lahzanin

  1. MustafaCİLASUN

    Ey can, lahzanın alinde ki ruhuyla yol alan!

    Bazen Bir nedenle kan şekeri yükselir Kalbin mutat ritmi bir canı çaresiz bırakır Yutkunmak Kaçınılmazdır o hızını artırırken Nabız artar çare adına merak yavaşça sarar Her vakit Hazır olduğumuzu beyan ederiz Ve hatta ulu orta ölümle pervasızca alay ederiz Nasıl olsa Bizde o gün elbet...
  2. MustafaCİLASUN

    Lahzanın kuşatan esrarında bir nefes alırken!

    Güzel bir gün görmedim, avaredir gönlüm Sarf eylediğim sözüm hali anlatsın dilerim Şimdi kime ne söyleyim kimden ne dileyim Sabrın güzelliğinde kopan yaprağı dinleyim Uçan kelebeklerin rengiyle hemhal ederim Martıların o nakaratlarında azimeti izlerim Balıkların derinlerde rızk için sabrını...
  3. MustafaCİLASUN

    Nasıl bir lahzanın tesirinde kaldım ve ağladım!

    Ruhuma o gecenin matemi doldu sanki Nice geçmiş zamanlardan kalan iz gibi Ezeli merhalelerin ebede giderken seyri Bircan içinde soluyan nerede hal ahengi Üryan gelinmişti neler silindi şimdi tenden Kalacaktı izler ibretli nefesten her işitilen Kefenlenecek her beden sevda için gelinen...
  4. MustafaCİLASUN

    Erişmeliyim lahzanın lal olan lisanı haline!

    Ne zaman bir mavzer sesiyle irkilsem Uyku tutmayan gözlerimi hayret ederek sesin geldiği yöne diksem Bomboş sokakların, ıssız kaldırımların, fersiz yanan lambanın sukutuna yönelsem İçim sızlar, yâd ettiğim bir âlemin sancısı başlar, o an kalbim hangi manada atar, bilsem Söyle kim ayrılmak...
Üst Alt