Sakın Unutmayın (Unutturmasın inşaallah)...!

harekat

Özel Üye



SAKIN UNUTMAYIN !


TEK İLAH'IN "ALLAH (c.c)" OLDUĞUNU...

O, Allah'tır, kendisinden başka ilah yoktur. İlkte de, sonda da hamd O'nundur. Hüküm O'nundur ve O'na döndürüleceksiniz. (Kasas Suresi, 70)
• Yaşamımızdaki tek amacın Allah'a kulluk etmek olduğunu,
• Doğudan batıya Allah'ın her yeri sarıp kuşattığını,
• Bütün doğa olaylarının O'nun kontrolünde gerçekleştiğini, gökten yere her işi evirip-çevirenin Allah olduğunu,
• Annemiz, babamız, okul ve iş arkadaşlarımızın kısacası tüm insanların Allah'ın kontrolünde olduğunu,
• Gerçek dost ve yardımcının yalnızca Allah olduğunu,
• Hiçbir şekilde ve hiçbir yolla mağlup edilmesinin mümkün olmadığını, daima galip geleceğini,
• Karşımıza çıkan her türlü zorluğu giderecek olanın sadece O olduğunu,
• Her olayın iç yüzünden, gizli yönlerinden her ayrıntısıyla haberdar olduğunu,
• Herkesin hayatı boyunca tüm yaptıklarının hesabını -bütün ayrıntısıyla- bildiğini,
• İstediğini istediği gibi yapmaya gücü yeten olduğunu
• Her konuda bütün incelikleri bildiğini, sezilmez yollardan ihlaslı kullarına çeşitli faydalar ulaştırdığını,
• Kendisine sığınanları koruyan, rahatlık veren olduğunu,
• Zorlukları hafifleten, kolaylaştıran olduğunu,
• Başımıza gelen her türlü olayın O'nun bilgisi dahilinde gerçekleştiğini,
• Sahip olduğumuz bütün nimetleri verenin O olduğunu,
• Tüm mülkün (yatların, evlerin, arabaların, mobilyaların, giysilerin, mücevherlerin...) ve paranın gerçek sahibininin O olduğunu,
• Tüm canlıların rızkını, dilediği kadar yalnızca Allah'ın verdiğini,
• Dilediğine nimetlerini artıracağını,
• Yaptığımız her türlü işi, sadece O'nun rızasını kazanmak için yapmamız gerektiğini,
• O'nun rızasını arayarak yapılan işlere kat kat karşılığını vereceğini,
• Bildiğimiz herşeyi O'nun öğrettiğini,
• Bizi hidayete erdirenin O olduğunu, her birimizin mümin olmasını O'nun dilediğini,
• Biz insanların sahip olduğu her türlü eksiklikten O'nun uzak olduğunu, hiçbir şeye ihtiyacı olmadığını,
• Yeryüzündeki her varlığın, her konuda Allah'a muhtaç olduğunu,
• Sonsuz vicdan sahibi olduğunu,
• İçimizde gizlediğimiz ya da açığa vurduğumuz herşeyi en ince detaylarına kadar bildiğini,
• Dinine yardım edene mutlaka yardım edeceğini,
• Yaptığımız iş ve bulunduğumuz ortam ne olursa olsun, her nerede olursak olalım, Allah'ın bize şahit olduğunu,
• Sonsuz adaletli olduğunu, zerre kadar bile olan herşeyin tastamam karşılığını vereceğini,
• Allah'ın insanlara zulmetmeyeceğini,
• Yarattığı herşeyi örnek edinmeksizin, yoktan ve 'OL' demesiyle var ettiğini,
• Bizim bilemeyeceğimiz tüm bilgilerin sahibi olduğunu,
• Allah'ın bizim için diledikleri dışında başımıza hiçbir şeyin gelemeyeceğini,
• Bunları (Allah'ın bizim için dilediklerini) hiç kimsenin değiştiremeyeceğini, musibet ya da iyilik verdiğinde bunları kimsenin engelleyemeyeceğini,
• Hem kendi nefsimizde, hem de çevremizde bize göstermekte olduğu ayetlerini görmeyi ve üzerlerinde düşünmeyi,
• Göklerdeki ve yerdeki herşeyin, hiç büyüklük taslamadan Allah'ı tesbih ettiğini,
• Yalnız Allah'ın övülmeye layık olduğunu,
• Kesinlikle hiçbir şeyi unutmadığını,
• Daima diri olduğunu, Allah'ı asla uyku ve uyuklamanın tutmadığını,
• Yardımlarıyla müminler topluluğunun göğsünü şifaya kavuşturacağını,
• Müminlerin her anında destekçi olduğunu,
• Çok bağışlayan ve tevbeleri kabul eden olduğunu,
• Allah'ın suçların cezasını hemen vermediğini, tevbe etme ve bağışlanma dilemek için süre tanıdığını,
• Kullarına karşı çok merhametli olduğunu,
• Mümin kulları için cenneti istediğini,
• Müminlerin yaptıklarının karşılığını, hem dünyada hem de ahirette noksansız olarak kendi fazlından da artırarak vereceğini,
• Sabredenlerin karşılığını, en güzeliyle vereceğini,
• Canımızı bağışlayan, sağlığımızı veren olduğunu,
• Hastalandığımızda bize şifa verdiğini,
• Bizi gerçek imana ulaştırmak için sürekli uyarıp korkuttuğunu ve çeşitli vesilelerle kendisini hatırlattığını,
• İmanı bize sevdirenin ve küfrü de çirkin gösterenin Rabbimiz olduğunu,
• Dininden kim dönerse, onun yerine ondan çok daha hayırlısını getireceğini,
• Müminlerin yaptıkları kötülükleri örttüğünü,
• Kendisinden korkup sakınana, doğruyu yanlıştan ayırma anlayışını vereceğini,
• Bize herkesten ve herşeyden daha yakın olduğunu,
• Sonsuza kadar Rabbimizle dost olabilmek için dua etmeyi

