sinei

  1. MustafaCİLASUN

    Hangi hançerin sızısı var sine-i yaremde!

    Ne vakit bir ah etsem Yüreğimde ki dinmez sısıyı gönüllere zerkedip şöyle bir nazar etsem Gamın halinde ki nefesin acziyetini ibretle derlesem, her ecelin selasında serinlesem Maşşerin vecdini ruhum ve kalbimde ki haşyetiyle irkilsem, Rabbime secde edip, kendimden geçsem Muhammet...
  2. MustafaCİLASUN

    Sine-i sürurumdan kopan yapraklarda sızı var!

    [COLOR=#ffd9ff] Yüzümde resmeden bir sürgünün melali var Ne karın naifliği yüreğimi aklar ve ne de hasretin asudeliği bir ar Ne kadar yangın yaşamışsam, hicranın katresiyle yol alarak uyanmışsam ne har Hoyratlığımın kime ne zararı var, yabanlık halimedir ey yar, aşkın demi...
  3. MustafaCİLASUN

    Bir sine-i bedbinlik var içimde, hüzün nefesimde!

    Öfkemin Kızıllığının çare olamadığını bilirim Kanayan aşk yaramı hiç dindirmeyeceğini de Al düşlerimin Kopan gül yaprağı misali sızısını Terennüm ederdim, akşamın hicran şarkısıyla Divaneliğim Nüksederdi atardım kendimi yere Köşelerin en sefiline, derinliğin hengâmesine...
  4. MustafaCİLASUN

    Susmak sine-i mekânda yanmaktır!

    Ne söylesem kar etmeyecek bilirim Nefesin kadrinde eğleşen bir fakirim, aşkı merak ederim Ne sevdanın hasretiyle elem içindeyim ve ne de gam ile yolu tarif edenim Hak için ikamet eder, fark için kalbin sesiyle ibreti rehber edinerek nefesi arz ederim Kimseyi kınamak haddim değildir Bir nefesin...
Üst Alt