Tesettür Haya İle Anlam Kazanır

ceylannur

Yeni Üyemiz
Tesettür Haya İle Anlam Kazanır

25198.jpg


Tesettür, hayâlı olmanın işareti ve namahrem bakışlardan korunmanın vesilesidir. Hayâlı olunmadan manen tesettürlü olunmaz. Kadını namahrem bakışlardan korumayan giysi, tesettür olmaz.

Tesettür, hayâlı olmanın işareti ve namahrem bakışlardan korunmanın vesilesidir. Hayâlı olunmadan manen tesettürlü olunmaz. Kadını namahrem bakışlardan korumayan giysi, tesettür olmaz.

Televizyon kanallarının yaydığı magazin kültürünün ve sözde tesettür firmalarının ölçüsüzlüğü yüzünden tesettüre uygun olmayan örtünmenin yanında şuursuzluk yüzünden giyimine uygun davranmayıp sokak ortasında toplumun bütün kesimlerinin ayıplayacağı davranışlarda bulunma gittikçe yaygınlaşıyor.

Tesettürlü kadın, inancına verdiği değer ve tutumlu davranışlarıyla bir saygınlık abidesiyken gereği gibi tesettüre bürünmeyenler ve tesettüre uygun davranmayanlar, bu saygınlığı zedeliyor, tesettürün anlamının haksız yere sorgulanmasına yol açıyor.

ÖRTÜNME YOZLAŞTIRILIYOR

Bir zamanlar dindar kesime seslenen kimi televizyon kanalları, yozlaştırma konusunda özel bir görev üstlenmişçesine kimi kadın tiplerini model olarak toplumun önüne sürüyor.

Para kazanmayı her şeyin önüne koyan sözde tesettür firmaları, “tesettür giyim” diye tesettürün içini boşaltan giysilerin reklamını yapıyor, tesettürü topluma yanlış tanıtıyor. “Tesettürlü bayan çalıştırıyorum” diyerek dindar insanları kendi market ve mağazalarına yönlendiren kimi işyeri sahipleri mağaza ve market tezgahlarında çalıştırdıkları örtülü kadınlara tesettürle bağdaşmayan Batılı, dar, aşırı renkli formalar giydiriyor, genç kızların örtünme hassasiyetini aşındırıyor.

Buna “örtünsün de nasıl örtünürse örtünsün” diyen kimi anne-babaların tutuma da eklenince örtünme biçimi ve örtünenlerin davranışları günden güne yozlaşıyor.

Özellikle son yıllarda başı örterken boynu, kolları açıkta bırakmak, dar pantolonlar giymek; sokak ortasında sigara içmek, sakız çiğnemek; utanma duygusunu yitirerek yanındaki erkekle birlikte sokaklarda, şehir parklarında toplumun hiçbir kesiminin tasvip etmeyeceği hareketlerde bulunmak sıradan bir vaka oluyor. Art niyetli kesimler, bu çirkin halleri bütün dindarlara mal ediyor ve bunu İslam'ın aleyhinde bir propaganda aracı olarak kullanıyor.


ŞEHRE GÖÇÜN DE ETKİSİ VAR

Köy ve kasabalardan şehre yaşanan hızlı göçle,

-Toplumsal bağlarını yitirenler,

-Şehirde kendilerine “İyiliği emredip kötülükten alıkoyacak” bir çevre edinemeyenler,

-Köy örfünden kaynaklanan örtünmeyi şehirde şuurlu örtünmeye dönüştüremeyenler örtü biçimleri ve davranışların yadırgananların başında geliyor.

Güçlü bir komşuluk ilişkisi, “İyiliği emredip kötülükten alıkoyacak” bir çevre ve bunun sağlayacağı şuur yozlaşma ayıbını engelleyecek tek çaredir. Yozlaşanların pek çoğu, davranışının bütün tesettürlü kadınlara ve İslam'a zarar verdiğinin farkında değildir. İslamî bir çevre ve şuur onların bu eksikliğini giderir.

BAŞ ÖRTMEK İLE 'HİCAP' FARKLI

Örtünmenin Allah'ın kesin ve açık bir emri olduğunu dile getiren İlahiyatçı Hüseyin Avni Kansızoğlu, “Başörtüsü, Ahzap Suresi'nde belirtildiği gibi yakanın üstüne bırakılacak, omuzlardan aşağı sarkacak, çekici olmayacak. Bizim bugün gördüğümüz başörtüsüyle İslamî başörtüsünün bir alakası yok. Zaten yapılan hatanın kaynağında da bu başörtüsünü hicabın yerine koymak vardır. Başörtüsü bir dış örtü değildir. Hicabın altına giyilen ve namazın sahih olması için saçı kapatan örtüdür. Olması gereken hicaptır. Hicap için de ulema 6 şart koşuyor.

