Türk Mitolojisinde Tanrı ve Tanrıça İsimleri

TÜRKOĞLU

Aktif Üyemiz
Tanrıça
Tanrıça
Türk mitolojisi, tarihi Türk halklarının inanmış oldukları mitolojik bütüne verilen isimdir. Eski efsaneler, Türk halklarının eski ortak inancı Tengricilikten öğeler taşır. Bunların bazıları sonradan İslami öğeler ile değiştirilmiştir.

Türk mitolojisi, birçok araştırmacıya göre aynı Tengricilikte de olduğu gibi tek tanrıcı bir temelden, zamanla çok tanrıcı bir biçime doğru gelişmiştir. Ayrıca tarihi Türk halklarının temasa geldikleri Zerdüştlük, Mani dini ve Budizm de Türklerin mitolojisinde izler bırakmıştır. Bu yüzden genel bir tanım olan Türk mitolojisine, halkların çeşitliliği ve inançtaki farklı unsurlar göz önünde tutulursa Türk Mitolojileri demek daha doğru olabilir.

Türk Mitolojisi ( Söylencebilimi )- Eski Türk Tanrılarının İsimleri:

Adad
Adakutay
Adar
Ağaç han
Ağada
Ağilim
Aiyanar
Akhan
Ak toyun
Alasbatır
Alda
Altay han
Amal
Aman
Ammezzad du
Ammun
Ammunki
Ancazin
Andarkan
Ank
Anshar
Anu
Anunnaki ler
Arah
Ardini
Ardis
Ark-hu
Arsi mela
Arunas
Aş-kesapa
Aştabi
Ayata
Ay han
Babar
Balala
Baran
Batır
Bunçak
Dağ han
Darak
Demir han
Deniz han
Devi (kali)
Dingir
Ea (enki, ank)
Ea
Enki
Enlil
Enmesarru
En urta (en-zu)
Erlik han
Gibili (girsu)
Gişzida
Gizida
Goğa
Gök ejderha
Gök han
Gök tanrı
Gramadevate
Gud
Gudatu
Gudea
Gün han
Gölpön ata
Haldi
Halkı
Hama-nni
Haniş
Hapantalliyas
Harziş
Haşameli
Haşenil
Huban
Hurbi
Hutran
Hutuh
Hu- tuini
İgigiler
İluİn
İr
İra
İragal (nerga)
İrgal narada
İrşirra’lar
İskur
İşmekaralı
İtoga
Kabrides
Kali (devi)
Kambarata
Kumruşapa
Karakaplumbaga
Kara han
Karsa
Kaşku
Kayadan
Kayra (kara han)
Ka-zal
Kergiday
Kuhumban
Kındakarbu
Kırsa- mas
Kızıl kaplan
Kızıl kuş
Kuday
Kumarbi
Kusuk
Lagamal (el-et)
Lama
Lugal
Lugal banda
Lugan kurkura
Magan silkilak
Malahay
Manyos
Mergen
Minki
Mucera
Mummu
Mut
Nabu
Nahhunt
Nalaini
Nan nar, (en-zu)
Napirtu
Napsa
Naruti
Nergal
Nerik
Nin girsu
Nin
Ni-nip
Nin karak
Nin marki
Ninuraş
Nudimmu
Oba
Odine
Oğan
Okto han
Ongol
Orangay
Öze gök
Özen han
Panintmri
Papsukkal
Piva
Pushan
Ra-mman
Rudra
Sabıray
Sarı (kara) han
Sarru
Saspunas
Sebitu
Selardis
Sin
Sotrol
Suiyesi
Sulikatte
Suma
Sustuganah
Şamaş
Şandaş
Şapak
Şara
Şar-rumma
Şimege
Şullat
Şumukan
Takiti
Talay han
Tarhan
Tarhunza
Tarila
Telepinu
Temti
Tengere kaan
Tesup
Tinia
Tiriyas
Tirs
Tor
Toyer
Tuiyesi
Turani
Turko
Turmuş
Turun
Uduran (huduran)
Ugus (tugus)
Ulu toyun
Upurkupak
Uraş
Utu
Ülgen
Yalpagan
Yarri
Yeşil han
Yıldız han
Zabba-ba
Zas hazuna
Zit ,ariyas
Zu

TÜRK TANRILARINDAN

ÜLGEN


Ülgen, Türk mitolojisinde (Tengricilik döneminde) Türklerin iyilik tanrısıdır. Tek Tanrı inancında Göktanrının oğlu ve Gök Aleminin Hükümdarı olarak görülmüştür. Bai Ulgan, Ulgan gibi adlarla Sibirya kavimlerince de yaratıcı tanrı olarak anılır.

