Sevket OKYAY Peygamber Gülleri (s.a.v)

Okyay

ÖZEL ÜYE
AYET-İ KERiME





"Onlar; altından ırmaklar akan Adn cennetleri onlarındır,orada altın bileziklerle süslenirler...
(Kehf Suresi, 31)
İman edenler ve salih amellerde bulunanlar -ki
NOT
Cennet ehlinden derecesi en düşük olanın
seksen bin hizmetçisi vardır.
Onun için inciden, zebercedden (zümrüt benzeri kıymetli bir taş) ve
yakuttan bir çadır kurulur.
Bu çadır, Câbiye'den San'a'ya kadar uzanan bir büyüklüktedir.
[(Tirmizi), Büyük Hadis Külliyatı- 5, s. 412/10114]

].................................................. .........................
]Peygamber gülleri (s.a.v)

Şanlı Resulullahın, O nâdide gülleri,

Şanlı Resulullahın, O nâdide gülleri,
Hasan ile Hüseyin, Peygamber torunları.
__Bir gün yaşlı bir adam, abdest alır görürler,
__Adamın abdestini, kenardan seyrederler.
Görürler ki o şahsın, abdesti hatalıdır,
Kimini eksik alır, kimi yer kuru kalır.
__Şimdi bunu adama, söylemek işi düşer,
__Lâkin incitmemek var, yoksa amacı aşar.
İki kardeş düşünüp, nazik bir yordam bulur,
İkisi de adama, yaklaşarak sokulur.
__Ve derler ki “Ey amca, bize bir iyilik eyle,
__Biz abdest alalım da, sen bizi seyret şöyle.
Çünkü henüz küçüğüz, belki hatamız vardır,
Lütfen bize söyleyin, hatamız ne kadardır.
__"Hem mübarek efendim, bizler birbirimizden,
__Abdesti daha doğru, uygun aldığımızdan,
İddia ediyoruz, içimizde yarış var,
Bize bakar mısınız? hangimizde yanlış var?"
__Yaşlı adam “Hadi, der. Alın ben de göreyim,
__Bu şirin yavruları, elbette kırmayayım.
Hasan ile Hüseyin, başlar abdest almaya,
Ama Dikkat ederler, tam- kusursuz olmaya.
_Aldıkları abdestler, birbirinden farksızdı,
_Ne doğruluğu farklı, ne güzelliği azdı
__Birisi suyu döker, diğeri abdest alır,
__Sonra diğeri döker, böylece tamam olur.
Ve dönüp “ya efendim, abdestimiz doğru mu?,
Eksik hatamız var mı? Yanlışımız oldu mu?”
__Yaşlı adam, abdestte, onları seyrederken,
__Bir yandan kendisinde, sayar hatalı farkı.
Eksiği- kusurunu, böyle nazikçe anlar,
Abdest öğretilmişti, teşekkürlüktü bunlar.
__Ve der ki”Evlatlarım, abdestiniz dosdoğru,
__Baştan sona izledim, benim aldığım eğri.
Doğru abdest alarak, bana da öğrettiniz,
Bu yaşlı amcanıza, pek iyilik ettiniz.
__“Allah razı olsun” der, arkasından dualar,
__Peygamber gülerinden, olmuş olur payidar.
İşte âdab böyledir, Peygamber terbiyesi,
Böyle bir davranışın, teşekkür hediyesi.

Sallü ala Resulüna Muhammed
Allahmme salli ala Muhammed


Şevket OKYAY

AYET-İ KERiME
]]



Biz hiç kimseye güç yetireceğinden fazlasını yüklemeyiz-
] onlar da cennetin ashabı (halkı)dırlar.
Onda sonsuz olarak kalacaklardır.
(Araf Suresi, 42)]

 
Moderatör tarafında düzenlendi:

MURATS44

Özel Üye
Samimi arkadaşlığın bir gereği de kardeşi günaha düştüğünde onu bu durumdan kurtarmaya çalışmak. Ayrı kalınan, dargın bulunulan dönemde ise kardeşinin ardından her şeye rağmen güzel konuşabilmek çok önemli bir erdem.Her ne kadar dostluğun pekişmesi ve güzelce devam etmesi için tatlı söz gerekliyse de dostluk yalnızca sözle kurulacak bir yapı değildir.

Mesnevi’de geçen bir hikayeye göre fare ile kurbağa bir gün su kenarında karşılaşır, arkadaş olur. Bir süre sonra dostlukları bir hayli ilerler. Gece gündüz sık sık görüşürler. Fare bu durumdan endişelenmeye başlar ve :

"Kurbağa kardeş! Seninle dostluğa doyamıyorum ama bir gün beni terk edersin diye de korkmadan edemiyorum. Gel, seninle ayaklarımızı birbirine bağlayalım, böylece her an birbirimizden haberdar oluruz" diye teklifte bulunur.