Birincisi: Vücudu gösterecek şeffaflıkta olmaması,

İkincisi: Altının hacmini belli edecek darlıkta ve vücuda yapışık olmaması,

Üçüncüsü: Kâfir kadınların elbisesine benzememesi,

Dördüncüsü: Erkeklerin elbisesine benzememesi,

Beşincisi: Çekici ve alımlı ziynet olmaması,

Altıncısı: İnsanların kendisine bakacak şekilde şöhret elbisesi olmaması.

Bunlar da hadislerle sabittir. Bu şartların yerine gelmesi Hicaptır. Bu bazen car şeklinde karşımıza çıkar, bazen ihram, ferace veya çarşaf şekliyle olur. Hicabın yüz ile alakalı kısmı ise Cumhuru ulemaya göre yüz de, kaşların alımlılıkları, dudaklarının şekli belli olmayacak şekilde kapatılmalı. Asıl hicap olan budur” dedi.

HİCABINIZA ÖNEM VERİN

Dar giysilerin giyilmesinin de haram olduğuna vurgu yapan Hüseyin Avni Hoca, “Hanefi Fıkıh kitaplarında şöyle der; bir kadına bedenine yapışmış kalın da olsa bir elbise üzerinden bakmak caiz değildir. Arapça ifadesiyle bir başkasının avret yerine yapışık olan, onun altını vasfeden bir elbise üzerinden bakmak haramdır. Unutulmamalıdır ki, eğer bakılması haram ise gösterilmesi de haramdır” ifadelerini kullandı.

Tesettürlü bayanlara hicaplarına dikkat etmeleri çağrısında da bulunan Hüseyin Avni Hoca, “Örtünen bacılara Allah'ın tavsiye ettiğini tavsiye ediyorum. Başörtülerine riayet ettikleri gibi hicaplarına da riayet etsinler” dedi.



İDEAL TESETTÜR ÇARŞAFTIR

Bir bayan için ideal koruma giysisinin çarşaf olduğunu dile getiren Molla Abdurrahman İçlek Hoca, “Tesettür Allah'ın emridir ve iki ayette Allah tesettürü emrediyor. Tesettürün olması konusunda tüm âlimler de ittifak etmişlerdir. Ancak tesettürün şekli konusunda âlimlerin ihtilafı vardır. Bazı âlimlere göre fitneden emin olunan bir ortamda yüz ve eller açık bırakılabilirken bazı âlimlere göre sadece iki göz açık olabilir. Dışarıda alışverişte ya da zorunlu muamelatta bayanın dışarı çıkması ve erkeklerle konuşması caiz görülmüştür. Renk konusunda ise hiçbir belirleme yoktur ancak içini belli etmeyen koyu renkler olması tercih edilmiştir. En uygun gördüğümüz giyim şekli çarşaftır, çünkü kadını en güzel setredecek, fitneden uzak tutacak şekilde kapatacak olan çarşaftır.”

TESETTÜRE UYGUN DAVRANIŞLAR SERGİLENMELİ

“Örtülü bacılarımızın kesinlikle tesettürlerinin hakkını vererek,

-Namahrem erkeklerle yalnız başlarına kalmamaları

-Sokakta iffetlerine zarar verecek davranış ve tavırlardan uzak durmaları

-Çarşafı tercih etmemize rağmen manto giyen bayanların kesinlikle yüzlerine hiç bir şekilde makyaj yapmamaları

-İffetli bir bayana yakışmayan sokakta sigara içmek, sakız çiğnemek vs. davranışlardan uzak durmaları gerekmektedir.”

MODEL TARTIŞMASI SÖZ KONUSU DAHİ OLAMAZ

Diyanetin Başörtüsü konusunda fetvalarının açık olduğunu hatırlatan Molla Sabri Yazar Hoca da “Bunun modeli ile ilgili de bir tartışma söz konusu olamaz. Ayette başörtülerini yakalarının üzerine sarksınlar diye buyruluyor. Bazı mezheplerde yüzün de örtülmesi gerektiği belirtilir. Allah bu örtüye cilbab diyor. Cilbab, iç elbisesinin dışında bir çarşaftır, ulemalar da en güzel örtünün çarşaf olduğunu söylemişlerdir. Allahu Teala “kadınlar dışarı çıktıklarında cilbablarını yani çarşaflarını üzerlerine alsınlar” diye buyuruyor. Renginin ise koyu ve dikkat çekmeyecek şekilde olması tavsiye olunmuştur. Bu şekilde tesettüre bürünmüş Müslüman bir bayan tepeden tırnağa kadar edepli olmalı. Haram ve helale riayet etmeli” dedi.

doğruhaber
 
Üst Alt