERiME
“Allah yolunda öldürülenlere (şehitlere) ölüler demeyin. Bilakis onlar diridirler. Lakin siz onu anlayamazsınız.” (Bakara, 154)


"Şehid, ehl-i beytinden (aile ve akrabasından) 70 kişiye şefaat eder, şefaati kabûl edilir" (Ebû Dâvud, Tirmizî)
"Kıyâmet gününde 3 sınıf şefaat edecek: Peygamberler, sonra âlimler, sonra şehidler" (Tâc)
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

NuSReT

Aktif Üyemiz
Allah cc razı olsun. Şehadet mertebesine ulaşan bütün inananların ecirleri şüphesiz Allah cc katındadır.

Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla

AYET-İ KERiME
Ve sakın Allah yolunda öldürülenlere "ölüler" demeyin; hayır onlar diridirler. Fakat siz bunun şuurunda değilsiniz.
(BAKARA SURESİ / 154)


AYET-İ KERiME
Andolsun, eğer Allah yolunda öldürülür ya da ölürseniz, Allah'tan olan bir bağışlanma ve rahmet, onların bütün toplamakta olduklarından daha hayırlıdır.
(AL-İ İMRAN SURESİ / 157)


AYET-İ KERiME
Allah yolunda öldürülenleri sakın 'ölüler' saymayın. Hayır, onlar, Rableri katında diridirler, rızıklanmaktadırlar.
(AL-İ İMRAN SURESİ / 169)


AYET-İ KERiME
Allah'ın kendi fazlından onlara verdikleriyle sevinç içindedirler. Onlara arkalarından henüz ulaşmayanlara müjdelemeyi isterler ki onlara hiç bir korku yoktur, mahzun da olacak değillerdir.
(AL-İ İMRAN SURESİ / 170)


AYET-İ KERiME
Onlar, Allah'tan bir nimeti, bir fazlı (bolluğu) ve gerçekten Allah'ın mü'minlerin ecrini boşa çıkarmadığını müjdelemektedirler.
(AL-İ İMRAN SURESİ / 171)


AYET-İ KERiME
Kim Allah'a ve Resul'e itaat ederse, işte onlar Allah'ın kendilerine nimet verdiği peygamberler, doğrular (ve doğrulayanlar), şehidler ve salihlerle beraberdir. Ne iyi arkadaştır onlar?
(NİSA SURESİ / 69)


AYET-İ KERiME
Öyleyse, dünya hayatına karşılık ahireti satın alanlar, Allah yolunda savaşsınlar; kim Allah yolunda savaşırken, öldürülür ya da galip gelirse ona büyük bir ecir vereceğiz.
(NİSA SURESİ / 74)


AYET-İ KERiME
De ki: "Siz bizim için iki güzellikten (şehidlik veya zaferden) birinin dışında başkasını mı bekliyorsunuz? Oysa biz de, Allah'ın ya kendi katından veya bizim elimizle size bir azab dokunduracağını bekliyoruz. Öyleyse siz bekleyedurun, kuşkusuz biz de sizlerle birlikte bekleyenleriz.
(TEVBE SURESİ / 52)


AYET-İ KERiME
Allah yolunda hicret edip öldürülen veya ölenlere gelince muhakkak Allah, onları güzel bir rızıkla rızıklandıracaktır. Şüphesiz Allah, rızık verenlerin en hayırlısıdır.
(HAC SURESİ / 58)


AYET-İ KERiME
Öyleyse, inkâr edenlerle (savaş sırasında) karşı karşıya geldiğiniz zaman, hemen boyunlarını vurun; sonunda onları 'iyice bozguna uğratıp zafer kazanınca da' artık (esirler için) bağı sımsıkı tutun. Bundan sonra ya bir lütuf olarak (onları bırakın) veya bir fidye (karşılığı salıverin). Öyle ki savaş ağırlıklarını bıraksın (sona ersin). İşte böyle; eğer Allah dilemiş olsaydı, elbette onlardan intikam alırdı. Ancak (savaş,) sizleri birbirinizle denemesi içindir. Allah yolunda öldürülenlerin ise; kesin olarak (Allah,) amellerini giderip-boşa çıkarmaz.
(MUHAMMED SURESİ / 4 )
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

MURATS44

Özel Üye
Şehit; nefsini Allah’a satıp, Allah (cc) yolunda savaşandır! “Allah (cc) yolunda öldürülen şehittir. Allah (cc) yolunda ölen şehittir.”

(Müslim)
Allah (cc) yolunda hayatını feda eden kimseye şehit denir. Bu kimselere şehit denmesi ya cennete gideceklerine şehadet edildiği, yahut vefat anında bir kısım rahmet meleklerinin hazır bulunup şehadet ettiği, yahut da o kişi kendisi Cenab-ı Hakk’ın huzurunda olduğu halde rızıklandırılacağı içindir. Lûgat manası ile de şehit; “şahid (hazır bulunan)” demektir. Şehadet; dinimizde fevkalade yüce bir mertebedir.

