Mühürlenmiş yaşayan ölü Kalpler.

Muhtazaf

Yardımcı Yönetici (Şair|Yazar)
Yönetici
Delinin biri camiye girer, belli ki namaz kılacak.
Ama oturmaz, meraklı ve şaşkın gözlerle etrafı süzer-dolanır..
Bir oraya, bir buraya her köşeye dikkatlice bakar ve hızla çıkar gider..
Az sonra sırtında bağlanmış odunlarla tekrar gelir camiye ve tam namaza başlamak üzere olan cemaatle birlikte saf tutar..
Ama sırtındaki odunlarla güç bela bitirir namazını.

Eğilip kalktıkça yere düşen odunlar, çıkardığı ses vs. derken, tabii cemaat de rahatsız olmuştur bu durumdan..

Nihayet biter namaz, bitmesine ama her kafadan bir ses çıkar..
Herkes kıpırdanmaya, adama söylenmeye başlamıştır bile..
İmama kadar ulaşır sesler, hafiften tartışmalar..

İmam aynı mahalleden, bilir az çok garibin halini, şefkatle yaklaşır delinin yanına ve der ki:

“Oğlum böyle namaz mı olur, sırtında odunlarla, sen ne yaptın?
Hem kendini hem de çevreni rahatsız ettin bak, bir daha namaz kılmaya yüksüz gel olur mu?”

Bunu duyan deli melül-mahzun, ama manalı bir bakışla sorar


“Âdetiniz böyle değil mi?”

“Ne âdeti?!” der Hoca..

Cemaat da toplanmış, merak ve şaşkınlıkla olayı izlemektedir o sıra..

Der ki deli bu kez:

“Hocam ben namaz kılmak için girdim camiye, şöyle kendime uygun bir yer ararken içeridekilere baktım, gördüm ki herkesin sırtında bir şeyler var. Zannettim ki adet böyledir, ben de şu odunları yüklendim geldim işte, neden kızıyorsun? Kızacaksan herkese kız, tek bana değil!


Hoca şaşırır: “Benim sırtımda da mı var?” der..

“Evet” der deli, “Hepinizin sırtı yüklü!”..

Cemaatte ise hafiften “deli işte!” manasına,bıyık altından gülüşmeler başlamıştır..

Deli bu kez öne atılır ve tek tek cemaati işaret ederek, saf bir çocukça, heyecanla bağırır:

“Bak bunun sırtında mavi gözlü bir çocuk, bunda kocaman bir elma ağacı vardı..

Bunda kırık bir kapı, bunda bir tencere yemek, bunda kızarmış tavuk, şunun sırtında yeşil gözlü esmer bir hatun, bununkinde de yaşlı annesi vardı!..”

Sonra iki elini yanlarına salar başını sallar ve umutsuzca;

“ Boş yok, boş yok hiç!..diye tekrarlar.

O böyle söyleyince, herkes dehşet içinde şaşkınlıkla birbirinin yüzüne bakar!


Aynen doğrudur dedikleri çünkü;

Kimi doğacak çocuğunu düşünüyordur namazda,

kimi bahçesindeki meyve ağaçlarını, biri onaracağı kapıyı, diğeri lokantasında pişireceği yemeği..

Biri açtır aklında yiyeceği tavuk, birinin sırtında sevdiği kadın, diğerinde de bakıma muhtaç annesi vardır.


“Peki söyle bakalım bende ne vardı?” der, bu kez endişeyle Hoca..


O da der ki:
“Zaten en çok da sana şaştım hoca! Sırtında kocaman bir inek vardı!


Meğerse efendim, hocanın ineği hastaymış, “öldü mü ölecek mi?” diye düşünürmüş namazda...

“Harâbât ehlini hor görme sakın, defineye mâlik viraneler var.”
Bildirince bildiren, yüreği olan görüyor elbet..
 

M499

Yeni Üyemiz
Çok güzel . Verilmek istenen mesaj oldukça anlamlı. Kimbilir bizlerde ne yükler var. Namaz kılarken Hz. Ali ra gibi olmak zor olsa da kendimizi ilahi huzurda hissederek kıldığımız namaz bize rahmet olarak geri dönecektir. Mağfiret olarak dönecektir. allah razı olsun. mesajınızdaki asıl konu çok önemli. yüreğinize sağlık Muhtazaf Üstad.
 

cenah41

Aktif Üyemiz
günümüzde yüksüz namaz kılmak oldukça zor.rabbim bizleri doğru namaz kılanlardan eylesin
 

SözDüŞü

Banned
Deli bu kez öne atılır ve tek tek cemaati işaret ederek, saf bir çocukça, heyecanla bağırır:

“Bak bunun sırtında mavi gözlü bir çocuk, bunda kocaman bir elma ağacı vardı..

Bunda kırık bir kapı, bunda bir tencere yemek, bunda kızarmış tavuk, şunun sırtında yeşil gözlü esmer bir hatun, bununkinde de yaşlı annesi vardı!..”

*

Allah razı olsun..Manidar bir paylaşım

Allah hisse alabilenlerden eylesin
 

MURATS44

Özel Üye
Zamanında bir hikaye anlatılardı. büyüklerimizden çok dinledik.
Vaktiyle birini zorla camiye götürmeye çalışmışlar. Zorladıkları insan ise kapıdan içeri girmemk için direnirmiş. En son sormuşlar:
- Neden girmiyorsun camiye ?
Şahıs sırtını caminin kapısının bir tarafına yaslamış elinide kapının karşı tarafına. demiş ki:
- Kolumun altından içeri bakın.....

Bakanlar dehşete düşmüş. İçerde insandan başka hertürlü canlı var. suret suret.

bu hikayeler böyle anlatılıyor ama "Ameller ,niyetlere göredir" Kimin ne olduğunu , kimin namazının ,duasının kabul olacağını en doğru Râbb'im bilir. Cüzi irade ile Rabbim bunların hepsini daha iyi biliyor. niyet salih olunca, amaç Allah rızası olunca karşılığınıda şüphesiz kendisi verecektir.
 
Üst Alt