Göğün on yedinci katında oturan Tengere Kayra Kan’dan ‘dönüşüm’ yoluyla yaratılan göksel üç tanrı sıralamasında ilk sırada yer alan ve göğün on altıncı katında oturduğuna inanılan, hava durumunu, verimliliği ve doğurganlığı yönettiği kabul edilen, sonraları işlevlenerek Göktanrının yerini alan tanrı; Bay Ülgen.

Ülgen’in “Karakuş, Karşıt, Buura-Kan (Pura Kan), Burça Kan, Yaşıl Kan, Er Kanım, Baktı Kan” adında yedi oğlu, Ak Kızlar ve Kıyanlar diye adlandırılan dokuz kızı vardır.

Ak Kızlar, Kamların esin perileri olan Tanrı Ülgen’in dokuz kızı. Tanrısal saflıkları ve güzellikleri nedeniyle ak olarak anılırlardı. Herkese saz olan Gamsız guguk kuşu ile oynaşıp, gülüşüp, eğlenirlerdi. Ak, Altay Türkçesinde cennet demekti. Şaman davullarına resimleri yapılır, kimi zaman da putları şaman cübbelerine dikilirdi.

YABAŞ KAN

Erlik’in yedi -ya da dokuz- oğlundan biri olduğuna inanılan ve yer altındaki ve yer yüzündeki kötülükleri yönetenler arasında yer aldığına inanılan ve kamla Erlik arasında ara buluculuk yaptığı kabul edilen mitolojik karakter.

YAŞIL KAN

Yedi Altay boyundan olduğuna inanılan ve doğanın yeşillenmesini, yani doğanın doğumunu yöneten olduğu kabul edilen, Ülgen’in yedi oğlundan biri.

ALDATICI

Yeraltı tanrısı Erlik’in insanların canını alması için yeryüzüne gönderdiği ve onun elçisi olduğuna inanılan kötü ruh. Ölüm meleği. Bu inanç Türklerin başka dinlerin etkisinde kalmalarıyla oluşmuştur.

Altaylılara göre ölü bir evden çıktıktan sonra Aldacı denilen kötü ruhlar evde kalır. Bunun için o evden yedi gün dışarıya eşya verilmez ve içeriye de alınmaz. Ev, yedi gün sonra temizlenir ve ancak sonrasında o eve girilip yemek yapılır.

ALTAY HAN

Altaylar’ın Tengricilik inancında, güçlü bir Yer Su dağ ruhudur. Altaylar onun Altay dağlarının en yüksek zirvesinde oturduğuna inanırlar. Tek tanrılı bir din olan Tengricilik dininde çeşitli ruhlar bulunmaktadır. Ancak bunların hiçbir tanrı değildir. Türklerde her yerde var olan Tengri vardır.

ERLİK HAN

Eski Türklerin ve Moğolların inancı Tengricilikte yeraltı aleminin efendisidir. Tengri’nin oğlu (günümüzde iblis olarak kullanılan bir tür cin) olmasına rağmen kötülüğü simgeleyen bir tanrıdır.

Altayların bir yaradılış efsanesine göre Erlik Han, dünyanın yaradılışında Tengri’ye karşı fenalık yapmış ve Tengri onu ceza olarak yeraltı aleminin efendisi yapmıştır.

Erlik Han, yeraltı aleminin en alt katında yeşil demirden bir sarayda, gümüşten bir tahtın üzerinde oturur. Orada kendine koyu kırmızı parlayan ve çok az ışık veren bir güneş yaratmıştır. Emrinde dokuz semerli boğası vardır.

Tanrıya fenalık eden Erlik Han lanetlenmiştir, Tanrı “Sen bana hile düşündün, fenalık ettin, senin halkın da hep hileciler, fenalık düşünenler olsun der.” ve yarattığı karada dokuz dallı çam ağacının dokuz dalından kendi halkını türetir. Erlik bu halk benim olsun der tanrıya. Tanrı da ona git kendi halkını kendin bul deyip Erlik’i geri çevirir. Tanrının halkının bu ağacın yalnız doğuya bakan 5 dalından istifade etmelerine izin verilmiştir. Kalan 4 dal yasaklamıştır. Erlik gidip bu halkı baştan çıkarır. Erkek olan Törüngey ile dişi olan Eje, Erlik’in şu sözüne kanarlar “Bu 4 dal aslında size yasak değildir, meyveleri de pek tatlıdır. Dilediğinizce yiyin.” Erlik sonra ağaca bekçi bulunan yılan uyurken ağzına girer ve ağaca çıkar, Eje’ye müsaade ettiğini söyler. Bunun üstüne Eje meyveden yer, Törüngey’in de ağzına sürer. Tanrı durumu fark eder ve Erlik’i yer altına gönderir. Eje’ye “Sen benim sözümü tutmadın bundan sonra gebe kalasın ve doğum sancıları çekesin” der. Yılana “Sen benim sözümü tutmadın, bundan böyle Şeytan- diye bilinesin, herkes seni ezmeye öldürmeye çalışsın” der. Törüngeye “Sen benim sözümü tutmadın, 9 kızın 9 oğlun olacak ve hepsinden sen sorumlu olacaksın, insan neslini sen çoğaltacaksın”der. “Hepinizi hanemden kovuyorum, dünyaya gönderiyorum, burada sizi ben beslerdim, ben korurdum, artık kendinizi besleyip koruyacaksınız, bir daha da sesimi duymayacaksınız” diye ekler. Böylece Erlik insanoğluna ilk kötülüğünü etmiş olur. Kıranları yapan tanrıdır.