Şehit; nefsini Allah’a satıp, Allah (cc) yolunda savaşandır

AYET-İ KERiME
“Öyle ise, dünya hayâtını âhiret karşılığında satan (o bahtiyar)lar Allah yolunda savaşsınlar! Artık kim Allah yolunda savaşır da öldürülür veya galib gelirse, bunun üzerine ileride ona (pek) büyük bir mükâfât vereceğiz.” (Nisâ, 74)


Şehit; Allah’a verdiği sözde durandır

AYET-İ KERiME
“Mü’minlerden öyle erler vardır ki, (o gün) Allah’a verdikleri sözde durdular. Öyle ki onlardan kimi adağını yerine getirdi (şehîd oldu), kimi de (şehîd olmayı) bekliyor! Fakat (onlar) hiçbir şekilde (verdikleri sözü) değiştirmediler.” (Ahzâb, 23)


Şehit; zulmen öldürülen kişidir

İbn-i Amr’dan (ra) rivayetle:

"Bir Müslüman’ın bir hakkı zulmen elinden alınır da bu uğurda mücadele ederken öldürülürse, şehit olmuş olur." (Müsned)

Şehit; Cenab-ı Hakk’ın meleklerine karşı övündüğü kişidir

İbn-i Mesud’dan (ra) rivayetle;

“Allah fisebilillah savaşırken arkadaşları bozguna uğrayıp geri kaçan, kendisi taşıdığı sorumluluğu bilip düşmana karşı yeniden hücuma geçen ve sonunda şehit edilen bir kişiye hoşnutluğundan hayret eder. Aziz ve Celil olan Allah melekelerine şöyle der: “Kuluma bakın! Katımdaki mükafata olan arzusu ve azabımdan korkusu sebebiyle yeniden hücuma geçti ve sonunda şehit edildi.” (Ebu Davud)

Şehit; Allah yolunda nefsinden fedakarlıkta bulunan cömert kişidir

Enes bin Mâlik (ra) rivayet ediyor;

“Size en cömert kimsenin kim olduğunu haber vereyim mi? Allah (cc) bütün cömertlerden daha cömerttir. Ben ademoğullarının en cömerdiyim. Benden sonra onların en cömerdi ise Allah’ın kendisine ilim verip bu ilmi yayan kimsedir. Bu kimse Kıyamet Günü tek başına bir ümmet olarak diriltilecektir. Bundan sonra en cömert olan ise şehit edilinceye kadar Allah (cc) yolunda nefsinden fedakârlıkta bulunan kişidir.” (Ebû Ya’la)

Şehitlik en şerefli ölümdür

Ukbe bin Âmir’den (ra) rivayetle;

“En şerefli ölüm şehit olarak ölmektir.” (İbn-i Asakir)

Şehitlik; neticesi cennet olan “büyük kurtuluş”tur

AYET-İ KERiME
“Şübhesiz ki Allah, mü’minlerden nefislerini ve mallarını, karşılığında Cennet hakikaten onların olmak üzere satın almıştır! (Onlar) Allah yolunda savaşırlar, öldürürler ve öldürülürler; (Allah tarafından onlara) Tevrât’ta, İncîl’de ve Kur’ân’da (söz verilen bu Cennet, Allah’ın) kendi üzerine hak bir va‘ddir. Ve Allah’dan daha çok sözünü yerine getiren kim olabilir? Öyle ise yaptığınız bu alış-verişinizden dolayı sevinin! İşte büyük kurtuluş ise ancak budur!” (Tevbe, 111)


Şehitlik, Peygamber Efendimiz’in (asm) tekrar tekrar istediği ölüm şeklidir

Ebu Hureyre (ra) anlatıyor;

“Muhammed’in nefsi kudret elinde olan Zat-ı Zülcelal’e kasem olsun; Allah (cc)yolunda gazaya çıkıp öldürülmeyi, sonra tekrar hayat bulup gazada tekrar öldürülmeyi, sonra tekrar gazaya çıkıp öldürülmeyi ne kadar isterim.” (Buhari)

İlim öğrenirken vefat eden şehittir

Ebu Zer’den (ra) rivayetle;

“Kişi ilim öğrenirken ölürse şehit olarak ölmüş olur.” (Bezzar)

Gurbette iken öldürülen veya ölen şehittir

AYET-İ KERiME
“Allah yolunda hicret edip, sonra öldürülenler veya ölenler ise, mutlaka Allah onları güzel bir rızıkla rızıklandıracaktır. Muhakkak ki Allah, elbette rızık verenlerin en hayırlısıdır.” (Hacc, 58)


İbn-i Abbas (ra) rivayet ediyor;

“Gurbette ölmek şehitliktir.” (Kütüb-i Sitte)

Bazı hastalık veya musibetlerle vefat eden şehittir

Ali (ra) rivayet ediyor;

“Boğularak ölen şehittir. Yanarak ölen şehittir. Gurbette ölen şehittir. Yılan ve benzeri haşeratın ısırmasından dolayı ölen şehittir. Karın sancısından dolayı ölen şehittir. Çöken evin altında kalan şehittir. Damdan düşüp ayağı veya boynu kırılarak ölen şehittir. Üzerine taş yuvarlanarak ölen şehittir. Meşrû ölçüde kocasını kıskanan kadın Allah (cc)yolunda cihad eden gibidir. Ona bir şehit mükâfatı vardır. Malı uğrunda öldürülen şehittir. Canı uğrunda öldürülen şehittir. Din kardeşini savunurken ölen şehittir. Komşusu uğrunda öldürülen şehittir. İyiliği emredip kötülüğü sakındırırken ölen şehittir. (İbn-i Asâkir)

