Yüreği yanacak ki gözünden yaş gelsin

Muhtazaf

Yardımcı Yönetici (Şair|Yazar)
Yönetici
Yüreği yanacak ki gözünden yaş gelsin
Ağlamak, irade dahilinde değildir, insan istediği zaman ağlayamaz. İnsan yalandan güler; ama yalandan ağlayamaz. Yüreği yanacak ki gözünden yaş gelsin. Bazı hadiseler karşısında ağlamamak için çok direndim. Tam tersine hıçkırarak ağladım.

Gençlik yıllarımda manda beslerdik. Mandalar kocaman hayvanlardır. İlk bakışta katı yürekli kabul edilir. Mandanın yavrusunu önüne getirirdik, o yavrusunu yalarken biz de sütünü sağardık. Yavru öldü. Manda sağılmıyor. Tekme atıyor, boynuzuyla vuruyor, yanına yaklaştırmıyor. Düşündük ne yapalım? Hayvanı sağmak şart. Sütü sağamazsak başka bir hastalık meydana gelecek. Mandanın yavrusunun derisini dikkatlice soyduk. Buna tulum çıkartma derler. O derinin içine saman doldurduk. Ayakta duran bir yavru halini aldı.

O ölü yavruyu mandanın önüne getirdik ki sağılsın. Manda kokladı, burnuyla sağa sola itti, baktım ki mandanın gözünden yaşlar geldi. Kocaman manda ağlıyordu. Yavrusunun ölü olduğunu anlamıştı. Demek ki ağlamak her türlü canlının bir özelliği. Bir karga yavrusu yere düşse bütün kargalar toplanıyor, hepsi birden bağırıyor. Misalleri artırdıkça görürüz ki canlıların ağlama özelliği vardır.

İnsanlara gelince, kadınlarda ağlama hassasiyeti daha fazladır. Kadınlara nazaran erkekler daha katı yüreklidir. Daha dayanıklıdır. Fakat ağlamayan erkek düşünemiyorum. Hiç ağlamayanlar için için ağlarlar. Doktorların tavsiyesi şudur: Ağlamak istiyorsanız ağlayın!
Ağlamaya engel olmak insanı ruhen sarsar. Ağlayan insan açılır.

İstanbul müftüsü rahmetli Ömer Nasuhi Bilmen hazretlerine 1950 senesinde işyerinde namaz kılmanın zorluğunu anlattığımda 90 yaşındaki o muhterem hoca öyle ağladı ki gözyaşları sakallarından sızıyordu. "Ya Rabbi ne günlere kaldık!" diye ağlıyordu.

Mehmet Akif bir şiirinde;
Hayır, matem senin hakkın değil, matem benim hakkım
Asırlar var ki aydınlık nedir hiç görmedi afakım
Teselliden nasibim yokhazân ağlar baharımda
Şimdi bir serseriyim kendi öz diyarımda.

Bunları söylerken şairin gözleri ağlamıyorsa kalbi mutlaka ağlıyordur. Nice insanlar bu şiirleri okuyarak ağlamıştır.
Minyeli Abdullah romanım yayınlandıktan sonra pek çok kimse bana gelerek "Bizi ağlattın!" demişti. Nasıl ki herhangi bir enstrümanın tellerine dokununca acıklı sesler çıkarırsa işte bazı hadiseler, bazı yazılar veya sözler insanın gönül tellerine dokunur ve o insanı ağlatır.

Dua ederken insan ALLAH'ın hakimiyeti karşısında aczini anlar. Nasıl ki bir çocuk ağlayarak annesinden bir şeyler isterse, aczini hisseden bir insan da gözyaşlarıyla ALLAH'tan bir şeyler ister. Böylesine dua daha makbuldür. İnsan ALLAH'a karşı aczini ve fakrını bilmeli, bu duygular içinde dua etmelidir. Uyuşturucu kullanarak çok kötü durumlara düşmüş bir insan rastladığı ağaca sarılıp "ALLAH'ım iyice düştüm, beni ya öldür, ya kurtar!" diyerek ağlıyor.

İnsan yangın yerinden geçse de başını kaldırıp bağlara, bahçelere bakmalıdır. Her gecenin bir sabahı, her kışın bir baharı vardır. Din insanın ümidini bitirmez.
HEKİMOĞLU İSMAİL
 

VuSLaT

Yönetim
Yönetici
Allah razı olsun çok güzel bir yazı okudum sayenizde, ne güzel anlatılmış. Ağlamanın gerçekten yalanı olmaz, olanında da gözden yaş gelmez.. Aynen önce yürek ağlıycak ki gözden yaş gelsin. Acı yakıp kavuruyor insanı sanki o gözyaşı içine akıyor, öyle derin bir duygudur.. Kendimden bilirim, ben çok duygusalm, en ufak şeylerde gözlerimden akan yaşa, yüreğimdeki acıya hakim olamıyorum... Şunuda bilirimki ne mutlu bana ağlayabiliyorum.. Ya ağlama duygusu olmasaydı bizlerde o acı nasıl dinerdi... Rabbim herşeyi düşünerek yaratmış bizleri, ama en güzeli de Allah için dökülen gözyaşıdır elhamdülillah....
 
Üst Alt