SAKIN UNUTMAYIN...



ŞEYTANIN VARLIĞINI...

Gerçek şu ki, şeytan sizin düşmanınızdır, öyleyse siz de onu düşman edinin. O, kendi grubunu, ancak çılgınca yanan ateşin halkından olmaya çağırır. (Fatır Suresi, 6)
• Şeytanın bizim en büyük düşmanımız olduğunu,
• Her an, sabırla bütün insanları yanıltmak için beklediğini,
• Nimetleri fark ettirmeyerek şükretmenizi engellemeye çalışacağını,
• Özellikle ani olaylarda fırsat kollayıp her işte bir hayır olduğunu size unutturarak, tevekkülsüz davranmanızı istediğini,
• Üzerinize bir ağırlık, öfke, boşvermişlik, dikkatsizlik, bencillik, kıskançlık, unutkanlık vermeye çalışacağını,
• Tüm ibadetlerinizi, güzel ahlaklı olmanızı engellemek istediğini,
• Gerçek müminler üzerinde hiçbir etkisinin olamayacağını,
• Şeytandan geldiğini fark ettiğiniz en ufak bir vesvesede bile hemen Allah'a sığınmayı,
• En çok kullandığı tuzaklardan birinin UNUTTURMA olduğunu,
• Sizi Allah'ı anmaktan ve namazı kılmaktan da alıkoymak istediğini,
• Hak olana karşı direnmenin ve kibirin Allah katından kovulmuş şeytanın vasfı olduğunu,
• Sizi en olmadık kuruntulara düşürmeye çalışacağını,
• Sizin Allah'a dua etmenizi, O'nu razı etmenizi, cennete gitmenizi asla ve asla istemediğini,
• En büyük hedefinin, sizin de kendisi gibi sonsuz azaba mahkum olmanız olduğunu,
• Hiçbir zorlayıcı gücünün de olmadığını, sadece insanları çağırdığını

SAKIN HİÇ UNUTMAYIN...



ALLAH'I ÇOK ZİKRETMEYİ...

Ey iman edenler, Allah'ı çokça zikredin (Ahzab Suresi, 41)
• Rabbimizi her an zikretmeyi,
• Her an, ayakta iken, yatarken, otururken düşünerek Allah'ın adını anmayı,
• Üzerimizdeki sıkıntıların, işlerimizdeki karışıklıkların giderilip, üzerimize kalp ferahlığının gelmesinin sadece Allah'ın zikriyle olacağını,
• Hiçbir şeyin (alış-verişin, ticaretin) Allah'ı zikretmemizi engelleyemeyeceğini,
• Allah'ı zikretmenin yaptımız herşeyden daha büyük bir iş olduğunu,
• Şeytanın Allah'ın zikrini unutturmaya çalıştığını ve bunu başarmak için her fırsatı değerlendireceğini,
• Bir toplulukla karşı karşıya kaldığımızda bize kolaylık sağlayacak olanın Allah'ı zikretmek olduğunu...

