Ölümün Soğuk Nefesi : Cellatlar

MURATS44

Özel Üye
Ölümün Soğuk Nefesi : Cellatlar
003jpg-728x728.jpg


Cellat, Arapça “celd” (kamçı ile vurma) kökünden gelen, “eziyet eden, cezalandıran” anlamında kullanılan bir kelimedir ve idam cezalarını infaz eden kişilere verilen addır.

İdam cezası uygulayan her devletin tarih boyunca cellat seçiminde çeşitli kıstasları olmuştur. Örneğin Roma’nın ilk dönemlerinde idam cezaları halktan birileri tarafından uygulanırken daha sonraki dönemlerde bu cezaların infazı için profesyonel kişiler yetiştirilmeye başlanmıştır.


004jpg-728x728.jpg


(17.yy eseri olan ve orijinali İsveç Ulusal Kütüphanesi'nde bulunan The Ralamb Costume Book'ta yer alan cellat figürü.)

Kimler Cellat Seçilirdi?
005jpg-728x728.jpg


Osmanlı’da Cellat Ocağı 15. yy’de ortaya çıkmıştır. Cellat Ocağı 16.yy’de padişahın yakın koruması ile görevli olan Bostancı Ocağı’na bağlanmıştır. Ocakta bulunan cellat sayısı yıllara göre değişiyordu. 18.yy’de 70 civarı celladın bu ocakta görev yaptığı bilinmektedir. Osmanlı’da cellatların seçimine özen gösterilmiştir. Osmanlı’da cellatlar, genellikle Hırvat dönmeleri ve Çingenelerin sağır ve dilsiz olanlarından seçilirdi. Cellat olarak seçilecek kişi doğuştan dilsiz değilse sonradan dili kesilmek suretiyle lal edilirdi. Cellatların sağır ve dilsiz kişilerden seçilmiş olmalarının nedeni, idam edilecek kişilerin haykırışlarından etkilenip merhamete gelmemesi için ve yaptıkların işin gizliliğinden dolayıdır.

Kim Nasıl İdam Edilirdi?
001jpg-728x728.jpg



Osmanlı’da idamlarda hiyerarşiye çok önem verilirdi. Devlet adamlarının ya da önemli kişilerin infazları Cellat Ocağı’nın başında bulunan Cellat Başı tarafından gerçekleştirilirken, halktan kişilerin infazları diğer cellatlar tarafından gerçekleştirilirdi.Osmanlı’da Hânedân mensupları mukaddes sayıldığından kanı asla akıtılmazdı. Bu nedenle Hânedân mensupları hakkında idam kararı verildiği zaman boğularak infaz edilirdi.
İdamına karar verilen kişi bir Yeniçeri ise kellesi cellat satırıyla kesilirdi. Halktan birilerinin idamına karar verilmişse bu kişilerin infazı kılıçla kellesi kesilmek suretiyle gerçekleştirilirdi.

İdamlar Nerede Gerçekleştirilirdi?
006-jpg-728x728.jpg



İdamlar, Topkapı Sarayı’nın ana giriş kapısı olan Bâb-ı Hümâyun ile sarayın ikinci kapısı olan Bâb’üs Selâm arasında bulunan Cellat Çeşmesi ya da Siyaset Çeşmesi adıyla anılan çeşmenin önünde gerçekleştirilirdi. İnfazı gerçekleştiren cellat kılıcını ve ellerini bu çeşmede yıkardı.

Kelle Koltukta...
İnfazı gerçekleştirilen kişi eğer Müslüman ise, ceset sırt üstü yatırılır ve kellesi koltuğunun altına konulurdu. Kelle koltukta deyimi buradan gelmektedir. İnfazı gerçekleştirilen gayrimüslimlerin cesetleri yüz üstü yatırılır ve kelleleri kıçının üstüne konulurdu.

İbret Taşı...
sengi-ibretjpg-728x728.jpg


İnfazı gerçekleştirilen vatan hainlerinin kelleleri halkın ibret alması amacıyla, Cellat Çeşmesi’nin karşısında bulunan Seng-i İbret (İbret Taşı) ile Bâb-ı Hümâyun’un nişlerine asılır ve üç gün süreyle burada teşhir edilirdi. (Fotoğrf Edirne'de bulunan İbret Taşına aittir.)

Gümüş Tepsideki Kesik Baş...
İnfazı gerçekleştirilecek kişi, Payitaht sınırları dışında bir devlet adamı ise cellat yola çıkar ve infazın ardından maktulün kellesini bal dolu bir kırba (meşin torba) ile saraya getirir ve gümüş tepsi ile padişaha sunardı. Bu nedenle başı ve gövdesi farklı yerlerde gömülü birçok devlet adamı bulunmaktadır.

Yazısız Mezar Taşları
008jpg-728x728.jpg


Bunca tüyler ürperten infazları gerçekleştiren cellatlardan doğal olarak halk korkar ve kimse onları aralarına almak istemezdi. Bu nedenle cellatlar öldüklerinde bile farklı yerlere gömülürlerdi. İstanbul’da cellatların gömüldüğü iki mezarlık bulunmaktaydı. Bu mezarlıklar halkın yerleşim yerlerinin dışında yer almaktaydı. Dünyadaki ilk ve tek cellat mezarlarından ilki Edirnekapı’dan Ayvansaray’a inerken Eğrikapı civarında yer almaktadır. Bir diğeri ise Eyüp Pierre Loti tepesinde mezarlığın bitimine doğru Karyağdı Bayırı’nda yer alan Karyağdı Tekkesi’nin 100 metre kadar ilerisinde yer almaktadır.


Bu mezarlıklarda yatan cellatların mezarlarının başında 40-50 cm eninde, 160-170 cm boyunda yazısız taşlar yer almaktadır. Cellatların mezar taşları, kendilerinden sonra gelen nesillerin cellat çocuğu ya da torunu olarak anılarak toplumdan dışlanmaması ve herhangi bir husumete maruz kalmaması amacıyla yazısız olarak yapılmıştır. Şu anda dünyada ilk ve tek cellat mezarlığı olma özelliğini taşıyan her iki cellat mezarlığı da kaybolma tehlikesi ile karşı karşıyadır.
 
Üst Alt