Işid terörmü bir direnişçi gurubumu

pervin

Yeni Üyemiz
IŞİD kimdir ABD, saddam yönetimini ve sunni halkı tanımamış ve ırak’a savaş açmıştı. Irak’ın islamcı ve inanan halkını tehdit olarak görmüştü. Muhammedin soyunun bulunduğu şehirdi Irak. Irak halkına neredeyse el-kaide yakıştırması yapmışlardı. Saddam hüseyini’de sanki tanrıya kurban sunuyor gibi kurban bayramında asmışlardı. Küresel bozguncuların kendilerini tanrı yolunda nitelemeleri de büyük bir saçmalıktı. İslamcı Türkiye halkı da onların hoşuna gitmiyordu. Hatta o dönemde Türkiye düşmanı Celal talabaniye destek verip cumhurbaşkanı yapmışlardı. Türkiye daima Barzani ile aynı safta durmuştu. ABD ordusunun çekilmesiyle ırak halkının çogunluğunu oluşturan sunniler İŞİD’e destek vermeye başladı. Ve ırakta durum Savaş sonrasının tam tersine döndü. Tanrı mazlum Irak halkıntan tarafındaydı. ABD uzun yıllar savaş ve kuşatma yapsada sonuç itibariyle kaybeden oldu. Çünkü çok sayıda bir halkı azınlık muhaliflerle yeneceğini sandı. ABD ırak’taki şii azınlıklara silah ve her türlü desteği verse de zafer kazanamayacaktı. İnançsızların güçlü olması hak yoldaki ırak halkını susturacağı ve bastıracağı anlamına gelmezdi. Hakkı şiddet ile bastıramazlar ve ırakın kaynaklarını sömüremeyecekler. ABD’nin patronları petrol şirketlerinin sahibiydi. ABD yönetimini savaş siyasetiyle yönlendirmekteydiler. Irak’ın petrol kaynaklarına göz dikmişlerdi. Onların açgözlülüğü büyük bir savaşa milyonlarca insanın ölümüne ve kitlesel bir değişie neden olacaktı. Dün zevkin doruğundaki bu küresel egemenler dünyanın bugün küresel bir değişime gireceğini hiç hesap etmemişlerdi. Biz güçlüyüz, kitle imha silahlarımız var. Bize kimin gücü yeter diyorlardı.
Amerika’nın Maliki iktidarından pay alamayan Sünni aşiretler içinde ortaya çıkan IŞİD birleşerek hareketi’ni büyüttü. Irak’ta bir seçim oluyor. Sunniler sandığa gidemiyor. Gitsede amerika dilediğini yönetime getirip çıkarları doğrultusunda bir düzen kuruyordu. Irak’da seçime katılım oranı yüzde otuza bile varmıyor. Bu durumuda ırak yanlı medyası gizliyor. Katılım oranını yüksek gösteriyorlar. Böyle bir yönetimin uzun sürmeyeceği elbetteki belliydi.
Irak’ta çok silahlı direniş gurupları var. Herkes kendi bölgesinin güvenliğini sağlıyor. Devlet ve polis gücü diye bir şey yok. Tüm bu sayısız gurupların içinde en çok büyüyeni ve yayılanı Işid oldu. Şimdi çoğu guruplar IŞİD’e katılıyor. Yine’de tam bir merkezi idaresi yoktu. Yeni yeni oluşuyor.
IŞİD kimdir. Irak’ta ortaya çıkan islam tabanlı halk destekli bir direniş gurubudur. ABD’de Irak’tan çekildikten sonra ortaya çıkan ve hızla destek gören bir özgürlük ve hak yol hareketidir.. Sunnilerin organize olduğu silahlı bir yapıdır. İŞİD siyasi bir yolla ortaya çıkardı ama Irak’ı bilirsiniz ki savaşlar şidet ve güç ile ayakta kalındıgı bir ülkedir. Bu nedenle silahlı bir direniş gurubu olarak ortaya çıkması da kaçınılmazdır.
Irak ordusunun direnç göstermeden mevzilerini terk etmesi IŞİD’in ilerleyişini hızlandırdı. Musul’un ardından Tikrit’i de kontrol altına aldı. Irak ordusundaki sunniler işid’e karşı savaşmayı bıraktı. Bir oyunun içinde olduğunu gördüler. Amerikanın maliki hükümetiyle kendi halklarına saldırmak istemeyen halk artık tepki kararı verdi.
Irakta mezhep çatışması başladı. Irak halkının mücadelesinin rengi değişti ve asıl olması gereken noktaya geldi. Amerikan’nın yandaş hükümeti olan Maliki yönetimi şiileri temsil ediyordu. Irak2ın CHP’si şiilerin oluşturduğu Maliki yönetimiydi. Şii liderin çağrıları veAmerikan desteğiğle İŞİD hedef alındı. Sunnilerin birlikteliğini artık İŞİD çatısı oluşturmaktadır. Tamamen sunni ve halk destekli bir camia. Amerikan karşıtlığı ve cihad yolunda görünmektedir. Libya’da Fransa, Suriye’de Rusya ve Irak’ta Amerika kaybediyor. Yakında bu küresel güçler daha karanlık bir döneme girecekler ve kendi yıkılışlarını görecekler.