Farenin önerisi, kurbağanın pek hoşuna gitmese de arkadaşının ısrarına dayanamaz. Ayağını fareninkine bağlar fakat karaya sürüklenme tehlikesine karşı da her an tetiktedir. Bu hal böylece devam ederken karga bir anda fareyi kapar ve havalanır. Onunla birlikte kurbağa da göklere yükselince görenler bu duruma şaşar. "Nasıl olur da kurbağa gibi bir su hayvanı kargaya yem olur?" diye söyleşenlere kurbağanın lisan-ı hal ile cevabı şu olur: "Ben bu felaketi hak ettim. Su halkından olduğum halde hemcinslerimi bırakıp karada yaşayanlarla arkadaşlık ettim. Toprakta gezenle dost olanın layığı budur."

İşte herşey düşüncede başlar,düşünce de biter.Önyargılı olmak yerine böyle bir dayanışma ve kalp kırmadan karşımızdakine bakma eğilimi,islâmın en güzel yanlarından biri olsa gerek.İnsanlık , insan olma yolunda karşılıklı sevgi,saygı ve değer ile hakettiği yerdedir.


Emeğinize sağlık Şevket Hocam.Çok ince ,aynı zaman da çok hassas bir noktaya oltayı sallamışsınız.Tabii ki hep beraber salladık oltalarımızı.Oltamıza takılan da; bu hikayeden aldığımız kalp kırmama, doğru yolu göstermek için güzel ahlak ve nezaket.....ALLAH razı olsun.Çok hoş bir konu,hoş ve anlamlı bir örnek.Teşekkür Ederim..:)



 

Okyay

ÖZEL ÜYE
Samimi arkadaşlığın bir gereği de kardeşi günaha düştüğünde onu bu durumdan kurtarmaya çalışmak. Ayrı kalınan, dargın bulunulan dönemde ise kardeşinin ardından her şeye rağmen güzel konuşabilmek çok önemli bir erdem.Her ne kadar dostluğun pekişmesi ve güzelce devam etmesi için tatlı söz gerekliyse de dostluk yalnızca sözle kurulacak bir yapı değildir.​

Mesnevi’de geçen bir hikayeye göre fare ile kurbağa bir gün su kenarında karşılaşır, arkadaş olur. Bir süre sonra dostlukları bir hayli ilerler. Gece gündüz sık sık görüşürler. Fare bu durumdan endişelenmeye başlar ve :
"Kurbağa kardeş! Seninle dostluğa doyamıyorum ama bir gün beni terk edersin diye de korkmadan edemiyorum. Gel, seninle ayaklarımızı birbirine bağlayalım, böylece her an birbirimizden haberdar oluruz" diye teklifte bulunur.​

Farenin önerisi, kurbağanın pek hoşuna gitmese de arkadaşının ısrarına dayanamaz. Ayağını fareninkine bağlar fakat karaya sürüklenme tehlikesine karşı da her an tetiktedir. Bu hal böylece devam ederken karga bir anda fareyi kapar ve havalanır. Onunla birlikte kurbağa da göklere yükselince görenler bu duruma şaşar. "Nasıl olur da kurbağa gibi bir su hayvanı kargaya yem olur?" diye söyleşenlere kurbağanın lisan-ı hal ile cevabı şu olur: "Ben bu felaketi hak ettim. Su halkından olduğum halde hemcinslerimi bırakıp karada yaşayanlarla arkadaşlık ettim. Toprakta gezenle dost olanın layığı budur."​

İşte herşey düşüncede başlar,düşünce de biter.Önyargılı olmak yerine böyle bir dayanışma ve kalp kırmadan karşımızdakine bakma eğilimi,islâmın en güzel yanlarından biri olsa gerek.İnsanlık , insan olma yolunda karşılıklı sevgi,saygı ve değer ile hakettiği yerdedir.

