ceylannur
Yeni Üyemiz
Pasif içicilik kanserden daha tehlikeli
Yeşilay Muğla Şube Başkanı Muhittin Turgut, sigara içilen ortamda bulunan pasif içici durumundaki kişilerin, önemli hastalıklarla karşılaşabileceklerini söyledi.
Küçük yaşlardaki pasif sigara içiciliğinin, ileriki yaşlarda astım ve bronşit gibi solunum yolu hastalıklarına yol açtığını kaydeden Başkan Turgut, "Pasif içicilik, kansere neden olan pek çok hava kirletici maddeden daha tehlikelidir." dedi.
Turgut, pasif sigara içiciliğinin, her türlü tehlikeli boyutlara ulaştığının altını çizerek, "Sigara içilen ortamda maruz kalınan duman, pasif içicilerden en çok çocukları ve hamile kadınları etkiliyor. Çünkü gelişme döneminde olan akciğer ve beyin, bu dumandan çok çabuk zarar görüyor. Çocuklarda sigara dumanının yol açtığı zarar küçük yaşlarda hafif atlatılsa bile ileriki yaşlarda mutlaka astım ve bronşit gibi solunum yolu hastalıkları olarak kendini gösterir." diye konuştu.
Pasif sigara içiciliğinin ileriki yaşlarda da akciğer kanserinin en önemli nedenlerinden biri olduğuna dikkat çeken Turgut, "Akciğer kanserlerinin yüzde 90'ı, pasif veya aktif sigara içiciliğine bağlı gelişiyor. Pasif içiciliğin yol açtığı zararlar, bulunulan ortama ve maruz kalınan süreye göre değişiyor. Hava kirletici özelliği bulunan birçok maddeninkanseryapıcı etkisi olduğu biliniyor. Pasif sigara içiciliği ise kanser yapıcı etkisi olan bu maddelerin çoğundan daha tehlikelidir. Bu tehlike gözönünde bulundurulduğunda, sigaranın bırakılmasına yönelik kampanyalar kadar, içmeyen insanların da sigaradan en az etkilenmesini sağlayacak uygulamalara önem verilmelidir. Sigara içenlerin cezasını içmeyen insanlara çektirmemek için bu tür uygulamalara önem verilmesi gerekiyor." ifadelerini kullandı.
İçlerine çekmeden zehir bulaşmadığını sanan kişilerin yanıldığına da değinen Turgut, "Gırtlak kanserleri ve diş eti hastalıklarının oluşması için dumanın akciğere çekilmesi gerekmiyor. Sigarasını yakmayıp sadece dudaklarının arasında tutanlar veya tütün çiğneyenlerde bile dudak ve ağız içi kanserleri görülüyor. Bu kanıtlanmıştır. Sigara kullanan hiç kimse güvende değildir. Zararsız bir sigara içme biçimi bulunmuyor. Sigaranın zararlarından haberdar olan bazı içiciler kendilerini rahatlatmak için çareler arıyor. Bu kişiler, 'yalnızca dudak tiryakisi olduklarını ve dumanı içe çekmediklerini' söylüyorlar. Ve sigaranın kendilerine zarar vermeyeceğine inanıyorlar. Doğru olmayan bu davranış, bir avuntudan ibarettir. Dumanı içe çekmeden sigara içmek, zararlarından kurtulmak için kesinlikle yeterli değildir." dedi.
Vatandaşların sigarayı bırakma noktasında her türlü desteğin sağlandığını dile getiren Turgut, sigarayı bırakanlara teşekkür belgesi verdiklerini sözlerine ekledi.
Yeşilay Muğla Şube Başkanı Muhittin Turgut, sigara içilen ortamda bulunan pasif içici durumundaki kişilerin, önemli hastalıklarla karşılaşabileceklerini söyledi.
Küçük yaşlardaki pasif sigara içiciliğinin, ileriki yaşlarda astım ve bronşit gibi solunum yolu hastalıklarına yol açtığını kaydeden Başkan Turgut, "Pasif içicilik, kansere neden olan pek çok hava kirletici maddeden daha tehlikelidir." dedi.
Turgut, pasif sigara içiciliğinin, her türlü tehlikeli boyutlara ulaştığının altını çizerek, "Sigara içilen ortamda maruz kalınan duman, pasif içicilerden en çok çocukları ve hamile kadınları etkiliyor. Çünkü gelişme döneminde olan akciğer ve beyin, bu dumandan çok çabuk zarar görüyor. Çocuklarda sigara dumanının yol açtığı zarar küçük yaşlarda hafif atlatılsa bile ileriki yaşlarda mutlaka astım ve bronşit gibi solunum yolu hastalıkları olarak kendini gösterir." diye konuştu.
Pasif sigara içiciliğinin ileriki yaşlarda da akciğer kanserinin en önemli nedenlerinden biri olduğuna dikkat çeken Turgut, "Akciğer kanserlerinin yüzde 90'ı, pasif veya aktif sigara içiciliğine bağlı gelişiyor. Pasif içiciliğin yol açtığı zararlar, bulunulan ortama ve maruz kalınan süreye göre değişiyor. Hava kirletici özelliği bulunan birçok maddeninkanseryapıcı etkisi olduğu biliniyor. Pasif sigara içiciliği ise kanser yapıcı etkisi olan bu maddelerin çoğundan daha tehlikelidir. Bu tehlike gözönünde bulundurulduğunda, sigaranın bırakılmasına yönelik kampanyalar kadar, içmeyen insanların da sigaradan en az etkilenmesini sağlayacak uygulamalara önem verilmelidir. Sigara içenlerin cezasını içmeyen insanlara çektirmemek için bu tür uygulamalara önem verilmesi gerekiyor." ifadelerini kullandı.
İçlerine çekmeden zehir bulaşmadığını sanan kişilerin yanıldığına da değinen Turgut, "Gırtlak kanserleri ve diş eti hastalıklarının oluşması için dumanın akciğere çekilmesi gerekmiyor. Sigarasını yakmayıp sadece dudaklarının arasında tutanlar veya tütün çiğneyenlerde bile dudak ve ağız içi kanserleri görülüyor. Bu kanıtlanmıştır. Sigara kullanan hiç kimse güvende değildir. Zararsız bir sigara içme biçimi bulunmuyor. Sigaranın zararlarından haberdar olan bazı içiciler kendilerini rahatlatmak için çareler arıyor. Bu kişiler, 'yalnızca dudak tiryakisi olduklarını ve dumanı içe çekmediklerini' söylüyorlar. Ve sigaranın kendilerine zarar vermeyeceğine inanıyorlar. Doğru olmayan bu davranış, bir avuntudan ibarettir. Dumanı içe çekmeden sigara içmek, zararlarından kurtulmak için kesinlikle yeterli değildir." dedi.
Vatandaşların sigarayı bırakma noktasında her türlü desteğin sağlandığını dile getiren Turgut, sigarayı bırakanlara teşekkür belgesi verdiklerini sözlerine ekledi.