İŞİD bir terör örgütü değildir. Çok çarpıcı söylemleri çok farklı yayın organlarından izlemekteyim. Batı yanlısı medya kuruluşları insanları öldüren, katliam yapan bir terör örgütü olarak nitelerken bazı yayın organları girdikleri şehirlerde tek kan akıtmıyorlar. Şehir güven içinde kalıyor diyorlar. Durduk yere rastgele ateş etmiyorlar. Kendilerine silahla mücadele edenlere karşı silahla savaşıyorlar. İŞİD dost kuvvetmi düşmen kuvvet mi bu soru çok önemlidir. İŞİD Türkiye’ye karşı bir sempati duyuyor. Ve türkiye ile aralarının kötü olmasını istemiyor. Çünkü Irak’a karşı savaşta Türkiye Amerika ve Nato’ya destek vermemişti. İŞİD yanlılarının çogu saddam yanlısı sunni guruplardır.
Maliki Amerikan yönetimidir. Maliki’yi ırak başkanlığına Amerika atamıştır. Ve Maliki Amerikan çıkarlarına göre ülkeyi yönetmektedir. Maliki Şii bir liderdir. Ve Irak yönetimini şiiler desteklemektedir. Yani şiilerin desteklediği bir ırak devleti vardır.
Sunniler sömürüldüklerinden ve ABD’ye karşı güçlü bir tepki gösteremediğinden artık yeter demektedirler. İŞİD sunnilerin desteklediği bir halk hareketidir. Girdikleri her şehirleri sunniler gönüllü olarak İŞİD’e vermektedirler. Musul’u işgal eden İŞİD’e sunni askerler savaşmadan teslim etmiştir. Sunni bölgeler işid’e destek vermektedir.
Irak’ta aylardır büyüyen bir sunni şii savaşı çıkmış durumdadır. Amerika şiileri kolluyor ve destekliyor. Türkiye’de sunnilere sıcak bakmak istiyor. Şii sunni gerilimini incelediğinizde bu işin taa Kerbela olayına kadar gittiğini ve Peygamberin torunları Hasan ile Hüseyin’in öldürüldüğünü görürsünüz. O zaman da da yönetime egemen olmak isteyenlerin kirli oyunları ve silahlı mücadeleleri vardı. Ta o zamandan beri şiiler Sunnilere eziyet etmekte ve bozgunculuklarına devam etmektedirler. Sunniler sağ ve inancı şiiler sol ve dinizliği temsil ederler. Irak’ta küresel siyonizmin temsilcisi şiilerdir. Hatta İran bile bu guruba girmektedir. Şii ülke olan İran Maliki yönetimine her türlü desteği vereceğini açıkladı. İran her ne kadar Amerika ile gerginlik yaşıyor görünsede Rusya ve Çinle birlikteliğinde yanlış bir yolda olduğunu göstermiştir. Suriye’de Esad’a destek veren İran pek çok müslüman mazlum insanların ölmesine destek sağlamıştır. İran şimdi de Amerika ile beraber İŞİD’e karşı birlik sergilemektedir. Zaten ortak hareket edecekler. Dünya menfaatlerini ön plana çıkaran ve dünya için çalışan her anlayış siyonizme çıkar. Sunniler, bu zamana kadar sürekli sıkıntı gören bastırılan mazlum halk durumundadır. Müslümanlarda şiiler, hristiyanlıkta protestan ve evangalizm dinsizliği ve tanrı düşmanlığını nitelemektedir.
Irak-Şam İslam Devleti (IŞİD), Irak ve Suriye’de faaliyet gösteren silahlı bir örgüt değil. Aslında silahlı guruplar var ama bu guruplar bütünü temsil etmiyor. Aşırı cihatçı guruplar inançlı mazlum halkların aslında olumsuz sesi oluyor. IŞİD; Irak, Suriye, Filistin ve Ürdün topraklarını içine alan bölgede batı ve Amerikan yanlısı sömürgeci yönetimlerden kurtulmak isteyen inançlı halkların mücadelesidir. Bu çatıya bazı genç sivri milis kuvvetler, silahlı direnişçiler karışınca batı ve dünya medyasında terör olarak nitelendiriliyor. Ve halkın çabasını bir terör olarak gösterip karalıyorlar. Böylece savaşı ve vurmayı makul bir hale getiriyorlar. Kim bu küresel bozgunculara ses çıkaracak. Dünya ne zaman kadar böyle sürecektir. İnanan mazlum halklar ne zamana kadar böyle öldürülecek. Ama Tanrı büyüktür. Yakında çetin afetlerin zirve yaptığını görmek mümkün olacak. Bakın Tanrı da bozguncuların halklarına ve şehirlerine nasıl afetlerle saldıracak.
Irak çok karışık çıkarların buştuğu çoklu bir ülkeydi. Tanrı yirmi yıldır ırak’ı arındırdı. Pekçok dini, mezhep ve etnik gurupların hatta aşiretlerin de olduğu bir ülkeydi. Her gurup kendi menfaatlerine göre yol çiziyordu ve bu nedenle çok çatışmalar ve savaşlar yaşandı. Sonuç itibariyle artık bir çatıda buluşmaya başladılar. Yani değişen zamanla Allah ırak halkını ikiye ayırdı. Allah yolunda olanlar ile dünya için menfaatlerini düşünenler ayrıldıular. İŞİD Allah yolunda olanların safını oluşturmaktadır. Amerikan destekli maliki yönetimi de dünya egemenliği için savaşmaktadır. Irakta mezhep çatışması başladı. Irak halkının mücadelesinin rengi değişti ve asıl olması gereken noktaya geldi. Amerikan hükümeti olan Maliki yönetimi şiileri temsil ediyordu. Şii liderin çağrılarıyla Amerikan desteğiğle İŞİD hedef alındı. Sunnilerin birlikteliğini İŞİD oluşturmaktadır. Ancak işid bir terör örgütü görmek yanlış. Tamamen sunni ve halk destekli bir camia. Amerikan karşıtlığı ve cihad yolunda görünmektedir. Amerika İşid’e karşı insansız hava araçlarıyla saldırılar düzenliyor. İki savaş gemişi ve bir uçak gemisiyle İŞİD’e karşı mücadele etmektedir.