Samimiyetle şehitliği isteyen yatağında ölse dahi şehittir

Sehl bin Huneyf (ra) anlatıyor;
“Samimi olarak Allah’tan şehitlik dileyen kimse yatağında da ölse Allah (cc) onu şehitlerin mertebesine ulaştırır.” (Müslim)
İbn-i Mesud (ra) rivayet ediyor;
“Allah’ın öyle kulları vardır ki, onları öldürülmekten korur, güzel ameller içerisinde ömürlerini uzatır. Rızıklarını güzelce verir. Onları afiyetle yaşatır, ruhlarını yataklarında huzur içerisinde aldığı halde onlara şehitlik makamını verir.” (Taberanî)

Zulüme engel olurken öldürülen Şehitlerin “efendisi” olur

Câbir (ra) rivayet ediyor;

“Kıyamet günü Allah katında şehitlerin efendisi Abdülmüttalib’in oğlu Hamza ile zalim bir idareciye, ayağa kalkarak ona iyiliği emredip kötülükten sakındıran ve bu yüzden o idarecinin öldürdüğü kimsedir. (Hâkim)

Emin, dürüst, Müslüman tacir şehitlerledir

İbn-u Ömer (ra) anlatıyor;

“Emin, dürüst, Müslüman tacir Kıyamet Günü şehitlerle beraberdir.” (Kütüb-i Sitte)
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
U

Unregistered

Guest
Farkındamısınız... Ayetlerde "ölü-ölüm-öldürmek..vb.." kelimeleriyle beraber hiç şehit-şahit geçmiyor...
Ve bizden de bunu; Şehit-şahit kavramının ölümle-öldürülmekle ilişkili anlamamızı istiyorsunuz???
 

MURATS44

Özel Üye
Herşeyin farkındayızda , sen daha farkına varamamışsın.

Kuranda her şey olmaz. Bunları Peygamber efendimizin hadisleriyle öğreniyoruz. Herşey kuranda bulunmaz. Sonuçta Peygamber efendimizin de katıldığı savaşlar olmuştur. Kuranda geçmiyor diye şehitlik makamına da inanmıyorsun demektir.

Ayrıca bu sözü bilinçsiz söylediğini görüyorum. Kuranda yok dediğin konu:

Allah yolunda öldürülenlere “ölüler” demeyin. Bilakis onlar diridirler, fakat siz hissedemezsiniz. (Bakara 154)

Allah yolunda öldürülenlerin bir mevkii olması lazım. Özellikle Allah yolunda öldrülenler.. ifadesi kullanılmışsa bunda bir hikmet vardır elbette. Tabii anlayana. Gözünü kulağını kapatıp , yanlış bildikleriyle kuranda açık arayanlara sözümüz yok elbette.

Konu hadislerin yanlışlığına mı gelecek merak ediyorum ....
 
U

Unregistered

Guest
Herşeyin farkındayızda , sen daha farkına varamamışsın...
Ben ne dedim şimdi... Delil olarak sunulan Ayetlerde "ölü-ölüm-öldürmek..vb.." kelimeleriyle beraber hiç şehit-şahit geçmiyor...
Eğer geçiyorsa ben de bilmek isterim...

Ayrıca bu sözü bilinçsiz söylediğini görüyorum. Kuranda yok dediğin konu:

Allah yolunda öldürülenlere “ölüler” demeyin. Bilakis onlar diridirler, fakat siz hissedemezsiniz. (Bakara 154)

Ben ne dedim şimdi?... Allah(C.C) ne demişse doğru söylemiştir... “ölüler” demeyin... Şimdi bu ayette şehit-şahit geçiyor mu? Hiç mi düşünmüyorsunuz?

Allah yolunda öldürülenlerin bir mevkii olması lazım. Özellikle Allah yolunda öldrülenler.. ifadesi kullanılmışsa bunda bir hikmet vardır elbette. Tabii anlayana. Gözünü kulağını kapatıp , yanlış bildikleriyle kuranda açık arayanlara sözümüz yok elbette.
Ben ne dedim şimdi?... "Allah yolunda öldürülenlerin bir mevkii olması lazım." Siz (haşa) Allah'a(C.C) dinimi öğretiyorsunuz... ....bir mevkii olması lazım. Hiç mi düşünmüyorsunuz...
Gözünü kulağını kapatıp , yanlış bildikleriyle kuranda açık arayanlara sözümüz yok elbette...
Benim yaşamım kulluğum, namazların,...hepsi Allah'a(C.C) dır... Allah(C.C) hiçbirşeyi eksik bırakmamıştır Kur'an'da...

Konu hadislerin yanlışlığına mı gelecek merak ediyorum ....
Ben ne dedim şimdi... Hangi hadisten bahsediyorsun? Allah'ın(C.C) hadisi mi... Resulallah'ın (A.S) hadisi mi?
.....yanlışlığına mı gelecek merak ediyorum... Allah(C.C) ne demişse doğru söylemiştir...
Resulallah'ın (A.S), Allah'ın(C.C) kitabı Kur'an'a aykırı bir hadis(söz) söylemez...
Varsa bir yanlış rivayet edenlerin omuzunadır...
Kaldı ki Resulallah'ın (A.S) Hadis ilmi ile meşgul olanlar (İlahıyatçılar) bir sınıflandırma yapmışlar...Uydurma hadisten...Sahih hadislere kadar...12 adet sınıflandırma...
Hiç mi bu Kur'an'ı düşünmeyeceksiniz...
 
