Zeytİn aĞacina dÜŞen iŞik 34 gÜn

ceylannur

Yeni Üyemiz
ZEYTİN AĞACINA DÜŞEN IŞIK

Hatice günlerdir onu bekliyordu.Dürüstlüğünü, terbiyesini, güvenilirliğini çokça duyduğu Muhammed'i(s.a.v)...Sonunda dört gözle beklediği misafir geldi.

Aydınlık, sürekli gülümseyen yüzü; bakışları, tebessümü, saygılı duruşuyla Muhammed(s.a.v), ona selam vererek içeri geçip oturdu.Hatice, hemen konuya girmek istiyordu."Sizin doğru sözlü ve güvenilir biri olduğunuzu biliyorum.Mallarımı Şam'a götürüp orada satacak birine ihtiyacım var.Bu iş için en uygun kişi olduğunuzu düşünüyorum ve size iş teklif etmek istiyorum." dedi.

Daha sonra Şam'a göndereceği mallar hakkında ona bilgi verdi.Muhammed(s.a.v), Hatice'nin yaptığı bu iş teklifini kabul etti.Böylece görüşme, anlaşmayla sonuçlandı.

Hatice, o özel insandaki farlılıkları sezmişti.Alnındaki parıltı! Yüzündeki güzellik! Sözlerindeki doğruluk!...O, sıradan biri olamazdı!...Fakat bu düşüncesini şimdilik bir sır olarak saklayacaktı.Kimseye bir şey söylemeden sabırla bekleyecekti.

Yolculuk hazırlıkları yapılmış, beklenen gün gelmişti.Muhammed(s.a.v) Hatice'nin mallarını Şam'a götürmek üzere yola çıkacaktı.Hatice onun yanına Meysere isimli kölesini vermişti.Kervan yola çıkmadan önce ona şöyle fısıldadı:"Muhammed ne isterse onu yapacaksın.Ona karşı gelmeyeceksin.Yolculuk boyunca onda gördüğün her şeyi gelip bana anlatacaksın."

Meysere, hanımının anlattıklarını dikkatle dinledi.Muhammed'in (s.a.v) amcası, halaları, akrabaları da oradaydılar.Uzun bir yolculuktu bu.Ondan ayrılmak herkese zor geliyordu.

Dualar ve iyi dileklerle onu yolcu ettiler.

Muhammed(s.a.v) bir grup yolcuyla birlikte Şam yoluna düşmüştü.Issız çöl gecelerine sanki güneş doğmuştu.Şimdi geceler pırıl pırıl, gündüzler ise daha aydınlıktı.Meysere, Muhammed'i(s.a.v) rahat ettirmek için elinden geleni yapıyordu.Bir dediğini iki etmiyordu.Üç ay süren bir yolculuktan sonra Şam yakınlarındaki Busra kasabasına vardılar.Burada büyük bir panayır kurulmuştu.Yol arkadaşları hemen tezgahlarını açtılar.Muhammed'se (s.a.v) dinlenmek üzere bir zeytin ağacının altına otrudu.

Gökten ışıklar yağdı.Bir ışık demeti de Busra'daki zeytin ağacının altına düştü...
 
Üst Alt