Irak ordusundaki sunniler İŞİD’e karşı savaşmayı bıraktı. Bir oyunun içinde olduğunu gördüler. Amerikanın maliki hükümetiyle birlik olarak kendi halklarına saldırmak istemeyen askerler artık tepki kararı verdi. Suriye gibi artık yönetim ve muhalif savaşı başladı. Yönetimlere sahip olan dinsizler ile ezilen mazlum halkların savaşı yaşanıyor. Ve bu savaşlar sadece ırakta değil dünyada küreselleşiyor. Afrika, ukrayna ve nijerya’da da bunları görmekteyiz.
IŞİD kontrolsüz guruplardan oluşuyor. Tek bir liderden yönetilmiyor. Farklı gurup liderleri var ve öndersizler. Türkiye’nin musul konsolosluk görevlilerini kaçırarak Türkiye’den bize önderlik et isteğinde bulunuyorlar. Türkiye’de 30 Mart seçimleri sonrasında Irakta, Suriye’de, Flistinde konvoylar yapan kutlamalar yapan insanlardı bunlar. Erdoğan’ın zaferini kendi liderleri gibi kutladılar.
Küresel güçler İŞİD’in gelişmesini fırsat bildiler.Amerika kesinlikle İŞİD’e destek vermiyor. Tam tersi desteklediği Maliki yönetimi için bir tehdit oluşturuyor. İnternette İŞİD’i amerika yönetiyor gibi çok bilgi, kirliliği vardır. Amerika iki savaş gemisini ve bir uçak gemisini Irak’a gönderdi. Ve İŞİD halkını insansız hava araçlarıyla vurmaya başladı. Dünya’nın her yerinden Kanada, İngiltere, Fransa, Amerika gibi ülkelerden İŞİD’e tepkiler çığ gibi büyüyor.. Bununla beraber kendisine bir yol biçen Türkiye’ye bölgede bir ayar vermeye çalışıyorlar. Yani burası artık bizim kontrolümüzde, burada ne yapılacaksa buna biz karar vereceğiz, sen sadece bizim söylediklerimize uyan bir müttefikimiz olacaksın. Ancak IŞİD oradan iktidardan pay alamayan Sünni aşiretlerle de birleşerek hareketi büyüttü. Başlangıçta CIA’nın ve ilintili olduğu Mossad gibi örgütlerin desteklediği bu yapı şuan da kontrolden çıktı.
Irak İslam Şam Devleti’nin (IŞİD) ilerleyişi sürerken, Şiiler tarafından dini lider olarak görülen Ayetullah Ali Sistani’nin örgüte karşı cihad emri vermesiyle yüzlerce Şii gönüllü Irak ordusuna katıldı. Bağdat’taki Federal Polis Merkezi’nde toplanan gönüllü askerler kamyonlarla göreve götürüldü. Gönüllüler, Bağdat’ın kapılarına dayanan IŞİD’i silmeye kararlı:“Şiilere cihad çağrısı yapıldı. Biz de cihad için geldik. Maaş istemiyoruz, hiçbir şey istemiyoruz. Her şeyimizi geride bıraktık. Ailelerimizi geride bıraktık, cihad için geldik.dediler. Gerçekte İŞİD’mi cihad yapıyor yoksa şiilerrmi cihad yapıyor bunu anlamak zor değil. Ama her iki taraf ta cihad yaptıklarını söylemktedirler. Biz cihadı şöyle ayırıyoruzç Devlet yönetimlerine ve eski sömürgeciliğe sahip çıkanları asla cihat olarak görmüyoruz.”En son Musul ve Tikrit’i ele geçiren IŞİD ile Irak ordusu arasındaki çatışmalar Diyala eyaletinin başkenti Bakuba’da şiddetlendi.
Irak ordusunun Salahaddin vilayetinin kuzeydeki bölgelerinin büyük çoğunluğunu Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütünden geri aldığı iddia edildi. Bu sırada Irak halkından binlerce gönüllü Irak ordusuna yazılmaya başladı. Bölgedeki Sünni aşiretler tarafından desteklenen IŞİD ile Irak ordusu arasında çatışmalar sürüyor. Bununla birlikte Irak ordusuna ait savaş uçaklarının Diyala’nın kuzeyinde başlattığı operasyonda bölgeye bombardıman gerçekleştirdiği ve saldırıda en az 7 peşmergenin de öldüğü bildirildi. Irak ordusunun geçtiğimiz günlerde direnç göstermeden mevzilerini terk etmesi IŞİD’in ilerleyişini hızlandırdı. Musul’un ardından Tikrit’i de kontrol altına alan IŞİD militanlarının kutsal kabul ettikleri Kerbela ve Necef’e saldırmasından endişe ediliyor. Bu paragıraf batı yayınında bir haberden alınmıştır. Gördüğünüz gibi Irak’ı nasıl takip ediyorlar. Ve şiilere destek veriyorlar.
