Paylaşmaya değer satrlar

Adilbey

Aktif Üyemiz
satirarasiza2.jpg


Dışarıda yorgun bir sonbahar havası var.

Ağaç dipleri yaprak mezarlığına dönüyor.

Üşüyen sevgili için kaşkolunu çıkarıp,

O'nun zarif boynuna sarma zamanı.

Bir sahil kenarı çaycısına sığınma vakti.

Bulutlar bir şeyler anlatmaya çalışır böyle zamanlarda.

Ben bulutların dilinden anlamam.

O yüzden sık sık yağmur yağar ben dışarı çıkınca.

Şimdi bütün bunların önemi yok.

Önemi yok şimdi bütün bunların.

Ben umut arıyorum.


 

Adilbey

Aktif Üyemiz
28sy7.jpg



Takvimler,

bir bahar güncesinin onaltıncı yaprağını gösterir

Yürekler,

bir zulüm sayfasının iç burkan noktasına gark olur

Sözler,

el etek çeker cümleden isyankâr ağıtların rehberinde

Yüzler,

yüzleşir koskoca tanklar ile, yüzünü ölümlere salar bir vicdan

Şehir,

bir ruhun, yüreğini yitirmiş insanlığın karşısında duvar oluşunu izler

Zulüm,

caka satar taş taş üstünde koymayan adımlarla

İnsanlık,

korkar, pusar izbeler ardına, vicdan ödün vermez yarasından

Dünya,

kararır.. ve karartır bir çocuğun ellerini,

Vakit,

gözlerde pıhtılaşır, kalbe giden yol tıkanır

Çocuk,

son çığlığını bir taşa verir.. ki toprak incinmesin !

Anne,

incinmesin ister yaprak ölsede ağaç ve özgürlüğe göz koyar

Özgürlük,

gün gelir, bir buldozerin ayakları altında defalarca ezilir.. ezilir…

Yürek mahçup, anne mağrur, zulüm hadsiz artık

Vicdan,

artık tuz-buz olmuş bir aynadır geçmişte kalan

bakanlara kan-revan...
 

Adilbey

Aktif Üyemiz
rerrsyr4.jpg



Eğer yeniden başlayabilseydim yaşama,
İkincisinde daha çok hata yapardım
Kusursuz olmaya çalışmaz, sırt üstü yatardım.
Neşeli olurdum ilkinde olmadığım kadar
Çok az şeyi ciddiyetle yapardım.
Temizlik sorunum olmazdı
Daha çok riske girerdim
Seyahat ederdim daha fazla
Daha çok güneş doğuşu izler,
Daha çok dağa tırmanır,
Daha çok nehirde yüzerdim.
Görmediğim birçok yere giderdim
Dondurma yerdim doyasıya,
Ve daha az bezelye.
Gerçek sorunlarım olurdu
Hayali olanların yerine
Yaşamın her anını gerçek ve
Verimli kılan insanlardandım
Yeniden başlayabilseydim eğer,
Yalnız mutlu anlarım olurdu.
Yaşam budur zaten.
Anlar, sadece anlar.
Sizde anı yaşayın!
Hiçbir yere yanında
Termometre, su, şemsiye ve
Paraşüt olmadan gitmeyen insanlardandım ben
Yeniden başlayabilseydim
İlkbaharda pabuçlarımı fırlatır atardım
Ve sonbahar bitene kadar
Yürürdüm çıplak ayaklarla
Bilinmeyen yollar keşfeder,
Güneşin tadına varır,
Çocuklarla oynardım, bir şansım olsaydı eğer.

Ama işte seksen beşindeyim

Ve biliyorum ölüyorum...


 

Adilbey

Aktif Üyemiz
griyakv2.jpg


Biraz yağmur yağsa diyor şair...
/Ağla! Diyorum /
Biraz anlatsam kendimi diyor damlaya...
/Sus! Diyorum /
Biraz kış olsa diyor bu mevsim...
/Gideyim! Diyorum /
Biraz gidiyorum şimdi...Şairim! Gidiyorum...
Ama üşüme...
 

Adilbey

Aktif Üyemiz
ben-im.jpg



Ey içimdeki çocuk!