SAKIN UNUTMAYIN...





 

harekat

Özel Üye



ÖLÜMÜN HER AN GELEBİLECEĞİNİ...

Her nefis ölümü tadıcıdır. Biz sizi, şerle de, hayırla da deneyerek imtihan ediyoruz ve siz bize döndürüleceksiniz. (Enbiya Suresi, 35)
• Kendimiz dahil ailemizdeki herkesin, arkadaşlarımızın, tanıdığımız tüm insanların mutlaka öleceğinizi,• Ölüm zamanımızı takdir edenin Rabbimiz olduğunu,• Hepimiz için vakti belirlenmiş bir ecel olduğunu ve o an geldiğinde bunu hiçbir şekilde engelleyemeyeceğimizi,• Ölüm ile birlikte Rabbimize döndürüleceğimizi,• Öldükten sonra bedenimizin hiçbir kıymetinin olmayacağını, • Mezara, toprağın altına konulan bedenin kısa zamanda çürüyüp yok olacağını,• Ölüm anındaki pişmanlıkla edilen tevbenin kabul olunmayacağını, bu yüzden geç olmadan tevbe etmeyi,• Dünyadaki bütün acizliklerin bize ölümü hatırlatmak için verildiğini,• Ölümü düşünmenin insanı bütün hırslarından arındıracağını,• Allah'tan "Müslüman olarak ölmeyi" istemeyi...

SAKIN UNUTMAYIN...



YAŞADIĞIMIZ DÜNYANIN BİR GÜN
YOK OLACAĞINI...

Gerçekten dünya hayatı, ancak bir oyun ve tutkulu bir oyalanmadır... (Muhammed Suresi, 36)
• Dünya hayatının uzun gibi görünse de, gerçekte bir tanışma vakti kadar kısa olduğunu,• Dünyadaki "çekici süsler"in tümünün birer imtihan olduğunu,• Herkese, öğüt alabilecek olanın öğüt alıp kendini düzelteceği kadar bir süre tanındığını,• Kimin daha güzel davranacağının denenmesi için hayatın ve ölümün var edildiğini,• Dünya hayatının geçici ve ahirete kıyasla yararının çok az olduğunu, • Dünyadaki nimetlerin, cennetteki gerçek nimetlerin çok eksik bir kopyası olduğunu, ahireti hatırlatmak kastıyla özel olarak yaratıldığını,• Allah'ın dilemesiyle kıyamet günü bütün dünyanın tamamen yok olacağını,• Dünya hayatının yalnızca tutkulu bir oyalanma olduğunu, asıl yurdun ise ahiret olduğunu, • Dünya nimetlerinin övünme aracı olarak görülmemesi gerektiğini,• Gerçek müminlerin ahireti dünyaya asla hiçbir zaman değişmeyeceklerini...


SAKIN UNUTMAYIN...



KIYAMET GÜNÜNÜN HIZLA
YAKLAŞTIĞINI...