Amerika Maliki yönetimine karşı Işid’e biz müdahale etmeyiz. Kendi mücadelenizi kendiniz verin dedi. Her yere yetişemiyorlar. Askeri müdahale onlar için artık çok masraflı. Ekonomileri zaten çöküyor. Ukrayna ve afrikada da aynı yöntemi kullanıyorlar. ABD, Irak’a her türlü desteği de vereceğini söyledi. Amerikan yönetimi taraftarınız olan şii halkları askere çağırın biz birtakım silah yardımı istihbarat ve bilgi paylaşımında bulunacagız dedi. Irak İslam Şam Devleti’nin (IŞİD) ilerleyişi sürerken, Şiiler tarafından dini lider olarak görülen Ayetullah Ali Sistani’nin örgüte karşı cihad emri vermesiyle yüzlerce Şii gönüllü Irak ordusuna katıldı. Bağdat’taki Federal Polis Merkezi’nde toplanan gönüllü askerler kamyonlarla göreve götürüldü. cihad çağrısı yapıldı. Biz de cihad için geldik. Maaş istemiyoruz, hiçbir şey istemiyoruz. Her şeyimizi geride bıraktık. Ailelerimizi geride bıraktık, cihad için geldik.”En son Musul ve Tikrit’i ele geçiren IŞİD ile Irak ordusu arasındaki çatışmalar Diyala eyaletinin başkenti Bakuba’da şiddetlendi.
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry Irak’da şiddeti sona erdirecek tüm yapıcı görüşmelere açık olduklarını söyledi. John Kerry'den İran'a yeşil ışık yaktı ABD, Irak'ta birçok bölgeyi ele geçiren IŞİD'e karşı olası operasyonu tartışmaya devam ediyor. İran ile işbirliği düşünülüyor. ABD ile İran arasında gizli bir işbirliği ihtimali yüksek deniliyor. Yakın geçmişte de böyle bir işbirliği olmuştu. 2001’de Afganistan’a ve 2003 yılında ise Irak’a yapılan askeri müdahaleden sonra olmuştu. İran bu dönemde ABD’ye yardım etmişti. İran batı ile gerginlikler yaşasa da kısa vadede her iki ülkenin bölgede stratejik ortaklığa ilişkin ortak çıkarları var. Zaten bu çıkar davası değilmi insanların öldürülmesi ve savaşlar.. Hem ABD hem İran, Irak’ta Sünni hükumetin olmasını istemiyorlar. Bu hedefe yönelik iki ülke işbirliği içine girdi.
Bu Arada Şii temelli İran devleti yönetimi Maliki yönetimine isterlerse destek vermeye hazır olduklarını söyledi. Amerika’da İran ile işbirliğini gündemine aldı. Şimdi Irak halkına karşı Amerika ve İran birlikteliğini görmekteyiz. Birlikte silah ve istihbarat paylaşımıyla ortak düşmana karşı hareket etmektedirler. Kim bu ortak düşman Irak’ın mazlum halkı. İnançlı oldukları için el-kaide yakıştırması yapılmış. Bu arada İran’ın da ne kadar dünyacı menfaatçi ve islam dışı bir zihniyete sahip olduğu ortaya çıktı. İran’da dünya yolunda Allah karşıtı sadece menfaatlerine göre karar alan ve küresel bozguncularla hareket eden bir ülke olduğunu gösterdi. Tanrı olaylarla herşeyi daha açık ortaya çıkartıyor. Küfrün milletiyle tanrının halkları mücadele ederken küresel iklim değişikliğiyle afetlerin tavan yapması da kaçınılmaz oluyor.
Amerika Işid’e karşı insansız hava araçlarıyla saldırılar düzenliyor. İki savaş gemişi ve bir uçak gemisiyle İŞİD’e karşı mücadele etmektedirler.
Erdoğan ve Biden, görüşmede Irak başta olmak üzere bölgesel konularda görüş alışverişinde bulundu. Irak’ın mezhep temelli bir çatışma ortamına sürüklenmesine ilişkin kaygılarını paylaşan Erdoğan ve Biden, ülkenin toprak bütünlüğünün ve siyasal birliğinin korunması, terörle mücadelede başarı sağlanması için acilen bir mutabakat hükümeti kurulması gerektiğine dikkati çekti.Görüşmede, Erdoğan, kurulacak milli mutabakat hükümetinin, Sünni halk kitlelerine yeniden siyasi temsil imkanı sağlanması da dahil olmak üzere, tüm Irak vatandaşlarını kucaklaması gerektiği vurguladı.Başbakan Erdoğan, Irak’taki şiddet olaylarından zarar gören sivil halka insani yardım çerçevesinde, Türkiye’nin 12 Haziran’dan itibaren Türkmenlerin yoğun olduğu bölgeler başta olmak üzere, ihtiyaç sahiplerine yardım göndermeye başladığını ifade etti. Irak ve Suriye’deki son gelişmelerle ilgili Türkiye ve ABD’nin ortak çalışma yürütmelerinin önemine değinilen görüşmede, bu hususlarda yakın temasta bulunma konusunda da mutabakat sağlandı.
