Teneke sobalar…Bekir Coşkun

Ayyüzlüm

Yeni Üyemiz
Teneke sobalar…Bekir Coşkun



Teneke sobalar…
sobalarımız tenekedendi.
Ağırlıktan yanlara doğru hafif açılmış dört ayağı, odunları koymak için büyük, hava ayarı için küçük sürgülü kapakları vardı.

Borular önce tavana doğru yükselir, sonra dirsekle döner, duvardaki deliğe girerdi.
Bir-iki yerinden telle tavana ya da duvarlara bağlanırdı borular, ki başımıza düşmesin.
Soba altlıkları, üzeri teneke ile kaplı tahtadan yapılırdı. Kenarları dört parmak yüksekliğinde ve yapan ustanın zevkine göre çivinin ucuyla süslenirdi…
Yakıldığında genelde evi duman basardı. Kapıyı-pencereyi açardık ve paltolarımızı giyerdik, baca ısınıp da sıcak hava doğal yolunu bulana ve ev ısınana dek. Ve ısındıkça çıtır çıtır sesler gelirdi borulardan, toplanırdık teneke sobanın başına.
Sobalar evin fırınıydı, ocağı, çocukların çalışma salonu, kestaneci, mısırcı, çayhanesi, büyüklerin kütüphanesi, kedinin uyku yeri, ailenin toplantı mekánı…
Yuva olmanın, sevginin, özlemlerin, umutların, hayallerin çatırdadığı yer…
Sıcaklıktı sobalarımız…
*
Ben kalorifer peteklerini hiç sevmedim.
Borularla ayrı ayrı odalara bölündü sıcaklıklar.
Duvarlara takılan kalorifer petekleri aslında bizi bölüyordu, farkında değildik. Kız ile oğlan odalarına çekildiler. Anne yemeği mutfakta yapıyor artık.
Baba kitabını nerede okusa olur.
Evi artık duman basmıyor, hep birlikte yaşanan minik duman savaşının o unutulmaz işbirliği son buldu. Yuvalar odalara dağıldı, kestaneci gitti, mısırcı orda değil, çay ocağı kapandı, kedi kayboldu ortadan…
Hikáyeler, anılar, sohbetler, bir arada olmanın o damak tadı, o yuva olmanın ısısı bitti…
Bir teneke soba giderken neler götürdü bizden farkına varmadık bile.
(………)
“Doğalgaza çok zam geldi” diyorlar:
“Zam geldi, ısınmak artık daha pahalı…”
Modern hayat böyle istiyor, ne yapacaksınız?
Bu size medeniyetin getirdiği ağır fatura gibi gelebilir, ama bir teneke sobanın götürdükleri yanında lafı mı olur a dostlar.
Bizim bir teneke sobamız vardı
 

MURATS44

Özel Üye
Bir gün, bir köye gitmiştik.Soğuktu..Niyetimiz fazla kalmadan geri dönmekti.. Köylünün biri ,: "Tanrı misafirisiniz buyrun bi çay içelim .." dedi... İstemeyrekte olsa rahatsız etmemek için teşekkür edip gitmek istedik.Ama bir yandan da sıcak bi çay için neler vermezdik o an.Neyse ki köylü amcamız ısrar etti bizde kırmamış olmak için kabul ettik ama içimizden de seviniyoruz tabii. İçeri girdik.. Sıcacık bir oda.. Buna benzer bir soba ve üzerinde çaydanlık.Belli etmemeye çalışıyoruz ama bir yandan da seviniyoruz için için :):) Teyzemizin getirdiği bardaklar çok güzel ve ilk defa kullanacaklarmış.Ve muhabbet ederken çaylar geldi ... Çay , ama ne çay.. o ,bir bardak çay bizi öyle bir ısıttı ki ..tadını unutamıyoruz hala. En güzel çay , ateşte demlenen çay derlermiş.gerçekten de öyle.Doğalgaz belki medeniyetin gereği , belki rahatlığın kaynağı ama gene de sobanın verdiği güzelliği veremiyor maalesef..Bazen düşünüyorum da bir odaya soba kuralım ara sıra yakıp yanında uyumayı.. Gerçekten de çok güzel olurdu ...
zaman teknoloji ve kolaylık zamanı ama eskinin yerini tumuyor nedense....
 

VuSLaT

Yönetim
Yönetici
Ne kadar güzel,murat adminim de hoş anlatmış,,,,inanın bir soba olsa ne iyi olurdu şimdi....a.r.o
 
Üst Alt