üç nokta anla işte?.

VuSLaT

Yönetim
Yönetici
www.ilimhazinem.com.gif
Hâlâ beni düşünür
Ve hâlâ anar mısın?..





Yine o sessiz gecelerin çığlıkları ile hasbihâldeyim.. Garibim, kötüyüm, ıssızım, bilmiyorum aslında ne hâldeyim.. Şuramda, ellersen hissedersin, kaldırım taşlarının ezilmişliği ile duruveren bir yeniyaz yaprağı var? Ellersen hissedersin, ege tütünü gibi kokuyor.. Hava sıcak, üşüyor.. Etrafı sarılı, korkuyor..

Binbir türkü ile dolmuş heybesi kentin, yağmur yağıyor ıslanıyoruz naber? Eski bir radyodan ??kel hamza?? sesleniyor. Çatıları kuşatmış güvercinler; yağmur yağdıkça siyahlaşıyorlar.. Uçurtma uçurdukça çocuklar ve düştükçe içlerinden biri, hiç durmaksızın ağlaşıyorlar. .Sonraa? Sonra uçuyorlar.. Oraya uçuyorlar.. Orada sen oluyorsun, gelip omzuna konuyorlar.. Kulağına ne fısıldadıklarını ne sen biliyorsun ne ben... Yağmur da duruyor iyi mi?.. Kalem de duruyor.


Ne desem bilmem, dumânlı başım
Derttir, cefadır kaç demdir aşım
Akmıyor da çağlıyor gözyaşım
Sonrası üç nokta anla işte?.




Zincirlere vurulmuş ellerin ve gözlerin bir o kadar derin.. Uzaktan bakmakla yetinme hayata ey insan, yaşa ki ölesin..


Vakit geldi, çattı alnımıza en duru hâli ile.. Artık karşımızda üşengeç bir zaman yığını yok.. Keşke herşey daha önceden hâl edilmiş olsaydı dersin, ama bu sadece söylenişte kalmış olur.. Kelâm israfı yani.. Leblerine yazık diyen birisi çıkar ve sen gıcık olursun.. Öksür öksür gitmez.. Güyâ elinde bir silah bir elinde kalem, dünyaya sataşırsın, ''.........''.

Oysa çoktan yazılmıştı herşey, sen sadece figürandın.. Ve başrolde bir figüranın oynadığını bilmek sana acı geleceğinden yaşamının hep bir tarafları gizlendi senden.. Ya da olmadı deyip cümleyi kendi lehine çevirmek kadayıf gibi tatlıdır sevene.. Uğraş ki, yoluna girsin çene..


Paragraf soruları gibi uzun boyların, bazen realist takılan saçların var.. Onlar da uçuyorlar.. Gözlerini de koymalıyız pazarlığa, en önemli hazinen belki de.. Hadi karşı çık, -anahtarı- de. Oysa vuslâtın derman olmayacağını öğreneceksin derdine.. Eğer içinde biraz ben varsa, bir gün herşeyin boş olup, dolacağını.. Bir gün herşeyin seni yakacağını, bir gün herşeyin senin etrafını sarıp seni bir hükümdâr havası ile -senin bir hükümdar hevesi ile karşılanacağını- karşılayacaklarını.. Eğer içinde biraz sen varsa, çok daha fazla şey öğreneceksin ben'den.. Çün, denizlerin de sahte olduğunu gözyaşlarıyla anlayacaksın.. Çünkü yaratılmışların en şereflisiyle hemhâl olacaksın.. Çünkü geçmişin acı ver-meye-cek.. Çünkü zamanla yosun tutacak gözyaşlarının içinde boğulmuş çünkü'lerin..


Artık sebep arayamaz olacaksın, çünkü sebep ''siz'' olacaksınız.. Bize kalan arkamıza yaslanıp ayaklarımızı başımıza ellerimizi toprağa değdirip sizi izlemek olacak.. Dünya tersine dönecek, haberimiz var.. Herşey ile herkesin arası ilk kez o denli açılmış olacak.. Ben söylemiştim, akraba evliliği sakat bırakır diyenler de çıkacaak.. Oh olsun!..


Hadi şimdi pılımı pırtımı toplayıp köyüme gideyim.. Öyküm yeniden yazılacak benim.. Gelince göreceksin ben bana dar geleceğim.. Var mısın iddiaya, günahı benim boynuma?..


F.K.
 

MURATS44

Özel Üye
Vakit geldi, çattı alnımıza en duru hâli ile.. Artık karşımızda üşengeç bir zaman yığını yok.. Keşke herşey daha önceden hâl edilmiş olsaydı dersin, ama bu sadece söylenişte kalmış olur.. Kelâm israfı yani.. Leblerine yazık diyen birisi çıkar ve sen gıcık olursun.. Öksür öksür gitmez.. Güyâ elinde bir silah bir elinde kalem, dünyaya sataşırsın, ''.........''.
 
Üst Alt