U

Unregistered

Guest
Herşeyin farkındayızda , sen daha farkına varamamışsın...
Ben ne dedim şimdi... Delil olarak sunulan Ayetlerde "ölü-ölüm-öldürmek..vb.." kelimeleriyle beraber hiç şehit-şahit geçmiyor...
Eğer geçiyorsa ben de bilmek isterim...

Ayrıca bu sözü bilinçsiz söylediğini görüyorum. Kuranda yok dediğin konu:

Allah yolunda öldürülenlere “ölüler” demeyin. Bilakis onlar diridirler, fakat siz hissedemezsiniz. (Bakara 154)

Ben ne dedim şimdi?... Allah(C.C) ne demişse doğru söylemiştir... “ölüler” demeyin... Şimdi bu ayette şehit-şahit geçiyor mu? Hiç mi düşünmüyorsunuz?

Allah yolunda öldürülenlerin bir mevkii olması lazım. Özellikle Allah yolunda öldrülenler.. ifadesi kullanılmışsa bunda bir hikmet vardır elbette. Tabii anlayana. Gözünü kulağını kapatıp , yanlış bildikleriyle kuranda açık arayanlara sözümüz yok elbette.
Ben ne dedim şimdi?... "Allah yolunda öldürülenlerin bir mevkii olması lazım." Siz (haşa) Allah'a(C.C) dinimi öğretiyorsunuz... ....bir mevkii olması lazım. Hiç mi düşünmüyorsunuz...
Gözünü kulağını kapatıp , yanlış bildikleriyle kuranda açık arayanlara sözümüz yok elbette...
Benim yaşamım kulluğum, namazların,...hepsi Allah'a(C.C) dır... Allah(C.C) hiçbirşeyi eksik bırakmamıştır Kur'an'da...

Konu hadislerin yanlışlığına mı gelecek merak ediyorum ....
Ben ne dedim şimdi... Hangi hadisten bahsediyorsun? Allah'ın(C.C) hadisi mi... Resulallah'ın (A.S) hadisi mi?
.....yanlışlığına mı gelecek merak ediyorum... Allah(C.C) ne demişse doğru söylemiştir...
Resulallah'ın (A.S), Allah'ın(C.C) kitabı Kur'an'a aykırı bir hadis(söz) söylemez...
Varsa bir yanlış rivayet edenlerin omuzunadır...
Kaldı ki Resulallah'ın (A.S) Hadis ilmi ile meşgul olanlar (İlahıyatçılar) bir sınıflandırma yapmışlar...Uydurma hadisten...Sahih hadislere kadar...12 adet sınıflandırma...
Hiç mi bu Kur'an'ı düşünmeyeceksiniz...

Kuran her zaman ilk tercihtir. İlk kaynak tek rehberdir. En doğru kaynaktır. Bu tartışılmaz bir gerçektir ki, aksini düşünenin dininden zaten şüphe edilir.

Şöyle ki,

Ben cevabından net bir şey çıkaramadım.


Allah'ın hadisimi... Resulullahın hadisi mi?


böyle bir cümleyi ilk defa duyuyorum. Allah'ın cc hadisi cümlesi neyi ifade ediyor acaba?

Allah cc bize söylemek istediklerini Ayeti kerimeleriyle bildirmiştir. Bunun haricindekileri de Peygamber efendimiz (sav) aracılığı ile bildirmiştir.

Sahih hadisler haricinde islamı temelden zedelemek isteyenlerin uydurdukları sahte hadisler zaten içerik olarak kendini belli ediyor. Bu yüzden de güvenilir ve sağlam kaynakları okumak daha faydalı olacaktır.

Konu dağılmadan asıl konumuza dönelim.


Hala kuranda şehit - şahit cümleleri geçmiyor diyorsunuz..

"Eger Allah yolunda öldürülürseniz veya ölürseniz, Allah'in size lütfedecegi magfiret ve rahmet onlarin biriktirdiklerinden daha hayirlidir. Andolsun, ölseniz de öldürülseniz de muhakkak ki Allah'in huzurunda toplanacaksiniz." (Ali Imran, 3/157-158)

"O halde, dünya hayatini ahiret hayati karsiliginda satanlar, Allah yolunda çarpissinlar. Kim Allah yolunda çarpisir sonra öldürülür veya üstün gelirse ona büyük bir ecir verecegiz." (Nisa, 4/74)

Daha bir çok ayet var bu konuda. Yüce Rabbimiz bunu "Allah yolunda öldürülenler" şeklinde ifade ediyor. İnsanlık ise "şehit" olarak ifade ediyor. Sonuçta aynı sonuca çıkıyor. Bir cümlenin bir kaç ifade şekli varken her anlamı kuranda aramak doğru olmaz.

normal ölümle Allah yolunda ölüm arasındaki farkı net olarak belli eden rabbimiz özellikle bu ifadeyi kullanarak bunlara ayrıcalık tanıdığını ifade ediyorsa bunu sorgulamamak gerekir.