KAMBAR ATA

Kambar Ata Sibirya Türklerinin, özellikle Yakutların ve Altayların Tengricilik inancında, atları koruyan ruhtur.

KARA HAN

Kara Han ya da Kayra Han, Altaylılar, Ostyaklar veya Yakutlar gibi bazı Sibiryalı toplumların mitolojilerinde göğün 7.nci katında oturan yüksek derecede bir tanrı.

Altayların yaratılış efsanesinde dünyanın yaratıcısı olarak gösterilir. Kara Han bu efsanede ayrıca tüm Tengricilikte yeraltı aleminin tanrısı olarak tanılan Erlik Han’a ceza olarak yeraltı aleminin tanrısı olma görevini verir.

KEREY HAN

Kerey Han (ya da Kerey); Yeraltı tanrısı Erlik’in yardımcılığını da yapan dokuz oğlundan biri, kötücül bir ruhtur.

MAY-ATA

Altay mitolojisinde, Ülgen’in, göğün üçüncü katında oturduğuna inanılan iki oğlundan biri. Ülgen’in, insanların hamisi ve piri sayılan oğlu.

TENGERE KAYRA KAN

Tengere Kayra Kan (ya da Tengere Kayra Han); Altay topluluklarında, varlıkların başlangıcı, insanoğlunun anası ve atası olduğuna inanılan, göğün on yedinci katında oturarak evreni yönettiği, kendi özünün taşması yoluyla üç yüksek tanrıyı yarattığı, bunların ilkinin Bay Ülgen olduğu kabul edilen Göktanrı.

TÜRK TANRIÇALARINDAN

GÜN ANA

Gün Ana Altay Türklerinin Tengricilik inancında güneş ile birlikte Gök Aleminin en yüksek katında oturan, güneş tanrıçası olarak görülebilecek kutsal bir varlıktır. Bu inanca göre gün ana insanların ilk büyük annesi, ve Ay Dede ilk büyük babasıdır.

SATILAY

Satılay Sibirya Türklerinin, özellikle Yakutların Tengricilik inancında, bir kötülük ruhu ya da tanrıçasıdır. Diğer Çor ruhları gibi, o da insanlara ruh hastalıkları ve kendini bilmemezlik getirir. Çaresiz kalmış ve umudu kesilmiş insanları intihar etmeye teşebbüs ettirir.

UMAY


Umay (Arapça:kelimesi Divan-ı Lügati’t-Türk’te, günümüzde ana rahmindeki plasenta kelimesini karşılayacak şekilde, “son, kadın doğurduktan sonra karnından çıkan sonu” olarak geçmektedir. Orhun Yazıtlarında da geçen Umay, Türk ve Moğol mitolojisinde bir bereket tanrıçası olup hamilelerin, doğmuş ve henüz doğmamış çocuklar ile hayvan yavrularının koruyucusudur.

Tengricilik inancında Tengri’den sonra gelen en önemli tanrısal varlıktır. Eski Türk yazıtlarında Tengri’nin yanında ara sıra sadece onun adı geçer. Diğer tanrısal varlıkların adı eski yazıtlarda geçmez.

Umay, bir çocuk doğacağı zaman oraya varır ve gök alemindeki Süt gölünden getirdiği bir damlayı çocuğun dudaklarına sürer, ona böylece dirilten bir Ruh verir.
Kaynaklar:
– Türk Mitolojisi, Yazar:Murat Uraz, Basım Tarihi: Nisan 2001-
– Türk Mitolojisi I. Cilt (Kaynakları ve Açıklamaları ile Destanlar) Yazar: Bahaeddin Ögel, Ankara, 1998, 3. baskı.
– Türk Mitolojisi Ansiklopedik Sözlük Yazar: Celal Beydili, Yurt Kitap-Yayın; Mart 2005, 1. Baskı
 
Üst Alt