İnsanlar sana kıyamet saatini sorarlar; de ki:"Onun bilgisi yalnızca Allah katındadır." Ne bilirsin; belki kıyamet saati pek yakın da olabilir. (Ahzab Suresi,63)
• Kıyamet saatine her an biraz daha yaklaştığımızı,• O gün şimdiye kadar hiç görülmemiş ve hiç duyulmamış olayların yaşanacağını,• Hiç kimse şuurunda değilken apansız gelivereceğini,• Hiçbir yere kaçışın olmayacağını,• O gün herkesin Allah'a hesap vereceğini, verilen her nimetten sorguya çekileceğini, • Bugüne kadar yaratılmış bütün insanların oldukları yerden doğrulup Rabbimize doğru süzülerek gideceklerini,• O gün yeryüzünün ve dağların yerlerinden oynatılıp kaldırılacağını ve tek bir çarpma ile parça parça olacağını,• Göğün yarılıp-çatlayacağını, sarkıp zaafa uğratılacağını,• Yıldızların örtülüp, silineceğini,• Dağların kökünden söküleceğini,• Dağların yürütülüp, bir serap haline geleceğini,• Darmadağın olup ufalanacağını, toz duman halinde dağılıp-savrulacağını,• Gökyüzünün erimiş maden gibi olacağını,• Dağların etrafa uçuşmuş rengarenk yün gibi olacağını,• Yerlerinin bomboş ve çırılçıplak kalacağını,• Emzikli kadınların çocuklarını terk edeceği kadar korku verici bir gün olacağını,• Yapayalnız ve tek başımıza Rabbimizin huzuruna çıkacağımızı,• O gün Allah'ın dilediği kimseler dışında, göklerde ve yerde olan herkesin korkuya kapılacağını,• Suçlu günahkarların simalarından tanınıp, alınlarından ve ayaklarından yakalanacağını,• Allah'ın izin verdiklerinin dışında kimsenin konuşamayacağını,• İnanmayanların o gün bedbaht ve mutsuz olacaklarını,• O gün Allah'a karşı yalan söylemiş olanların yüzlerinin kapkara olacağını,• Rahman'a karşı bütün seslerin kısılacağını, hırıltıdan başka bir şeyin işitilmeyeceğini,• Hiçbir yakın dostun bir yakın dostu soramayacağını -annesi, babası, kardeşi de dahil olmak üzere,• O gün günahkarların birbirlerini suçlayacaklarını,• Herkesin yaptığı iyilikleri yakınında bulacağını, kötülükler ile arasında uzak bir mesafe olmasını isteyeceğini,• Kafir olanların yüzlerinden tanınacaklarını,• Alınlarından ve ayaklarından yakalanacaklarını, • Müminlerin yüzlerinin apaydınlık olacağını, güleryüzlü ve sevinç içinde olacaklarını,• Hesap günündeki son pişmanlığın fayda vermeyeceğini,• Asla, hiçbir şey için geri dönüşün olmayacağını,• Yalnızca samimi müminler için bir korku ve hüzün olmayacağını...


KESİNLİKLE UNUTMAYIN...




CENNETE YALNIZCA SALİH
MÜMİNLERİN GİRECEĞİNİ...

İman edip salih amellerde bulunanlar ise, cennet halkıdırlar, orada süresiz kalacaklarıdır. (Bakara Suresi, 82)
• Allah'ın müminler için özel olarak cenneti yarattığını,• Canlarını ve mallarını Allah yolunda satmış olanlara karşılık olarak cennetin verileceğini,• Cennet için sevinip müjdeleşmeyi,• Müminlerin cennette ebedi kalacaklarını,• Cennette meleklerin müminleri en güzel şekilde karşılayacaklarını,• Esenlik ve güvenlik içinde cennete girileceğini,• Tertemiz eşlerin var olduğunu,• Her nereye bakılırsa büyük bir nimet ve büyük bir mülk görüleceğini,• Müminlerin cennette ağır işlenmiş atlastan yataklar üzerinde sohbet edeceklerini,• Orada devşirmesi kolay meyvelerin bulunduğunu,• Ne sıcak, ne soğuk, tam kararında gölgelikli bir yer olduğunu,• Özenle işlenmiş mücevher tahtlarda karşılıklı olarak oturulacağını,• Etraflarında altın tepsiler ve testilerle dolaşılacağını,• Orada nefislerin arzu ettiği ve gözlerin lezzet aldığı herşeyin olduğunu,• Hiç kimsenin hiçbir şeyle zulme uğratılmayacağını,• Rabbimizin ödül olarak parıltılı bir aydınlık ve bir sevinç vereceğini,• Günaha girme korkusunun da olmayacağını,• Göğüslerde kinden yana ne varsa çekilip alınacağını,• Müminlerin cennette Rabbimize hamd ettiklerini,• Cennette bulunmanın Allah'ın lütfuyla olduğunu,• Cennette hiç yorgunluk dokunmadığını,• Müminlere cennette hiçbir korkunun olmadığını ve mahzun olmayacaklarını,• Allah'ın hüznü giderip yok ettiğini,• Cennette yepyeni bir inşa ile yeniden yaratılacağımızı,• Tüm nimetlerin de üzerinde O'nun rızası ve hoşnutluğunun olduğunu...