Şu da var ki,

Kuranı kerim arapçadan türkçeye çevrilirken bir şekilde telaffuz farkları oluyor. Direkt olarak şehit - şahit cümlesi geçmiyor diye bu Kuranda yoktur diyebilir miyiz?

Diyen varsa da asıl onun niyetini sorgulamak gerekir .

Kısacası ;

Kuranda bizim bildiğimiz harflerle karşılığı olmayan bir şeye , kuranda böyle bir şey yok demek şirktir. Harfler illede bizim istediğimiz gibi olacak , eğer olmasa o kuranda yoktur deyip inkar etmek gerçekten büyük felakettir.

Kuran'da " Namaz " cümlesi de geçmiyor. Bildiğimiz harflerle bildiğimiz namaz. Allahın emri olan , Namaz.

O zaman buna da inanmayalım. Nasıl olsa kuranda geçmiyorsa Namaz kılma mecburiyetimiz de yoktur. Allah muhafaza insanı felakete sürükler. Ahiretimizde sonsuz cehennem azabına nasıl dayanırız.

Ben şahsi düşüncemi ifade edeyim;

Rabbimizin , Peygamber efendimiz aracılığı ile Kuranı kerimle bize bildirdikleri ve Alemlere rahmet peygamberimizin bize bildirdikleri , bugüne kadar büyük islam alimleri tarafından aktarılarak geldiyse bunu sorgulayıpta basit işlerle uğraşmak hem boşa zaman kaybı hem insanı günaha sürükler.

Kuranda kendi isteğimize göre arama yapıp bildiğimiz cümlelerle sonuç aramak yanlış olacaktır.

Mesajınızda niyetiniz ve inancınız açık ama son yıllarda büyük bir hadis düşmanlığı varken ilk mesajınızdaki ifadeniz hadislere inanmadığını göstermişti. İnşaallah böyle bir düşünceniz yoktur. Hadisler Kuranı kerimde bizim bilmediklerimizi , anlamadıklarımızı tamamlar.

İslam , insan aklıyla sorgulanacak bir din değildir.

“İşte bugün sizin dininizi kemâle erdirdim ve üzerinizdeki nimetimi tamamladım. Sizin için din olarak İslâm’ı beğendim.”(Maide, 5/3)

Rabbimizin tamamlayıp , kemale erdirdiği din üzerinde sorgulama yapmak hiç bir kulun haddine değildir.

Muhabbetiniz güzel. Cevabınızı bekliyorum. Ya da üye olalım öyle tanışıp muhabbet edelim.
 

VuSLaT

Yönetim
Yönetici
Kuranı kerim rehberidir ...ayetler ve hadisler ışığında yol alır Müslüman.peygamberimizin sünnetini de hayatımıza geçirerek tamamlarız imanlı bir yaşamı...kısa ve öz yorum yapıyorum.dinimizin yasak ve emirleri apaçık bellidir.bunlari anlamayana kuran daha ne desin...çok uzun yzmak isterdim cep tlden zor oluyor.son yorum gayet açık ve net anlayana...
 
U

Unregistered

Guest
Herkese selamlar ... Ben Yener...

Ben cevabından net bir şey çıkaramadım.

Allah'ın hadisimi... Resulullahın hadisi mi?

böyle bir cümleyi ilk defa duyuyorum. Allah'ın cc hadisi cümlesi neyi ifade ediyor acaba? ... ifade ediliyor...

Aslında ben de sizleri anlayamadım...اللَّهُ نَزَّلَ أَحْسَنَ الْحَدِيثِ كِتَابًا مُّتَشَابِهًا مَّثَانِيَ (Zumer-23) ... Ahsenel hadis (en güzel söz) olarak ifade ediyor...Allah(C.C) ayette... Çok açık değil mi?
Allah cc bize söylemek istediklerini Ayeti kerimeleriyle bildirmiştir. Bunun haricindekileri de Peygamber efendimiz (sav) aracılığı ile bildirmiştir. İfade ediliyor...
فَهَلْ عَلَى الرُّسُلِ إِلاَّ الْبَلاغُ الْمُبِينُ ﴿٣٥ (Nahl-35) Artık resûllerin üzerinde apaçık tebliğden başka (bir sorumluluk) var mı?
وَمَا عَلَى الرَّسُولِ إِلَّا الْبَلَاغُ الْمُبِينُ(Ankebut-18) Resûllerin üzerine apaçık tebliğden başka bir (sorumluluk) yoktur.
فَإِنَّمَا عَلَى رَسُولِنَا الْبَلَاغُ الْمُبِينُ (Teğabun-12) resûlümüzün üzerinde olan (sorumluluk), sadece apaçık tebliğdir.
Hiç düşündünü mü yukarıdaki ifadenizin, bu ayetler (Allah'ın sözü-sözleri) ışığında ne ifade ettiğini?...
Allah(C.C) söylemek istediğini söyleyecek, bunun haricindekileri RASULALLAH (A.S) söyleyecek...ÖYLE Mİ?
Cevap; Hakka-44-45-46... Lütfen Allah'a (C.C) ve RasulAllah (A.S) karşı duyarlı olalım...

Hala kuranda şehit - şahit cümleleri geçmiyor diyorsunuz... İfade ediliyor...
Gerçekten de öyle mi diyorum?...Kopyalamış olduğunuz ifade mi aynen ben de kopyalayıp yapıştırıyorum...Aşağıda...

