Hasret ruzgari
Aktif Üyemiz
SÖZE BESMELEYLE BAŞLANIR
Said Alpsoy
- Başında ALLAH'ın adı zikredilmeyen her söz kısırdır. Hayırlı sonuç vermez. (Nesai)
- Hz. Aişe (ra) anlatıyor: "Rasulullah (asm) konuşurken, ağır ağır konuşurdu, öyle ki eğer biri çıkıp, kelimeleri saymak istese sayardı. 0, sözü sizin gibi peş peşe getirmezdi." (Buhari)
- ALLAH Rasulü (asm) çabuk konuşmazdı; her işitenin anlayacağı şekilde teker teker konuşurdu. (Tirmizi)
- Hz. Aişe (ra) anlatıyor: "Rasulullah (asm) kadar güzel ahlaka sahip olan hiç kimse görmedim. Ne zaman ashabından veya ailesinden biri onu çağırmışsa, mutlaka, "buyur!" demiştir." (Ebu Naim, İsfahani)
- Hz. Enes İbnu Malik (ra) anlatıyor: "Rasulullah (asm) söylediği bellensin diye sözünü üç kere tekrar ederdi." (Tirmizi)
- Hz. Aişe (ra) anlatıyor: "Rasulullah (asm) terbiye dışı bir söz söylemezdi. Böyle bir söz söylemeye kesinlikle teşebbüs bile etmezdi. Çarşı ve pazarlarda da yüksek sesle, çevreyi rahatsız edecek şekilde kesinlikle konuşmazlardı... Utangaçlığından dolayı kimsenin yüzüne uzun süre bakamazdı. Hoş olmayan bir söz söylemek zorunda kaldığında onu kinaye yollu anlatırdı." (Tirmizi)
- ALLAH Rasulü (asm) hemen hemen hiç, "hayır" demezdi. Kendisinden bir şey istenildiğinde onu yapmak isterse "evet" derdi. Yapmak istemezse susardı. (Ramuz el-Ehadis)
- Diline sahip olana ne mutlu. (Tirmizi)
- Rahat etmeyi seven sussun. (İbn Ebi'd-Dünya)
- ALLAH'a ve ahiret gününe inanan kimse ya hayır söylesin ya da sussun. (Tirmizi)
- Enes İbnu Malik (ra) anlatıyor: "Rasulullah (asm) Ebu Zer ile karşılaştı ve ona: "Ey Ebu Zer! Sana yapılması başka işlerden daha kolay ve sevabı daha çok olan iki şeyi bildireyim mi? dedi. Ebu Zer: "Bildir, ya Rasulullah" dedi." Rasulullah ta (asm): "Güzel ahlaklı olman ve az konuşup çok susmandır. Kudret ve iradesi ile yaşadığım ALLAH'a yemin ederim ki, insanlar bunlar kadar güzel şeyle amel etmemişlerdir." (İbn (Ebi'd-Dünya)
- Sizden biri Müslümanlar arasında hüküm vermek durumunda kaldığı zaman her iki hasma da aynı ses tonuyla konuşsun. (Ramuz el-Ehadis)
- Bir kimse bir şey söylemek ister de unutursa, bana salât-u selam getirsin. Muhakkak ki bana salât onun sözüne haleftir. Ve umulur ki ona kendi sözünü de hatırlatabilir. (Ramuz el-Ehadis)
- Üç kişi beraberken, ikisi aralarında özel konuşmasınlar, öbürünü üzer. (Buhari)
- İnsanlar üç kişi oldukları zaman, iki kişi aralarında gizli konuşup üçüncüyü yalnız bırakmasınlar. (Buhari, Edeb-ül Murfed)
- Bir kimse bir söz söyler de sonra etrafına bakınırsa o söz emanettir, gizlenmelidir. (Ramuz el-Ehadis)
- Kim kendisinden hoşlanmadıkları halde bir grubun konuşmasını dinlemeye çalışırsa Kıyamet Günü kulağına erimiş kurşun dökülür. (Buhari)
- İki kişi gizli konuşurlarken aralarına girmeyin. (Ramuz el-Ehadis)
- Kim bana iki çenesi ile iki bacağı arasındaki konusunda garanti verirse, ben de ona cennet konusunda garanti veririm. (Buhari)
- Konuşmaya büyükten başlayın. (Buhari)
- Her duyduğunu söylemek kişiye günah olarak yeter. (Ebu Davud)
- ALLAH'ı anmanın dışında fazla konuşmayın. Çünkü ALLAH'ı hatıra getirmeden çok konuşmak kalbi katılaştırır. (Tirmizi)
- Kul, hiç düşünmeden ALLAH'ın hoşlanmadığı öyle bir söz söyler ki, bununla cehennemi boylar. (Buhari)
- Laf taşıyan herhangi bir kimse cennete giremez. (Müslim)
- ALLAH Rasulü (asm): "Gıybet nedir?" diye sordu. sahabiler: "ALLAH ve Rasulü daha iyi bilir" dediler. Rasulullah (asm): "Gıybet bir Müslüman kardeşini onun hoşlanmayacağı bir biçimde anmadır." buyurdu. "Eğer söylediğim şeyler kardeşimde varsa" denildi. Rasulullah (asm): "Eğer söylediğin şeyler kardeşinde varsa, onun gıybetini yapmış, yoksa iftira etmiş olursun" buyurdu. (Müslim)
- Kişi kardeşiyle oturunca öğrenmek için sorsun, inatlaşmak için değil. (Tirmizi)
- Kişi sorulan şeyi iyi bilirse cevap vermeli, iyice bilmezse "ALLAH daha iyi bilir" demelidir. (Tirmizi)
- İlim üçtür. Kur'an-ı Kerim, sünnet ve "bilmiyorum" demek. (Tirmizi)
Said Alpsoy