Ruhumuz unuttuğumuz eski dostumuz...

Muhtazaf

Yardımcı Yönetici (Şair|Yazar)
Yönetici
Ruhumuz unuttuğumuz eski dostumuz...

Sanki tanıyormuşuz kendisini.
Bedenimize girdiğinden beri sanki acı çekiyordu.
Öyle üzgün bir halde idi ki, acılar içinde kıvranıyordu.
O yüzden dünya ahvalini görünce bastı narayı, ağlıyordu, ağlıyordu.
İki kafesin arasına sıkışmıştı adeta, sıkılarak mücadelesine başlamıştı.
Dünya dan olan beden denen kafese karşı hep ahireti savunacaktı.
Ama, o bedeni istediği gibi yönlendiremiyordu.
Yürümek, dokunmak, hissetmek, duymak, koklamak, görmek, söylemek onun elindeydi.
Adeta tutsaktı o kafesin arasında.
Bütün gücüyle mücadele etmeye karar vermişti.
Verilen görevi yerine getirmek için.
Hasta bir hayatın içinde reçete üretmeye mecburdu, sıhhate kavuşsunlar diye.
Çocukluk, gençlik, olgunluk, yaşlılık kendisini epey yormuştu.
Artık anavatanını özlemişti!
Yaradan:
Elestü birabbiküm demişti de.
Ruhlar:
Kalü bela diye cevap vermişlerdi.
İşte ogünden beri tanıdıktır ruhumuz....
M.S.A.
 

MURATS44

Özel Üye
Güzel yazılarınızı yine okumaya başladık. Yine güzel bir noktadan girdiniz. Kalu beladan beri müslümanız elhamdülillah. Rabbimizin sonsuz nimetiyle.

Öğretmen, öğrencilerin aklını karıştırmak için: Çocuklar, demiş. Allah hepimizin cennete gitmesini istediği halde, neden bizi dünyaya göndermiş? Çocuklardan biri, soruya karşılık vermiş:
Öğretmenim, demiş. Şüphesiz ki siz bizim sınıf geçmemizi istiyorsunuz. O halde neden hepimize birer 10 vermeyip imtihan ediyorsunuz?..
 
Üst Alt