Ben ne dedim şimdi?... Allah(C.C) ne demişse doğru söylemiştir... “ölüler” demeyin... Şimdi bu ayette şehit-şahit geçiyor mu? Hiç mi düşünmüyorsunuz?

Şimdi bakalım... Belirtmiş olduğunuz ayetlere... arapça metinlerini doğrudan kopyalıyorum... Bakın bakalım شهيد geçiyor mu? Siz karar verin ben sizi etkilemeyeyim...
Ali İmran (158-159)
وَلَئِن قُتِلْتُمْ فِي سَبِيلِ اللّهِ أَوْ مُتُّمْ لَمَغْفِرَةٌ مِّنَ اللّهِ وَرَحْمَةٌ خَيْرٌ مِّمَّا يَجْمَعُونَ ﴿١٥٧
وَلَئِن مُّتُّمْ أَوْ قُتِلْتُمْ لإِلَى الله تُحْشَرُونَ ﴿١٥٨
Nisa 74
فَلْيُقَاتِلْ فِي سَبِيلِ اللّهِ الَّذِينَ يَشْرُونَ الْحَيَاةَ الدُّنْيَا بِالآخِرَةِ وَمَن يُقَاتِلْ فِي سَبِيلِ اللّهِ فَيُقْتَلْ أَو يَغْلِبْ فَسَوْفَ نُؤْتِيهِ أَجْرًا عَظِيمًا ﴿٧٤

Daha bir çok ayet var bu konuda. Yüce Rabbimiz bunu "Allah yolunda öldürülenler" şeklinde ifade ediyor. İnsanlık ise "şehit" olarak ifade ediyor. Sonuçta aynı sonuca çıkıyor. Bir cümlenin bir kaç ifade şekli varken her anlamı kuranda aramak doğru olmaz... İfade ediliyor...

Kur'anı Kerim de شهيد ifadesi geçen ayetler vardır...
"İnsanlık ise "şehit" olarak ifade ediyor. Yüce Rabbimiz bunu "Allah yolunda öldürülenler" şeklinde ifade ediyor."
Görüyor musunuz hiç aynı sonuca çıkmıyor... Allah(C.C) bu noktada ifadesi sizin dediğiniz gibi "Allah yolunda öldürülenler" dir...
Siz (haşa) Allah'a(C.C) dinimi öğretiyorsunuz... Hiç mi düşünmüyorsunuz... Rasullere bile apaçık tebliğden başkası yoktur ki bize öylemi?

normal ölümle Allah yolunda ölüm arasındaki farkı net olarak belli eden rabbimiz özellikle bu ifadeyi kullanarak bunlara ayrıcalık tanıdığını ifade ediyorsa bunu sorgulamamak gerekir. İfade ediliyor...

Hiç düşünmüyor musunuz? RasulAllah (A.S) öldürüldü mü? ve-veya öldü mü? Böyle bir ayrıcalıktan geri mi? siz ce?
Ali İmran (144)
وَمَا مُحَمَّدٌ إِلاَّ رَسُولٌ قَدْ خَلَتْ مِن قَبْلِهِ الرُّسُلُ أَفَإِن مَّاتَ أَوْ قُتِلَ انقَلَبْتُمْ عَلَى أَعْقَابِكُمْ وَمَن يَنقَلِبْ عَلَىَ عَقِبَيْهِ فَلَن يَضُرَّ اللّهَ شَيْئًا وَسَيَجْزِي اللّهُ الشَّاكِرِينَ ﴿١٤٤
Ve Muhammed sadece bir Resûl'dür. Ondan önce de resûller gelip geçmiştir. Şimdi O, öldü veya öldürüldü ise, siz topuklarınız üzerinde geriye mi döneceksiniz? Kim topukları üzerinde geriye dönerse, bundan sonra Allah'a, asla hiçbir şeyle zarar veremez. Ve Allah, şâkirleri (şükredenleri) yakında mükâfatlandıracaktır.

Kuranı kerim arapçadan türkçeye çevrilirken bir şekilde telaffuz farkları oluyor. Direkt olarak şehit - şahit cümlesi geçmiyor diye bu Kuranda yoktur diyebilir miyiz? ifade ediliyor...

İfadeniz doğrudur... Tercümeyi yaparken müellif her iki dilde hakimse doğruya daha yakın ifade ortaya çıkıyor... Lakin şehit - şahit zaten kur'an da geçiyor... Geçmiyor değil böyle bir ifadem de yoktur... İsterseniz siz de bir bakın bu kelimelere nerede ve nasıl geçiyor...

Diyen varsa da asıl onun niyetini sorgulamak gerekir. İfade ediliyor...
Bakara 283
لِّلَّهِ ما فِي السَّمَاواتِ وَمَا فِي الأَرْضِ وَإِن تُبْدُواْ مَا فِي أَنفُسِكُمْ أَوْ تُخْفُوهُ يُحَاسِبْكُم بِهِ اللّهُ فَيَغْفِرُ لِمَن يَشَاء وَيُعَذِّبُ مَن يَشَاء وَاللّهُ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ ﴿٢٨٤
Göklerde bulunanlar ve yerde bulunanlar (herşey) Allah’a aittir. Ve eğer siz nefslerinizde (içinizde) olanı açıklasanız veya onu gizleseniz de Allah, sizi onunla hesaba çeker. Artık dilediği kimseyi mağfiret eder, dilediği kimseyi azaplandırır. Ve Allah herşeye kaadirdir.