Ey aynamın ardındaki resim, resmin önündeki siluet! Ey sen, ey ben, ey benden de ben olan! Zindandayım şimdi.. Sen içimin sokaklarında özgür dolaşırken, ben dünyanın sokaklarında zindandayım... Gel kurtar beni, içimdeki şehirden çık, boğulduğum şehre gel!
Sin gibi keskin, nûn gibi suskun gel! Sin'e üstün ol, nûn'a cezm ol gel! Elif gibi yalnızım ben, he gibi ağlarım, mim gibi baş eğerim.. Yeter ki gel sen! Çeyrek asrı devirdiğim gün, çeyrek asrın beni devirdiği gün olmasın yeter ki
Biliyorum.. Beni kurtaracak olan sensin, Çünkü sen biraz da bensin...
 

Adilbey

Aktif Üyemiz
2651669585cbb97acf24cop.jpg



Hz.Aişe, Peygamberimizle yeni evlenmişti.

Eşinin kendisini sevip sevmedigini merak etmekteydi,
ya da kendisini ne kadar ve nasıl sevdiğini...
Hz.Aişe bu düşüncesini Peygamber Efendimizle konuşmadan edemedi.
Ey Allah ın Resulü,beni seviyor musun?
Evet, Ya Aişe tabi seviyorum!
Aişe dahasını da merak ediyordu,acaba nasıl seviyordu? Hemen sordu:
Beni nasıl seviyorsun
Peygamberimiz sevgi şeklini tanımladı eşine;
KÖRDÜĞÜM GİBİ
bu cevap Hz. Aişe yi cok sevindirdi,çünkü kördügüm açılamazdı.
Açılmayan, bitmeyen sırlı bir sevgi demekti.
Alacagı cevap onu çok mutlu ettigi için,Hz. Aişe sık sık sorardı:
Ey Allah ın Resulü, kördüğüm ne alemde.

Peygamberimiz,Hz.Aişe yi memnun eden cevabı verirdi her defasında:
İLK GÜNKÜ GİBİ


Rabbim herkesi;
Birbirini kördüğüm gibi sevecek insanlarla karşılaştırsın.
Amin
 

Adilbey

Aktif Üyemiz
karincazn6.jpg



Kanuni Sultan Süleyman, Şeyhülislam Ebüssuud Efendi’den, manzum bir beyitle,Topkapı Sarayının bahçesindeki meyve ağaçlarına zarar veren karıncaların yok edilmesinin dinen mümkün olup olmadığını sormuş. Beyit şöyle:

Dırahta ger ziyan etse karınca
Günah var mıdır ânı kırınca?


Şairliği de bulunan Ebüssuud Efendi,manzum soruya manzum bir cevap vermiş:

Yarın Hakkın divanına varınca,
Süleyman’dan hakkın alır karınca
.


 

Adilbey

Aktif Üyemiz
sukutt.jpg

İşte sukut’la ilgili bir takım insanların tanımları:

… acı
… edep
… ikrar
... asalet
… üşümek
… üç nokta
… sessiz çığlık
… kabullenmek
... sukût-u hayal
… feryad-u figan
… kelimelerin iflası
…ilgilenmemenin işareti
... bazen her soruya cevap
…bir olaya en büyük tepki
... her dilden anlaşılır, sessizlik
... bazen en iyi aşağılama biçimi
…azı karar çoğu zarar bir eylem
… çoğu zaman ihtiyaç duyulan şey
... konuşmamaktan çok daha öte olan
... bazen bir başlangıç, bazense bir son
… yeri geldiğinde olmamız gereken mod
... birşeyleri konuşmadan ifade edebilmek
… bir tartışmada verilebilecek en güzel yanıt
… harflerin zaptedemediği kelimelerle konuşmak
...

~

Ve Onlar bunu söylediler..

Susmak, huyların efendisidir.
Hz. Muhammed sav.

Aşk saadetini kim elde eder? Susan kimse.
Cervantes

Çok kere, en güçlü tenkit ses çıkarmamaktır.
Charles Buxton

Bazen susmak, söylenen bir sürü sözden çok daha fazlasını ifade eder.
Montesquieu


 

Adilbey

Aktif Üyemiz
Tşk.ler
Murat adminimizin verdiği bir site var. Oradan alıyorum. Beğendiğiniz için tşk.ler.Sizin paylaşımlarınız ve yorumlarınızda güzel. Bende tşk .ederim.
 
Üst Alt