Tollund Adamı

MURATS44

Özel Üye
TOLLUND ADAMI

Normal olarak gömülen bir insanın 5 yıl içinde yalnız kemikleri kalır. Oysa turba bataklığındaki cesedin cildi, parmak izleri, saçları ve hatta göz yuvarları bile bozulmamıştır. Öyleyse burada cildin bile binlerce yıl bozulmamasını sağlayan bir şey vardır…

2792811759.jpg


1950 yılında Danimarka’daki turba bataklıklarında çok önemli bir buluş gerçekleşti. Emil ve Viggo Hojgard kardeşler bir ceset buldular. Silkeborg’un 10 km batısındaki Bjaeldskovdal bataklığında buldukları bu erkek cesedi, daha dün ölmüş gibiydi. İki kardeş hemen polise haber verdiler. Polis, kurbanın yanında cinayet aleti de bulmasına karşın, katil ya da katillerin araştırılmasını önemsemedi. Bunun yerine Silkeborg Müzesini aradılar. Çünkü daha önce de 1927 ve 1938 yıllarında bu tür olaylarla karşılaşmışlardı. Kurban, polislerin de tahmin ettiği gibi tarih öncesi zamana aitti. Bundan tam 2 bin 200 yıl önce yaşamıştı. Peki neydi bu cesedin buluş olarak adlandırılmasının nedeni? Bu ceset, bize Demir Çağı’nı anlatacaktı…

bogman1024.jpg


Tollund Adamı


“Dünyada en iyi korunmuş doğal mumya” olarak nitelendirilen “Tollund Adamı”, cesedi bulan Emil ve Viggo kardeşlerin çiftliğinin Tollund köyünde olmasından dolayı bu adı almıştır.

Mezarında, dile kolay 2 bin 200 yıl kadar kalmış olmasına rağmen, başı ve vücudu çok iyi korunmuştur.
Normal olarak gömülen bir insanın 5 yıl içinde yalnız kemikleri kalır. Oysa Tollund Adamı’nın cildi, parmak izleri, saçları ve hatta göz yuvarları bile bozulmamıştır. Öyleyse burada cildin bile binlerce yıl bozulmamasını sağlayan bir şey vardır. Bozulmayı önleyen ve cildin rengini karartan, suyun içindeki asidin ve havasız ortamın etkisidir.

22.jpg


Bataklık sıvısındaki asidin derecesi, koruma miktarını etkilemede en önemli etmendir. Asit miktarı çok fazla olduğunda, asit ve bataklık bitkilerinin kökleri, kemikleri çürütürken, Tollund Adamı’nın cesedinin derisi bile bozulmadan kalmıştır. Dudakları, burnu, göz kapakları, kaşları, kırışıklıkları, saçı, uzamış sakalı ve hala kişisel özelliklerini taşıyan yüzü, yaşayan bir insana ait gibidir. Uyuyan biri gibi görünen Tollund Adamı’nın yüzündeki sakin ve huzurlu görüntünün ardında ise bir dram gizlidir.

17jpg.png


Tollund Buluşu Bilimsel Araştırmalar İçin Önemli


Tollund Adamı, birçok bilimsel araştırma için çok önemli ipuçları taşır. Karbon-14 testleri (canlı varlıkların yaşlarının belirlenmesinde kullanılır. Çünkü canlı varlıkların bünyelerinde bulunan tek radyoaktif madde Karbon-14’tür), Tollund Adamı’nın M.Ö. 350’lerde ölmüş olduğunu gösterir. Öldüğünde 40 yaşlarında olduğu tahmin edilir. 1.61 cm boyunda olması günümüz insanlarıyla kıyaslandığında ufak tefek bir adam olduğunu gösterirken, parmak izleri ve ayak kalıbı, günümüz insanıyla benzerlik taşır. Ayağındaki iki yara izi, yalınayak yürüdüğünü ve bu yüzden bazen de ayağının kesildiğini bize anlatır.

16.jpg


Tollund Adamı’nın başı da vücudu gibi çok iyi korunmuştur. Saçı 5 cm uzunluğundadır. Kaşlarının bir bölümü bozulmadan durur. Sakalı da birkaç günlüktür. Saçındaki ve sakalındaki kırmızı renk ise bataklık suyundan kaynaklanır.

Vücudunun üst kısmının büyük bir bölümü deriyle kaplıdır, ancak omuzlarının bazı bölümleri çürümüştür. Sol kalça kemiği dışarı fırlamış olmasına karşın, cinsel organları iyi korunmuştur.

Giysi olarak üzerinde bir kuşak ve bir şapka vardır. Boynuna deri bir ip bağlanmıştır. İpin bir ucu çekilmek üzere halka oluşturacak biçimde düğümlenmiş ve sıkıca ilmek atılmıştır. İpin izi, boyundaki deride açıkça görülür ve bağlanış biçiminden adamın asılmış olduğu bellidir.

2xjx.jpg


Son Yemek


Beyin röntgeninde başın yara almadığı anlaşılmıştır, ama beyin büzülmesine rağmen iyi korunmuştur. Otopsi sonucu adamın kalp, akciğerler ve karaciğerinin de iyi korunduğu görülmüştür. Mide ve bağırsaklarda hala son yediği yemeğin artıkları duruyordur… Son yemeğinde arpa, keten tohumu ve bataklık bölgelerde yetişen çeşitli otlardan yapılmış bir un çorbası içtiği tahmin edilir.

5jpg.png


Yemeği, Demir Çağı’nın ilk zamanlarının tipik yemeğidir. Bir arkeolog, 2 bin yıl önceye dayanan bu yemeği hazırlamış ve Tollund Adamı’nın yaşamı boyunca bu yemeği yemeye zorlanmasının bile başlı başına büyük bir ceza olacağını vurgulamıştır.

Cam Kutudan Bakan Anlamlı Yüz


11jpg.png


Ölüler gömülü oldukları bataklıklardan çıkarılınca, havayla temas eder etmez hızlı bir şekilde bozulmaya başlarlar. Bu yüzden, Tollund Adamı’nın başını korumak üzere onu önce su, asetik asit ve formalin karışımında 6 ay tuttular. Daha sonra sırasıyla yüzde 30’luk alkol, yüzde 90’lık alkol ve en son parafinle karıştırılmış saf alkol eriyiğinde bıraktılar. Sonuçta tek olumsuz yön, başın yüzde 12 oranında büzülmesiydi. Öte yandan, Orta Jutland’daki Silkeborg Müzesinde cam bir kutu içinden bakan anlamlı yüz gerçekten şaşırtıcıdır.

12.jpg


Tollund Adamı’nın neden asıldığını ve turba bataklığına gömüldüğünü hiçbir zaman bilemeyeceğiz. Ama katil ya da katillerinin ona bir cani gibi davranmadıkları belli. Öldükten sonra hırpalamadan gözlerini ve ağzını özenle kapatıp, turba bataklığına taşımışlar. Ölümü konusunda yürütülen tahmin ise adamın toprak ana şerefine kurban edilmiş olabileceği…

13jpg.png


Silkeborg Müzesinde Sergileniyor


Silkeborg Müzesi Müdürü Christian Fischer, “Tollund Adamı’nın gerçek yaşını ve doğum tarihini tam olarak bilmiyoruz, ama Viggo ve Emil kardeşler onu Tollund köyünde bulduklarında yeniden doğduğunu biliyoruz. Bu buluş enfes bir örnektir, çünkü Erken Demir Çağı’nda yaşamış olan atalarımızın yaşamları hakkında bize bilgi verir” diyor.
 
Üst Alt