Ramazan ayında ne okumalı? Ramazan ayında ne okumalı? Kur’an ayı olan Rama

NiHaL

Aktif Üyemiz
Ramazan ayında ne okumalı?


Kur’an ayı olan Ramazan ayında öncelikle Kur’an okumalıyız Daha sonra hadis-i şerifler ve Allah Resulü’nün hayatını anlatan kitaplar öncelikle okumamız gerekenler olmalı Ramazan ayı Kur’an ayı; bu nedenle Kur’an-ı hiç elden bırakmamalıyız Kur’an’ı Kerim’i okurken mealini de ihmal etmemeliyiz Maneviyatın yükseldiği oruçlu günlerde özellikle iki şeyin ön plana çıkması gerekir Okuduğunuz ayetleri derinlemesine düşünerek ve bu konudaki hadisleri öğrenerek Kur’an’ın ve Peygamber Efendimiz (sas)’in sosyal hayata bakışını öğrenebiliriz Pek çok meşgalenin yanında, insanlara bir şeyler anlatmakla kendini mükellef addeden kimselerin, bir konuyla ilgili ayet ve hadisi bir arada bulması zordur Muhittin Akgül’ün kaleme aldığı Ayetler ve Hadisler Işığında Hayatımız (2 cilt) (Işık Yayınları) adlı eser bu sorununuzu çözmeye yetecektir Resulullah (sas)’in hayatı bizler için birer örnek teşkil eder Efendimiz’e yol gösteren Kur’an, şaşkınlık yaşayan kavmine karşı, nevzuhur bir nebi olmadığını söylemesini tavsiye ediyor Allah Resulü’nün çile üstüne çileyle yoğrulan hayatlarına vâkıf olmak ve aynı zamanda günün problemlerine karşı çözümler bulmak bizlerin elinde Reşit Haylamaz’ın Güller ve Dikenler’i (iki cilt) (Işık Yayınları) bu açıdan önemli Gülleri ve dikenleri tespit etme, tanıma hayata bakış açımızı yönlendirecek ve Ramazan’ımızı daha da bereketlendirecektir


AİLEMSayı:48





Ramazan mukâbele demektir


Resûl–i Ekrem Efendimiz’e tam yirmi üç senede nâzil olan Hazret–i Kur’an’ın ilk âyeti, Mekke’de bir Ramazan ayında nâzil olmuştur Bu Ramazan ayında henüz oruç farz kılınmamıştı Ramazan orucu, Medine’ye gelindikten bir sene sonra, yani hicretin ikinci senesinde Bedir Harbi’nden önceki ayda farz kılınmış ve Müslümanlar ilk oruçlarını yakıcı sıcakların altında Bedir Harbi’nde tutmuşlardır Resûlüllah aleyhisselam, tam dokuz sene Ramazan orucu tutmuştur Bu Ramazanlardan dördü yirmi dokuz, beşi de otuz olarak çıkmıştır Demek ki, oruç belli gün değil de, belli ay müddetince tutulur Ay ise bazen otuz, bazen de yirmi dokuz olarak devam eder Nitekim Resûlüllah’ın tuttuğu ayların dördü yirmi dokuz, beşi otuz olarak devam etmiştir Ramazan ayının kudsiyetinden biri oruç tutmak ise, bir diğer kudsiyeti de Kur’an okumak ve dinlemektir Bu ayda Kur’an okumanın, okunan Kur’an’ı dinlemenin kendine has bir kudsiyeti ve mânâsı vardır Zira bir adına da Kur’an ayı denen Ramazan boyunca Resûlüllah aleyhisselam da Kur’an’a karşı farklı bir alaka göstermiş, hatta Cebrâil aleyhisselam bile bu farklı alakaya iştirak etmek üzere Rabb’imiz tarafından vazifelendirilmiştir Nitekim Buharî’de geçen bir hadisten şunu öğrenmekteyiz Ramazan gecelerinin hemen hepsinde de Resûlüllah’a gelen Cebrâil aleyhisselam, onunla karşı karşıya oturur, o güne kadar getirmiş olduğu âyetleri Resûlüllah’la müzakere ederdi Yani, Resûlüllah zabt ettiği ayetleri Ramazan ayı boyunca tane tane okur, Cebrâil aleyhisselam da başını eğmiş vaziyette huşû içinde dinlerdi Bütün Ramazanlarda böyle devam etmişti Ramazan ayı gelince Cebrâil aleyhisselam sadece Kur’an dinlemek üzere Resûlüllah’ın huzuruna girer, O’ndan o güne kadar getirdiği âyetleri tane tane dinler, böylece hangi âyetin hangi sırada bulunduğunu da açık ve net şekilde kontrol etmiş olurdu Gariptir ki, son Ramazan ayındaki kontrol bir başka ehemmiyet arz etti Aynı minval üzere gelen Cebrâil aleyhisselam, bu defa şöyle diyordu: - Yâ Resûlâllah, bu seneki Ramazan okuyuşumuz nihaî şekilde olacaktır Getirmiş olduğum âyetleri önce ben okuyacağım, sen dinleyeceksin, sonra da sen okuyacaksın, ben dinleyeceğim! Nitekim aynen de vâki olmuştur Büyük bir huşû içinde getirmiş olduğu âyetleri bir bir okuyan Cebrâil aleyhisselamı, Resûlüllah haşyet içinde dinlemiş, okuma işini bitirince de kendisi başlayarak, zabt ettiği Kur’an’ı baştan sona aynı dikkat ve heyecan içinde tekrar etmiştir Bu karşılıklı okuyuş, bu Ramazan’da iki defa tekrarlanmış, böylece Kur’an’ın zabtı kesin şekilde bir daha tespit ve tescil edilmiştir İşte Ramazan ayında Müslümanlarca Kur’an’a karşı gösterilen farklı alâkanın bir sebebi de bu tarihî hadise olmuştur Mü’minler bu ayın başından itibaren cami ve diğer münasip yerlerde toplanırlar, Resûlüllah’ın okuyuşunu hatırlatan mukàbeleleri dinler, yahut bizzat nâzil oluyormuş gibi ruhlarına sindirir, gönüllerine nakşederler İşte camilerde okunan Ramazan mukàbelesinin temelindeki kudsî hatıra ve tarihî vak’a budur Bu mukaddes tatbikat kıyamete kadar devam edecek, Hazret-i Kur’an ruhlara ve gönüllere saadet ve sürûr vermeye ara vermeyecektir


AHMED ŞAHİN





Her harfine kaç sevap veriliyor?


İbni Mes’ud (ra) anlatıyor: “Hz Peygamber’i (sas) dinledim Şöyle diyordu: “Kur’an-ı Kerim’den tek harf okuyana bile bir sevap vardır Her sevap on misliyle kayda geçer “Elif Lâm Mîm” bir harftir demiyorum Aksine Elif bir harf, Lâm bir harf, Mîm bir harftir” (Tirmizî, Sevâbü’l Kur’an, 16, 2912) Yüce Rabb’imizin (cc) lütfuna bakalım ki, Kur’an’ın her harfine 10 sevap veriyor Kur’an’da 323 bin 70 harf vardır Buna göre hesap edebiliriz Kur’an’ı cuma, bayram, Ramazan, Kadir Gecesi gibi mübarek ve özel vakitlerde okuduğumuzda ise her harfine verilen sevap karşılığı 1’e 700 hatta 1’e 700000’e kadar çıkmaktadır Böyle mübarek vakitleri kesinlikle ihmal etmemeli, hesaplar ve rakamların aciz kaldığı engin rahmete kavuşmak için okudukça okumalıyız

 
Üst Alt