Niyetlerimizi sorgulayacak olan sadece rabbimiz Allah(C.C) tır...
Düşünün "... siz nefslerinizde (içinizde) olanı açıklasanız veya onu gizleseniz de..." siz niyet okumamı biliyorsunuz?...
Açık olana bakıp hakkımdaki şahsi hükmünü verebilirsiniz... Hırsızlık yapmışsam cezamı verebilirsiniz...gibi..
Lakin niyetlerimizin Hükmü إِنِ الْحُكْمُ إِلاَّ لِلّهِ verecek olan Allah'tır...
Bu bir hastalıktır... İslam ümmetin en önemli hastalıklarındandır...

Kuranda bizim bildiğimiz harflerle karşılığı olmayan bir şeye , kuranda böyle bir şey yok demek şirktir. Harfler illede bizim istediğimiz gibi olacak , eğer olmasa o kuranda yoktur deyip inkar etmek gerçekten büyük felakettir. İfade ediliyor...

Şirk... ortak koşmaktır...(şirk-et; şirket) gibi düşün...
İnkar... varolanın üzerini örtüp yok muş gibi davranmaktır, yok saymaktır...
Şahı yüce olan rabbim Allah(C.C) hamd olsun... Ben bunlardan uzağım... O (Allah(C.C)) subhandır...

Kuran'da " Namaz " cümlesi de geçmiyor. Bildiğimiz harflerle bildiğimiz namaz. Allahın emri olan , Namaz.
O zaman buna da inanmayalım. Nasıl olsa kuranda geçmiyorsa Namaz kılma mecburiyetimiz de yoktur. Allah muhafaza insanı felakete sürükler. Ahiretimizde sonsuz cehennem azabına nasıl dayanırız. İfade ediliyor...

Kuran'da namazın adı "Salât'tır. Salât'ın Farsçası namazdır. Gene başlara döndük...Tercümeyi yaparken müellif her iki dilde hakimse doğruya daha yakın ifade ortaya çıkıyor... Türkçe tercüme için farsça karşılık alınmış ve dilimize yerleşmiş... Benim bir suçum yoktur...

Rabbimizin , Peygamber efendimiz aracılığı ile Kuranı kerimle bize bildirdikleri ve Alemlere rahmet peygamberimizin bize bildirdikleri , bugüne kadar büyük islam alimleri tarafından aktarılarak geldiyse bunu sorgulayıpta basit işlerle uğraşmak hem boşa zaman kaybı hem insanı günaha sürükler. İfade ediliyor...

Kur'an bir kitap olarak Allah(C.C) koruması dahilinde, Hicr 9 إِنَّا نَحْنُ نَزَّلْنَا الذِّكْرَ وَإِنَّا لَهُ لَحَافِظُونَ ﴿٩ Muhakkak ki zikri (Kur'ân-ı Kerim’i), Biz indirdik. O'nun koruyucuları (da) mutlaka Biziz. günümüze-tarafımıza ulaşmıştır...
Ben gerçekten anlayamıyorum... İfadeniz...Alemlere rahmet peygamberimizin bize bildirdikleri ..
Ayetse şöyle...وَمَا أَرْسَلْنَاكَ إِلَّا رَحْمَةً لِّلْعَالَمِينَ ﴿١٠٧ Enbiya 107...Seni Biz, sadece âlemlere rahmet olarak gönderdik.
Bu nasıl rahmet et diye anlaşılıyor?...Bilmiyorum...
Seni biz gönderdik... ifade çok açık... rahmet eden kim?... Cevap; ALLAH (C.C)...

bugüne kadar büyük islam alimleri tarafından aktarılarak geldiyse...ifadesi...
Hayır...Kur'an bir kitap olarak Allah(C.C) koruması dahilinde, Hicr 9 إِنَّا نَحْنُ نَزَّلْنَا الذِّكْرَ وَإِنَّا لَهُ لَحَافِظُونَ ﴿٩ Muhakkak ki zikri (Kur'ân-ı Kerim’i), Biz indirdik. O'nun koruyucuları (da) mutlaka Biziz. günümüze-tarafımıza ulaşmıştır..

sorgulayıpta basit işlerle uğraşmak hem boşa zaman kaybı hem insanı günaha sürükler. ifadesi...
لَقَدْ أَنزَلْنَا إِلَيْكُمْ كِتَابًا فِيهِ ذِكْرُكُمْ أَفَلَا تَعْقِلُونَ ﴿١٠ Enbiya 10... Andolsun, size öyle bir kitap indirdik ki sizin bütün şeref ve şanınız ondadır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız?
Ne dersin Kur'an-la meşgul olup, çalışmak, anlamak için çaba sarf etmek, boş ve zaman kaybı ve günaha sürüklemek mi?..
Sence ben geçmiş "bugüne kadar büyük islam alimleri tarafından aktarılalanları" nı mı okuyup anlamalıyım?...
Ya onlar doğru yolda değilseler ve-veya aktarılanlar ya yanlış aktarıldıysa... Hesap günü Rabbimin huzurunda "ben onları okudum, öğrendim, yaşadım, uyguladım deyip" kitabın bütün bu yükümlüklerinden Allah(C.C) verceği hesaptan kurtulabilecek miğim?..