ABD’nin Irak'ı desteklemesi için birçok seçeneği Iraklı yetkililere sunduğunu ifade eden Kerry, bunun için Iraklıların en kısa sürede hükümeti kurmaları gerektiğini kendilerine bildirdiğini ve Maliki'nin hükümetin öngörülen süre içinde kurulacağını kendisine ilettiğini dile getirdi.
Beyaz Saray'dan yapılan açıklamada, Biden ve Erdoğan'ın, Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) terör örgütünün Irak'ta ilerlemesinin büyük bir tehdit yarattığı konusunda mutabık kaldığı belirtilerek, ABD'nin IŞİD'in eylemlerinden duyduğu rahatsızlığı dile getirdiği kaydedildi. (Aslında Erdoğan İşid terörü ırak için tehdit dememiştir. Bu Amerikanın tabiridir. Erdoğan ırakta iç çatışma olmasın, ırak’ta terör olmasın. Yandaş hükümetinize sahip çıkmayın Esad’ın yaptığı gibi savaşla halkı sindirmeyin.Yönetime tüm halklar katılsın . Vesayeti kollamayın demek istemişti. Erdoğan savaşın olmaması için birlik hükümeti öngördü. Ancak Amerika yine taraflı ve şeytani aklıyla işid terörü ile mücadele ederek yandaş hükümetimizi korumaya devam edeceğiz mesajını verdi.
Açıklamada, "Biden, IŞİD tarafından alıkonulan Türk diplomatik personeli ile siviller de dahil tüm rehinelerin bir an önce ve güvenli biçimde serbest bırakılması çağrısı yaptı ve ABD'nin IŞİD tehdidine karşı koymada Irak halkının birlikte çalışma çabalarını destekledi. Biden ve Erdoğan, gelecek gün ve haftalarda Irak ve Suriye'deki durum hakkında yakın istişareyi sürdürme kararı aldı" ifadesi kullanıldı. Erdoğan ne yapsın. İnsanlığı yönetmekten aciz Amerika yönetimini hem egitiyor hem de makul önerilerde bulunuyor. Manevi değerlerden yoksun ve dünyaya sahip olmak istiyen amerikan anlayışı artık kaybedecektir.
AFP haber ajansına göre Irak Bölgesel Kürt yönetimi Başkanı Mesut Barzani, Ülkedeki son değişikliklerin ardından yeni bir gerçeklik ve yeni bir Irak ile karşı karşıyayız” dedi.Barzani ayrıca Iraklı Kürtlerin çözüm arayışı içinde olduğunu da vurguladı. “Kritik bir dönemden geçiyoruz, önümüzdeki asıl mesele yeni bir hükümetin kurulması meselesidir” mesajını verdi.
Reuters haber ajansı, ABD’de küresel bozguncuların yandaş medyasıdır. Reuterse göre ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan bir yetkili, "Dışişleri Bakanı'nın Erbil ziyareti hem Kürt liderlerlerle görüşmeler yapmak hem de onların yeni hükümetin oluşturulması sürecinde rol almalarını teşvik etmesi açısından önem taşıyor. Irak'ın ve Kürtlerin çıkarlarını gözeten güçlü bir cumhurbaşkanının belirlenmesi de buna dahil" diye konuştu. Bakanlık yetkilisi, "Kürtler, Bağdat'taki siyasi süreçten çekilirlerse bu birçok olumsuz durumu da beraberinde getirecektir" dedi.
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Irak’ta "ABD'nin Iraklı birliklere yönelik desteği yoğun bir şekilde devam edecektir. Böylelikle Irak ordusu daha etkili bir şekilde mücadele edecek" dedi.Irak Başbakanı Nuri Maliki ve Dışişleri Bakanı Hoşyer Zebari ile görüşmesinin ardından açıklama yapan Kerry, "ABD dahil hiçbir ülkenin Irak'ın liderini belirleme gibi bir hakkı yoktur. Bu Irak halkının hakkıdır" dedi.Hem böyle diyorlar hem de oradaki kendilerine bağlı yönetimi kollamak ve kurmak için Irak’a geliyorlar. Böyle çelişkili ve yalancı bir siyaset olabilir mi sizce.
Kerry, "Irak'ta şu anda yaşanan krizden ABD sorumlu değildir. Dese de asıl onlar Irak’a girip şiilere destek verdikleri için bu kaos ortamını yaratmışlardı. Kerry yalan söylüyor. Amerika her zamanki gibi insanları uyutuyor. Saddam ve çogunluk sunni halkı yıkarak azınlık şiilere destek vererek taraftyarlarını yönetime getirmişti. Ve bu ıraktan çekilsede bu azınlık uzun süre varlığını sürdüremeyecekti. Bir de Kerry: ABD, Iraklıların kendi hükümetlerine sahip olabilmeleri için çok çalışıp, çok kayıp verdi" ifadelerini kullandı. Elbette kayıp verir. Zorbalıkla ve savaşla başkasının topğrağını ve yer altı zenginliğini gasbederseniz kaçınılmaz bir sona doğru gideceksinizdir.
Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesut Barzani, ülkede yaşananların ardından "Artık Kürt halkının geleceğini tayin etme vakti geldi" dedi.T.Erdoğan daima kürt halkını desteklemiştir. Ve Barzani-Erdoğan kardeşliğini hiçbir güç yıpratamayacaktır. Erdoğan kuzey ırak kürt halkını da korumaktadır. Çözüm sürecini pekiştiren bu kardeşlik çok güçlü bir çıkış yapacaktır.
Irak’ın artık bir arada kalabilmesinin güç olduğunu söyleyen Barzani, “Çünkü şu an tecrübe ettiğimiz şey bize bu şekilde devam edemeyeceğimizi gösteriyor. Bugünkü Irak, bildiğimiz ve yaşadığımız iki hafta önceki Irak’tan artık farklı” dedi.Barzani’nin dediği gibi Irak bir iç savaşa girdi. Artık geri dönüşü yok. Amerika ırak halkını tanımadığını ve İşid’i bir terör olarak niteledi. Bu da Suriye gibi iç savaşın sinyalini vermektedir.
Afrika’da hristiyan zulmüne karşı müslüman halkların temsili Boko Haram’ da dünya medyasıyla karalanmışlardı. Afrika’da aynı suriye ve Irak gibi bir savaşın içindedir. Orada’da Fransızlar taraftar milislerine ve yönetimlerine inanan halklara karşı silah ve askeri yardım yapmaktadırlar. Ortada kız çocuğu kaçırması gibi uydurma bir yalan ile Boko Haram’ı meşru olmayan bir terör örgütü olarak gösterdiler. Şimdi Aynı durumu Işid’de yapıyorlar. Avrupa ve küresel güçler yandaş yönetimlerini sömürgelerini kaybetmek istemiyorlar. İnsanlar kendi yaşadıkları topraklarda özgürlük ve insanca yaşamak istiyor ama küresel güçler halkları silah ve zorbalıkla bastırıyorlar.
IŞİD’i ve Boko haram’ı terör olarak niteleyen batı medyası bilinçli bir siyaset gütmektedir. Bu bir irade hırsızlığı algı yönetilmesidir. Bu ajan siyasetini Erdoğan’a karşı yürütülen yolsuzluk düzmecesinde de görmüştük. Şeytani anlayışa sahip küresel bozguncuların menfaatlerine yönelik meşru olmayan sinsi siyasettir bu yaşananlar.
ABD ve Avrupa sürekli medyalarında ışid’e katılan Avrupalıları gündeminde tutmaktadır. Ama diğer yandan Filistine vuran israil’e ABD’den ve batıdan çok sayıda katılan gönüllü askerlerden hiç bahsetmemektedir.
Irak’ta uzun süredir devam eden kaos, IŞİD’in 10 Haziran Salı günü ülkenin ikinci büyük kenti Musul’u ele geçirmesi ve diğer bölgelere ilerlemesi sonrasında daha da şiddetlendi.IŞİD hedefinin Bağdat’a ilerlemek olduğunu açıklamıştı.Irak’ta bir süredir Şiiler gönüllü milisler oluşturuyor. Ülkenin en büyük Şii otoriteleri Ayetullah Ali Sistani, Ammar El Hekim ve Mukteda Sadr, Şiileri silah başına çağıran fetvalar yayınlıyor. Irak televizyonu gönüllü sayısının 3 milyona ulaştığını iddia etti.
Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanı John Kerry’ye göre cihatçı ‘Irak Şam İslam Devleti (IŞİD)’ örgütünün terör eylemleri Irak’ın egemenliğine yönelik ‘hayati bir tehdit’ halini aldı. Kerry hala taraftarı Maliki yönetimini destekleyerek halkın mücadelesini terör olarak nitelemekte ısrarcıdır. Bu durum Amerika’ya yakın zamanda büyük kayıplar getirecektir.ABD dışişleri bakanı Kerry, şii temelli Maliki yönetimini detekleyerek mezhepsel bir iç savaşı körüklemekte ve ülkede ulusal birlik hükümetinin kurulması engellemektedir. Kerry ayrıca ırak halkının desteklediği IŞİD’le mücadelede Maliki yönetimine destek vereceğini de yineledi: “Desteğimiz yoğun ve sürdürülebilir olacak dedi ve bizim istediğimiz Irak yönetimi oluşturulur ve ülkede birliğin sağlanmasına dönük gerekli adımlar atılmalıdır.’diyerek olaylara çıkarlarıyla bakan bir amerikan siyasetini yine sergiledi,Kerry iki petrol şirketinin emriyle geldiğini yine göstermiştir.
Saddam Hüseyin’in devrilmesinin ardından yapılan seçimlerle Başbakanlık koltuğuna oturan Nuri el-Maliki ülkede Şiileri öne cikaran bir yonetim göstermekle suçlanıyor. Bu da Sünni Arap ve Kürt gruplarin tepkisini çekiyor.Irak’ta şiiler Amerikan taraftarı bir halktı. Aslında din karşıtı rolleri vardı.
Avrupa'dan IŞİD'e katılım olduğunun ortaya çıkması ve yeni katılımların olabileceği ihtimali, Avrupa ülkelerini alarma geçirdi. İngiliz, Alman, Hollanda, Belçika ve İspanyol istihbarat birimleri Milli İstihbarat Teşkilatı'nın (MİT) kapısını çalarak, kendi vatandaşlarının Türkiye'nin Irak ve Suriye sınırları üzerinde IŞİD'e katılma olasılığına karşı önlem alınmasını talep etti.