SAKIN UNUTMAYIN...





 

harekat

Özel Üye



CEHENNEMİN VARLIĞINI...


"... Andolsun cehennemi, cinlerden ve insanlardan inkar edenlerin tamamıyla dolduracağım (Secde Suresi,13)

• Allah'ın kendisine ortak koşanlara cenneti haram kıldığını, onların barınma yerinin cehennem olduğunu,
• Cehennem ateşinin ebedi olduğunu,
• Cehennemdekiler için ateşten elbiseler biçildiğini, giyimlerinin katrandan olduğunu,
• Yüzlerini ateşin bürüdüğünü,
• Başları üzerinden kaynar sular döküleceğini,
• Alınlarının, böğürlerinin ve sırtlarının dağlanacağını,
• Allah'ın ayetlerine karşı büyüklenenlerin asla (halat iğne deliğinden geçinceye kadar) cennete giremeyeceklerini,
• Allah'a ibadet etmekten büyüklenenlerin cehenneme boyun bükmüş kimseler olarak gireceklerini,
• Cehenneme kınanmış ve kovulmuş olarak girildiğini,
• Cehennem ateşine küçültücü bir sürükleme ile sürüklenileceğini,
• Cehenneme girecek olanların yaratılmışların en kötüleri olduğunu,
• Oradaki azabın sürekli olduğunu,
• Cehennemdekilerin, boyunlarındaki demir halkalar ve zincirlerle sürükleneceklerini,
• Kaynar sudan ve irinden başka bir içeceklerinin olmadığını,
• Yiyeceklerinin de irin ve kan karışımından, boğazı tıkayıp kalan bir yemek olduğunu,
• Ayrıca darı dikeninden bir yiyeceğin de olduğunu, bunun ne doyurup semirten ne de açlıktan koruyan bir yiyecek olduğunu,
• Günahkar olanların yemeği olan zakkum ağacının, pota gibi karınlarda kaynayıp duracağını,
• Cehennemdekilerin uzunluğu yetmiş arşın olan bir zincire vurulacağını,
• Demirden kamçıların olduğunu,
• Kafirler için hazırlanmış cehennem ateşinin yakıtının insanlar ve taşlar olduğunu,
• Cehennem ateşinin uğultusunun uzaktan işitilecek kadar şiddetli olduğunu,
• Cehennem ateşinin korkunç bir homurtuyla kaynayıp feveran ettiğini,
• Orada kemikleri çatırdatan inlemeler olduğunu,
• Taşkınlık edip azanların son varış yerinin cehennem olduğunu,
• İnkar edenlerin, elleri boyunlarına bağlı olarak cehennemin sıkışık bir yerine atılacaklarını,
• Oradakilerin azap karşında yok olmayı, ölümle herşeyin bitmiş olmasını isteyeceklerini,
• Ancak kişinin orada ne öleceğini ne dirileceğini,
• Her yandan ölümün geleceğini ama ölünmeyeceğini,
• Orada yardım istendiğinde katı bir su gibi yüzleri kavurup yakan bir su ile yardım edileceğini,
• Cehennemin kapkara dumanlı ve gölgeli bir yer olduğunu,
• Ne serin, ne ferahlatıcı, korkunç bunaltıcı bir yer olduğunu,
• Cennettekilerle aralarında kapısı olan bir sur çekildiğini,
• Bütün zamanlar boyunca bu surun içinde kalınacağını,
• Azabın hafifletilmeyeceğini ve gözetilmeyeceklerini,
• Azaptan çıkmak isteyeceklerini, ama oradan asla çıkamayacaklarını,
• Onların üzerinde kapıları kilitlenmiş bir ateşin olduğunu,
• Yakıcı azapla deriler yanıp döküldükçe, azabı tatmaları için yerlerinin başka derilerle değiştirileceğini,
• Gözlerin korkudan ve dehşetten düşük olacağını, yüzlerininse bir zilletle kaplanacağını,
• Herkesin o gün günahlarını itiraf edeceğini,
• Cehennem halkının, "Eğer dinlemiş ve akletmiş olsaydık şu çılgınca yanan ateşin halkı arasında olmayacaktık" diyeceklerini,
• Ateşin üstünde durdurulduklarında, "Keşke dünyaya geri çevrilseydik de müminlerden olsaydık" diyeceklerini,
• Yüzlerinin ateşte evrilip çevrileceği gün; "Keşke Allah'a ve Resul'üne itaat etseydik" diyeceklerini,
• O gün hiçbir yakın dost ve şefaatçinin olmadığını itiraf edeceklerini,
• "Bizi buradan çıkar, salih ameller yapalım" diyerek çığlıklar atacaklarını,
• Cennet halkından su ve rızık isteyeceklerini, fakat tüm bunların onlara haram kılındığını,
• O gün birbirleriyle çekişeceklerini, birbirlerine lanet edeceklerini, birbirlerinin azapları için dua edeceklerini,
• O gün bütün gücün yalnızca Allah'a ait olduğunu,
• Kahredici bir pişmanlık ve çaresizlik içinde içlerinin yanacağını,
• Allah'ın onlarla konuşmayacağını...

