Yadettiğim bir an, ruhuma işleyen zaman!

MustafaCİLASUN

Özel Üye
171826.jpg













O an çok çaresizdim

Suskunluğa mahkûm olacak kadar halsizdim

Kime ne diyebilirdim, terennüm ettiğim derdin esiriydim



Babam hayli saftı

Anam mutfak adına mütemadiyen kaygılıydı

Yokluk yanı başımızda, hicran her
zaman karşımızdaydı



Maaş vakti gelince

Münhal olduğu üzere babam hiç bulunmazdı

Anam sabaha kadar uykusuz kalır ve beni de uyandırırdı



Gün ışımadan

Çarşıda ne kadar sabahçı kahve varsa bakardık

Korkuyla barışık yaşardık, henüz
okul başlangıcına uzaktık



Ne derman vardı

Ve ne de binecek bir vasıta için karşılık vardı

Soğuk ve kaygı, korku ve ön yargı bir telaşla yanımızdaydı



Bu o kadar acıydı ki

Babam namına sinemde buharlaşan bir sancıydı

Aile niye vardı, efrat kim için kutsiyet cenahında hayâydı



Çok susamıştım

Yürümekten bizardım lakin
anneme söylemezdim

Onun hicranını artırmamak adına çaresiz sukuta geçerdim



Aramak nafileydi

Yorgunluk her halimizde serzenişlerin habercisiydi

Annem nedameti davet ederek bedduaların refakatindeydi



Ne sıcak bir ekmek

Ve ne de hasreti çekilen bir yudum çay bulunmazdı

Her
zaman denesiz çorba ve bir haftalık pişen ekmek vardı



Babam maaşı bitirince

Arkadaşlarının tavsiyesiyle bir âlemin keyfiyetinde

İki gün sonra karşımızdaydı, lakin ne para ve ne de ar hardı





Mustafa CİLASUN

 
Üst Alt