Barzani, Elcezire televizyonuna yaptığı açıklamada, Mesut Barzani ve kendisini, IŞİD'le işbirliği yapmakla suçlayan Irak Başbakanı Nuri Maliki'nin sözlerine cevap verdi. "Bağdat hükümeti, Kürtlere iftira atmak suretiyle, kendi başarısızlığını ve çöküşünü örtbas etmek istiyor" dedi.
Maliki:Müslüman Irak halkı olan IŞİD'i Rus jetleriyle vuracağız dedi. Rusya'dan jetler satın alındığını kaydeden Maliki, "Birkaç gün içinde Rus jetleri elimizde olacak ve IŞİD'in yuvalarını yok edecek" dedi.
Sadr Hareketi Temsilcisi Raad Sahri, Irak Şam İslam Devleti'ne (IŞİD) karşı savaşmak için milis gücü toplamaya devam ettiklerini bildirdi.
Amerika Irak'ta IŞİD tehdidi sonrasında bölgeye askeri danışman göndermişti. Bir süredir de Irak semalarında insansız hava araçlarını kullandığı biliniyordu. Amerika, şimdi ırak halkına karşı silahlı insansız hava aracıyla saldırıya başladı.
Öldürdükleri ıraklıları kafalarıyla maç yapan militanlar bu kez da bir cesedin üzerine basarak zafer pozu verdi. Işid, Irak'ta kellelerle maç yapıyor, insanları acımadan çarmıha geriyor. Ortadoğu'yu kan gölüne çeviren terör örgütünün militanları bu fotoğrafta da öldürdükleri bir Iraklı'nın kafasını kestikten sonra üzerine basarak zafer pozu verdi. Diye haber yapıyorlar. Bilinçli olarak ırak halkının özgürlük mücadelesini terör ve canilik yakıştırmasıyla karalıyorlar. Ayn terörü ve caniliğiı amerikan askerleri Irak halkına yapmadı mı. Amerikan askerlerinin Irak’ta yaptıklarını tüm dünya gördü. Şimdi Maliki yönetimine ait şii askerlerin estirdikleri teröre neden ses çıkarmıyorlar. Şii saldırganlardan birini öldürmüşler diye canilik yakıştırması yapan batı medyası Irak halkını meşru olmayan bir zemine koyamaz.
Işid kendiliğinden ortaya çıkmadı. Irak halkına yönelik infazlar ve öldürmeler silahlı mücadeleyi mecbur kıldı. Beraberinde bu mücadele davasından Işid ortaya çıktı. İnananları öldürüyorlardı. Bu zalimler her tanrıya inanan kişiye el kaide yakıştırması yapıyorlardı.
Uluslararası Af Örgütü, Irak hükümet güçleri ve Şii milislerinin Telafer, Musul ve Bakuba gibi şehirlerde gözaltında tutulan 50 Sünni'yi infaz ettiklerine dair kanıt topladığını bildirdi. Peki neden dünya medyası bu katliamı amerikan yandaşı şiilerin caniliği olarak nitelemiyor. Türkiye’de olduğu gibi dünya’da da paralel yapı var. Bu yapı dünya çıkarları için küresel bozgunculuk etmektedir. Yalan ve hain söylentilerle insanları kandırmaktadır.
Terör örgütü IŞİD’in Musul’un kontrolünü ele geçirmesiyle birlikte başlayan şiddet olaylarında üçüncü haftaya girildi. İnternete yüklenen görüntülerde Maliki’ye ait uçakların sivillerin yaşadığı bölgeleri bombaladığı iddia ediliyor. Camilerin de büyük hasar aldığı saldırılarda Maliki’nin terör örgütü IŞİD’i bahane ederek onlarca sivili katlettiği belirtiliyor.
Irak Suriye gibi bir iç savaşa girdi. Irak’ta durum Suriye’den daha kötü olacak. Amerika yönetimi Tayyip Erdoğan’ın önerdiği ortak bir hükümet kararını reddetti. Taraftarı Maliki yönetimini destekleyerek şii milisleri savaşmak için askere çağırdı. Silah ve bilgi desteği sağladı. İnsansız hava raçlarıyla hem vurdu hem destekledi. Irak, Amerika yüzünden içinden çıkılmaz bir hal alacak.
Irak ordusuna bağlı Samarra Operasyonları Komutanlığı kaynaklarından alınan bilgiye göre, ordu Samarra'dan iki kanal üzerinden Salahaddin vilayetinin merkezi Tikrit yönünde ilerleme kaydetti. Ordu ile IŞİD arasındaki çatışmaların Tikrit-Samarra yolunda devam ettiği bildirildi. Havadan desteklenen ordu birlikleri, Felluce'nin doğusundaki köylerde IŞİD ile çatışmaya girdi. Çatışmada 7 IŞİD mensubu öldürülürken, örgüte ait 3 araç ateşe verildi. Gibi kendilerince olumlu haberler yapıyor ve halka iyiye gidiyoruz ve mücadele edeceğiz imajı veriyorlar.
Amerika’dan 'Cihatçılara Karşı Önlemler Sıkılaştırılmalı' denildi. Avrupa’dan Irak ve Suriye’ye savaşmak için giden cihatçılar tüm dünyada kaygıya yolaçıyor. Amerika bu konuda müttefik ülkeleri uyardı. Amerika Adalet Bakanı Eric Holder, cihatçı militanların bütün dünya için ciddi bir tehdit oluşturduğunu söyledi