SAKIN AMA SAKIN UNUTMAYIN...


HER ANIMIZDA KURAN AHLAKINA
GÖRE HAREKET ETMEYİ...

Elif, Lam,Ra. Bu bir Kitap'tır ki, Rabbinin izniyle insanları karanlıklardan nura, O güçlü ve övgüye layık olanın yoluna çıkarman için sana indirdik. (İbrahim Suresi, 1)
• Daima vicdanınızın sesini dinleyerek hareket etmeyi, • Kendiniz, anneniz, babanız, yakınlarınız aleyhinde de olsa daima adaletli olmayı, • Hoşgörülü ve bağışlayıcı olmayı, • Müminlere karşı şefkatli ve merhametli olmayı, • Büyüklenmekten sakınmayı, • Emanet ehli olmayı, • Selama en güzel şekilde karşılık vermeyi, • Öfkenizi yenmeyi, • Bilmediğiniz konularda tartışmamayı, • İnsanlara gösteriş yapmaktan kaçınmayı, • Üstünlükteki tek ölçünün takva olduğunu, • Nefsin daima kötülüğü emrettiğini, • Her an bir hayır peşinde olmayı, • Allah'tan gücümüzün yettiği kadar korkmayı, • Allah'ın rızasını ve hoşnutluğunu herşeyin üzerinde tutmayı, • Yalnızca Allah'tan korkup sakınmamız gerektiğini, • İyiliği emredip kötülükten sakındırmayı, • Bir kimsenin başka birinin günahını yüklenemeyeceğini, • Allah'ın böbürlenenleri sevmediğini, • Namazlara titizlik göstermeyi, • Alay etmemeyi, • Gıybet yapmamayı ve yapılmasına izin vermemeyi, • Allah'a karşı gönülden bağlı olmayı, • Allah için sabretmeyi, • Sağımızdaki ve solumuzdaki yazıcıların herşeyi yazdığını, • Zandan sakınmayı, zan ve tahminle hareket etmemeyi, • Her zaman Kuran'ı ölçü alarak düşünmeyi, • Müminler için üzülecek, ümitsizliğe kapılacak, sıkıntıya düşecek hiçbir şeyin olmadığını, • Nimetlerle şımarmamayı, • Her bilenden daha iyi bir bilen olduğunu ve bilenlerden sormayı, • Ayrılığa düşmemeyi, müminler arasındaki birliğin çok önemli olduğunu, • Dinde zorlama olmadığını, müminlere düşenin sadece öğütle hatırlatma olduğunu, • Ortam ve şartlar ne olursa olsun ahlakınızdan, dine ve ibadetlerinize olan titizliğinizden taviz vermemeyi, • Her işinizde Allah'a yönelip dönmeyi, • Sahibinizin Allah olduğunu, tüm bunları O'nu razı etmek için yaptığınızı, ücretinizin yalnız Allah'a ait olduğunu...


SİZ HİÇ UNUTMAYIN...



Dediler ki: "Sen yücesin, bize öğrettiğinden başka bizim hiçbir bilgimiz yok.

Gerçekten Sen, herşeyi bilen, hüküm ve

hikmet sahibi olansın."

(Bakara Suresi, 32)



 
Üst Alt