فَأَيْنَ تَذْهَبُونَ
{ Hâl böyle iken, siz nereye gidiyorsunuz? } *
Ya sen dostum?
Bu GİDİŞ yolunda, benimle misin?
Duâlarında adımı da geçer misin?
Doğru yoldaysak eğer, yağmur da yağar belki, ne dersin?
Hep iki kişiliktir şemsiyelerim bilirsin.
Beraber sığınırız altına.
Ama tabi yaa!
Bu yağmur başka yağmur.
Şemsiye yük olur. Rahmetten kaçmak nasipsizlik olur.
Gerçeğin çölündeki somut serabım!
Sana koskocaman bir soluk dolusu,
yürek dolusu Allah selamı gönderiyorum.
Yolu bilmek, yolu tarif etmek ve yolda yürümek arasındaki farkı,
artık daha iyi seziyorum...
dost bir kalem; Leylâ Akdoğan
* Tekvir / 26