Düşünüyorum şu ayeti ki...Fatır (18) وَلَا تَزِرُ وَازِرَةٌ وِزْرَ أُخْرَى وَإِن تَدْعُ مُثْقَلَةٌ إِلَى حِمْلِهَا لَا يُحْمَلْ مِنْهُ شَيْءٌ وَلَوْ كَانَ ذَا قُرْبَى إِنَّمَا تُنذِرُ الَّذِينَ يَخْشَوْنَ رَبَّهُم بِالغَيْبِ وَأَقَامُوا الصَّلَاةَ وَمَن تَزَكَّى فَإِنَّمَا يَتَزَكَّى لِنَفْسِهِ وَإِلَى اللَّهِ الْمَصِيرُ ﴿١٨
Hiçbir günahkâr başka bir günahkârın yükünü yüklenmez. Günah yükü ağır olan kimse, (bir başkasını), günahını yüklenmeye çağırırsa, ondan hiçbir şey yüklenilmez, çağırdığı kimse yakını da olsa. Sen ancak, görmedikleri hâlde Rablerinden için için korkanları ve namaz kılanları uyarırsın. Kim arınırsa ancak kendisi için arınmış olur. Dönüş ancak Allah’adır.

O alim dedikleriniz...benim günahlarımı yüklenmeyecek... Sadece ben kendimden sorumluyum...Biliyor musun denilecek ki?...
Zuhruf 39 وَلَن يَنفَعَكُمُ الْيَوْمَ إِذ ظَّلَمْتُمْ أَنَّكُمْ فِي الْعَذَابِ مُشْتَرِكُونَ ﴿٣٩ ...Onlara, “(Bu temenniniz) bugün size asla fayda vermez. Çünkü zulmettiniz. Hepiniz azapta ortaksınız(müşterek-müşterikun) ” denir.
Ya ben o zaman onlarla azapta müşterek olacağım... Allah'a(C.C) sığınırım...
Sadece ben kendimden sorumluyum...ve bu kitaptan sorumluyum... Biliyor musun ayeti derki?...
Zuhruf 44 وَإِنَّهُ لَذِكْرٌ لَّكَ وَلِقَوْمِكَ وَسَوْفَ تُسْأَلُونَ ﴿٤٤..Şüphesiz bu Kur’an, sana ve kavmine bir öğüt ve bir şereftir, ondan hesaba çekileceksiniz....

Ya arkadaşlar ne dersiniz?... Bu Kur'an sizinle konuşmuyor mu?... Hiç eksik bırakılan bir şey var mı?...
O alimler, veliler, hocalar vb... sizden daha mı akıllı olarak ve-veya daha şerefli olarak mı yaratıldı?...
Benim cevabım yeniden Kur'an dan HAYIR sizde en az onlar kadar AKILLI ve ŞEREFLİsiniz...
Yok eğer ben onlarda daha AKILLI ve ŞEREFLİ DEĞİLİM diyorsanız... GENE DE HAYIR DİYORUM..
Çünkü...
İSRA 70 'te Allh(C.C) yemin ediyor,,, yemin ederek başlıyor,,, (Düşün O'nun yemine ihtiyacı var mı?..)
وَلَقَدْ كَرَّمْنَا بَنِي آدَمَ وَحَمَلْنَاهُمْ فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِ وَرَزَقْنَاهُم مِّنَ الطَّيِّبَاتِ وَفَضَّلْنَاهُمْ عَلَى كَثِيرٍ مِّمَّنْ خَلَقْنَا تَفْضِيلاً ﴿٧٠ ...
Andolsun, biz insanoğlunu şerefli kıldık. Onları karada ve denizde taşıdık. Kendilerini en güzel ve temiz şeylerden rızıklandırdık ve onları yarattıklarımızın birçoğundan üstün kıldık.

Son bir ayet daha Secde (4) ......مَا لَكُم مِّن دُونِهِ مِن وَلِيٍّ وَلَا شَفِيعٍ أَفَلَا تَتَذَكَّرُونَ ﴿٤... Sizin için O’ndan başka hiçbir dost, hiçbir şefaatçi yoktur. Hâlâ düşünüp öğüt almayacak mısınız?

Rabbim olan Allah'a(C.C) hamd olsun, tükenmez şükürler olsun, O tüm noksanlıklardan münezzehtir...
 

MURATS44

Özel Üye
ve aleyküm selam Yener kardeş. Hoşgeldin.

Dikkat edilirse düşünceler aynı ama ifade farklılıklarından dolayı yanlış anlaşılmalara neden olabiliyor. Herkesin söylediği aynı.

Dikkatli ve araştırmacısın. Bilmediklerini öğrenme azmi ve bilmeyene öğretme isteği var sende. Cevapların için ayrıca teşekkür ediyorum. Üye olmanı rica ediyorum. Üyelikle mesaj yazma özelliklerini daha aktif kullanabilirsin. Bu şekilde satırlarda düzenleme yapılamadığı için konu birbirine karışıyor. Mesaj editörü sadece üyelere açık olduğundan üyelik girişi yaparak cevapladığın konularla daha güzel muhabbet edebiliriz. Bu konuya bende katılmak istiyorum.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst Alt