Emeğinize sağlık Şevket Hocam.Çok ince ,aynı zaman da çok hassas bir noktaya oltayı sallamışsınız.Tabii ki hep beraber salladık oltalarımızı.Oltamıza takılan da; bu hikayeden aldığımız kalp kırmama, doğru yolu göstermek için güzel ahlak ve nezaket.....ALLAH razı olsun.Çok hoş bir konu,hoş ve anlamlı bir örnek.Teşekkür Ederim..:)


Yorumların, sükun için birebir.
Bu yazılar, kitap olmak gerekir.
Okurken adeta, anlam düşün dur,
İnsan bu yorumlarla, alleme olur.
.
E canım, imanın olduğu yerde,
Bırak olsun artık, bu güzelliklerde.
Bu huzur, çaredir bin bir tür derde,
Murat neredeyse, sohbet var orda.
.
Ne dersin dostumuz, Murat/ sa serde,
İnsan okuyunca, "oh be- oh" der de,
Koltuğa dayanır, şevkle- edeble,
Çayını yudumlar, şöyle; aheste..
.
Elerine sağlık Murat'ım Sağ ol sen.
Rabbimiz razı olsun İnşaallah
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

MURATS44

Özel Üye
Okyay Adlı üyeden Alıntı :
Yorumların, sükun için birebir.
Bu yazılar, kitap olmak gerekir.
Okurken adeta, anlam düşün dur,
İnsan bu yorumlarla, alleme olur.
.
E canım, imanın olduğu yerde,
Bırak olsun artık, bu güzelliklerde.
Bu huzur, çaredir bin bir tür derde,
Murat'tan hediye, birer- ikişer de.
.
Bu işin başında, Murat/ sa serde,
İnsan okuyunca, "oh be- oh" der de,
Koltuğa dayanır, haz ve edeble,
Çayını yudumlar, her halukarda.
.
Elerine sağlık Murat'ım Sağ ol sen.
Rabbimiz razı olsun İnşaallah

Şevket Hocam:)
Bazen şiirleriniz ve jestlerinizle mest ediyorsunuz.Sözlerinize karşılık verecek kelime bulamıyorum.O kadar ince ve hoş dokunuyorsunuz ki ,, Ne desekte hedefini bulmuyor.Tek kelime ile mükemmel ve iyisiniz.Şiiriniz beni çok mutlu etti.Kalbinize sağlık.Elinize sağlık.Çok çok teşekkür ederim...glü

İnsanlar mükemmel değildir.Mükemmel olan ,insani duygular ,insani ilişkilerdir, ve bu ilişkileri mükemmel kılmak ancak mükemmel anlayışa sahip olan insanlarla mümkün olabilir.Güven verilmeden alınamayacağı gibi ,sevgi de verilmeden alınamaz. Ama en önemlisi her gönüle hitap edebilmektir.Candan bir kalp, insani ve duygulu yönü ağır basan bir kişilik, inanç ve düşünce.Hepsinin bir yerde toplandığı bir insan.Şevket OKYAY...Sonsuz Teşekkürler.....glü
 

Okyay

ÖZEL ÜYE
Murat'ım, sana yazdığım dörtlüklerde,
kelime tashihleri yapmakla meşgulken,
siz de cev aplamışsınız. Bazı kelimeleri yerlerine
değişik biçimde koydum bi baksana.
Sağ ol sen teşekkürler.

Ellerine sağlık.
 

Okyay

ÖZEL ÜYE
Image-_Flower-_In-_High-_Definition-.jpg

 
Moderatör tarafında düzenlendi:

TaHKaR

Aktif Üyemiz
]Şanlı Resulullahın, O nâdide gülleri, adlı şiiri
iki defa okudum

Maşallah ne güzel bir konu...söyleyecek bir söz bulamadım..bağışlayın
 

MURATS44

Özel Üye
Murat'ım, sana yazdığım dörtlüklerde,
kelime tashihleri yapmakla meşgulken,
siz de cev aplamışsınız. Bazı kelimeleri yerlerine
değişik biçimde koydum bi baksana.
Sağ ol sen teşekkürler.

Ellerine sağlık.



:) Mesajınızı biraz erken görümüşüm üstad. 3 sene olmuş. Afedersiniz. Konu güncellenince gördüm. glü
sonsuz teşekkürlerimle üstad. Gecikmelide olsa bu satırları okumaktan mutluluk duydum. Allah ac razı olsun sizden.
Yazdıklarınız 3 yıl sonra bile mutluluk veriyor. 3 yıl önce okusaydım , şu an yine okusaydım yine aynı heyecanı duyardım.
Sözlerinizle insanı mest ediyorsunuz üstad. Allah ac razı olsun sizden. Eyvallah.....

 
Son düzenleme:

Okyay

ÖZEL ÜYE
Murat'ım yeteneğihnizi pek güzel kullanmışsınız. Tebrikler.
Bir birinden güzel resimler.
Nurlu ellerinize güzel yüreğinize sağlıklar olsun İnşaAllah.
Efendimizin Şeaatına nail olasınız. s.a.v.
 
Üst Alt