Bilinçaltı, duygular ne kadar gamdı, sukut sanki kaftandı!

MustafaCİLASUN

Özel Üye


Kimi zaman haykırasım gelirdi
Etrafına nazar eden gözlerim ürkerdi, nedense acaba derdi
Boyun bükmek kederdi, taklit üzere olan inanç kim bilir neye yeterdi
Umut en vazgeçilmez değerdi, emel için şartlanmak esefti, keşkeler ne garipti

İnanırdım, kanardım, avunurdum
Anlamadan yanmaya adaydım, masumiyet adına yaşayandım
Anam, babam her şeyi bilir sandım, çekincesiz bir candım, yanıldım
Aklımı ve izanımı gerekçesiz kullandım, heyecan uğruna nasılda abanırdım, andım

Bazen pencereden melül melül bakardım
İçimi burkan Saiklere kapanırdım, dinlediğim şiirleri yaşardım
Hüzün kokan hangi nesiri okusam, hicran dalgalarında çırpınsam, kanardım
Akan gözyaşlına yanmazdım, ruhumu dinlendirdiğime inanırdım, bir sürurla yaslanırdım

Annem ve babam yıllar oldu rahmetlik olalı
Hoca telkin veriyordu, Arapça söylüyordu, oysa onlar bilmiyordu
Ruhla konuşmak, anlaması için çabalamak, münker ve nekiri dikkate almak acıydı
Oysa berzah ve can için inşirah ardı
Hocaya bel bağlamak tuhaftı, cennet adına geçit vermek zandı
Kabir azabı nasıldı, mizan kurulmadan hesap sanki hazırdı, dimağ uzaktı
Vicdan ve irade, aklın ve azmin didarında ki vahaydı, ütopya nasıl bir farktı

Mustafa CİLASUN


 
Üst Alt