 

MURATS44

Özel Üye
İşid tamamen , yüzde yüz orantılı bir terör örgütüdür. İsrail ve amerikan gizli servisleri tarafından oluşturulan ve yönetilen vahşi ve katil bir TERÖR ÖRGÜTÜDÜR...........

Gelişmeleri gözden geçirirsek;

İşid TERÖR ÖRGÜTÜ lideri el-bağdadi, ırak savaşıında amerikaya karşı savaşmış bir insandır. Ve Amerika tarafından başına 10 milyon dolar ödül konulmuştur. Yakalandıktan 1 yıl sonra serbest bırakılmıştır.

Amerika kendisine karşı savaşan kaç kişiyi bugüne kadar serbest bırakmıştır?

Ki, şu an , el-bağdadi olarak tanıtılan şahıs, Asıl el-bağdadi'nin öldüğü ve israil gizli servisince yerine getirilen bir yahudi ajanı olduğu söylenmektedir.
Yaşananlara bakınca bu pekte mantıksız görünmüyor.

Başında 10 milyon dolarlık ödül olacak, yakalanacaksın ve 1 yıl sonra serbest bırakılacaksın... böyle bir şeyi ne akıl ne de mantık kabul ediyor.

Gelelim icraatlara............

İşid lideri , hangi güçle ve hangi yetkiyle kendisini HALİFE ilan etmiştir?

Sözde ve saçma Halifelik ilanıyla verdiği sözde fetvaların hangisi islami kurallarla uyuşuyor?

Peygamber efendimiz (sav) , savaş esirlerine merhametlli olunmasını, esir edenlerle aynı haklara sahip olmasını , ve onlara karşı adil davranılmasını emretmektedir.

Buna karşılık;

-- Esirlerin ellerini ayaklarını bağlayıp , kafalarına kurşun sıkmayı, esirleri bağlayıp kafalarını kesmeyi....
-- Peygamberlerin Türbelerini havaya uçurmayı....
-- Kâbe'de hac sırasında şeytan taşlamayı hurafe diyerek " Allah nasip ederse mekkeyi ele geçirdiğimizde, kabe'yi de yıkacağız" planları...
-- İslamda zorlama olmadığı halde, islamı kabul etmeyenleri kafir diyerek öldürmeyi cennete gitmekle bir tutan zihniyeti...
-- Kendilerine düşman olarak seçtikleri müslümanların ve diğer dindeki insanların " Eşleri ve kızları işid militanlarına helaldir.." edepsizliğini....
-- Esirlerin kafalarını kesip , kesik başla top oynamalarını....
-- Yaralı esirleri onlarca metre yükseklikten elleri bağlı olarak uçurumdan aşağı atmayı...
-- "CİHAD" adı altında yaptıkları vahşeti ve katlettikleri insanları....
-- ....... vesaire vesaire..

Bunların hangisinin islamda yeri var. Yüce ALLAH ac , bunların hangisini emretmiştir ve Peygamber Efendimiz(sav) bunların hangisini uygulamıştır?

Örgütün başına getirilen sahte müslümanın kandırdığı gençlere yaptırdığı bu vahşetin ve zulmün hangi devlete faydası var acaba? Bu vahşetten çıkarı olan ülkeler açık açık belli değil mi?

- Amerika, kendisini ilgilendirmeyen bir ülkede , kimyasal silah olmadığını bilerek ve bunu bahane ederek , "Demokrasi getirecem" dediği Irak'ta yıllarca savaşmadı mı? Irakta yıllarca , istediklerini alana kadar kalmadılar mı? İşid'e neden müdahale etmiyorsunuz? Sorusuna:

- Amerikan Topraklarına saldırı olmadıkça karışmayacağız .. demelerine karşılık saddam hüseyin amerikaya mı saldırdı da , ıraka girdiler. Yaptıkları ile söyledikleri birbirini tutmuyor. Bu 1....

Sözde islamı ve müslümanları savunan bu Adi, aşağılık, katil ve vahşi TERÖR ÖRGÜTÜ işid, müslümanları katledip , yüzlercesini sıraya dizip ellerini bağlayıp kafalarına sıkacağına neden bu gücünü ve inancını(!) israile karşı kullanmıyor? Asıl kafir , israilken , neden israile karşı serçe parmağını bile kaldırmadan müzlümanları katlediyor? Bu da 2...

Bütün bunlar , amerika ve israilin bir oyunu olduğunun açık , seçik ve en net kanıtlarıdır. amerika ve israil tarafından yönetilen VAHŞİ, KATİL, HAYVANİ, VE İMANSIZ BİR TERÖR ÖRGÜTÜDÜR.

İŞİD BİR TERÖR ÖRGÜTÜDÜR.


İŞİD BİR TERÖR ÖRGÜTÜDÜR.


İŞİD BİR TERÖR ÖRGÜTÜDÜR.


HİÇ KİMSE İŞİD'İN ZOR KOŞULLAR ALTINDAKİ İNSANLARA YARDIM ETMEK AMACIYLA ZORUNLU OLARAK OLUŞTUĞUNU SÖYLEMEYE ÇALIŞMASIN.

Herşey ortada. İslamla alakası olmayanların, insanları kandırarak müslümanları birbirlerine kestirerek devam eden bir oyun. AMERİKAN ve İSRAİL projesi.

ALLAH cc Bu örgütün oluşmasında emeği geçen herkesin belasını versin inşaallah. Allah ac bu örgütü savunanlarada akıl fikir ihsan eylesin inşaallah.


 
Üst Alt